Erdoğan: 'Tüm Avrupa 'Hayır' Seferberliğine Çıktı'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, meydanlarda konuştu. Vatandaşlara seslenen Erdoğan '16 Nisan İçin Tüm Avrupa 'Hayır' Seferberliğine Çıktı' şeklinde konuştu.
“AVRUPA GAZETELERİ, TÜRKÇE ‘HAYIR’ MANŞETİ ATIYOR”
Geçtiğimiz Cumartesi günü Hollanda’da yaşananlara değinerek, Türkiye’nin bir kadın bakanının, kendi ülkesinin konsolosluğuna giderek kendi vatandaşları ile buluşmasının herhangi bir izne tabi olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayır kampanyası yürütmek üzere, Almanya, Hollanda, İsveç, İsviçre, Danimarka’da PKK terör örgütünün temsilcilerine, onların yandaşlarına ve onlarla beraber hareket eden Türkiye Barolar Birliği Başkanına müsaade edildiğini, Türkiye’nin bakanına ise kapıların kapatıldığını kaydetti.
Rotterdam’ın İstanbul ile kardeş şehir olduğunu hatırlatarak, Başbakan Yıldırım’a, tek taraflı olarak kardeşlik akdini bozması için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na talimat vermesini söylediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tür insanların idaresindeki şehirlerle İstanbul’un kardeş şehir olamayacağını söyledi.
16 Nisan halk oylaması için Avrupa ülkelerinin adeta ‘hayır’ seferberliğine çıktığına, gazetelerinde Türkçe ‘hayır’ manşeti atıldığına, televizyonlarında bu konunun tartışılıp sokaklarında Türkiye’ye ve Türk milletine hakaretler içeren kıyafetlerle ‘hayır’ karnavalları düzenlendiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dikkat ediniz, hayır diyen herkese tüm kapılar sonuna kadar açık, ama evet derseniz karşınızda polisiyle, atıyla, itiyle insanlık dışı bir duvar buluyorsunuz” diye ekledi.
“KADIN BAKANIMIZI ENGELLEMEK İÇİN, 2 SAATTE OLAĞANÜSTÜ HÂL İLAN ETTİLER”
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Ülkemizin kendi konsolosluk binamızda toplantı yapmak isteyen bir hanımefendi bakanını engellemek için, düşünün, 2 saat içinde olağanüstü hâl ilan ettiler. Belediye olağanüstü hâl ilan ediyor. Türkiye’de biz Bakanlar Kurulu kararıyla, daha sonra Meclisten de geçiyor, olağanüstü hal ilan ediyoruz, Türkiye’yi ziyarete gelen Batılılar bize diyorlar ki, ‘Bu olağanüstü hal ne zamana kadar sürecek?’ Size ne? Utanmıyor musunuz bir iki saatte olağanüstü hâl ilan ediyorsunuz, Türkiye’nin bir bayan bakanını kendi Konsolosluğuna sokmamak için, oradaki vatandaşların toplantı, gösteri hürriyetini engellemek için? Ellerinde silah mı var? Sadece bayrak var, buna bile tahammül edemiyorsunuz. Hatta sonradan öğreniyoruz ki, polislerine ‘vur’ emri dahi vermişler. Karşınızda bir kadın bakan, yanında yine çoğunluğu kadın olan 3-5 kişilik ekibi, birkaç da koruma görevlisi var, bunların elinde de silah yok. Diğerleri kim? Vatandaşları. Bunun için olağanüstü hâl ilan edilir mi? Bunun için polise ‘vur’ emri verilir mi? Biz Avrupalılara yıllardır teröristlerin listesini veriyoruz, sadece Almanya’ya verdiğim terörist listesi 4500’dür. Bunların hemen hemen tamamına yakını PKK’lıdır, bir miktar da FETÖ’cüdür, kimi de DEAŞ’lıdır. Hiçbiriyle ilgili hemen hemen işlem yapmadılar, hatta tam tersine bu kişilere ülkemiz aleyhine faaliyet yürütebilmeleri için her türlü imkânı sağlıyorlar. Buna karşılık bir bakanımızın konsolosluk ziyareti sırasında böylesine garip, böyle anlaşılmaz bir tavır içine giriyorlar.”
“TÜRKİYE’NİN 2023 HEDEFLERİ ONLARI ENDİŞELENDİRİYOR”
Söz konusu Avrupa ülkelerinin karın ağrılarının nedenini bildiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlar yüzyıl önce hasta adam dedikleri Osmanlı’nın Çanakkale’de yedi düvele nasıl kök söktürdüğünü biliyorlar. Topraklarını bölüp birilerine peşkeş çektiklerini sandıkları bir milletin, İstiklal Harbiyle nasıl şahlanıp yeni devletini kurduğunu çok iyi biliyorlar. Yıllarca siyasi istikrarsızlıkların, ekonomik krizlerin, sosyal çalkantıların pençesinde ezdiklerini, iğdiş ettiklerini sandıkları bir milletin son 14 yılda gösterdiği atılımla nasıl yeni bir dirilişle ortaya çıktığını gayet iyi biliyorlar. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşması onları öyle endişelendiriyor ki, bunu engellemek için kendi değerlerini ayaklar altına almaktan çekinmiyorlar” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’Yİ ORTADA BIRAKMAK AVRUPA’NIN KENDİ AYIBIDIR”
Türkiye’de bazılarının hâlâ meselenin ne olduğunu kavrayamadığını; ancak Avrupalıların 16 Nisan’ın ne anlama geldiğini çok iyi bildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye’nin bu büyük reformundan sonra, 15 Temmuz’da hayata geçirmedikleri heveslerine ebediyen veda edeceklerinin farkındalar. Onların kâbusu, darbelerle, krizlerle, kaoslara dize getirdikleri Türkiye’nin, ayakları üzerinde durmak bir yana, koşar adım hedeflerine doğru ilerlemesidir. Aslında biz kıta genelinde yayılmış olan 6,5 milyon vatandaşımızla Avrupa ülkelerine rağmen değil, onlarla birlikte geleceğe yürümek istiyoruz. Bizim Almanya’ya, Avusturya’ya, Hollanda’ya, Belçika’ya bir düşmanlığımız yok, bizim Fransa’ya, İtalya’ya, İsviçre’ye, Danimarka’ya, diğer Avrupa ülkelerine bir düşmanlığımız kesinlikle yok. Tam tersine, biz Avrupa Birliği’ne üyelik için ilk başvuran ülkelerden biriyiz, ama 54 yıldır bizi kapısında bekletmelerine rağmen bu mücadeleden vazgeçmedik. Avrupa’ya karşı herhangi bir olumsuz düşüncemizin olmadığını gösterdik. Bugün Güney Amerika’dan Kafkaslara kadar kıtayla ilgisi olmayan her coğrafyadan ülkeye vize serbestisi sağladıkları hâlde, Türkiye’ye kapıları açmak şöyle dursun, kapatmaya çalışmaları Avrupa’nın kendi ayıbıdır. Mülteci akını karşısında paniğe kapıldılar, ‘aman sınırlarınızı sıkı tutun, biz size her türlü desteği sağlarız’ deyip Türkiye’yi ortada bırakmak Avrupa’nın kendi ayıbıdır. Dikkat ediniz, biz tüm bunlara rağmen iyi niyetimizi, dostluğumuzu koruduk, koruyoruz. Buna rağmen bir süredir giderek dozu artan bir şekilde bize alenen husumet göstermeye, alenen saldırmaya başladılar.”
“AVRUPA, KENDİ KORKULARININ İÇİNDE BOĞULMAYA DOĞRU GİDİYOR”
Avrupa’nın kendi korkularının içinde boğulmaya doğru gittiğinin, Türk ve İslam korkusunun yaygınlaştığının, kendilerinden olmayan her şeyden korkup ona düşman kesildiklerinin, hayata tutunabilmek uğruna kendilerine sığınan mültecilerden bile korktuklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmişte bunlar Yahudilere de böyle davranmadılar mı? Sonra Roman kardeşlerime aynı muameleyi yapmadılar mı? Boşnakların sırf Müslüman oldukları için katledilmesine göz yumdular. Etnik ayrımcılığa, etnik temizliğe tabi tutulan hiçbir topluma sahip çıkmadılar. Hatta kendi içlerinde Protestan diyerek, Katolik diyerek gerçekleştirdikleri katliamlar var. Sadece İkinci Dünya Savaşı’nda 50 milyon insanın ölümüne sebep olan bir yıkım ortaya çıktı. Avrupa Birliği’ni kurarak kendileri ve dünya için yeni bir sayfa açtıklarını öne sürüyorlardı. Şimdi özellikle ülkemize karşı olan tutumlarıyla Avrupa Birliği’nin de içini boşalttılar” değerlendirmelerinde bulundu.
“FAŞİZM RUHU AVRUPA SOKAKLARINDA KOL GEZİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonra artık ne Avrupa Birliği’nin, ne de herhangi bir Avrupa ülkesinin kimseye demokrasi, özgürlük, adalet, hukuk dersi verme hakkının kalmadığına, faşizmin ruhunun Avrupa sokaklarında kol gezdiğine vurgu yaptı ve “Kendilerine benzetemedikleri herkesi dışlayan Avrupalılar, aslında kendi karanlık akıbetlerini hazırladıklarının farkında değiller. Biz Türkiye olarak Avrupa ülkelerindeki ırkçılara karşı demokrasiyi, insan haklarını, hukuku savunmaya devam edeceğiz. Avrupa ülkelerinin bu değerlere bizden daha fazla ihtiyaçları oldukları bir döneme giriyoruz. Umudumuz, Avrupa halklarının bu gerçekleri görmeleri ve ırkçı partilere, ırkçı yönetimlere gerekli dersi vermeleridir” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin devamında Hollanda’da yaşayan Türk vatandaşlarına şu tavsiyede bulundu: “Sakın ha bu ırkçı partiye veya partilere oy vermeyin. Şu anda bizim Bakanımızı oraya sokmayan mevcut zihniyete sakın ha oy vermeyin. Türkiye’ye karşı muhabbeti olan partilerle hareket edin, bu konuda dikkatli olun.”
“ANA MUHALEFET MİLLETİMİZİN KAFASINI BULANDIRARAK, TÜRKİYE DÜŞMANLARININ DEĞİRMENİNE SU TAŞIYOR”
Türkiye’nin geçen 14 yılda üç kat büyüyerek, kozasını yırtıp yeni ufuklara kanat açmaya hazır hâle geldiğini ifade ederek, “Ancak eski yönetim modelimizde yeni hedeflerimize ulaşamayacağımızı yaşadığımız her hadise bize bir kez daha göstermiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa değişikliğiyle getirmeye çalıştıkları istikrarlı yönetim modeliyle bugünlere gelmiş olsaydı Türkiye’nin bugün iki kat fazla büyümüş olacağını söyledi. Kişi başına düşen millî gelirin de 11 bin dolar değil, 22 bin dolara çıkmış olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Böyle Türkiye’yi bunlar ister mi? Tabii ki çıldırıyorlar. Birilerinin istemediği kesin, onun için de güven ve istikrar ortamının garantisi olacak Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemini engellemek için tüm güçleriyle çalışıyorlar. Hadi Avrupalıları anladık da, bizim Ana Muhalefet Partisine ne oluyor? Anayasa değişikliğiyle uzaktan-yakından ilgisi olmayan hususları sanki öyleymiş gibi anlatıyorlar. Bu şekilde milletimizin kafasını bulandırarak Türkiye düşmanlarının değirmenine su taşıyorlar.”
“ANA MUHALEFET LİDERİ DEĞİŞİKLİKLERİ OKUMAMIŞ”
Konuşmasında, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, özel bir radyoya verdiği demeçte, Cumhurbaşkanlığı Sisteminde Başbakan ile Cumhurbaşkanının ayrı partilerden olması durumunda büyük kavga çıkacağına ve bu durumun millete anlatılmadığına ilişkin sözlerini dinleten Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandaki vatandaşlara, “İşte ana muhalefetin başındaki zat bu. 18 madde ne diyor haberi yok. İyi ya, biz de işte böyle olmasın diye Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığı birleştiriyoruz. Benim milletim biliyor bunu. Onun için 16 Nisan’da bunlara sandıkta gerçeği öğretmeye var mıyız?” şeklinde seslendi.
Ana muhalefet liderinin, halk oylamasına sunulan değişikliklerden haberinin olmadığını, değişikliklerle ilgili gerçeği yansıtmayan yorum ve yalanlara başvurduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bu zatın yalancılığını bilirdik; ama bu defa söylediklerinin hepsi kuyruklu yalan. Hâlbuki açsa okusa 18 maddeyi, orada görecek ne olacağını, ne olmayacağını. Ama öyle bir derdi yok. Bunların, ülkenin ve milletin hiçbir meselesiyle dertlendikleri zaten görülmemiştir” dedi.
“TÜRKİYE, DÜNYADA ORMAN ALANI ARTAN NADİR ÜLKELERDEN BİRİ”
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından bu yana kendisinin yol arkadaşı gönüldaşı olduğunu, onunla birlikte önce İstanbul’un, sonra tüm Türkiye’nin içme suyu sorununu çözdüklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeyi barajlarla, göletlerle ve sulama kanallarıyla donattıklarını, Cumhuriyet tarihi boyunca yapılmış 195 büyük baraj ve hidroelektrik santrali sayısına 411 tane ilave ettiklerini, orman varlığına 1,5 milyon hektar ekleyerek Türkiye’yi dünyada orman alanı artan nadir ülkelerden biri hâline getirdiklerini söyledi.
Afyon’da yapımı tamamlanan ve toplu açılış törenini gerçekleştirdikleri hizmet ve eserin toplam yatırım bedelinin 1 milyar liranın üzerinde olduğunu ve bunların içinde eğitim yatırımlarının yanı sıra 250 yataklı kadın doğum hastanesi, Dinar’da 100 yataklı devlet hastanesi ve entegre hastaneler gibi sağlık yatırımlarının olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine bu hizmet ve eserler arasında yer alan kamu yatırımlarından örnekler verdi ve bunların Afyon’a hayırlı olmasını diledi.
“ÜLKEMİZDE HİZMET ÜRETMEK DİRAYET VE MÜCADELE İŞİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Değerli kardeşlerim, 14 yıldır bu ülkeye hizmet ettik, bu 14 yıllık sürede kimsenin kökenine, inancına, mezhebine, meşrebine, bölgesine bakmadık. Çünkü biz Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Gürcü’süyle, Abhaza’sıyla, Boşnak’ıyla, Roman’ıyla, yaratılanı Yaratan’dan ötürü sevdik, sizleri Allah için seviyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemiyle işte bu hizmetleri, bu hizmet anlayışını kalıcı hâle getirmeyi amaçlıyoruz. Ülkemizde hizmet üretmek dirayet işidir, kararlılık işidir, koordinasyon işidir, mücadele işidir.” HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ