İdlib'de DEAŞ tahriki

Suriye'de barış umudu olarak görülen Soçi anlaşmasının yürürlüğe girmesi birilerini rahatsız etti. DEAŞ yeniden sahneye sürüldü. Ağır silahlardan arındırılacak bölgede tanklarla gösteri düzenledi.

İdlib'de DEAŞ tahriki

Suriye'de bugüne kadar bölgesel ve genel olmak üzere 8 ateşkes kararını ihlal eden ve yeniden çatışmaların başlamasına aracılık eden terör örgütü DEAŞ yeniden sahneye çıktı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin'in Soçi zirvesinde ‘İdlib'de silahlardan arındırılmış bölge' mutabakatına varmaları ve radikal grupların dahi bu karara uyacakları yönündeki açıklamaların ardından DEAŞ dün ABD ve Rusya tarafından “kimyasal saldırı olabilir” diye adres gösterilen İdlib'in Cisr eş Şuğur bölgesinde ağır silahlar ve tanklarla gövde gösterisi yaptı. Irak'ta Bağdat, Musul, Felluce Suriye'de ise Rakka, Palmira ve Halep'teki çatışmalara uluslararası güçlerin müdahil olmasına ve binlerce masumun kanının dökülmesine kapı aralayan DEAŞ yine kendisine ihale edilen provokatörlük rolünü yerine getirmek için harekete geçti.

SİVİLLER CANLI KALKAN
İdlib'de bütün dünyanın alkışladığı, çatışan tarafların bile üzerinde uzlaştığı Soçi mutabakatının uygulanmaya başladığı hatta, hem Türkiye'nin hem de Rusya'nın “çekiliyorlar” açıklamaları yaptığının ertesinde DEAŞ'ın sivilleri de canlı kalkan yaparak gövde gösterisi düzenlemesi birilerinin “benim içinde yer almadığım, tarafı olmadığım anlaşma uygulanamaz” mesajı olarak algılandı. Irak'taki terör laboratuvarında üretilen DEAŞ'a karşı sözde mücadele adı altında Şiilerin Haşdi Şabi, Kürtlerin ise PYD/YPG gibi terör örgütleri kurmasına neden olmuş, hem bu örgütlere destek hem de bu örgütleri ortadan kaldırma bahanesiyle 60 civarında ülke Irak ve Suriye'deki iç savaşa destek vermişti.

YENİ AKTÖRLERİN HABERCİSİ
Suriye'de ABD ve Rusya arasında petrol havzalarının ve enerji hatları üzerinde söz sahibi olma adına 7 yılı aşkın süredir devam ettirilen savaşta, Türkiye tarafından sınırlardan arındırılan DEAŞ'ın taşıma usulüyle İdlib'de yeniden piyasaya sürülmesi, ciddi bir gerginliğin ve savaş pazarına yeni aktörlerin gireceğinin habercisi olarak görülüyor. Bu hafta başında Suriye rejimi, DEAŞ ile vardığı anlaşma ile 400 teröristi ülkenin doğusundaki Deyrizor kırasalından İdlib'e getirmişti.

DEAŞ'IN İDLİB UZANTISI
DEAŞ'ın sözde bayraklarını taşıyan Nusrat al-İslam grubu özellikle Afrika'da etkin olarak boy gösteriyor. Yemen El-Kaidesi'nin uzantısı olan grup, Suriye'de DEAŞ'ın çatısı altında faaliyette bulunuyor.

FİLİSTİN MESELESİNİ UNUTMAMALIYIZ
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu Görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, İsrail-Filistin meselesine dikkati çekti. Filistin meselesinin unutulmaması gerektiğini söyleyen Lavrov, “Orta Doğu'yu kurtarmak istiyorsak adil bir çözüm son derece önemli. Tek taraflı yaklaşıma, ve barış sürecini tekelleştirecek girişimlere karşı uyarıda bulunuyorum” dedi. Suriye konusuna da değinen Lavrov, “Türkiye ve İran'ın Suriye'de hedefleri aynı olmayabilir; ancak ülkeler terörle mücadelede müttefikler. Ancak ABD'nin, Tanf etrafında çizdiği çember içinde teröristler kendilerine yuva buldu. ABD'liler yasa dışı varlığa son vermeli” dedi.

TÜRKİYE'NİN GÖREVİ
Lavrov, Akdeniz'de düşürülen Suriye'ye S-300 füze savunma sistemlerinin sevkiyatına başlandığını belirtirken,”Militanlar ve ağır silahlar, İdlib'de silahlardan arındırılmış bölgeden başka yerlere transfer ediliyor. Türkiye siyasi süreçte yer alacak muhalifleri Nusra'dan ayırma sorumluluğunu aldı. Bu kolay bir iş değil. Obama yönetimi bize birçok kez söz verdi, yapamadı, mevcut yönetimde yapamadı. Türkiye'nin, ılımlı muhalifleri el-Nusra'dan ayırmasını umut ediyoruz” ifadelerini kullandı.

 

İSRAİL'İ UYARDI
İsrail Devlet Başkanı Benyamin Netanyahu'nun İsrail'in Irak, Suriye ve Lübnan'da faaliyetlerini sürdüreceği açıklamasını değerlendiren Lavrov, “Beyrut havaalanı çevresinde, Suriye'de veya Irak'ta güdümlü füzelerin İsrail'e karşı kullanılacağına dair söylemlere karşı saldırı planı yapan İsrail'i uyarıyoruz” dedi.