İçöz: 'Tek umudum cumhurbaşkanım'
Bir süre önce kanserli hücreleri yok ettiğini ve bunları hastane raporları ile kanıtladığını ifade eden Aktar Abdullah İçöz 'Sesimi yetkililere duyuramadım. Tek umudum cumhurbaşkanım' dedi.
Konuya ilişkin bilgiler paylaşan Aktar İçöz, yetkililerle görüşmesine rağmen net bir sonuç alamadığını aktararak tek umudunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi. İçöz konuyla ilgili olarak şunları dile getirdi; “Uzun uğraşlar sonunda kanserli hücreleri kısa sürede yok eden solüsyonu geliştirdim ve bunu hastane raporlarıyla belgelendirdim. Böylesine önem arz eden bir konuda sesimi yetkililere duyuramadım. Tek umudum yakında hastane açılışı için gelecek olan sayın cumhurbaşkanımızdır. Şayet cumhurbaşkanımıza ulaşma fırsatı bulursam belgeleri ile birlikte durumu arz edeceğim. Sayın cumhurbaşkanımızın bu solüsyona sahip çıkacağını ve tıp dünyasına kazandırılması konusunda kesinlikle duyarsız kalmayacağını biliyorum. Bir an önce klinik çalışmalarının yapılıp insanlığın hizmetine sunulmasını temenni ediyorum zira çağımızın illet hastalığı kanser sebebiyle her gün genç-yaşlı bir çok hastamızı kaybediyoruz. Kemik kanseri dışında tüm kanser türlerinde 2 ay gibi sürede çok olumlu sonuçlar aldığım solüsyonun lösemide daha kısa sürede tedavi edici özelliği olduğundan eminim. Ancak şu ana kadar lösemi hastam olmadı. Bu solüsyonu kullanan hastalarda en ufak bir yan etki görülmedi. Yaklaşık 4 yıldan beri her yaş grubundan hastam oldu. Düzenli şekilde kullanan hastalarım 2 ay sonunda doktorları tarafından kontrolleri yapıldığında çok güzel sonuçlarla bana dönüş yaptılar. Bunların bir çoğu 4.evre yani kanserin son evresi idi. Zaten bana müracaat edenler artık doktorlardan umudunu kaybedenlerden oluşuyor. Benim tek endişem Türkiye’de ikinci bir Ziya Özer vakasının yaşanmamasıdır. Hatırlarsınız yıllar önce Ziya hocam da kanser hücrelerini yok eden bir ürün geliştirmiş ama Türkiye’de gereken ilgiyi göremediği için Amerika’dan patent almıştı. Şu an internet üzerinde fahiş fiyatlarla hastalara temin ediliyor. Oysa Türk insanının geliştirdiği her şey Türkiye’de kalmalıdır. Bu konuyu görüştüğüm bazı yetkililer benim ateşle oynadığımı, bu konunun benim boyumu aştığını telkin ettiler. Sonu ne olursa olsun ben sesimi duyurmaya, bu solüsyonu insanların hizmetine sunmaya kararlıyım. Şu ana kadar birkaç ilaç firması ile görüşmelerim oldu. Ancak bu solüsyonun ilaç statüsü kazanması için yaklaşık 12 yıl ve çok büyük maddi bütçe gerektirdiği gerekçeleri ile olumlu sonuç çıkmadı. Daha önce söylediğim gibi tek umudum sayın cumhurbaşkanım. Bir de toplumda yanlış bir algı var aktarlar ve alternatif tıp anlamında. Oysa kısa bir süre önce alternatif tedavi yasalaşarak yürürlüğe girdi. Doğrudur her sektörde olduğu gibi bizim sektörde de olumsuzluklar vardır mutlaka ama istisnalar kaideyi bozmaz. Ayrıca kendine ve ürününe güvenmeyen birinin sesini cumhurbaşkanına duyurmaya çalışması abesle iştigal olur. Bildiğim kadarıyla sadece Kayseri’de her yaş grubundan 400’e yakın lösemi hastası var. Çoğunluğunu çocuk hastalar oluşturuyor. Tedavisi olumlu yanıt vermeyen hastaları da kaybediyoruz. İnşallah ümit ediyorum çabalarım sonuç verecek ve bu kıymetli solüsyon uzman hocalarımız tarafından tıp dünyasına kazandırılacaktır.” HABER MERKEZİ