Erdoğan: 'FETÖ'cülerin beklediği bahar hiç gelmeyecek'

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Anayasa değişikliğiyle ilk adımını attığımız yönetim reformunu bu değişikliklerle tamamlamaya ihtiyacımız var. Öncelikle de Meclis içtüzüğünden başlanmasında fayda görüyorum. Artık Meclis kapanmadan şu dönemde bana göre içtüzüğü parlamentonun halletmesinde büyük yarar var. Çok ciddi zaman ve enerji kaybına yol açan içtüzüğü değiştirmeden diğer değişiklikleri yapmamız bir hayli zor olacaktır' diyerek gündeme değindi. Erdoğan FETÖ'cülerin beklediği bahar hiç gelmeyecek ifadelerinde bulundu.

Erdoğan: 'FETÖ'cülerin beklediği bahar hiç gelmeyecek'

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın eski dönem ve bu dönem milletvekillerine TBMM’de verdiği iftar programına katıldı. Programda vekillere seslenen Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi esnasında korkusuzca Meclis’i savunan vekilleri kutlayarak, “Siyasi hayatımız boyunca milli iradenin tecelligahı olan kurumun gücünü ve itibarını yükseltmek için çalıştık bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz. 15 Temmuz darbe girişiminde TBMM’yi hedef alanlar bu bina ile birlikte doğrudan milletimizin iradesini, hatta milletimizin bizatihi kendisini bombalamıştır. O gece dışarıda milletimiz, burada da milletvekillerimiz şanlı bir direniş sergilediler. 27 Mayıs 1960’ta ve 12 Eylül 1980’de kapısına kilit vurulan, 12 Mart 1971 ve 28 Şubat 1997’de adeta devre dışı bırakılan bu yüce kurum 15 Temmuz’da kapsına dayanan darbecilere teslim olmamıştır. Genel Kurul salonunda bir araya gelen ve yapacağımız şey burada ölmektir diyen milletvekillerimizin her birini bir kez daha saygıyla selamlıyorum” şeklinde konuştu.
 
“FETÖ denen bu ihanet çetesi bu alçaklığı yaptılar da ne oldu, işte TBMM dimdik ayakta”
 
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye’nin tüm kurumlarının geleceğe umutla baktığının altını çizen Erdoğan, “Tepelerine bomba yağdırılırken dahi ‘Bomba da atsanız buradayız, sizi yargının önüne çıkaracağız, millete hesap vermenizi sağlayacağız’ diyerek bombalara karşı demokrasi çizgisinden ayrılmadan duruşlarını ortaya koyan tüm milletvekillerimize başta Meclis Başkanımız olmak üzere şükranlarımı sunuyorum. FETÖ denen bu ihanet çetesi ve arkasındaki güçler bu alçaklığı yaptılar da ne oldu, işte TBMM dimdik ayakta. İşte milletvekillerimiz ülkelerinde hizmet mesaisine devam ediyor, işte Cumhurbaşkanlığı Külliyesi faaliyetlerini sürdürüyor. Özel Harekat çok daha farklı bir şekilde dirilerek ayağa kalkıyor. Özel Kuvvetler hakeza Emniyet Müdürlüğümüz aynı şekilde. İstanbul’umuzda aynı şekilde, ordumuz, istihbarat teşkilatımız hepsi de vazifelerini çok daha başarılı çok daha kararlı bir şekilde yürütüyor. İşte milletimiz her zamankinden çok daha farklı bir şekilde kenetlenmiş bir şekilde geleceğine umutla bakıyor” ifadelerini kullandı.
 
“FETÖ’cülerin beklediği bahar hiç gelmeyecek”
 
Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimine katılan isimlere dış güçler tarafından sağlanan desteğin de kesileceğine işaret ederek, “O FETÖ’cü hainlerin hepsi cezaevlerinin demir parmaklıkları arkasında günlerini geçiriyor, mahkemelerde hesap veriyor. Siz bakmayın onların mahkemelerde oynadıkları senaryolara. Günler, aylar, yıllar gelip geçecek ama o bekledikleri bahar hiç gelmeyecek. Kulaklarına fısıldanan haberler, rüyaların, mesajların, sözlerin, vaatlerin hepsinin birer yalandan ibaret olduğunu çok geçmeden anlayacaklar. Bir süre sonra yanlarında ne o avukatlar, ne el altından sağlanan destekler, ne kendilerini gaza getiren o güruh kalacak. Hepsini tek tek takip ediyor, vakti saati gelince de gereğini yerine getiriyoruz” açıklamalarında bulundu.
“Aylar ayları, yıllar yılları kovaladıkça, milletimize ve devletimize yaptıkları ihanetin ağırlığı hepsinin üzerine çökmeye başlayacak” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İşte o zaman pişmanlıkları da fayda etmeyecek. İşte o zaman 15 Temmuz’da şehit edilen 249 vatandaşımızı geri getirmeleri de ülkemize verilen zararı telafi edebilmeleri de mümkün değil. 2 bin 149 şehidimizi unutmamız mümkün değil. Şehitlerimizin kanlarını, yakınlarının tamahlarını, gazilerimizin acılarını yerde bırakmayacağız. Bu vesileyle bir kez daha 15 Temmuz’da ve terörle mücadelede şehit olan tüm kardeşlerimizi askerlerimizi, polislerimizi, güvenlik korucularımızı öğretmenlerimizi ve diğer kamu görevlilerimizi şükranla yad ediyorum. Rabbim hepsini de cennetiyle cemaliyle müşerref kılsın. Gazilerimizden tedavileri devam edenlere Rabbimden acil şifalar diliyorum.”
 
“Bu sistemde kanun yapma tekeli kağıt üzerinde değil fiilen de Meclis’te olacak. Bunun aksini söyleyenler hep yalan konuştu”
 
16 Nisan’da gerçekleştirilen anayasa değişikliğiyle yasama ve yürütmenin kesin çizgilerle ayrıldığını ifade eden Erdoğan, “Türkiye tarihinin en önemli yönetim reformunu milletimizin oylarıyla 16 Nisan’da kabul edilen anayasa değişikliğiyle yapmıştır. Bunun en önemli özelliği yasama ve yürütme arasındaki çizgiyi netleştirmiş olmasıdır. Ülkemizin yönetim pratiğinde hükümeti kuran siyasi kadro aynı zamanda Meclis’te de çoğunluğa sahip olduğu için yasamsa ile yürütme çok fazla iç içe geçiyor ve bundan da en fazla Meclis zarar veriyor. Meclisin Bakanlar Kurulunda hazırlanan ve Meclise sevk edilen tasarıların onay mercii durumuna düşmesi Millet Meclisimizin çalışma şevkini de kırıyor. Yeni sistemde ne Bakanlar Kurulu’nun ne de bütçe dışında Cumhurbaşkanının Meclise kanun tasarısı gönderme yetkisi kalmıyor. Tüm kanunlar milletvekillerimiz tarafından hazırlanacak, görüşülecek, oylanacak ve yürürlüğe girecek. Bu sistemde kanun yapma tekeli kağıt üzerinde değil fiilen de Meclis’te olacak. Bunun aksini söyleyenler hep yalan konuştu. Kanunlar cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin üzerinde bulunduğu için Meclisin hiçbir konuda devre dışı kalması asla söz konusu olmayacak” diye konuştu.
 
“Meclis kapanmadan şu dönemde bana göre içtüzüğü parlamentonun halletmesinde büyük yarar var”
 
Parlamento dönemi sona ermeden Meclis içtüzüğünün değiştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri aynı gün ama farklı listelerle yapılacağı için milletimizin iradesini dilediği gibi sandığa yansıtma imkanı doğuyor. Milletvekili sayısının 600’e çıkması temsil tabanını genişletecektir. Ancak önümüzdeki süreçte hem yeni sisteme hazırlık mahiyetindeki uyum yasalarının çıkartılması hem de seçim kanununda köklü değişikliklerin yapılması gerekmektedir. Milletvekili ile seçmenlerin arasındaki ilişkiyi güçlendirmeleri için dar veya daraltılmış seçim bölgeleri alternatifleri başta olmak üzere demokrasimizi güçlendirecek tüm teklifleri tartışmalıyız. Seçmenleriyle yüz yüze ilişki kuracak milletvekillerimin hareket alanlarının buna göre genişlemesi gerekiyor. Dolayısıyla anayasa değişikliğiyle ilk adımını attığımız yönetim reformunu bu değişikliklerle tamamlamaya ihtiyacımız var. Öncelikle de Meclis içtüzüğünden başlanmasında fayda görüyorum. Artık Meclis kapanmadan şu dönemde bana göre içtüzüğü parlamentonun halletmesinde büyük yarar var. Çok ciddi zaman ve enerji kaybına yol açan içtüzüğü değiştirmeden diğer değişiklikleri yapmamız bir hayli zor olacaktır. Bu konu şu veya bu parti meselesi değildir. Milletimizin ve Meclisimizin itibarını kapasitesini, verimliliğini arttırmak için bu adımları atmak mecburiyetindeyiz. Cumhurbaşkanı ve iktidar partisinin genel başkanı olarak bu çerçevede atılacak tüm adımları destekleyeceğimi belirtmek isterim. Tüm vekillerinde aynı hassasiyeti göstereceğine inanıyorum.” HABER: İHA