Erdoğan: 'Millete karşı mükellefiz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şehircilik Şûrası'nda yaptığı konuşmada 'Özellikle son 15 yılda ülkemizdeki 81 vilayetimizin birikmiş sorunlarının çözümü noktasında gerçekten tarihî nitelikte adımlar attık. Tüm kurumlarımızla birlikte asırlık ihmalleri gidermenin, kronikleşen meselelere çözüm bulmanın mücadelesini vermeyi sürdürüyoruz' dedi ve bu konuda millete karşı sorumlu olduklarını ifade etti.

Erdoğan: 'Millete karşı mükellefiz'

Şûranın komisyon çalışmalarına katkı veren tüm hocalara, sektör temsilcilerine, bürokratlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek şûra sırasında alınacak kararların, gerekse sonuç bildirgesinin; bakanlık mensupları, şehircilik alanında faaliyet gösteren tüm kurum ve kuruluşlar için bir başvuru kaynağı olacağına inandığını söyledi.
 
“DİĞER CANLILARA SAYGI ANLAYIŞI YERİNİ TAHAKKÜME BIRAKTI”
 
Modern dönemle birlikte gelişmeye başlayan makina, çelik ve beton teknolojisinin verdiği güçle insanların, diğer varlıklara ve canlılara saygı anlayışının yerini tahakküme bıraktığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün modern bireyin gözünde kendi dışındaki tüm varlıklar, hilkatte, yani ‘yaratılışta ortakları’ değil, sınırsız güç mücadelesinde kontrol altına alınması gereken rakipleridir. Tarihte, insanının heva ve heveslerinin bu derece kutsandığı bir başka dönem vaki değildir” şeklinde konuştu.
 
Dünyanın kronik sorunları hâline gelen hiçbir meselenin, bu anlayışın dışında değerlendirilemeyeceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çarpık kentleşme, çevre kirliliği, sosyal buhranlar, yıkıcı rekabet, hatta terör olayları ve savaşlar, modern insanın tasavvurunda meydana gelen bu köklü değişikliğin birer tezahüründen başka bir şey değildir” dedi.
 
“GÜNÜMÜZ ŞEHİRLERİ İNSANA HUZUR VERMİYOR”
 
Bu zihinsel yozlaşmanın menfi etkilerinin en çok hissedildiği alanların başında şehircilik uygulamalarının geldiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehirler bu açıdan kurucularının, sakinlerinin, üzerinde daha önce yaşayanların aynası gibidir. Hayata nasıl bakıyorsak, dünyayı nasıl idrak ediyorsak, nasıl inanıyorsak, yaşadığımız şehirlere de öyle şekil veririz. Bu sebeple ecdadımız çok güzel bir ifadeyle ‘şeref-ül mekân bil mekîn’ yâni; ‘Bir şehri aziz kılan, o şehrin sakinleridir, yaşayanlarıdır’ derlerdi. Tasavvurumuz nasılsa, inşa ettiğimiz şehirlerin mimarisi de öyledir” dedi.
 
Buhara, Semerkant, Tebriz, Kudüs, Medine, Bağdat, Şam, Kurtuba gibi tüm şehirlerinin insanı ve fıtratı merkeze alan mekânlar olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugünkü şehirlerimiz maalesef ‘insan fıtratını’ değil, ‘bireysel hırsları’ merkeze alan bir bakış açısıyla inşa ediliyor. İnsan fıtratıyla mütenasip olmayan her yer, zamanla insanın zindanı hâline dönüşüyor. Bu sebeple günümüz şehirleri insana huzur vermiyor, sükûn getirmiyor ve esenlik sağlamıyor.”
 
“ŞEHİRCİLİK KONUSUNDA BİRÇOK AÇIDAN İYİ KONUMDAYIZ”
 
Sorunların kaynağını doğru tespit etmenin, çözümün ilk adımı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu an bizlerin şehircilik noktasında yüz yüze kaldığı meseleler, ülkemizle birlikte dünyanın pek çok yerinde çeşitli derecelerde yaşanıyor. Her şeye rağmen, Allah’a hamdolsun, bizim birçok açıdan iyi bir konumda olduğumuzu söyleyebiliriz” dedi.
 
Her biri adeta bir açık hava müzesini andıran kadim şehirlerin, son bir asırdır yaşadığı aşırı göçe, işgale rağmen ayakta kalmayı sürdürdüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle son 15 yılda 81 ilin birikmiş sorunlarının çözümü noktasında tarihî nitelikte adımlar attıklarını, düzensiz göç, çarpık kentleşme, gecekondulaşma, hazine arazilerinin işgali gibi sorunları, önemli oranda ortadan kaldırdıklarını kaydetti.
 
Konuşmasının devamında, TOKİ’nin şehirlerin dönüşümündeki rolüne de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehirlerin dönüşümünde TOKİ’nin öncülüğünde ortaya çıkan konutu, okulu, ibadethanesi, ticaret merkezi, çevre düzeni ve tüm altyapısıyla kendi kendine yeterli yerleşim birimlerinin çok önemli katkısı olmuştur. Bugüne kadar TOKİ vasıtasıyla 805 bin konutu tamamlayarak hak sahiplerine teslim ettik. Bu rakamın 355 binini, dar ve orta gelir grubuna yönelik olarak ürettiğimiz ve çok uygun şartlarda kendilerine verdiğimiz konutlar oluşturuyor” dedi.
 
“2019’DA İSTANBUL ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ’NİN İNŞAATINI BİTİRECEĞİZ”
 
Bugünkü ihtiyaç neyse, TOKİ’nin ona yöneleceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin 80 milyon kendi vatandaşı, sayıları 4 milyonu bulan çeşitli statülerdeki misafirleri, 6 milyon civarındaki yurt dışı insan gücüyle, nasıl büyük bir ülke olduğunu göremeyenlerin ufuksuzluğundan bıktık usandık. Esasen bunlar kendilerine, ‘taş üstüne taş koydurmamayı’ hayat felsefesi olarak belirlemiş bir çetedir. Yol yaparsınız, baraj yaparsınız, köprü yaparsınız, karşınızda bu çeteyi bulursunuz. İstanbul’da AKM’nin projesini takdim edersiniz, ertesi gün Mimar Mühendisler Odası hemen bununla ilgili de müracaatta bulunur. Ne yaptınız siz bugüne kadar ya, onu söyleyin? Nereye müracaat ederseniz edin, biliniz ki inşallah 2019 İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nin o dev opera binasının bittiği yıl olacaktır. İstediğiniz kadar çırpının, istediğiniz kadar yatın, ne yaparsanız yapın. Böyle yapa yapa 10 yılımızı yediniz, 10 yılımızı yediniz, artık daha size tahammül yok. Bedeli neyse biz bunu yapacağız.”
 
“YAPILAN ÇALIŞMALARI ELEŞTİRENLERE DEĞİL, MİLLETE KARŞI MÜKELLEFİZ”
 
Türkiye’de her alanda olduğu gibi TOKİ’nin başarılı faaliyetlerini eleştiren bir kitlenin olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Sırça köşklerinden bize ahkâm kesenlerin asıl derdi, büyük şehirlerin, özellikle de kurtarılmış bölge olarak gördüklerin belli muhitlerin, sadece kendilerine ait olmaktan çıkmasıdır. Lafa gelince halkçılığı kimseye bırakmayanlar; milletle aynı yollarda yürümeyi, aynı mekânlarda oturmayı, aynı meydanları paylaşmayı içlerine sindiremiyorlar.”
 
Yapılan iyi çalışmaları eleştirenlere değil, millete karşı mükellef olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim millete sözümüz var; ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkartacağız. Bu yolda bize verecek katkısı olan herkese yüreğimiz de, kollarımız da açıktır. Bize takoz olmaya çalışanları ise, 15 yıldır yaptığımız gibi kendi sığ dünyalarında bırakır, yolumuza devam ederiz” şeklinde konuştu.
 
“ŞEHİRCİLİKTE NİCELİK DEĞİL, NİTELİK ODAKLI BİR ANLAYIŞI HÂKİM KILMALIYIZ”
 
Şehircilik alanında da yeni politika ve yaklaşımlara ihtiyaç olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehircilikte de nicelik odaklı değil nitelik odaklı bir anlayışın hâkim kılınması gerektiğini kaydederek, “İnsanı merkeze almadan, fıtratı odak noktası yapmadan şehircilikte arzu ettiğimiz yere varamayız. Biz de modern mimarinin imkânlarıyla, kadim ve kalıcı olanı sentezlemek için çalışacağız. Son iki asrımıza damgasını vuran taklitçi zihniyeti artık bir kenara bırakmalıyız. Bugün yüzleştiğimiz meselelerin çözümü için önce zihniyet dönüşümünü gerçekleştirmeye ihtiyacımız bulunuyor” dedi. HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ