FETÖ'nün şifreleri çözüldü

Emniyetin hazırladığı FETÖ raporunda örgütün bilinmeyenleri gün yüzüne çıktı. Raporda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a FETÖ'ye bağlı bir hastanede müdahale edilecekken, Hakan Fidan'ın durumu anlayıp engel olduğu belirtiliyor.

FETÖ'nün şifreleri çözüldü

40 SAYFALIK RAPOR

Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan raporda Fethullah Gülen Terör Örgütü’nün (FETÖ) kuruluşu, amaç ve hedefleri detaylıca anlatılıyor. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası oluşturulan soruşturmalarda da referans alınan EGM’nin hazırladığı 40 sayfalık raporda örgütün yapısı detaylı olarak anlatılıyor.

İHBAR VE İTİRAFÇILAR ANLATTI

17-25 Aralık soruşturmalarında ihbarcılar, itirafçılar ve yapılan operasyonlarda elde edilen verilerden yararlanılarak oluşturulan raporda ilginç ayrıntılar var. İddianamelerde FETÖ örgütünün il kodları ve haritalandırılması, örgüte girenlerin ettiği yemin, çalınan soruların Fetih Okutması adı altında ezberletilmesi gibi detaylar yer alıyor.

KANLI ÖRGÜTÜN AMACI

Vatan Gazetesi’nin ortaya çıkardığı raporun giriş bölümünde FETÖ’nün kuruluş ve amacı şöyle anlatılıyor. “Kuruluş yıllarından itibaren toplumun dini duygularını suistimal ederek ‘Himmet’ adı altında topladığı finans ile yurt içi/yurt dışında faaliyete geçirdiği eğitim müesseseleri üzerinden amaç ve ilkeleri doğrultusunda yetiştirdiği öğrencilerini, elde ettiği finans ve siyasi gücünü, örgütsel menfaat ve ideolojisi çerçevesinde kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm anayasal kurumlarını (yasama, yürütme, yargı erklerini) ele geçirmek, aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili siyasi/ekonomik güç haline gelmek olduğu geçmişte örgüt içinde faaliyet göstermiş kişilerin beyanlarından anlaşılmaktadır.”

9 bölgeye ayırıp illere kod vermişler

Ele geçirilen dokümanların içinde Türkiye’nin 9 bölgeye ayrıldığı ve faaliyet gösterilen illerin kodlandığı da ortaya çıktı.

1-AH: İstanbul, Kırklareli, Edirne,

2-FT: Bursa, Çanakkale, Balıkesir, Kütahya, Bilecik

3- HL: Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Antalya, Afyonkarahisar,Uşak, Denizli

4-SLÇ: Ankara, Eskişehir, Kırıkkale, Bolu, Çankırı,

5-SLM: Adana, Hatay, Mersin,

6-TR: Konya, Karaman, Isparta,

7-KN: Kayseri, Niğde, Aksaray, Nevşehir, Kırşehir, Yozgat

8-SD: Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli

9. AKF: Trabzon, Ordu, Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Rize, Artvin...

CENNETE ADAM TAŞIYORSUNUZ

Raporda yer alan bir itirafçı, cemaat üst düzey sorumlusunun askerlere Gülen’in mesajını şu şekilde ilettiğini söylüyor: “Ankara İl İmamı K. bizlere hitaben ‘Yapmış olduğunuz iş hiçbir şey ile kıyaslanamaz, tarihi bir iş yapıyorsunuz, Hoca efendi, “Bir vasıtanız var ve cennete adam taşıyorsunuz, muvakkaten o işi bırakın, bu işi yapın, bu daha önemlidir” diye haber gönderdi’ dedi.”

POLİSLERİ BÖYLE FİŞLEMİŞLER ‘EHLİ DÜNYA ZEKİ, ZARARLI OLABİLİR’

Yine raporda yer alan ve bir örgüt üyesinin üzerinde çıkan 4 sayfalık beyaz iki adet dosya kâğıdının her iki tarafından adı, soyadı, sicili, rütbesi, görev yeri, atandığı yer, bölge, açıklama yazılı gizlilik dereceli olan ve sadece EGM Personel Dairesi Başkanlığı bilgisayarlarından ulaşılabileceği değerlendirilen 164 Emniyet Mensubunun yeni ve eski görev yerlerini içeren liste, isimlerinin karşısına tükenmez kalemle yazılmış, halde bulundu. Ele geçirilen bu belgelerden Türkiye’yi 9 bölgeye ayırdıkları ve bu bölgelere harf kodları verdikleri tespit edildi. Harflerin hangi illeri kapsadığı da ortaya çıkartıldı. örgüt üyesinden alınan kağıtlarda fişlenen kişilerin karşılarında ‘EHLİ DÜNYA, ZEKİ FIRSAT BULURSA ZARAR VERİR, BİZİ BİLİYOR, ZARARSIZ’ gibi ibareler yazıldığı, görüldü.

EĞİTİM KAMPI KODLARI ‘KÖŞKTE DÜĞÜNE DAVETLİSİNİZ’

Okul çağındakilerin örgüte kazandırılması esnasında kullanılan bazı şifreler de ele geçirildi. Buna göre örgüte eleman temin etme hususunda düzenli ve sistemli olarak çalışıldığı, örgüte kazandırılması amaçlanan kişiyi İkram-İzzet-Ziyafet yöntemlerinin uygulandığı ve özellikle küçük yaşta başarılı öğrencilerin sahilde deniz evinde ya da kırsal alanlarda bulunan yayla evlerinde yaz kampına çağrılarak eğitim verdikleri anlaşıldı. Planlanan bu kampların “Düğüne çağırmak”, kamp yapılacak evlerin ise “köşk” şeklinde şifrelendiği de yapılan teknik takiplerde ortaya çıkartıldı.

SINAV SORULARININ KOD ADI ‘FETİH’ OKUTMASI

EGM’nin raporuna göre 2014 yılı ve sonrasında yapılan soruşturmalarda ihbarcı ve itirafçılardan elde edilen bilgilere göre FETÖ’nün belli okullara yerleştirmek istediği öğrenciler, sınavlara birkaç ay kala gruplar halinde farklı yurtlara çıkarılıyor. Bu gruplar, daha sonra küçük gruplara ayrılıyorlar. Her öğrenciye ‘kod’ adı veriliyor. Mülki idare, Emniyet, TSK ve Yargı gibi stratejik kurumlar için hazırlanacak öğrenciler, daha özel şartlarda seçilip, özel şartlarda hazırlanıyor.

TOP SAKAL VE KÜPE

Bunlar özellikle ‘dörder kişilik gruplar’ halinde hazırlanıyor ve mümkün olduğunca diğerleriyle teması sınırlandırılıyor. Askeri okullara, Polis Akademisi ve Polis Koleji’ne sokulacak öğrenciler, kesinlikle kendi dershanelerine gerçek isimleriyle kaydedilmiyor. Bu öğrencilere sınav soruları önceden veriliyor. Buna örgüt jargonunda ‘Fetih okutmak’ deniyor. Yani ‘Fetih okutmak’, “sınavda çıkacak soruların öğrencilere okutulup ezberletilmesi” demek. Özellikle hukuk fakültelerinde okuyan öğrencilere ‘top-sakal bıraktırıp, küpe taktırarak, girecekleri ortamda kimliklerini gizlemeleri için ‘stil çalışması’ yaptırdıkları biliniyor.

KİLİT KURUMLARDAKİ İSTİHBARAT HAVUZU!

Raporda FETÖ/PDY’nin istihbarat ağı şu şekilde anlatılıyor: Kamu kurumlarında çalışan örgüt mensupları elde ettikleri bilgileri örgüte aktarıyor ve toplanan bütün bilgiler yukarıda birleştirilerek, büyük bir havuz oluşturuluyor. Örgüt, bu bilgi ve belgeleri amaca uygun hale getirerek hasım cephedeki kişi ve kurumlar aleyhinde kullanıyor. Süreç, olayın kendilerine yakın medyaya sızdırılması ve kamuoyu oluşturulması ile başlıyor.

KRİPTO BİRİMİ

TÜBİTAK’ın en gizli birimlerinden olan ‘Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM)’deki kadroları sayesinde, devletin üst düzey siyasi ve bürokratlarınca kullanılan kriptolu telefonların dinlenildiği ortaya çıkmıştır.

GÜLEN’İN ARŞİVİ

Örgütün kullandığı bir başka veri tabanı ise Gülen’in sahip olduğu ileri sürülen arşiv. Bu yasadışı arşivde; örgütün yasadışı adli ve önleme dinlemeleri, kendine ait gelişmiş cihazlarla yaptığı teknik takip, telefon ve ortam dinleme kayıtları, kamu personeline yönelik fişlemeler ile örgütle teması olan öğrencilerin ve ailelerinin bilgileri bulunuyor. Her bir ilçe imamı, sorumluluğu altındaki ilçede, sohbet toplantısı olarak adlandırdıkları toplantıya katılan esnaf, memur vb. listesi ile irtibat bilgileri, ne kadar himmet verdikleri, kendilerine bağlılık dereceleri gibi tüm spesifik bilgileri Gülen’e aktarıyor.

‘ERDOĞAN’I KURTARMAK İÇİN FİDAN HASTANEYE KOŞTU’

Raporda ayrıca örgütün MİT operasyonunda Erdoğan’ın FETÖ’ye bağlı bir hastaneye yatırıldığı ve müdahale edileceği belirtilerek durumu Hakan Fidan’ın anlayıp müdahale ettiği belirtiliyor ve şöyle deniyor: “Başbakan Erdoğan rahatsızlandığı zaman cemaate ait bir hastaneye yatırıldığını duyan Hakan Fidan hızlı bir şekilde yetişip ameliyata mani olmuş ve cemaatin/paralel yapının yapmak istediği tehlikeli sonucu engellemiştir. Bu sebeple başta İsrail ve Paralel Yapı/Cemaat tarafından Hakan Fidan sevilmeyen bir şahsiyet olmuştur.”

‘VALLAH-BİLLAH YEMİN EDERİM’

2014 yılı sonrası yürütülen soruşturmalardan birinde, bir örgüt imamı FETÖ’ye yeni katılanlara şu yeminin ettirildiğini anlattı: “Gücüm yettiği kadar Kuran’ı hayatıma gaye edineceğime; Kardeşlerime karşı sadakat izinde bulunacağıma; Halkın ve talebe arkadaşların izzet ve onurlarını izzetim ve onurum kadar yükseltmeye çalışacağıma; Kusurlarımın

hatırlatılması karşısında memnuniyet ihzar edeceğime; Dahilden ve hariçten gelen bilumum taarruz ve tenkitleri, ‘nefsime yapılmış’ gibi ‘ret’ edeceğime; Bilumum karar listesindeki esaslara riayette bulunacağıma; Hizmet adına uhdeme aldığım vazifeleri veya kararla bana tahmil edilen mükellefiyetleri, ‘itirazsız’ yerine getirmeye çalışacağıma; Kuran’a sadakatten hiçbir surette ayrılmayacağıma; Münferit hareket edip bu kararlara muhalif davrandığım an, ihtiyarımla bu kadrodan kendimi ıskat edip, ‘herhangi bir talebe gibi’ dershanede vazifeme devam edeceğime; Vallah-Billah kasemleriyle yemin ediyor ve bu yeminin ‘La Yen Kati’ olmasına, ‘Cenab-ı hakkkı istişhadda’ bulunuyorum.”