Hakan Aydın yazdı: Leyte ve Lealle arasında Saadet!
Prof. Dr. Hakan Aydın bu haftaki köşe yazısında Saadet Partisi'nin 9. Olağan Büyük Kongresi'ni kaleme aldı. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'in bülteninde…
Prof. Dr. Hakan Aydın Saadet Partisi’nin 9. Olağan Büyük Kongresi’nde parti genel başkanı seçilen Mahmut Arıkan’ın siyaset dili ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Aydın haber7.com’da yayımlanan köşe yazısına, ‘Saadet Partisi, Milli Görüş hareketinin siyasi üssü. Bayrak değişimine sahne olan 9. Olağan Büyük Kongresini yeni yaptı. Şimdilerde yeniden umuda dönüşmeye çalışıyor. Güçlü bir arka planı var: Gençlik hareketi, medya, STK'lar, dinamik bir teşkilat ve kadro yapısı. Bunlar zaten vardı diyeceksiniz, siyasette helva yapmanın daha fazlasını gerektirdiği muhakkak’ ifadeleriyle başladı.
Arıkan’ın vaatleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Aydın, ‘Mahmut Arıkan'ın yeni nesil siyaset vurgusunun temelinde siyasetin dilini değiştirme iddiası var. Kulağa hoş geliyor. Ancak işe parti tabanına egemen olmaya çalışan (hatta kongre sürecinde kendisini bile kuşkulu hale getirmeye uğraşan) bu dille, bu dilin beslediği psikolojik gürültüyle, yine parti tabanını istilaya yeltenen değişik akımlarla mücadele ederek başlamalı. Bu dile yönelik eleştirilerin, gösterilen tepkilerin, empatik anlayışın sınırlarını zorlayarak kendilerini ötekileştirme potansiyeli taşıdığını görmeli’ dedi.
Arıkan’ı zorlu bir sürecin beklediğini kaydeden Prof. Dr. Hakan Aydın, ‘Mahmut Arıkan'ı zorlu bir süreç bekliyor. Genç ve dinamik yapısı en önemli avantajı. Duruşunu bozmamış olması ve siyaset tecrübesi de. Mahmut Arıkan, rahmetli Erbakan hocanın 'biz zaferle değil, seferle yükümlüyüz' söylemini içselleştirmiş bir siyasetçidir. O nedenle sadece sonuca değil, sürece de odaklanır. Metodolojinin ahlakiliği bağlamında sorgulayıcıdır. Bütün bunların neye karşılık geldiğini hep birlikte göreceğiz. Kadro sorunu olacağını sanmıyorum. Millî Görüş'ün hiç bir zaman böyle bir sorunu olmadı. Hareketin kurumları arasındaki harmoni ve sinerjiyi daha ileri bir noktaya taşımayı başarırsa güçlü bir başlangıç yapabilir. Ama önce partiyi ve tabanını bu sıkışmışlıktan kurtarmalı!’ ifadelerinde bulundu.
Köşe yazısının tamamını okumak için TIKLAYINIZ