Erdoğan: 'Gençlerimizden eminim'
Gençlerin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını tebrik eden Cumhrubaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'Gençlerimizin kendilerine duyduğumuz güveni boşa çıkartmayacaklarından eminim' ifadelerinde bulundu.
“GENÇLİK DÖNEMİNDE YAPILAN HİÇBİR ŞEY BOŞA GİTMEZ, MEYVELERİNİ MUTLAKA TOPLARSINIZ”
Bu millî gün vesilesiyle gençlerle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin enerjisi, dinamizmi, heyecanı ve geleceğe umutla bakan gözlerinin kendisine umut verdiğini ve motivasyon kaynağı olduğunu söyledi.
Gençlere bakınca kendi gençliğini, o yaşlardayken heyecanla hayata nasıl baktığını, dünyayı nasıl avucumuzun içinde gibi hissettiğini hatırladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer o dönemde böyle ideallerimiz olmasaydı, onlara ulaşmak için kendimizi yetiştirme gayretine girmeseydik, herhâlde bugün ulaştığımız yerlere gelemezdik. Gençlik döneminde yapılan hiçbir şey boşa gitmez. Olumlu veya olumsuz, bunun meyvelerini ileride mutlaka toplarsınız” diye konuştu.
“GENÇLERİMİZE GÜVENMEMEK, İNANMAMAK GELECEĞİMİZDEN VAZGEÇMEK DEMEKTİR”
Çevresindeki kimi yetişkinlerin gençlerle, yeni nesille ilgili karamsar düşünceler taşıdıklarını gördüğünü; ancak kendisinin tam tersine gençlerden, yeni nesillerden çok ümitli olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2023 Türkiye’sini sizler için ve sizlerle birlikte inşa ediyoruz. Bir sonraki ‘kızıl elmamız’ olan 2053 Türkiye’si ise her şeyiyle sizlere emanettir. Aynı şekilde, 2071 vizyonunu sonraki nesillere kazandırma sorumluluğunu da sizler üzerinizde taşıyorsunuz. Biz size, siz de sizden sonrakilere… Kendilerinden bu derece büyük beklentilerimizin olduğu gençlerimize güvenmemek, inanmamak geleceğimizden vazgeçmek demektir. Biz geleceğimizden vazgeçmiyoruz, tam tersine, istikballe ilgili hedeflerimizi sürekli büyütüyoruz” dedi.
2002 Türkiye’si ile bugünkü arasında, sadece ekonomik büyüklük açısından 3 kat fark olduğuna, o dönemde 3 bin 500 dolar olan kişi başına düşen millî gelirin bugün 11 bin dolara çıktığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 yılda 3 kat büyüyen Türkiye’nin, önümüzde 6-7 yıllık dönemde iki kat daha büyümesinin önünde hiçbir engelin olmadığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gezi Olaylarından 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişimine, bölücü örgütün çukur eylemlerinden 15 Temmuz darbe teşebbüsüne kadar, her biri tarihî nitelikte pek çok olay yaşadık. Ülkemiz, dünyanın en kanlı terör örgütlerinin saldırısı altında olmasına rağmen, hedeflerinden, programlarından, yatırımlarından zerre kadar taviz vermemiştir” şeklinde konuştu.
Bu kararlılığın gerisindeki en büyük sebebin, gençlere güvenli, huzurlu ve müreffeh bir Türkiye bırakma ülküsüne olan bağlılıkları olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere baktığında ne kadar doğru bir iş yaptıklarını ve ne kadar doğru bir yolda olduklarını gördüğünü söyleyerek, “Rabbim bizi mahcup etmesin. Rabbim, başı dik bir şekilde bu kutlu bayrağı sizlere devretmeyi nasip etsin” temennisinde bulundu.
“ANLI ŞANLI TARİHİMİZİ KİTAPLARIMIZA GEÇİRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir ülkeyi ve milleti yenmenin en kestirme yolunun, tarihleriyle olan ilişkilerini kesmekten geçtiğini kaydederek bu ülkede bunun yapıldığını hatırlattı ve şunları söyledi: “Bize öyle bir tarih okuttular ki bizim okuduğumuz tarih kitaplarında biz hep mağlubiyetlerle ilkelliklerle geçmişi olan bir tarih okuduk. Bizim tarihimizi böyle değil, Anlı şanlı tarihimizi bize o şekliyle göstermediler. Ama şimdi özellikle bunun üzerinde ısrarla duruyoruz ve diliyoruz ki müfredatımızı buna göre yeniden düzenleyeceğiz ve anlı şanlı tarihimizi kitaplarımıza bu şekilde geçireceğiz. Tarih, zannedilenin aksine sadece geçmiş değil, aynı zamanda geleceğimizi aydınlatan bir fenerdir.”
Dünyanın en büyük ve en kudretli devletlerinden olan Osmanlı’nın kurucusu Osman Bey’in boyunun başına yönetici olarak seçildiğinde, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiğinde ve bu fetih için dönemin en ileri teknolojisine sahip pek çok savaş aracını bizzat tasarlayıp harekât planlarını yaptığında 23 yaşlarında olduklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şöyle konuştu: “Bunu bize öğretmekten kaçtılar, kaçındılar. Niye? Öğrenmesinler. Çünkü böyle yetişirsek o zaman o fetih ruhuyla geleceğe başka türlü bakacağız. Ama aşağılık kompleksi içinde yetiştirilen bir nesil olursak o zaman ne olacak? O zaman bezgin, bedbin, hiçbir hedefi olmayan bir nesil olacağız. İşte bunu şimdi yıkıyoruz. Bu gerçekleri bilmezsek, gençlerimize böylesine engin bir güveni nasıl duyabiliriz? Bugün millî bayramımız olarak kutladığımız 19 Mayıs 1919 tarihinde, İstiklal Harbimizi yürütmek üzere Samsun’a çıkan Gazi Mustafa Kemal de 38 yaşında, yani genç diyebileceğimiz bir yaştaydı. Fakat Gazi Mustafa Kemal İstiklal Savaşı için Samsun’dan çıkıyordu. Birileri de bugün İstiklal mücadelesini vermek için değil, tam aksine İstiklal mücadelesini verenleri, Samsun’dan çıkıp onları İzmir’de denize dökmek için yola çıkıyor. Bakın nereden nereye geliyoruz. Ne oldu? Millet gereken dersi verdi.”
“GENÇLERİMİZİN KENDİLERİNE DUYDUĞUMUZ GÜVENİ BOŞA ÇIKARTMAYACAKLARINDAN EMİNİM”
Milletvekilliği, belediye başkanlığı, muhtarlık gibi görevlere seçilme yaşını önce 25’e, 16 Nisan halk oylamasındaki referandumla birlikte 18’e indirdiklerini hatırlatarak, Pazar günü yapılacak AK Parti’nin büyük kongresinden itibaren, kendi inisiyatif alanı içindeki her yerde ve her kademede gençlere hak ettikleri şekilde yer vermekte kararlı olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu düzenlemeleri, gençlerimize ihsan değil, haklarının gecikmiş teslimi olarak görüyoruz. Ben karşımda hep ‘Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine koyacak’ bir gençlik gördüm, bir gençlik görüyorum. Siyasete başladığım günden beri beni hiç mahcup etmeyen gençlerimizin, bundan sonra da kendilerine duyduğumuz güveni boşa çıkartmayacaklarından eminim” diye ekledi.
19 Mayıs’ın, Türk tarihindeki sayısız yeni başlangıçlardan biri olduğuna, bu başlangıcın milleti önce İstiklal Harbini zaferle sonuçlandırmaya, ardından Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmaya götürdüğüne dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esasen, daha geriye doğru gidip meseleyi Medine Müdafaasına, Kut’ül Amare Zaferine, Çanakkale Zaferine kadar götürmek gerekir. İstiklal Harbimizin ayak sesleri olan bu zaferler, en kötü döneminde dahi Türk Milletinin neler yapabileceğinin birer ispatıdır” sözlerine yer verdi.
“ÖZGÜRLÜK MÜCADELEMİZ CUMHURİYET TARİHİMİZ BOYUNCA KESİNTİSİZ SÜRDÜ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Özgürlük mücadelemiz, farklı görünümler altında, Cumhuriyet tarihimiz boyunca da kesintisiz sürmüştür. Terör örgütleri, önceleri nöbetleşe, son dönemde ise topyekûn bir şekilde ülkemizi hiç boş bırakmamışlardır. Bu saldırı ve tacizlerde, güvenlik görevlisi ve sivil olarak çok ciddi kayıplarımız olmuştur. Bu vesileyle tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle yâd ediyorum. Ailelerine Rabbimden sabırlar niyaz ediyorum, gazilerimize bu vesileyle şifalar temenni ediyorum. Gönül ister ki, tek bir insanımızın dahi burnu kanamasın, tek bir gencimiz dahi hayatını kaybetmesin. Ne diyor Yunus Emre? ‘Bu dünyada bir nesneye / Yanar içim, göynür özüm / Yiğit iken ölenlere / Gök ekini biçmiş gibi.’ Bizim de yiğit iken ölenlerin ardından gözyaşlarımız kimi zaman yanaklarımızdan süzülüyor, kimi zaman içimize akıyor. Ama biliyoruz ki, bu toprakları bizim için vatan hâline getiren, işte bu yiğitlerdir, onların fedakârlıklarıdır, bu fedakârlığı göze alan milyonların varlığıdır. Eğer bugün millet olarak vatan toprakları üzerinde özgürce ve güven içinde yaşıyorsak, bunu şehitler tepesini boş bırakmayan kahramanlara borçluyuz.”
Vatana hizmetin, sadece şehadete yürümekle, bunu göze alacak cesareti göstermekle olmadığına; aynı zamanda, bu ülkeye ve bu millete her alanda en iyi hizmeti vermeyi gerektirdiğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet eğitim hayatınızda en iyisini yapmaya gayret etmiyorsanız, kendinizle birlikte ailenize ve milletinize de hayırlı bir yolda değilsiniz demektir. Şayet kültürde, sanatta, sporda kabiliyetlerinizin elverdiği en üstün performansı göstermiyorsanız, kendinizle birlikte ülkenize de yazık ediyorsunuz demektir. Şayet iş hayatında, uzmanlığınızla, yabancı dilinizle, insan ilişkilerinizle, azminizle, kararlılığınızla en iyisini ortaya koyamıyorsanız, şunu bir defa bileceğiz ki durup ciddi bir muhasebe yapmanız şarttır” ifadelerini kullandı.
“SİYASET İNSAN YÖNETME SANATIDIR”
“İşini iyi yapmanın yeri, konumu, unvanı, bedeli yoktur. Öğrenciyseniz eğitiminizi en iyi şekilde yapacaksınız. Sanayide çıraksanız oradaki işinizi en iyi şekilde yapmaya çalışacaksınız. Özel sektör veya bir kamu kuruluşunda kariyer uzmanıysanız, orada işinizi en iyi şekilde yapmanın gayreti içinde olacaksınız. Bunu başardığınızda, kapıların yavaş yavaş açıldığını, basamakları giderek artan bir hızla tırmanmaya başladığınızı göreceksiniz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere, okumalarını, düşünmelerini, uygulamalarını ve neticelendirmelerini tavsiye etti ve ekledi: “Bu tavsiyeleri yerine getiren her gencimiz, hedeflerine ulaşma konusunda diğerlerinin bir adım önüne geçmiş demektir.”
“Rekabette öne çıkmanın yolu pes edip kenara çekilmekten değil, daha çok çalışmaktan, hayallerinizin, ideallerinizin, hedeflerinizin peşinden daha sıkı şekilde gitmekten geçiyor” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çalışmadan kazanmak diye bir şey yoktur. Kazanmadan harcayanlar ise sadece mirasyedilerdir, onlar da zaten kısa sürede sıfırı tüketirler. Bir başka önemli husus da şudur: Mutlaka bir alanda çok iyi uzmanlığınız olacak, birikiminiz olacak, ama hayatı sadece bununla sınırlı yaşamayacaksınız. Mesela iyi bir mühendis olacak ama bunun yanında siyasetle, kültürle, sanatla, sporla; artık ilginiz ve kabiliyetiniz hangisine yatkınsa o konularla da iştigal edeceksiniz. Kurucusu olduğum partinin gençlik kollarına önem vermemin sebebi budur. Siyaset, ülkenin ve milletin geleceğini şekillendirme konusundaki en büyük karar alma mekanizmasıdır. Aslında siyasetin tanımı nedir diye sorarsanız, siyaset aynı zamanda insan yönetme sanatıdır. Bunun başardığın an iyi siyasetçi olursun, başaramıyorsan olamazsın. Böylesine önemli bir alanda gençlerimizin olmaması düşünülemez. Söz sahibi olmadığınız bir yerde ihtiyacınız olan ve arzu ettiğiniz kararların çıkmayacağını unutmayınız.”
EĞİTİM YATIRIMLARI
Gençleri siyasi, sosyal, kültürel, sportif tüm alanlarda etkin şekilde yer almaya davet ederek, “Gençliğinde bu işlerin hepsiyle yakından ilgilenmiş birisi olarak sizlere başarının yolunu gösteriyorum. Sizlerden, yarım asra yakın bir tecrübenin ürünü olan bu tavsiyemi dikkate almanızı özellikle rica ediyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 14 yılda önceliği çocukların ve gençlerin eğitimine büyük önem vererek, Millî Eğitim Bakanlığının bütçesini 7,5 milyar liradan 85 milyar liraya çıkardıklarını, toplam 270 bin yeni dersliği ülkeye kazandırdıklarını, 561 bin yeni öğretmen ataması yaptıklarını, üniversite sayısını 76’dan 181’e yurtların yatak kapasitesini 182 binden 601 bine çıkardıklarını, ders kitaplarını ücretsiz olarak dağıttıklarını, 432 bin etkileşimli tahta, 1,5 milyona yakın tablet bilgisayar dağıttıklarını hatırlattı.
“DERSHANELERİ TAMAMEN KAPATARAK, AİLELERİ BU SEKTÖRÜN YÜKÜNDEN KURTARDIK”
İlköğretimde okula gitmeyen çocuğun neredeyse kalmadığına, ortaöğretimde okullaşma oranının yüzde 77’yi, yükseköğretimde ise yüzde 41’i bulduğuna işaret eden ve eğitim alanında yapılan yatırımlardan örnekler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelere yer verdi: “Dershaneleri tamamen kapatarak, aileleri, adeta paralel bir eğitim sistemi hâline dönüşmüş olan bu sektörün yükünden kurtardık. Soyguncular, eğitim mafyaları türemişti ve bu mafyalar benim garip gureba halkımı sömürüyordu. Çocuğum üniversiteye girebilsin diye davarını satan, elindeki bileziklerini satan analar vardı Anadolu’da. Bu olamaz dedik ve bunu kaldırdık, şimdi ne getirdik hafta sonlarında telafi kurslarını devlet bizzat yapar hâle geldi. Biliyorsunuz, FETÖ terör örgütünün bize ilk saldırısı buradan geldi aslında. Bu inceliği iyi kavrayalım. Çünkü kaynak, ellerinden alındı. Oradan büyük bir kaynak vardı. Sadece asgari 1 milyar lira oradan kazanıyorlardı. Bu kapatılınca çılgına döndüler. Bu sebeple başladı ve darbe girişimine bundan dolayı girdiler. Sadece bu durum bile dershaneler konusundaki tavrımızın ne derece doğru olduğunu göstermiştir.”
Gençleri hitaben gerçekleştirdiği konuşmasında “Sizlerin bizzat yaşamadığı, tecrübe etmediği, sadece belki duyduğu, resimlerini veya görüntülerini gördüğü bir eski Türkiye var. Bu eski Türkiye’de, sizin şu anda hayatınızın doğal bir parçası gördüğünüz, yokluğunu hayal dahi edemediğiniz imkânların hiçbiri bulunmuyordu. Anneleriniz, babalarınız, büyükbabalarınız, büyükanneleriniz o günleri çok iyi bilir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün sahip olunanların kıymetinin; ancak 15-20 yıl öncesinde yaşananlardan haberdar olunduğunda anlaşılacağını söyledi ve “Bundan sonraki hedeflerimize de, yine aynı tecrübenin ışığında sağlıklı şekilde yürüyebiliriz” diye ekledi.
“GELECEĞİN TÜRKİYE'SİNE HEP BİRLİKTE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Değişimin, kesintisiz bir süreç olduğunu unutmamalarını salık veren ve güncelleme yapılmadığında geri kalınacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 3 yılda yaşanan güvenlik ve ekonomi ağırlıklı sorunların, bundan sonrası için herkese çok önemli dersler verdiğini söyledi ve “İnşallah, geleceğin Türkiye’sini birlikte inşa ederken, tüm bu tecrübelerden ilham alarak, birlik ve beraberliğimize çok daha güçlü şekilde sahip çıkacağız” dedi.
Konuşmasının sonunda, ‘tek millet tek bayrak tek vatan tek devlet’ vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “İşte bu ilkelere sıkı sıkıya sarılarak, önce 2023 hedeflerimize ulaşacak, ardından 2053 vizyonumuzu size emanet edeceğiz. Ben bu duygularla, bir kez daha 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramınızı tebrik ediyorum. Gittiğiniz illerdeki tüm kardeşlerime, evlatlarımıza selamlarımızı, sevgilerimizi iletmenizi rica ediyorum. Derslerinizde sizlere Allah’tan üstün başarılar diliyorum. Rabbim yar ve yardımcınız olsun. Sporcularımıza da güç kuvvet diliyorum, başarılarının artarak devamını diliyorum.” KAYNAK: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ