Erdoğan: 'Yeraltı camileri Ankara'nın kaderi olmuştu'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, caminin inşasına katkıda bulunan hayırseverlere ve tüm emeği bulunanlara teşekkür ederek, “Ankara, cumhuriyetin başkenti olmasının ötesinde Selçuklu ve Osmanlı’nın da merkez şehirlerinden biridir. Osmanlı, Selçuklu ve modern mimarinin özelliklerini bünyesinde başarıyla meczeden bu eserin kendine has güzellikleriyle Ankara’mızın sembollerinden biri olacağına inanıyorum” diye konuştu.

 

“MELİKE HATUN’A VEFA BORCUMUZU BİR NEBZE ÖDEMİŞ OLACAĞIZ”

 

19 bin 500 metrekarelik alan üzerinde inşa edilen, üç şerefeli dört minaresi bulunan camide, 7 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, cami bünyesinde; kongre salonu, medeniyetler müzesi, toplantı salonları ve sergi mekânlarının yer aldığını da söyledi.

 

“Böylece başta Hacı Bayram Veli Hazretlerinin müderrislik yaptığı Kara Medrese olmak üzere inşa ettirdiği cami, medrese, hamam, çeşme ve bahçe gibi eserlerle tarihimize vakıf insan olarak geçen Melike Hatun’a vefa borcumuzu da bir nebze ödemiş olacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, caminin isim babasının TBMM eski başkanlarından Bülent Arınç’ın olduğunu açıkladı ve kendisine teşekkür etti.

 

‘Kim Allah’ın rızasını talep ederek bir mescit inşa ederse, Allah da ona cennette bir ev inşa eder’ mealindeki hadisi ve ‘Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder’ mealindeki ayeti aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ayet ve hadisle, Müslümanlara çok net bir şekilde mescitlere sahip çıkmalarının, onları imar ve ihya etmelerinin emredildiğini ifade etti.

 

“YER ALTI CAMİLERİ UZUN YILLAR ANKARA’NIN KADERİ OLMUŞTU”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan devamında şunları söyledi: “Ancak, bir dönem ülkemizin birçok yerinde olduğu gibi, bu ayetin bize nakşetmek istediği şuurun ihmal edildiğini görüyoruz. Bilhassa tek parti döneminde Ankara’nın kadim kimliğinden kopartılmak ve adeta camisiz hâle getirilmek istendiği inkârı mümkün olmayan bir gerçektir. Daha önceki dönemlerden kalan camileri ahırlara çeviren zihniyet Ankara’da da mescitleri mahzenlere, bodrumlara, binaların en kör noktalarına mahkûm etmişlerdir. Kardeşlerim, insanları kılık kıyafetine bakarak şehir merkezine sokmayanlar, yeni inşa ettikleri semtleri de camisiz, ezansız, ruhsuz bir şekilde tasarlamışlardır. Bir başkente asla yakışmayan yer altı camileri uzun yıllar Ankara’nın kaderi olmuştur. 1959 senesinde tamamlanan Maltepe Camii rahmetli Menderes’in 20 yıllık bir çabasının sonucu, 1987’de açılan Kocatepe Camii de rahmetli Özal’ın bir eseri olmuştur. Oysa nüfusunun 30-40 binleri bulduğu eski Ankara, her köşe başında bir caminin ve mescidin olduğu ruhaniyetli bir şehirdi. Biz bu tür eserlerle cumhuriyetin Ankara’sını, Selçuklunun, Osmanlının Ankara’sıyla buluşturuyoruz.” HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ