Erdoğan: 'Oynanan Oyunlara Omuz Omuza Mücadele Verdik'

Çiftçiler ile iftar yemeğinde bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 3 yıldır kesintisiz bir şekilde süren saldırılara karşı mücadele verdiklerini belirterek, 'Kirli senaryoların ardı arkası kesilmiyor. Bir gün milletimizin teslim olacağını sananlara, anlaşılan o ki 15 Temmuz'da verdiğimiz ders yeterli gelmemiş' dedi ve oynanan oyunlara karşı birlikte omuz omuza mücadele verdiklerini dile getirdi.

Erdoğan: 'Oynanan Oyunlara Omuz Omuza Mücadele Verdik'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramankazan ilçesi Ahi Köyü’nde 49 mahalleden gelen çiftçiler ve aileleriyle iftar programında bir araya geldi. Eşi Emine Erdoğan’ın da eşlik ettiği iftar yemeğinin ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.
 
Sözlerine vatandaşların yaklaşan Ramazan Bayramını tebrik ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Köyümüzün muhtarı Ali Anar başta olmak üzere, 15 Temmuz'da şehit verdiğimiz tüm kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum” dedi.
 
“ALÇAK İHANET GİRİŞİMİNE GÖĞSÜNÜ SİPER EDENLERİ MİNNETLE SELAMLIYORUM”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye tarihinin en alçak ihanet girişimine göğüslerini siper ederek geçit vermeyen tüm vatandaşları bir kez daha minnetle selamladı.
 
Darbenin merkezinde yer alan hava üssündeki hainlere inat, ezanlarını ve bayraklarını korumak için gözlerini kırpmadan ölümün üzerine yürüyen tüm Kahramankazanlılara şükranlarını sunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazan ilçesinin, isminin başına "Kahraman" ifadesini bir lütuf olarak değil; verdiği 9 şehit ve 92 gaziyle, yüreğinin ve bileğinin hakkıyla elde ettiğini vurguladı.
 
“RABBİM BİRLİĞİMİZİ, BERABERLİĞİMİZİ, KARDEŞLİĞİMİZİ DAİM EYLESİN”
 
“Rabbim, ülkemizi ve milletimizi tüm hainlerden, tüm teröristlerden, dâhili ve harici tüm düşmanlardan muhafaza eylesin. Rabbim işte şu anda içinde bulunduğumuz bu birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, dayanışmamızı daim eylesin” diyerek dua eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, istiklali ve istikbali uğruna canından geçenlerin eksik olmadığı sürece, çocuklara özgür ve müreffeh bir ülke bırakma umudunu hiç kaybetmeyeceklerini altını çizdi.
 
İftar sofrasında şehit yakınlarının ve gazilerin bulunduğu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah onlardan da razı olsun ki, onlar şehitlerimizle beraber 'Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın. Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın. Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın' diyerek, bütün o uçakların, helikopterlerin, tankların, topların üzerine yürüdüler ama bu toprakları o alçaklara vermediler, verdirmediler” diye konuştu.
 
“BU MİLLETE KİMSE DİZ ÇÖKTÜREMEZ”
 
Kahramankazan’dan yükselen bu kahramanlık ateşinin sönmediği müddetçe, bu millete kimsenin diz çöktüremeyeceğini, bayrağı kimsenin indiremeyeceğini ve ezanları kimsenin susturamayacağını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatanı kimsenin bölemeyeceğini ve devleti kimsenin yıkamayacağını vurguladı.
 
“İşte onun için birileri anlamaz, ama varsın anlamasınlar, bizim Rabia’mız var” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rabia'nın içinde tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devletin bulunduğunu söyledi.
 
“KİMSE BİZE DEVLET İÇİNDE DEVLET YUTTURMACASI YAPMASIN”
 
80 milyonuyla tek millet vurgusunu tekrarlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu akşam burada olduğu gibi. Bizim tek bayrağımız var. Asla o paçavraları kimse bize yutturmaya kalkmasın. Bayrağımızın rengi şehidimizin, gazimizin kanının rengidir. Hilal, bağımsızlığımızın ifadesidir. Yıldız, her yıldız bir şehidin ta kendisidir. ‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.’ Vatan nasıl vatan olur? Şehidin kanıyla yoğrulduğu zaman vatan olur, yoksa kuru kuruya bir topraktır. İşte bu topraklar üzerinde biz çok kan verdik. Ta Malazgirt’ten bu yana hep kan verdik ve böylece bu toprakları vatan kıldık. Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka bir devletimiz yok. Kimse bize devlet içinde devlet yutturmacası yapmasın. Yok, paralel devletmiş, yok şu devletmiş, yok bu devletmiş. Sıkıysa Pensilvanya'da durma, buraya gel. Ama onlar kendilerine başka yerlerde vatan arıyorlar, işte buralardan kaçıp oralara sığındılar. Şimdi oralarda koruma altındalar. Biz de 'verin bu adamı bize' diyoruz. Bu adam bu ülkeye ihanet etmiştir, bu adam teröristtir. Şu ana kadar hâlâ vermediler ve orada çiftlikte bey bey kalıyor. Oradan da dünyadaki bütün o FETÖ teröristlerini yönetiyor. Biz de dost bildiklerimize sesleniyoruz, verin. Eğer verilmeyecekse gün ola harman ola... Böyle bir milletin, hele hele o 15 Temmuz gecesini yaşayan böyle bir milletin bir mensubu olmaktan, cumhurbaşkanı olmaktan, böyle bir milletin hizmetkârı olmaktan iftihar ediyorum, Allah'ıma Hamd ediyorum. Rabbim bizi birbirimizden ayırmasın. İnşallah ‘beraber yürüdük biz bu yollarda’ dedik ya, inşallah beraber yürümeye de devam edeceğiz. Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece dedik ya, gideceğiz gündüz gece…”
 
“TARIM VE HAYVANCILIĞI SIKI TUTMAZSAK, KRİZ DÖNEMLERİNDE ONURUMUZU MUHAFAZA EDEMEYİZ”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarımın insanlığın en eski ve önemi asla azalmayacak uğraş alanı olduğunu belirterek, tarihin tarımın ilk merkezi olarak Şanlıurfa’nın Harran ilçesini gösterdiğini ve burada yarın iftar programına katılacağını dile getirdi.
 
İnsanların dünya üzerinde yaşadığı sürece gıda ihtiyacının devam edeceğini ve dolayısıyla çiftçiliğin hep var olacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarih boyunca Türklerin iki temel mesleğini bulunduğunu, bunlardan birisinin askerlik, diğerinin ise tarım ve hayvancılık olduğunu vurguladı.
 
“Biz asker bir milletiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda yaşanan gelişmelerin bu iki alanın çok sıkı tutulmasının şart olduğunu gösterdiğini belirterek, “Askerliği sıkı tutmazsak vatanımızı koruyamayız. Tarım ve hayvancılığı sıkı tutmazsak da özellikle kriz dönemlerinde onurumuzu muhafaza edemeyiz. Sanayi elbette önemlidir, teknoloji elbette önemlidir. Mimari, sanat, spor, enerji, hepsi elbette önemlidir. Ama kendinizi güvende ve tok hissetmiyorsanız hiçbiri işe yaramaz. Kalkınma programlarımızı, büyüme stratejilerimizi bu anlayışla hazırlamak ve hayata geçirmek mecburiyetindeyiz” şeklinde konuştu.
 
“SAVUNMA ALANINDA, HER ŞEYİ MİLLÎ OLARAK YAPMADAN BİZE HUZURLU BİR UYKU YOK”
 
Türkiye’de son 15 yılda savunma sanayine verilen önemle askerî alanda adeta çağ atladığını, yüzde 80’leri bulan dışa bağımlılığın yüzde 40 seviyelerine düştüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dışa bağımlılıkta yaşanan düşüşe rağmen kat edilmesi gereken çok yolun bulunduğunun altını çizdi.
 
Uçaktan gemiye, uydudan füzeye, tüfekten tanka, radardan yazılıma kadar her şeyin millî olarak yapılmadan huzurlu bir uyku uyumanın var olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde tarım alanında da tarladan sofraya kadar tüm aşamalarıyla en ileri seviyeye çıkarmadan güvende hissedilemeyeceğini söyledi.
 
Son 15 yılda tarım ve hayvancılığa verilen desteği anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin tarımsal hasılada Avrupa’da ilk sıraya yükseldiğini belirtti.
 
“ÇİFTÇİLERİN DAHA VERİMLİ ÜRETİM YAPABİLMELERİNE İMKÂN SAĞLADIK”
 
Arazi toplulaştırma, gübre ve yemde KDV’yi sıfırlama, kredi kolaylığı gibi çalışmalarla çiftçilerin daha verimli üretim yapabilmelerine imkân sağladıklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Topraklarımız nasıl şehitlerimizin kanlarıyla yoğrularak vatan oluyorsa, çiftçilerimizin alın teriyle yoğrularak da bereketleniyor” dedi.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, arazi toplulaştırmanın önemine vurgu yaparak, Kahramankazanlı çiftçilerden arazi toplulaştırmanın sözünü aldı. Arazi toplulaştırma ile birlikte bereketinde beraberinde geleceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bereketli toprakların daha da bereketli olacağını söyledi.
 
“BEREKET, TOPRAĞI BİLİNÇLİ EKİP BİÇMEKLE OLUR”
 
Hedeflerinin, 780 bin kilometrekare vatan toprağının tarıma uygun olan 230 bin metrekaresinin her karşını değerlendirmek olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bereket demek, çok su kullanmak, çok gübre dökmek, çok ilaç serpmek değildir. Bereket, toprağı bilinçli ekip biçmekle olur. Her şey gibi toprak da orta yolu sever. İhtiyaçlarının kararında karşılanmasını sever. Bunun için millî tarım projesiyle çok önemli bir adım atıyoruz. Tarımda üretim planlaması yaparak, etkili destekler vererek, sağlıklı gıda kullanarak, özellikle bunu kullanmak için de sağlıklı gıda üretmemiz lazım, bunu yaparak, rekabet gücümüzü yükselterek, çiftçimizin refahını artırarak inşallah yeni bir dönemin kapılarını açıyoruz” şeklinde konuştu.
 
Türkiye'nin demokrasisiyle, ekonomisiyle, güvenliğiyle, dış politikasıyla tarihinin en önemli sınamalarından birini yaşadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar bölücü terör örgütünün eylemleriyle, emniyet, yargı ve askerî darbe girişimiyle, İslam'a yapılmış en büyük bühtan olan DEAŞ'ın saldırılarıyla, sosyal ve siyasi kaos teşebbüsleriyle mücadele edildiğine dikkat çekti.
 
“ÖRTÜLÜ DARBE GİRİŞİMİ, FETÖ DENİLEN ÖRGÜT BAŞININ LAFIDIR”
 
Bazı gafillerin ülkenin üzerinde oynanan oyunların farkında olmadığını da belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bazı hainler ise, bu oyunlara bilerek ve isteyerek destek veriyor. Bazı muhterisler de farkında olmadan düşmanlarımızın değirmenine su taşıyor. Ama hamdolsun milletimiz her şeyi görüyor, biliyor, iradesini de ona göre ortaya koyuyor. Özellikle son üç yıldır adeta kesintisiz bir şekilde süren bu saldırılara karşı milletimizle omuz omuza tarihî bir mücadele verdik. Kirli senaryoların ardı arkası kesilmiyor. Bir gün milletimizin teslim olacağını sananlara anlaşılan o ki 15 Temmuz’da verdiğimiz ders yeterli gelmemiş. Birileri yolda yürüyor şimdi, İstanbul’a yürüyeceklermiş. 15 Temmuz gecesi neredeydin? Benim milletim, benim vatandaşım İstanbul Atatürk Havalimanı’nda F16’ların altında dururken, helikopterlerin bütün o saldırılarına karşı dururken sen neredeydin? Oraya geliyorsun, saat 23.15 ve ‘darbe oldu’ diyorlar. Beyefendi oradan hemen bir resmî araca bindiriliyor ve oradan Bakırköy Belediye Başkanı’na gidiyor. Belediyenin misafiri oluyor. Açıklamalarına bakın, çok enteresandır. Ne diyor? ‘Oteller kapalıydı, onun için Belediye Başkanımıza misafir oldum’ diyor. Şecaat arz ederken sirkatin söylüyor. Ve utanmadan, sıkılmadan şimdi de bu darbeye bir kılıf uyduruyor. ‘Örtülü darbe girişimi’ diyor. Kimin lafı bu? Pensilvanya’daki o FETÖ denilen örgüt başının tabiri, onu aynen kullanıyor.
 
CHP GRUP BAŞKANVEKİLİNİN AÇIKLAMALARI
 
Şimdi de daha da ileri gittiklerini, bu milleti tehditle, şantajla, gizli-açık kumpaslarla alt edemeyeceklerini anlayınca, bu sefer başka yollara sapıp, gündem oluşturmaya kalktıklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çıkmış mesela bana kendisinin grup başkanvekili midir ne karın ağrısı... 3.5 milyar dolar benim mal varlığım varmış. Şimdi bunu söylüyor. Utanmadan, sıkılmadan çıkıyor genel başkan denilen bu kişi, o da 'namusluyum ben' diyor. Sen bunu bugüne kadar çok söyledin. Biz sana bu dediklerinin böyle olmadığını da mahkeme kararlarıyla, her şeyle çok ispat ettik. Şimdi bak Kahramankazan'dan sesleniyorum, ey Kılıçdaroğlu, senin bu adamının yaptığı açıklamayı ispatlayamazsanız alçaksınız, namustan yoksunsunuz. Eğer bizim böyle bir malımız, böyle bir varlığımız olmuş olsaydı Türkiye'de bu hizmetleri kimse göremezdi. Eğer bu ülkede bu hizmetler yapılmışsa ta Ahi Köyü'ne bu asfaltlar gelebiliyorsa, bunlar o yolsuzluklarla gelmediler. O yolsuzluklar yapılmadığı için geldiler. Ey Kılıçdaroğlu, 260 bin derslik 15 senede yapıldı bu ülkede. Üniversitelerimizin sayısı eğer bugün 74, 75'ten 184'e çıktıysa bizim bu kılı kırk yararak attığımız adımlarla yapıldı. 25 havalimanı 55'e çıktıysa bunlar kılı kırk yararak attığımız adımlarla oldu.”
 
Bununla kalmadıklarını ve artık Türkiye’de hastanenin olmadığı ilin kalmadığını ve neredeyse büyük ilçelerin hepsinde hastane bulunduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi de şehir hastanelerine başladıklarını, Yozgat, Isparta, Mersin ve Balıkesir’de bitirdiklerini belirterek, Ankara’da ise 2 şehir hastanesi yapımının hızla devam ettiğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hastanelerin dünyada örnek ve muhteşem hastaneler olduğunu söyledi.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “79 senede Cumhuriyet tarihinde 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapılmışken, bakın otoyol demiyorum bölünmüş yol, biz şu 15 senede 19 bin kilometre bölünmüş yol yaptık” dedi.
 
“ASYA'YI AVRUPA'YA DENİZİN ALTINDAN BAĞLADIK”
 
“Eline diline dursun, bu yollardan gidip geliyorsun, görmüyor musun?” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu havaalanlarından uçuyorsun, gidip geliyorsun, görmüyor musun? Şu anda THY dünyanın ilk 7'si içerisinde. Buralara durup dururken gelmedik. Öyle kasasında 3 milyar dolar malı olacak, parası olacak ve bu yatırımlarda yapılacak. Böyle şey olur mu? Bitmedi. İstanbul'da Marmaray'ı yaptık. Ecdadımızın eski eskiz çalışmalarını yaptığını, biz hayata geçirdik. Denizin altından Asya'yı Avrupa'ya bağladık. Dedik ki yetmez. Oradan raylı sistem geçiyor. Bir de otomobillerin geçmesi lazım. Asya'yı Avrupa'ya yine denizin altından, yine bir tünelle bağladık. Dedik ki bu da yetmez. Tuttuk, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık. 4 gidiş, 4 geliş. Dünyanın ilkleri arasında. Şimdi bu köprüden bir de demiryolunu yapıyoruz, bu köprünün üzerinde. Kılıçdaroğlu senin havsalan almaz bunları, havsalan. O ağzı olup konuşana da söyle de haddini bilsin, haddini bilsin. Müddei, hukukta tabirdir bu, kuraldır iddiasını ispatla mükelleftir. İddiasını ispat edemiyorsa, o dönüp dolaşıp bumerang gibi onu vurur.”
 
İzmir Otoyolu, Körfez'de Osmangazi Köprüsü'nü yaptıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda İstanbul-Bursa arasının 1 saat 15 dakikaya düştüğünü söyledi.
 
“TÜRKİYE, ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIKTAN BÜYÜK ÖLÇÜDE KURTULDU”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nerelerden nerelere geldik ve inşallah bittiği zaman İstanbul-İzmir arası 2 saat 45 dakikaya falan düşüyor. Biz çalışıyoruz. Bizim bu millete aşkımız var, bu millete sevdamız var. Yapacağımız çok iş var, bu ülkede. Bunların yapacağı iş de şu; iftira. Sürekli iftira atsınlar. İftira at, tutmazsa iz bırakır. Yaptıkları iş bu. Ama tutmayacak. Milletimiz bizim kim olduğumuzu gayet iyi biliyor. Onun için biz de daha çok çalışacağız, daha çok çalışıyoruz. İnşallah bölgemizdeki krizleri ülkemize taşımaya çalışanların heveslerini de kursaklarında bırakacağız. Enerjide attığımız adımlar da ortada. Çok ciddi adımlar atıyoruz ve Türkiye enerjide dışa bağımlılıktan büyük ölçüde kurtuldu, kurtulmaya devam ediyor. Teröristleri yurt içindeki ve yurt dışındaki inlerinde bulup yok ederek, bu kirli oyunu da mutlaka bozacağız. Bak Tendürek'te vuruyoruz, Cudi'de vuruyoruz, Gabar'da vuruyoruz, Bestler Dereler'de vuruyoruz, vuracağız ve onlar silahları gömene kadar biz onları gömeceğiz. Aynı şekilde Kandil'e kadar uzanacağız, uzanıyoruz” diye konuştu. HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ