Erdoğan: 'Teslimiyet politikalarını gömdük'
AK Parti Rize İl Kongresi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Uluslararası kuruluşları ve anlaşmaları, diplomatik teamülleri, nezaketi bir kenara bırakarak, dünyayı diledikleri gibi yönetebileceklerini sananlar, çok yakında yanıldıklarını göreceklerdir. Dünya kimsenin tepe tepe kullanabileceği, kuralları istediği gibi koyup, istediği gibi değiştirebileceği, orman kanunlarının hâkim olduğu bir yer değildir' diyerek 'Teslimiyet politikalarını, bir daha geri dönmemek üzere gömdük' ifadelerinde bulundu.
“SURİYE VE IRAK’TA, 2. DÜNYA SAVAŞINDAN SONRAKİ EN KANLI SENARYO UYGULANIYOR”
Türkiye’yi uluslararası alanda köşeye sıkıştırmaya çalışanların, Suriye ve Irak’ta İkinci Dünya Savaşından sonraki en kanlı, en vahşi, en sinsi, en alçak senaryoyu uyguladığını söyledi.
Bölgede adeta bir terör fabrikasının kurulduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu fabrikada görev yapan terör mühendisleri, ellerinin altındaki geniş rezervden adı kimi zaman El Kaide, DEAŞ, kimi zaman PKK, PYD, kimi zaman FETÖ olan, kimi zaman da başka isimler taşıyan örgütler imal ediyorlar” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu terör örgütlerinin hepsinin de eli kanlı katiller sürüsünden ibaret olduğunu; sadece ambalaj ve etiketlerinin değiştirildiğini ifade etti.
PYD ve YPG terör örgütlerinin isminin SDG (Suriye Demokratik Güçleri) olarak değiştirildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sevsinler sizi, biz anlamadık, yuttuk bunu, artık bunların hepsini biliyoruz. Bu fabrikada üretilen örgütler ihtiyaca göre tedavüle sokuluyor, gerektiğinde tadilata tabi tutuluyor, gerektiğinde ise, imha ediliyor” değerlendirmesinde bulundu.
“BİZ HER ŞEYİN FARKINDAYIZ”
“İt iti ısırmaz” atasözünü hatırlatarak, zahirde birbirleriyle çatışıyor olarak görünen terör örgütlerinin, aslında gayet uyumlu şekilde kendilerine verilen görevleri ifa ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları ekledi: “PYD denilen bölücü terör örgütü daha düne kadar ‘DEAŞ’la çatışıyor’ denilerek silaha, paraya, siyasi desteğe boğuluyordu. Rakka’da bu iki örgüt iş üstünde yakalanıp çarpık ilişkisi ifşa olunca fabrikatörler duruma ne dediler? Saygıyla karşıladıklarını ifade ettiler; ayıptır ya hu. Biz sizlerle müttefik değil miyiz, bu nasıl ittifaktır? Müttefikinize böyle bir çalımı nasıl atmaya kalkarsanız? Biz bu işlerden biraz anlarız. İnkâra, yalana, çarpıtmaya dayalı açıklamalarıyla ülkemizi ikna ettiklerin sananlara diyoruz ki, biz her şeyin farkındayız. Asıl önemli olan, siz kendi yaptıklarınızın sonucunun fakında mısınız?”
DEAŞ ve PYD başta olmak üzere aynı tezgâhta üretilmiş terör örgütleri üzerinden çıkarlarını hayata geçirmeye çalışanların artık terör, terörizm laflarını ağızlarına almaya dahi haklarının kalmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yaşananlardan sonra terörle, terör örgütleriyle mücadele ettiğini öne sürenlere artık inanmayacaklarını dile getirdi.
Terörle mücadelede yapılan operasyonlara işaret ederek, teröristlerin güvenlik güçleri tarafından inlerinde vurulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ terör örgütü mensuplarından bazılarının fırsatını bulup Pensilvanya’daki örgüt elebaşının yanına, bazılarının da Avrupa ülkelerine kaçarak çeşitli kuruluşlarla Türkiye karşı koalisyon oluşturduklarını kaydetti.
“DÜNYAYI DİLEDİKLERİ GİBİ YÖNETEBİLECEKLERİNİ SANANLAR ÇOK YAKINDA YANILDIKLARINI GÖRECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin açıkça terör örgütü dediği yapıları himayesine alan bir ülkeye biz nasıl güvenebiliriz ki? Ülkemize karşı kullanılacağı gün gibi aşikâr olan binlerce tır silahı bölgeye yığan bir devletin bizim terörizmle ilgili endişelerimizi paylaştığına biz nasıl inanabiliriz ki? Bankacılardan iş adamlarına; silah satışlarından enerji yatırımlarına, televizyon dizilerinden düşünce kuruluşu raporlarına kadar ülkemizin çıkarlarına yönelik her türlü saldırıyı hukuk kılıfı altında meşrulaştıran bir devlet nasıl bizim dostumuz olur ki soruyorum sizlere? Üstelik bu soru işaretleri, bu tereddütler, bu hayal kırıklıkları sadece bizimle sınırlı da değildir, dünyanın her yerinde bu yanlışlar açıkça görülüyor, konuşuluyor, değerlendiriliyor. Uluslararası kuruluşları ve anlaşmaları, diplomatik teamülleri nezaketi bir kenara bırakarak dünyayı diledikleri gibi yönetebileceklerini sananlar çok yakında yanıldıklarını da göreceklerdir.”
“BEDELİ NE OLURSA OLSUN HEDEFLERİMİZE DOĞRU YÜRÜMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Dünyanın; kimsenin tepe tepe kullanabileceği, kuralları istediği gibi koyup, istediği gibi değiştirebileceği orman kanunlarının hâkim olduğu bir yer olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz kendi ülkemizden başlayarak, bölgemizdeki ve dünyadaki tüm mazlumlara, mağdurlara sahip çıkarak, onların hakkını, hukukunu koruma mücadelesi vererek bu çarpık düzene başkaldırıyoruz, onun için ‘dünya 5’ten büyüktür’ diyoruz” şeklinde konuştu.
“Ecdadımız asırlar boyunca bu duruşuyla hem kendisine, hem de tüm insanlığa çok büyük hizmetler yapmıştır, şimdi sıra Türkiye’dedir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkesine ve kendine güveni olmayan birilerinin bu meydan okumasına karşı çıkarak yeniden teslimiyet politikalarına dönüşü savunabileceğine işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz milletimizle birlikte çıktığımız bu yolda teslimiyet politikalarını bir daha geri dönmemek üzere gömdük, köprüleri yıktık, gemileri yaktık. Bedeli ne olursa olsun hedeflerimize doğru yürümekten vazgeçmeyeceğiz” açıklamasında bulundu.
“COĞRAFYA KADERDİR VE BİZ DE KADERİMİZDEN KAÇMAYACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Suriye’de İdlib operasyonunu da tamamlayacağız, Afrin’i de kurtaracağız, Münbiç’i de aslı sahiplerine teslim edeceğiz, diğer bölgeleri de terör örgütlerinden temizleyeceğiz. Irak’ta Kandil başta olmak üzere ülkemize yönelik terör eylemlerinde kullanılan ne kadar bataklık varsa hepsini kurutacağız. Libya’da oynanan oyunlara seyirci kalmayacağız. Körfez’de çıkartılmaya çalışılan kardeş kavgasını engellemek, ateşi alevlendirmek için çalışılan mezhepçilik fitnesini söndürmek üzere tüm gücümüzle çalışacağız. Biliyoruz ki, eğer meseleyi böylesine geniş bir çerçevede ele almazsak bizi bu vatan topraklarında asla rahat bırakmayacaklar. Türkiye’nin ve Türk milletinin kaderi Balkanlar’dan Kafkasya’ya, Kuzey Afrika’dan Orta Asya’ya kadar tüm bu coğrafyanın yükünü omuzlamaktır. Evet, coğrafya kaderdir ve biz de kaderimizden kaçmayacağız. Tam tersine üzerine üzerine gidecek, Allah’ın yardımı ve izniyle kendimizle birlikte tüm dostlarımız için güvenli ve müreffeh bir gelecek inşa edeceğiz.”
Bu büyük mücadelenin, önlerinde çok kritik bir imtihanı hazırladığını kaydederek bu imtihanın 2019 seçimleri olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “3 Kasım 2002 seçimlerinden beri güvenini, desteğini, teveccühünü bizden esirgemeyen milletimiz, 16 Nisan halk oylamasıyla önümüze unutmayın yeni bir yol açılmıştır. Bu yolu sağ salim kat edebilmemiz için 2019’u başarıyla geçirmemiz gerekiyor” dedi.
“MİLLETİMİZİN, 2019’DA SORUMLULUĞU YİNE BİZLERE TEVDİ EDECEĞİNE İNANIYORUM”
Milletin, 15 yıldır olduğu gibi 2019 seçimlerinde de sorumluluğu yine AK Parti’ye vereceğine inandığını; ancak bunun için parti olarak üzerlerine düşeni yapmaları gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kongrelerimiz vesilesiyle hem teşkilatlarımız güçlendirecek, hem milletimizle olan bağımızı tahkim edecek, hem geleceğe dönük yeni projeler hazırlayacak bir sürecin içindeyiz” diye konuştu.
Yarın Bayburt ve Gümüşhane’de olacağını, gelecek hafta Doğu Anadolu bölgesindeki illere gideceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet biz bu süreci hakkıyla yönetirsek, milletimizin bize olan desteğinin artarak sürecine ben inanıyorum. Tam tersi olursa, yani rehavete kapılır ülkeye hizmeti bırakıp kendi kendimizle uğraşmaya başlarsak, o zaman milletimizin bize bakışı da ona göre şekillenir. Milletimizin 7 Haziran seçimlerinde verdiği mesajı hatırlayın” uyarısında bulundu.
“YENİ PROJELER GELİŞTİRECEK, YENİ HEDEFLER BELİRLEYECEĞİZ”
Partililerden, geçen 15 yılda Türkiye’ye kazandırdıkları hizmetleri anlatmalarını isteyen ve “Çünkü biz kendi yaptıklarımızı anlatamadığımızda, birileri çıkıp kendi yalanlarıyla o boşluğu doldurmaya çalışıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Bütün bunlarla yetinmeyecek, önümüzdeki döneme dair hem ülke genelinde, hem de illerimiz bazında yeni projeler geliştirecek, yeni hedefler belirleyeceğiz. Şu andaki politikalarımızın çıpası 2023 hedeflerimizdir. Bu vizyonu hayata geçirmek için önümüzde 6 yıl kaldı. Şimdi 2030’lu yıllara dair yeni hedefler üzerinde çalışıyoruz, ardından 2053, daha sonra da 2071 vizyonları gelecek. Bu kardeşiniz gücü ve ömrü yettiği sürece bu doğrultuda çalışmaya, mücadele etmeye devam edecektir. Gençlerimizden kendilerini şimdiden geleceğin Türkiye’si için hazırlamalarını istiyorum.” HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ