'Hububat tohumunda yurt dışına bağımlı değiliz'
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar (TAGEM) Genel Müdürü Özkan Kayacan, 'Hububat tohumunda hiçbir şekilde yurt dışına bağımlı değiliz. Bunların tamamını kendimiz geliştirebiliyoruz. Tarla bitkilerinde bu yıl piyasaya 72 yeni çeşit sürdük.' dedi.
Kayacan, kamuoyunda tohum konusunda yabancı firmaların sektörde hakim olduğu gibi bir algı bulunduğunu ancak bunun gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Türkiye'nin tohumculuk konusunda şehir efsanelerindeki gibi "birilerinin gönderdiği tohumları eken ülke" olmadığını vurgulayan Kayacan, üretilen yeni tohumların çiftçiyle buluşturulduğunu belirtti.
"Önümüzdeki süreç çok daha iyi olacak. Her gün bir ilimizden yerli ve mili tohumlarımızın nasıl verimli olduğuna dair haberler alacaksınız." diyen Kayacan, "Türk halkı rahat olsun, tohumları tamamen yerli ve milli çeşitler olarak bizler geliştiriyoruz. 'Yurt dışından niye buğday alıyoruz?' diye sorular geliyor. Bazı yıllar iklimden dolayı kalite olmayabiliyor. Buğday oluyor ancak kalitesi olmuyor, daha kaliteli üretim yapan ülkelerden alıyoruz. Ancak bunu da işleyerek un olarak satıyoruz. Katma değeri yüksek bir ürün haline getirerek satıyoruz. Türkiye, tohum konusunda ezberleri bozuyor." diye konuştu.
Kayacan, Türkiye'de sadece 2 gen bankasında 120 binden fazla tohum örneği saklandığını, geçmişten bugüne meyveden sebzeye, arıdan küçükbaş, büyükbaş hayvana kadar hepsinin gen bankalarında tutulduğunu belirterek, önümüzdeki süreçte yeni türlerin geliştirilmesinde bunların altyapı oluşturacağını dile getirdi.
Türkiye'nin yerli firmalarının 1 milyon 150 bin ton civarında tohum ürettiğini söyleyen Kayacan, şöyle devam etti:
"Ticarettir tabii dışarıdan tohum alıyoruz ancak aynı zamanda da satıyoruz. Tohum satışımız aldığımızdan daha çok. Aldığımız tohumun çok daha fazlasını yurt dışına satar hale geldik. Burada önemli olan katma değeri yüksek tohumlar üretmek. TAGEM bu konuda gece gündüz çalışıyor. Islah çok basit bir yöntem değil. Kamuoyunda sanki akşamdan sabaha yeni bir çeşit çıkıyor gibi bir algı var ancak bu böyle değil. Sadece tarla bitkilerinde yeni bir çeşidin çıkması 7-10 yıl, meyvecilikte 20-30 yıl arasında değişiyor. Bir tavukta, bir büyükbaşta yeni bir ırk çıkarmanız 40 yılı bulabilir. Islah büyük maddi kaynaklar ve beyin isteyen bir süreç."
- Kıraçta 600 kilograma ulaşan çeşitler var
Kayacan, TAGEM kurulduğu günden bu yana enstitülerle projeler yürüttüğünü, TAGEM'e bağlı 48 enstitünün gece gündüz tohum konusunda çalıştığını belirtti.
Tarla bitkilerinde bu yıl 72 yeni çeşidin piyasaya sürüldüğünü aktaran Kayacan, şunları kaydetti:
"Hububat tohumunda hiçbir şekilde yurt dışına bağımlı değiliz. Bunların tamamını kendimiz geliştirebiliyoruz. Tarla bitkilerinde bu yıl piyasaya 72 yeni çeşit sürdük. İnşallah bunları çiftçimizin kullanımına sunmak için 2020 yılında 41 ilde denemeler kurduk. Yerinde verimli çeşitleri çiftçimizin görmesi gerekiyor. Bunlarla ilgili çalışmaları yapıyoruz. Bazen üretirsiniz ancak ürettiğinizi pazarlayamadığınız sürece bunun kıymeti olmaz. TAGEM olarak hem üretiyoruz hem de ürettiğimizi çiftçimizle buluşturarak bunları ekmesini sağlıyoruz. Kıraçta bile 600 kiloya çıktığımız çeşitlerimiz var. Suluda 1000, 1200 kiloya çıktığımız çeşitlerimiz var. Bunlar Türkiye ortalamasına göre çok büyük rakamlar. Sadece Türkiye değil, Avrupa ölçeğinde de büyük rakamlar. Bunların tamamı milli ve yerli çeşitlerimiz. Islahçıları da tamamen kendi arkadaşlarımız."
Kayacan, şu anda ayçiçeğinde yurt dışından ürün getirilmesinin önüne geçmek için 4 enstitüyle çalıştıklarını, kışlık sebzede ise 5 üniversite, 7 enstitü ve 3 özel sektörle birlikte bir proje hazırladıklarını, TÜBİTAK'tan destek alan projenin ilk ürünlerinin ortaya çıktığını dile getirdi.
AA