Erdoğan: 'Ülkesine güvenmeyen işadamı milli değildir'

Mal varlıklarını başka ülkelere kaçırmaya çalışanlar bulunduğuna ilişkin duyumlar aldığını belirterek, bu kişilere iyi gözle bakmayacakları yönünde sarf ettiği sözlerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında bu sözlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan 'Ülkesine güvenmeyen işadamı yerli de milli de değildir' ifadelerinde bulundu.

Erdoğan: 'Ülkesine güvenmeyen işadamı milli değildir'

Açıklamalarında, sözleri üzerine farklı değerlendirmelerin yapıldığını gördüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, serbest piyasa ekonomisine sahip bir ülke olduğuna işaret ederek, “1989 yılından beri, isteyen herkesin yurt dışına parasını çıkarma hakkı vardır, şüphesiz ki aynı şekilde devam etmektedir. Yurt dışından yatırımcı çekmenin yanında, yurt dışına yatırım yapan da bir ülkeyiz” diye konuştu.
 
 
Geçen 15 yılda, yurt dışından Türkiye’ye 180 milyar dolara yakın yatırım gelirken, Türk iş adamlarının yurt dışındaki yatırımlarının tutarının da 40 milyar doları geçtiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017’nin ilk 9 ayında yurt dışına giden yatırım rakamının 2 milyar dolara, Türkiye’ye gelen yatırım rakamının da 7,5 milyar dolara ulaştığını aktardı.
 
Gittiği yerlerde, Türk iş adamlarının yatırımlarını gördüğünde gurur duyduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dolayısıyla ülkemizdeki yerli-yabancı tüm firmalar, küresel finans sistemine entegre bir şekilde faaliyetlerini sürdürüyorlar, sürdüreceklerdir. Aksi yönde atılacak adımlara önce biz karşı çıkarız” ifadelerine yer verdi.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamaları yaptı: “Benim, sermaye hareketlerinin sınırlandırılmasıyla ilgili bir talebim veya talimatım söz konusu değildir. FETÖ gibi, PKK gibi terör örgütleriyle iltisaklı oldukları için paralarıyla beraber, bu ülkedeki kaynakları yurt dışına kaçanlar zaten haindir, bunu söylüyorum. Onlarla ilgili nefes tüketmeye de gerek duymuyorum. Benim söylediğim, ülkemizin diğer saldırıların yanı sıra ekonomik olarak da baskı altına alınmaya çalışıldığı şu dönemde, iş adamlarımızın yerli ve millî duruş sergilemeleri gerektiğidir. İş adamlarımız, şayet bu dönemde Türkiye ekonomisine sahip çıkmayacaklarsa, ne zaman çıkacaklar? Kasım ayı itibariyle yıllık ihracatımızı hamdolsun, 155,5 milyar dolara ulaştıran iş dünyamıza şükranlarımı sunuyorum. İhracatımızın rekor üzerine rekor kırdığı, Merkez Bankası rezervimizin 119 milyar doları bulduğu, üçüncü çeyrek büyüme rakamının neredeyse çift haneye doğru gittiği bir dönemde, ülkesine güvenmeyen iş adamı, hiç kusura bakmasın yerli değildir, millî de değildir.”
 
“YATIRIM İÇİN YURT DIŞINA KAYNAK GÖTÜRENE ASLA SÖZÜMÜZ YOKTUR”
 
Muş’ta yaptığı konuşmasında, yatırım için değil, ülkesine güvenmediği için varlıklarının bir bölümünü yurt dışına çıkartma gayreti içinde olduğunu duyduğu bir kısım iş adamına sitemimi dile getirdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yoksa yatırım için yurt dışına kaynak götürene, ihracat arayışı içinde olana, ticaret yapana asla sözümüz yoktur, olamaz. Her zaman ifade ettiğim gibi, bu ülke için tuğla üstüne tuğla koyan herkesin bizim başımızın üzerinde yeri vardır” diye ekledi.
 
Engellilerin nereden nereye geldiğinin hikâyesinin, bir anlamda Türkiye’nin de hikâyesi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “kendisi himmete muhtaç dede, nerede kaldı gayrıya himmet ede” sözüne atıfta bulunarak, “Türkiye, devletiyle, milletiyle, kurumlarıyla öylesine sıkıntılı günler yaşadı ki bu süreçten engelli kardeşlerimiz de payını aldı. Geçtiğimiz 15 yılda ülkemize, her alanda olduğu gibi, engellilerimizin sorunlarının çözümü konusunda da adeta çağ atlattık” şeklinde konuştu.
 
“SOSYAL DEVLET OLMA YOLUNDA KAT EDİLEN MESAFEDE MOTİVASYON KAYNAĞIMIZ; İNANÇLARIMIZ”
 
Türkiye’ye sosyal devlet olma yolunda kat ettirdikleri mesafede en önemli motivasyon kaynağının inançları olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü bizim inancımızda engelliler Rabbimizin bir imtihanıdır, sınamasıdır, bağışlanma vesilesidir. Batı ülkeleri başta olmak üzere, dünyadaki pek çok toplumda engelliler bir yük olarak görülürken ve buna göre muamele görürken, bizde tam tersine, bir lütuf olarak kabul edilmiştir” dedi.
 
“Asıl önemli olan engelli veya engelsiz olmak değil, insan olmaktır, âdem olmaktır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İyiliği gösterişte, adaleti yollarda, sevgiyi sosyal medyada arayanlar, elbette medeniyetimizin bu derin sırrına eremezler. Biz, geçtiğimiz 15 yılda, ‘önce insan’ diyerek, iyilikte ve hayırda yarışmanın faziletine inanarak, adeta ilmek ilmek örerek bir sosyal devlet inşa ettik. İktidarlarımız döneminde, engellilerimize, çocuklarımıza, kadınlarımıza, yaşlılarımıza, gariplerimize, şehit yakınlarımıza, gazilerimize, tüm ihtiyaç sahiplerimize hizmet için 235 milyar liralık bir kaynak kullandık. Tarihimize ve kültürümüze sahip çıkarken, milletimizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkartmanın mücadelesini verirken, işte bu şekilde gönül medeniyetimizi de ihya etmenin gayreti içinde olduk.” HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ