Fındıklar: 'Hacamat bağışıklığı yüzde elli arttırıyor'
Söyleşimizde bu hafta Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) mezunu olan ve Akupunktur ile Hacamat eğitimi almış Dr. Sezai Fındıklar ile hacamat konusunu konuştuk.
Verdiği bilgilerde; ağrı hastalarında, yorgunluk gidermede, alerjide, kadın hastalıklarında büyük etki alındığını ifade eden Fındıklar, “Hacamatın bağışıklığı yüzde elli arttırdığı bilimsel olarak ispatlanmış duruma” dedi.
HACAMAT NEDİR?
Vücudumuzda cilde yakın noktalarda dolaşımda olmayan halk arasında kirli kan denilen ama tıp camiasında böyle bir tabir kullanılmaz, içerisine atık madde olan, dolaşımda, vücudumuzda olmaması gerek maddeler; mesela ilaçlar, dışarıdan alınan ve gıdalar ile gelen hormon atıkları, ağır metaller gibi vücudumuzda belli oranda birikiyor. İşte hacamat bunların dışarı alınması işlemidir. Hacamatın belli bölgeleri var. 200 civarında noktaları var ve her noktanın da etkisi farklıdır. Yani hacamat sadece küçük kesiler yaparak atıkları alma işlemi değildir. Vücutta akupunktur noktaları da kullanılarak rahatsızlığına göre seçilmiş noktalardan belli seviyelerde atık birikmiş kanın alınması işlemidir. Hacamat uygulanan bölgede mikrosirkülasyon artarak kan ve dokulardan toksinlerin atılmasını sağlar. Hacamatın yapıldığı bölgelerde bulunan akupunktur noktalarının da ciddi bir şekilde uyarılması sonucu farklı etkileri ortaya çıkar. Vücuttan kan çıkması nedeniyle yeni kan üretme mekanizmaları harekete geçer. Organların yansıma bulduğu sırt noktalarına yapılan uygulama ile gerek arteriyo-venöz gerekse lenfatik dolaşım düzenlenmekte, böylelikle o organların üzerindeki stres azalır. Akupunktur noktalarına yapılan uygulama ile bütün sistemin düzenlenmesi ve organlar arası enerji dengesi sağlanarak tedavi edici etki oluşur. Klinik çalışmalar ile ispatlanmış bir faydası da vücudun ürettiği tabii kortizonun artmasıdır. Bu da hacamat sonrası ağrılı durumların azalmasını hatta ağrıların yok olmasını sağlamaktadır.
HACAMAT KİMLERE UYGULANIR?
Hacamat yapılacak kişiler, uygulamanın yapılacağı günden önceki gün hayvansal gıda almamalıdırlar. Tuz kullanımını da aza indirmek gerekir. Ayrıca efor gerektiren eylemlerden de kaçınılmalı, dinlenmiş bir vücuda yapılmalıdır. Uygulamanın yapıldığı gün de bunlara riayet edilmeli ayrıca sıcak banyo yapılmamalıdır. Süt ve süt ürünleri tüketilmemelidir. İşlem bittikten sonra birkaç saat bir şey yenilmemesi de önemlidir. Hacamat yaptırmaya karar veren mutlaka bir hekime danışmalı ve hacamat yaptırmasına mani bir durumunun olup olmadığı gerekli tahlillerle da irdelenmelidir. 60 yaşından büyüklere-zinde ve sağlıklı olanlara-uygulanabilir, adet esnasında, çocuklara, kan hastalığı olanlara uygulanmaz. En iyi hacamat hastalanmadan önce yapılan hacamattır. Akut hastalıklarda ise ya hastalığın başlangıcında veya şiddeti azalmaya ve ateş inmeye başladığı zaman hacamat yapılır. Kronik hazımsızlıktan şikayetçi olanlar önce hazmı düzeltmeli, sonra hacamat yaptırmalıdır. Kişi ilk defa hacamat yaptıracaksa, banyodan hemen sonra yapılmaz, iki saat beklemek gerekir. Kanı koyu ve yapışkan olanlara banyodan hemen sonra hacamat yapılır. İki çukurdan yani ense çukuru ve bıngıldaktan, hacamat yapılmaz. Yapılırsa, unutkanlığa sebep olabilir. Kafa arkasından, ense çukurunun altından (boyun), kulak arkası bölgelerden sık hacamat yapılmaz. Görmenin zayıflamasına sebep olabilir. Bu durumda hacamat ilk 2-3 defa 2 hafta ara ile sonra ayda bir yapılabilir.
SAĞLIK İÇİN FAYDALARINDAN SÖZ EDEBİLİR MİSİNİZ?
Hacamat ile bir defa büyük bir rahatlamanın sağlandığı biliniyor. Ağrı hastalarında çok büyük etki alıyoruz. Yorgunluk giderme de yine çok etkili. Aynı şekilde alerjide de öyle. Kadın hastalıkları ile ilgili durumlarda iyi etkiler alıyorum. Bağışıklığı yüzde 50 arttırdığı bilimsel olarak ispatlanmış duruma. Ancak bir de şöyle bir durum var; bazen bir hasta geliyor, omzum ağrıyor diyor, muayene ediyoruz, kasın yırtıldığını görüyoruz. Kas yırtığına etkisi yok. Hacamat yapmıyoruz. Hani hacamat bir mucize değil, bir tedavi yöntemi. Doğru teşhisle yapılması lazım. Yani her ağrıya yapılır diye bir şey yok. Yani apandisit var, böbrek taşı var, artık bel fıtığı çok ilerlemiş. Bunların hacamat ile tedavisi olmaz. Bazen hastalar çok büyük bir beklenti ile geliyor ama değdim gibi kas yırtığı ise veya buna benzer bir şey ise buna etkisi olmaz. Böyle bir durumda doktor olmayan, işte aktar olan, ev hanımı olan birisi hacamat yaparken bu teşhisleri yapamaz. Ağrın var gel hacamat yapayım der. Bu yanlıştır. Tıbbi hacamatın etkili olduğu hastalıkları sıralayacak olursak; yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, stres, fiziksel ve psikolojik blokajlar, vücudumuzdaki atılamayan kimyasal, katkı maddeleri, ağır metaller, ilaç birikintileri, ürik asit birikimi, migren, baş ağrısı, felç riski, diyabet, göz problemleri, göz tansiyonu, romatizma, astım, boyun-omuz sertliği, yorgunluk, sık soğuk algınlığı, ayaklarda karıncalanma-uyuşukluk-ağrı, bacaklarda şişlik-ödem, bel ağrıları-tutulmaları ve karaciğer hastalıklarıdır. Ancak bu noktada hemen şunu da belirtmenin faydalı olacağına inanıyorum; doğru hacamat doğru zamanda yapılırsa fayda görülür. Hacamatta esas olan kan almak değil, atık birikmiş olan, dolaşımın dışındaki derinin hemen altındaki bölgeden bu maddeler olan kanı almaktır. Bakıyorsunuz doktor olmayan ve hacamatın inceliğini bilmeyen kimselere, derinin 3-4 milimden de daha fazla kısma kesi yapmış ve oradan dolaşımdaki kanı almış. Bu sadece kan almaktır, atık birikmiş olan kanı almış olmaz o kişi bu durumda. Böyle olunca şifa da bulunmaz, iz de kalır ve hacamat hakkında yanlış bir algı da oluşur. Diğer taraftan doğru zamanlarda yapılması gerekir hacamatın. Sünnete göre belli zamanı var. Yani rahatsızlık yoksa, ağrı yoksa ve yaptıracaksanız hacamat Hicri Takvime göre 15, 17, 19, 21 ve 23’ünde yapılır. Ama rahatsızlık olduğunda da beklenmez o günler ve uygulanır. Onun dışında detoks olarak yapılacaksa bu tarihlerde yapılır. Çarşamba gününe rastlarsa bu günlerden o günü de çıkarıyorsunuz ayrıca.
HACAMAT HAKKINDA DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLARDAN BAHSEDER MİSİNİZ?
Hacamat bir defa tüm dünyada kabul edilmiş bir tedavi yöntemidir. Fakat dediğim gibi doğru kişilerin, doğru şekilde ve zamanda yapması önemlidir. Çok derin kesiler yapılıyor. Bana hastanedeyken 112 ile gelen bir hastayı hatırlıyorum, 10-12 santimlik kesiler yapılmış ve derinliği de 2 santim var. Bu hastanın iyileşmesi 2 ay sürdü. Yani bunun hacamatla alakası yok. Hacamat demek kan almak demek değildir. En yanlış bilinen bilgi bu. Bazen hasta geliyor, fazla kanım var kan aldırmak için geldim diyor. Hayır, bu doğru değil. Hacamat dolaşım sisteminde olmaması gereken, lenf sistemi bozukluğu ile cilt altında biriken o maddelerin alınması işlemi. Yanlış bilinen şeylerden biri de hacamat yapılan yere sülük uygulaması. Mesela hacamatın ders programı hazırlandı alternatif tıp alanında ama sülüğün yok. Hacamat ile sülük tamamen farklı. Türkiye’de 27 çeşit sülük var ve bunun sadece 3’ü tıbbi sülük olarak geçiyor. Bunların tükürüğünde 100’ün üzerinde salgı var ve kendisi beslenirken vücuda bu salgıları da veriyor. Bu salgılar da dolaşım sisteminde etkili oluyor. Mesela bu iyileşmeyen yaralarda sülüğün etkisi var. Yani her sülük de tedavi için uygun değil. Diğer taraftan hacamatın herkes tarafından yapılabileceği bir uygulama oluşu bilinen diğer bir yanlış. Zaten 2014 yılının Kasım ayında alternatif tıp konusu içerisinde hacamatın da kimler tarafından yapılacağı belirlendi. Doktor ve bununla birlikte hacamat sertifikası olan kişiler yapabilir. Bunun dışındakilerin yetkisi de yok saten yasal olarak. Hacamat tıbbi bir olaydır ve hijyen kurallarına ve tıbba uygun müdahale gerektirir.
KAYSERİ'DEN HACAMATA OLAN İLGİ NE SEVİYEDE?
Hacamata olan ilgi oldukça fazla. Hacamatın belli günleri var net olan günler diye geçer. Mesela Mayıs ayında 24 ve 30. Her ayın belli günlerinde olur. Şöyle, sünnete göre belli zamanı var. Yani rahatsızlık yoksa, ağrı yoksa ve yaptıracaksanız hacamat Hicri Takvime göre 15, 17, 19, 21, 23’ünde olur. Ama rahatsızlık olduğunda yapılır, onun dışında detoks olarak yapılacaksa bu tarihlerde yapılır. Çarşamba gününe rastlarsa bu günlerden o günü de çıkarıyorsunuz. Geçen biz iki günde biz 20-22 civarında hastaya uygulama yaptık. Kayseri’de yetkisi olmaksızın 150 kadar hacamat yapan varken, doktor olarak ise 3 kişi bu işi yapmaktadır. Diğerleri yasal olmadan hacamat yapmaktadırlar. Bu kişilerin hacamatı yapması hastalar için uygun olmadığı gibi toplum için de uygun değildir. Tıbbi atıklar özel toplamaya tabidir. Kan bulaşmış maddeler normal çöplere atılmaz. Ancak yetkisi olmayan kişiler bu kuralların hiçbirisine uymuyor. Denetim yok, hala bu kişiler bu işleri sürdürüyor.
SON OLARAK HACAMAT YAPTIRAN VATANDAŞLARIN HACAMAT SONRASI FİKİRLERİNİ BİZİMLE PAYLAŞIR MISINIZ?
Hacamat uygulaması sonrası hastaların ilk söyledikleri şey omuzlarından büyük bir yük kalktığı ve büyük bir rahatlama yaşadıklarıdır. Ağrı hastalarının da kalktıklarında ağrılarında yarı yarıya azalma yaşadıklarını söylediğine şahit oluyoruz. Rahatlama ve uyku hali sağlıyor. Sonrasında ise dinçlik yaşanıyor. Hastaların hacamat sonrasında şikayetlerinden büyük oranda kurtulduklarını duyuyoruz. Ancak dediğim gibi bunun koşulu uygun kişilerin uygun rahatsızlıklara uygun zamanda hacamatı yapmasıdır. Yoksa şikayetler giderilmeyeceği gibi yeni sorunlar da meydana gelebilir. Sağlık sorunları yaşanabilir, hacamatın asılsız olduğu yönünde kanaat meydana gelebilir, hacamat yapılan bölgede iz kalabilir ve bunu gibi istenmeyen durumlar yaşanabilir. RÖPORTAJ: KAAN AKBAŞ