ERÜ'de 'Darbeler ve Yeni Türkiye' konferansı

Erciyes Üniversitesi'nde (ERÜ) düzenlenen 'Darbeler ve Yeni Türkiye' konferansına konuşmacı olarak katılan eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel, 1960 darbesinin intikamının 15 Temmuz'da alındığını söyledi.

ERÜ'de 'Darbeler ve Yeni Türkiye' konferansı

ERÜ İletişim Fakültesi'nde gerçekleştirilen konferansa, ERÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammet Güven, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Karamehmet Yıldız, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Akdağ, öok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katıldı.
 
Türkiye’de darbeler tarihi Osmanlı’da Sultan Abdülaziz döneminde başladığını söyleyen Hasan Celal Güzel, ülkenin darbelerden dolayı gereken gelişimi gösteremediğini ifade etti. Ardından Türkiye Cumhuriyeti döneminde gerçekleştirilen darbeler hakkında bilgi veren Güzel, son darbe girişimi olan 15 Temmuz’un, 1960’da gerçekleştirilen darbenin intikamı olduğunu dile getirdi. Güzel, şunları kaydetti: “1960 darbesinde son derece kötü günler geçirdik. Babam mütedeyyin bir insandı, Malatya’nın en önde gelen iş insanıydı, Demokrat Parti’nin kurucusuydu. O epeyce zulme uğradı. Aile olarak yıkıldık. Bir de kardeşimi kaybetmiştim. Hele Menderes’in idamı konusunda son derece üzgün olduğumu hatırlıyorum. Babam bir delilik yapmayayım diye, elimi ayağımı bağlayıp bir odaya hapsetmişti. Çünkü hep askerî mahfele, o zaman mahfel denirdi orduevlerine, molotof kokteyli atmaktan söz ederdim. O kadar kızgındım ki, bir şey yapamamanın çaresizliğini bilemezsiniz. İşte biz o çaresizliği millet olarak yaşadık. Ve biliyor musunuz, o çaresizliğin intikamı tam yarım asır sonra 15 Temmuz’da, o iktidarsızlığa karşılık, iktidarı tam olarak milletin iktidarını ortaya koymakla ancak düzeltildi. Millet bir bakıma Menderes’in intikamını almıştı.”
 
“Atatürk döneminde darbe girişimi olmadı”
 
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, yalnızca Atatürk döneminde darbe girişimi olmadığına dikkat çeken Hasan Celal Güzel, “Çünkü Atatürk, kendisi de asker olmasına rağmen, askerin politikaya müdahalesini men etmiştir. Bu çok güzel bir tasarrufudur. Paşalar da milletvekili olmak istemişler, nitekim olmuşlardır önemli bir kısmı. O zaman paşa, general olarak bunu yapamazsınız, üniformanızı çıkarın gelin, demiştir. İkinci nedeni de, Mustafa Kemal Paşa, ordunun candan inandığı önem ve değer verdiği bir figür olmuş” dedi.
 
“Payitaht Abdülhamit, gerçekleri yansıtıyor”
 
Hasan Celal Güzel, Türkiye’de tarih yazımının dış güdümlü yapıldığını savundu. Buna örnek olarak, Sultan Abdülhamit’i gösteren Hasan Celal Güzel, ‘Payitaht Abdülhamit’ dizisinin gerçekleri yansıttığını söyledi. Hasan Celal Güzel, “Payitaht Abdülhamit son derece güzel bir dizi olmuştur. Mutlaka tavsiye ederim. Abdülhamit Han’ın takdim edildiğinden çok daha değişik bir hükümdar olduğunu ve 19’uncu yüzyılın yıldız diplomat hakanı olduğunu görürsünüz. Aynı zamanda büyük bir mümin ve bir çok kimsenin ‘asrın kutubu’ olarak değerlendirdiği bir tasavvuf büyüğüydü aynı zamanda. Abdestsiz yere basmazdı, yanında kil gibi temiz bir toprak bulundururdu. Ayağa kalkmak istediği zaman eğer abdesti yoksa evvela teyemmüm eder, sonra ayağa kalkar, giderdi. Düşünebiliyor musunuz, böyle birisini senelerdir Ermeniler’in ağzıyla, ‘Kızıl Sultan’ kötülemiştir Türkiye’de tarihler, tarihçiler ve ne yazık ki onlara yön veren hatta baskı yapan bir takım despotlar” diye konuştu.
 
“Türkiye 2071’de süper güç, 2053’de yarı süper güç olacak”
 
‘Yeni Türkiye’ idealinden de söz eden Hasan Celal Güzel, “1923 bizim için bir kızıl elmadır adeta Yeni Türkiye’de. Yani varılacak bir hedeftir. Kızıl elmayı Turanî kavram zannetmeyiniz; İslamî olarak da kullanılmıştır. Ahmed Yesevî’nin alperenleri bir kızıl elma misyonuna sahiptir. Diğer bir kızıl elma 2053, yani İstanbul’un fethinin 600’üncü yılı. Ama en uçtaki hedef, Sayın Cumhurbaşkanı’nın 2012’dek Kurultayı’nda verdiği bir hedeftir; 2071 hedefi. 2071’de Türkiye bir süper güç olacaktır, 2053’te de yarı süper güç olacaktır” ifadelerini kullandı. HABER-FOTO-GÖRÜNTÜ: İHA