Erdoğan: 'Gözümüz kimseyi görmez'

AK Parti İstanbul Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Türkiye'yi böyle bir cendereye sokmak isteyenlerin hedeflerinin politik olabileceğini ancak Türkiye için bunun beka meselesi olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Hiç kimse kusura bakmasın, bekamız söz konusu olduğunda gözümüz kimseyi görmez, görmeyecektir' dedi.

Erdoğan: 'Gözümüz kimseyi görmez'

“BENİM MİLLETİMLE PAYLAŞACAĞIM BİR DÜŞÜNCEM VARSA BUNUN YOLLARI BELLİDİR”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zaman zaman kamuoyunda, medyada, AK Parti içinde arzu ve tasvip etmediği tartışmaların yaşandığına şahit olduğunu hatırlatarak, “Genellikle sosyal medya hesapları veya kimi köşe yazarları üzerinden başlatılan bu tartışmalarda birilerinin şahsımın adına adeta racon kestiği, herkese ayar vermeye çalıştığı anlaşılıyor. Burada bir kez daha açık ve net olarak ifade ediyorum; benim milletimle, partimle paylaşacağım bir düşüncem, bir teklifim, bir hissiyatım varsa bunun yolları bellidir. Kimsenin racon kesmesine de ihtiyacım yoktur. Eğer bir racon kesilecekse, bu raconu bizzat kendim keserim; bu da böyle bilinmeli. Kongre sürecimiz gibi mahrem sayılabilecek bir konuyu bile parti teşkilatlarımızda yaptığımız toplantılarda tüm milletimizin göz önünde konuşuyor, tartışıyor, mesajlarımızı ifade ediyoruz.”
 
Cumhurbaşkanlığıyla ilgili hususlarda Cumhurbaşkanlığı Sözcüsünün, hükûmet meselelerde Başbakan ve Hükûmet Sözcüsünün, AK Parti ile ilgili konularda da Parti Sözcüsünün gereken açıklamaları yaptığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şahsımın ve sözcülerimin dışında yapılan hiçbir açıklamanın benimle ilgisi yoktur, partimle ilgisi yoktur. ‘Efendim, şu köşe yazarı şöyle yazmış, şu köşe yazarı böyle yazmış, şu köşe yazarının işte Cumhurbaşkanıyla şöyle dostluğu var’; hiçbirisi beni bağlamaz, bunlara da ihtiyacım yok. Ben zaten konuşuyorum, bunlara gerek yok ki. Ben derdimi anlatmaktan aciz de değilim, yeri geldiği zaman bunları anlatıyorum, anlatmaya da devam edeceğim” açıklamasında bulundu.
 
“BU HAREKET İÇİNDE FİTNE ÇIKARTMAK İSTEYENLERE MEYDANI ASLA BIRAKMAYIZ”
 
Başkalarının adına açılmış sosyal medya hesaplarını ve köşe yazıları gibi mecraları aracı kılma alışkanlığının kesinlikle olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarına şöyle devam etti: “Herhâlde dünyada benim kadar şeffaf olan, benim kadar açık konuşan, benim kadar görüşlerini net ifade eden bir başka lider var mıdır, onu da pek bilmiyorum. Kimsenin yüzüne karşı söyleyemediğim bir sözü arkasından ifade etmeyeceğimi şahsımı az-çok tanıyan herkes çok iyi bilir. Dolayısıyla şayet bir kişiye veya bir kesime mesaj vermem gerekiyorsa, bunu bizzat veya sözcülerim aracılığıyla zaten yapıyorum, yapmaya da devam edeceğim. Bunun dışında ‘Cumhurbaşkanı şöyle istiyor, Reis şöyle düşünüyor’; benim ne düşündüğümü de bilenler var. ‘Genel Başkan böyle arzu ediyor’; bu tür yakıştırmalara hiç kimse itibar etmemelidir. Hatta şahsıma bu türden yakıştırmalar izafe edenlerin hukuki takip için Cumhurbaşkanlığındaki ve partideki ilgili arkadaşlarımıza bildirilmesinde fayda görüyorum. Meydanı sosyal medyanın dehlizlerinde gizlenerek 10 doğrunun yanına 1 yanlış ekleyip bu hareket içinde fitne çıkartmak isteyenlere asla bırakmayız. Bugüne kadar AK Parti’yle ve şahsımla milletimizin arasına kimseyi sokmadık, bundan sonra da sokmayacağız.”
 
“DEAŞ’IN HER TÜRLÜ SALDIRISIYLA TEK BAŞIMIZA MÜCADELE ETMEK ZORUNDA KALDIK”
 
Terörle mücadele başta olmak üzere çeşitli konularda Batı ülkeleriyle, özellikle de Avrupa Birliği devletleriyle aralarındaki anlayış farklılığının son dönemde arttığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, güya tüm dünyanın bir olup kendisine karşı savaştığı DEAŞ terör örgütünün saldırılarına uğrarken bu ülkelerin kılının kıpırdamadığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük şehirlerimizdeki canlı bomba saldırılarından, sınırlarımızın havan ve füze atışlarıyla tacizine kadar DEAŞ’ın her türlü saldırısıyla tek başımıza mücadele etmek zorunda kaldık” diye konuştu.
 
Türkiye üzerinden yabancı savaşçıların Suriye ve Irak’a geçişini engellemek için bu ülkelerden talep ettikleri istihbarat paylaşımını bile tam olarak ve zamanında yapmadıklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fırat Kalkanı Harekâtıyla Suriye’de elde ettiğimiz başarı, Batı ülkelerinin bölgedeki oyunlarını açığa çıkardı. Meselenin DEAŞ değil bölgenin yeniden dizaynı olduğunu açıkça söylemedikleri için başka terör örgütlerini yanlarına alarak aynı projeyi ısrarla sürdürüyorlar” dedi.
 
“DOST GÖRÜNENLER BİZE YALAN SÖYLÜYOR”
 
Bunun iyi bilinmesi ve gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bize dost olarak görünenlerin PKK’yla, PYD’yle, YPG ve Suriye Demokratik Güçleri olarak belirlenen -bir isim ki onu şimdi yine değiştiler, bol bol değişiyorlar- ve artık adı her ne olursa olsun kurulmuş veya kurulacak tüm örgütlerin aynı yapı olduklarını çok iyi bildikleri hâlde gözümüzün içine baka baka bu dost görünenler bize yalan söylüyorlar” vurgusunda bulundu.
 
“Suriye ve Irak haritasındaki güçlerin dağılımına bakan herkes oynanan oyunun amacını açıkça görecektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Suriye ve Irak’ta güya DEAŞ’la mücadele için örgütlere dağıtılan silahları birer ikişer PKK’nın ülkemizde gerçekleştirdiği eylemlerde ele geçirmeye başladık. Biliyoruz, hangi ülkenin silahları PKK’da var, hangi ülkenin silahları PYD-YPG’de var, hangi ülkenin silahları DEAŞ’ta var, bunları biliyoruz. Tabii biz bunları önlerine koyduğumuzda bunu da inkâr ediyorlar. Hatta çok daha böyle nüktevari ifadeler kullanıyorlar. ‘Ben ülkemin parasını DEAŞ’a mı vereceğim, ben ülkemin parasını PYD’ye mi vereceğim’ diyorlar. ‘Kime verdiğinizi bilmem, ama biz bunları buralarda yakaladık, bunlarda gördük.’ dedim. Batı ülkelerinin anlamadıkları veya anlamak istemedikleri, anlıyorlarsa da bizim için taşıdığı önemi idrak edemedikleri mesele şudur: Bugün bölgede güç gösterisi yapan herkes işi bittiğinde veya işine gelmediğinde ne olacak? Çekip gidecek. Ama biz bin yıldır olduğu gibi bundan sonra da coğrafyamızda kalacağız. Onlar gittiğinde sınırlarımız boyunca kurulan terör yapılarıyla uzun ve kanlı bir mücadeleyi verecek olan bu ülkeler değil. Kim? Türkiye.”
 
“BEKAMIZ SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA GÖZÜMÜZ KİMSEYİ GÖRMEZ”
 
Türkiye’yi böyle bir cendereye sokmak isteyenlerin hedeflerinin politik olabileceğini; ancak Türkiye için bunun beka meselesi olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiç kimse kusura bakmasın, bekamız söz konusu olduğunda gözümüz kimseyi görmez, görmeyecektir. İttifakmış, müttefikmiş, diplomasiymiş, ticaretmiş; istiklalimizin ve istikbalimizin tehdit altında olduğu yerde bunların hepsi de hükmünü yitirir, bu böyle bilinmelidir” açıklamasında bulundu.
 
15 Temmuz gecesi bu milletin meydanlara yürüdüğünü, 250 şehit verilip 2 bin 193 kişinin gazi olduğunu, FETÖ teröristlerinin eli boş dönerek bir kısmının cezaevlerinde bir kısmının ise Avrupa ülkelerine ve Pensilvanya’ya kaçtığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ha PKK ha FETÖ, ha DEAŞ ha FETÖ, hiç bunların birbirinden farkı yok, al birini vur öbürüne. Bu ihanet çetesi Türkiye’nin demokrasisine, varlığına, birliğine, geleceğine saldırmıştır. Milletimiz evvel Allah tek yumruk bu ihanet çetesine geçit vermemiştir” dedi.
 
“FETÖ İLE MÜCADELE, HUKUK DEVLETİ İÇERİSİNDE YÜRÜTÜLÜYOR”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin başka hiçbir ülkenin yapmayacağı bir şekilde, FETÖ’yle mücadelesini hukuk devleti içinde, uluslararası güvenlik, hukuk ve adalet kriterlerine uygun şekilde yürüttüğünün altını çizdi ve yargılanan FETÖ mensuplarının yakın bir zamanda özel hazırlanmış kıyafetler içinde duruşmalara çıkarılacağını açıkladı.
 
FETÖ mensuplarının iyi tanınması gerektiğini, bu konuda yargının da ilgili kararları yılsonuna kadar büyük ölçüde vermiş olmasını umduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü bizim öyle çok vaktimiz yok. Anneler ağlıyor, babalar ağlıyor, kardeşler ağlıyor” dedi ve süratle adım atacaklarını söyledi.
 
Seçime giden Almanya’nın bazı yetkililerinin hâlâ Türkiye ile uğraştığına dikkat çekerek, Alman yetkililere Türkiye ile uğraşmayıp işlerine bakmaları tavsiyesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizde referandum oldu bizimle uğraştınız, partilerin başkanları çıktı orada hayır kampanyasına katıldılar. Sözde Türk diye geçinen bir ahlaksız, orada ‘hayır’ kampanyası yaptı. Kiminle? Terör örgütüyle beraber yaptı. Türkiye’nin Cumhurbaşkanına ne yazık ki Almanya’nın kapısını kapattılar, buna Sayın Merkel de dâhil, muhalefet de dâhil” sözlerine yer verdi.
 
“TÜRKİYE DÜŞMANI PARTİLERE SAKIN HA OY VERMEYİN”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunların demokrasiyle yakından-uzaktan alakası yok ve söylediğimiz zaman da yalan bunlarda gani. Şimdi de çıkmış bana laf atıyor Dışişleri Bakanı Almanya’nın. Sen kimsin, önce haddini bil. ‘Senin muhatabın ben değilim, senin muhatabın Dışişleri Bakanı’ dedim. Dün Dışişleri Bakanımız daha da ileri gitti, ‘Onun muhatabı Avrupa Birliği Bakanı’ dedi. Şimdi tabii seçim yapılacak, biz de buradan mesajımızı veriyoruz. Ne diyoruz? Onlar o kampanyada Türkiye’ye böyle saldırdılar, yüklendiler de, ben oradaki vatandaşlarımıza niçin mesaj vermeyeyim? Türkiye’den mesajımı veriyorum. Ne diyorum? Türkiye düşmanı partilere sakın ha oy vermeyiniz. Türkiye dostu olanlarla beraber olun. Küçük partiymiş falan buna da bakmayın, onlara oyunuzu verin, onları büyütelim. Ve bu büyüklenenler, Türkiye’ye karşı bu şekilde saldıranlar, bu seçimde sandıkta bana göre bir tokat yemeleri lazım. Ve şu anda diyorlar ki, ‘Bizim demokratik mücadelemize karışıyor.’ Ne alakası var? Kalkıp sizin bize yaptığımızı biz yapmıyoruz, biz sadece vatandaşlarımıza ‘Türkiye düşmanlarına sandıkta demokratik bir ders verin’ diyoruz, bu kadar. Bizim yanımızda teröristler yok, ama sizin yanınızda teröristler vardı. Terörist başının fotoğraflarıyla siz Avrupa resimler çektirdiniz yan yana.”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında şu açıklamalarda bulundu: “Bakın buradan sizlerin şahsında tüm Türkiye’ye ve dünyaya sesleniyorum, bini aşkın tır Irak’tan geldi, bunlar zırhlı araçlar, mühimmat ve bütün bunlar Suriye’ye geçti, Suriye’deki terör örgütlerine bunlar teslim edildi ve şimdi onları güya Suriye’de kullanacaklar. Sonra? Sonra onlar Türkiye’ye karşı kullanılacak. Ve kendilerini uyarıyoruz, diyoruz ki, ‘Bu silahları ne yapacaksınız?’ G-20’de bunu Sayın Trump’a da söyledik, o da bundan dolayı biraz arkadaşlarına serzenişte bulundu. Ama biz bunların lütfen geri alınmasını istiyoruz. Bizde işte bunların seri numaraları var. ‘Biz bunların hepsini toplayıp alacağız’ diyorlar; biz bunlara inanmıyoruz. Bu mücadeleyi beraber verseydik bunlara gerek kalmazdı.”
 
“TÜRKİYE SADECE KENDİ EGEMENLİĞİNE SAYGI GÖSTERİLMESİNİ İSTİYOR”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan bölücü terör örgütünün Türkiye’nin belirli bölgelerinde ve büyük şehirlerinde sürekli kanlı eylemler peşinde koştuğunu, FETÖ terör örgütünün ise önce emniyet ve yargı içindeki elemanları aracılığıyla hükûmeti devirmeye, bunu başaramayınca da ordu içindeki militanlarıyla kanlı bir darbe yapmaya teşebbüs ettiğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bulunduğu durumu, “Siz bu örgütlerle, bu saldırılarla canhıraş mücadele ederken, uluslararası camianın da sürekli tacizine, tehdidine maruz kalıyorsunuz” dedi.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Seçimlerde aleyhinize çalışmaktan, gizli askerî ambargolarla, aleni ekonomik ayak oyunlarından iç mekanizmalarımıza kadar aleni müdahale etmeye, sosyal ve siyasi tahriklere kadar sizi karşı yapmadıklarını bırakmıyorlar. İster vatandaş olsun, ister yönetici, Alman, Amerikalı, Hollandalı, Fransız, Rus, İranlı, İngiliz, Suudi Arabistanlı, Kanadalı, bu empatiyi yapan herkes bize hak verecektir. Türkiye kimseden ulufe, iane, lütuf, ihsan beklemiyor, Türkiye kimseden hakkı olmayan bir şeyi de talep etmiyor, Türkiye sadece kendi varlığına, kendi egemenliğine, kendi geleceğine saygı gösterilmesini istiyor. Bu saygının gösterilmediği durumlarda da kendi başımızın çaresine bakmaktan başka bizim bir derdimiz olamaz.”
 
Karşı karşıya bulundukları meseleleri siyaset ve diplomasi yoluyla çözmek için her türlü imkânı kullandıklarının, her fedakârlığı yaptıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık bu yöntemlerin işe yaramadığı bir yere doğru hızla gittiğimizi görüyoruz. Bu çağrımıza samimi bir cevap vermeyen hiç kimsenin, hiçbir ülkenin, Türkiye’nin bundan sonra atacağı adımlara yapacağı itirazların bizim nezdimizde de bir karşılığı yoktur. Bölgede terör örgütleriyle iş tutmak uğruna Türkiye gibi bir ülkeyi askerî mukabele pahasına karşısına alacak bir devlet bu hatasının hesabını önce kendi kamuoyuna vermek zorunda kalacaktır” açıklamasında bulundu.
 
“SİLAHLARINI ÜLKEMİZE YÖNELTMİŞ TERÖRİSTLERİN ARASINA GİRMİŞ HERKES BİZİM NEZDİMİZDE TERÖRİSTTİR”
 
“Biz sadece ve sadece terör örgütleriyle, teröristlerle mücadele ediyoruz. Silahlarını ülkemize yöneltmiş teröristlerin arasına girmiş herkes bizim nezdimizde teröristtir” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ve Irak meselesinde son sözlerinin bu olduğunu söyledi.
 
Önümüzdeki günlerde gelişmelerin Türkiye’nin bu açık ve kesin duruşu doğrultusunda şekilleneceğine inandığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hükûmetimiz ve ilgili kurumlarımız hazırlıklarını bu çerçevede yürütüyorlar. Ülkemizin böylesine hayati mücadelenin içinden geçtiği bir dönemde AK Parti olarak bizim de gündemimizdeki meseleleri süratle ve en sağlıklı şekilde neticeye kavuşturarak bu konulara yoğunlaşmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
 
“KONGRELERİMİZDE GÖREVİNİ DEVREDECEK ARKADAŞLARIMIZA HİZMETLERİ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM”
 
AK Parti’nin il ve ilçe kongrelerinde bayrak yarışı anlayışıyla görevlerini devredecek olan partililere hizmetleri için teşekkür eden ve yeni görev alacak olanlara başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün yöneticilerimizin başına birer Ömer bulmalıyız. Adil olacak, yolsuzluklara prim vermeyecek, belediyeler asla yolsuzlukların içerisinde savrulmayacak ve bu konuda da çok dinamik, çok kararlı olmaya mecburuz, bu adımları atacağız” diye ekledi.
 
Yeni yönetim sistemiyle Cumhurbaşkanlığı seçiminde artık alınması gereken oyun yüzde 50+1 oy olduğunu hatırlatan ve parti mensuplarına çok çalışıp çok koşturmaları tavsiyesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, partililerin yaklaşan Kurban Bayramını tebrik etti ve sözlerini şöyle tamamladı: “Rabbim Kurban Bayramı vesilesiyle âlemi İslam’ın birliğine, beraberliğine, vahdetine inşallah vesile kılsın, dayanışmamızı artırsın. Birbirimizi makamdan dolayı sevmeyelim, paradan-puldan dolayı sevmeyelim, akrabalıktan dolayı sevmeyelim; birbirimizi Yaratandan ötürü sevelim.” HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ