ERÜ'lü öğretim üyesinden 'Korsan Jüri' eleştirisi - 'Her kafadan bir ses'

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Aydın, daha çok Amerikan filmlerinde yer verilen jürili yargılama sisteminin Türkiye'de sosyal medya üzerinden yapıldığını belirterek eleştiride bulundu. Aydın, Türkiye yargı sistemine karşılık sosyal medyadan 'adalet sağlama' durumunu 'korsan jüri' şeklinde nitelendirdi. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'in Kayseri haberlerinde...

ERÜ'lü öğretim üyesinden 'Korsan Jüri' eleştirisi - 'Her kafadan bir ses'

Günümüzde Türkiye gündeminde yargıya intikal eden birçok olay kamuoyunda yanı uyandırıyor. Özellikle sosyal medya hesaplarında söz konusu olaylar için doğru/yanlış iddialar dolaşırken Türkiye yargı sisteminin verdiği kararlar eleştiri yağmuruna tutuluyor. Kullanıcılar adaleti sosyal medyadan sağlama kampanyaları başlatıyor. İşte bu noktada ERÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Aydın 12 Kızgın Adam filminden yola çıkarak bu kampanyalara eleştiride bulundu. Aydın, çözümün anahtarının ne olduğunu da bir bir sıraladı. İşte detaylar...

Türkiye'de ses getiren birçok olayın yargı süreci kamuoyuyla paylaşılıyor. Ancak mahkemede verilen kararlardan tatmin olmayan bazı sosyal medya kullanıcıları tepki gösteriyor. Prof. Dr. Hakan Aydın bu durumu korsan jüri olarak nitelendiriyor.

Daha çok Amerikan filmlerinde gördüğümüz jürili yargılama sisteminde mahkemeye intikal eden vakalarda sanığın suçlu olup olmadığına jürinin karar verdiğini belirten Aydın, genellikle ceza yargılamasında uygulanan bu sistemde jüri, sanığı suçsuz bulursa yargılamanın sona ereceğini ifade etti.

12 Kızgın Adam filmi gibi

Aydın, bir Amerikan hukuk draması olarak değerlendirilebilecek 1957 yapımı 12 Kızgın Adam kült filmini örnek göstererek konusunu anlattı.

Filmde bir genç babasını öldürdüğü iddiasıyla yargılanıyor. Yargılama sürecinde gencin kaderini belirleyecek jürilerin kararına odaklanılıyor. Aydın filmle ilgili, ''Daha doğrusu, bu kadar ciddi bir kararın dahi önyargılardan nasıl etkilenebildiğini, farklı sosyal çevrelerden bireylerin manipülasyona ve sosyal uyma davranışına ne kadar açık olduklarını ve dolayısıyla adaletin ne ölçüde tehdit altında olabileceğini veciz bir biçimde ortaya koyuyor.'' dedi.

'Yargıda her şeyin yolunda gittiğini söylemek zaten zor...'

Geleneksel medyanın tavrının yargılama süreci için doğurduğu mahzurlara henüz çözüm üretememişken, sosyal medyanın geniş kitleleri oyuna dâhil etmesiyle, Türkiye'de de korsan jüri olduğunu aktardı.

Yargıda her şeyin yolunda gittiğini söylemenin zaten zor olduğunu ifade eden Aydın, şunları kaydetti: ''Fakat sosyal medya tribünlerinden yükselen 'tutukla' veya 'salıver' sesleri, sıkıntılı olan altyapıyı iyice sorunlu hale getirerek mahkemeleri, tribün jürisinin kıskacında bıraktı. Sesli (bazen de gürültülü) çoğunluk haline gelen geniş kitlelerin, olayların yayılma hızına koşut olarak verdikleri anlık tepkiler; kapsamlı bir değerlendirmeden çok, eksik hukuk bilgisinin, önyargıların, ideolojilerin ve/ya partizanlığın boca edildiği yargısız infazlara dönüşüyor. Masumiyet karinesi gibi temel esaslar, ok gibi yağan tepkilerin arasında kayboluyor. Toplumsal kutuplaşmaya hizmet ederek empatik anlayışı yok ediyor.''

'Herkes bilmeden bir yorum yapıyor'

Prof. Dr. Hakan Aydın, devletten ve üst yargı merciinden medyaya yansıyan açıklamlarda günümüzde sayıları giderek artan sosyal medya mahkemelerinin toplumun birliği, dirliği, huzuru, iç barışı açısından büyük tehdit ve tehlike olarak gördüklerini belirtti.

Medya açıklamalarında, ''Dosyanın içeriğini bilmeden, delilleri görmeden bunları görmeden okumadan bunları anlamadan özellikle bu konuda uzmanlık gerektiren bir konuda bir bakıyorsunuz herkes bir yorum yapıyor.'' ifadelerinin yer aldığını anlatan Aydın, şöyle devam etti, ''Farklı motivasyonların izlerini taşıyan bu tepkisel kaos, adeta mahkemeleri töhmet altında bırakmaya varan sevimsiz kampanyalara dönüştü. Çoğu zaman başarılı oluyor da. Verilen kararların tersine çevrildiği pek çok olay söz konusu.'' dedi.

Çözüm nedir?

Her hangi bir riski bulunmadığından tribünden rahatça ve konforlu bir biçimde yükselen seslerin adalete yönelik eleştirilere siyasal bir alan açarak birden bire muhalefet arenasında belirdiğini vurgulayan Aydın, çözüm önerilerini de sundu.

Prof. Dr. Hakan Aydın'ın 'korsan jüri' konulu köşesini okumak ve çözüm önerilerine ulaşmak için tıklayın..