Kadın Doğum Uzmanı Doç. Dr. Öner 2016'da yaşanan sağlık olaylarını paylaştı

Yeni yıla girmeye sayılı günler kala sağlıkta yaşanan gelişmeleri Memorial Kayseri Hastanesi Kadın Doğum Bölümü Doktoru Doç. Dr. Gökalp Öner'den derledik. Kadın Doğum Uzmanı Öner, 2016 yılında sağlık alanında yaşanan gelişme ile yenilikleri sıraladı.

Kadın Doğum Uzmanı Doç. Dr. Öner 2016'da yaşanan sağlık olaylarını paylaştı

Verdiği bilgilerde gebelikte aşıların ve ayrıntılı ultrasonun önemine değinen Öner: “Önce Güney Amerika sonra Amerika ve Avrupa ülkelerinde görülen Zika virüs tüm dünyanın korkulu rüyası oldu. Gebelere bulaştığında bebeklerde küçük kafa ve zihinsel geriliğe neden olan bu Virüs önce bir çeşit sivrisinekle bulaşırken şimdi vücut salgılarından da bulaşması hızla yayılmasına neden oldu. Özellikle göç alan ülkelerde aşılanmanın önemini bize bir kez daha hatırlattı. Ayrıca 20-22. Gebelik haftasında yapılan ayrıntılı ve dört boyutlu ultrasonun ne kadar önemli olduğunun farkına vardık. Ayrıntılı ultrason ehil ellerde yapıldığında büyük özürlerin yüzde 65’ini önceden öğrenmemizi sağlamaktadır. Böylece ve gebeliğin gidişatını ve doğumda neler yapılması önceden bilerek önlem alma şansı sunmaktadır” ifadelerinde bulundu.
 
KÖK HÜCRE İLE KISIRLIĞA VE FELCE YENİ UMUT
 
Açıklamalarında kök hücre konusunda yaşanan gelişmelerden de bahseden Öner, kök hücre ile kısırlığa yeni bir umut doğduğunu dile getirerek şunları kaydetti: “Kök hücrelerden yumurta ve sperm elde edilerek çocuk istemi olan ailelere yeni bir umut oldu. Japon bilim adamları farelerin kuyruk ve burun kılı kökünden elde ettikleri kök hücreleri yumurtalara enjekte etmesi ile yeni yumurta ve gebelik oluşumu olabileceğini gösterdi. Ayrıca Amerika’da inmesi olan 18 hastaya enjekte edilen kök hücreler yeni sinir hücresi elde edilerek hastalarda düzelme elde edildi ve felç geçiren hastaların yürümesi ve konuşması için yeni bir umut doğdu.” 2016 yılında yaşanan gelişmeleri maddeler halinde sıralayan Öner, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
 
“GEN HASTALIKLARI TARİHE Mİ KARIŞIYOR?
 
‘Crispr’ gen ekleme yöntemi ile genetik hastalıkların tedavisi mümkün hale geldi. Hatta kanserli hücrelerin geni ile oynanıp kanser tedavisinde de etkili olabileceği gösterildi. Ailesel genetik hastalığı olan anne ve baba adaylarının yumurta veya spermdeki genetik olarak bozuk olan alan Crispr yöntemi ile normal gen ile değiştirilerek sağlıklı embryo elde edildi.
 
KANSERDE KİŞİLEŞTİRİLMİŞ TEDAVİ BAŞARIYI ARTTIRIYOR
 
İmmunoterapi ile kişileştirilmiş kanser tedavisi 2016’da aktif olarak kullanıldı ve başarılı sonuçlar alındı. Hastaların kendi bağışıklık sistemi kullanılarak veya uyarılarak kanserli hücrelerle savaşma gücü ve kanseri yenme şansı artış gösteriyor. Bu yıl kişileştirilmiş kanser tedavisi ile başarı artış gösterdi. Ayrıca bu yıl geliştirilen kanser tanısında protein biobelirteç analizi ile görüntüleme yöntemlerinden önce tanı konulması sağlanmaktadır. Böylelikle meme kanseri başta olmak üzere tüm kanserler erken tanı ve tedavi avantajı sağlamaktadır.
 
YENİ AŞILARLA BULAŞICI HASTALIKLARA SON
 
Afrika’da binlerce insanın ölümüne neden olan Ebola virüsünden yüzde 100 koruyan aşı geliştirildi ve aşılananlar tamamen bu virüsten korundu. Ayrıca bu yıl geliştirilen rahim ağzı kanser aşısı 9-26 yaş grubundaki kız ve erkekler uygulandığında yüzde 99 koruyucu etki gösterdi. Bilim adamları şimdi Zika virüs için aşı geliştirme çalışmalarına başladı.
 
AMNİYOSENTEZDEN KORKAN ANNE ADAYLARINA YENİ SEÇENEK
 
Anne kanı fetal DNA testi ile bebeğin yüzde 99 genetik hastalıkları ve Down Sendromu öğrenilebiliyor. Annelerin yüzde 90’ı bebeğin genetik durumunu öğrenmek için amniyosentez benzeri girişimsel işlem yapılmasını istemiyor bu durumda anneden alınan kan örneğinden bebeğin genetik analizi tercih edilmektedir. Fakat bu testte tanı testi olmadığından yüksek riskli gelirse hastalara yine amniyosentez önerilmektedir. Bu test genellikle ikili, üçlü ve dörtlü testte yüksek risk geldiğinde, 35 yaştan sonra gebe kalanlarda, bir önceki gebeliğinde Down Sendromu öyküsü olanlarda önerilmektedir. 
 
BEYNE YERLEŞTİRİLEN ÇİPLER İLE PROTEZLER HAREKET KAZANIYOR
 
Beyin sinyalleri ile hareket eden protez organlar geliştirildi. 6 milyon insanın felç geçirdiği ve 100000’den fazla insanın kazalar veya yaralanmalar neticesinde ampüte olan organlarının yerine takılan protezlere hareket sağlayan ve beyin dalgaları ile yönetilen yeni nesil protezler geliştirildi. Beyne yerleştirilen cipler yardımı ile hareket özelliği kazanan bu protezler ile engellilerin hayatı artık daha kolay hale geliyor.
 
KADIN İSTEKSİZLİK SENDROMU YENİ NESİL İLAÇLA TEDAVİ EDİLİYOR
 
Özellikle çiftlerin yüzde 10’unu ilgilendiren ve boşanmalara neden olan kadında cinsel isteksizlik ve soğukluk sendromunu flibanserin ile tedavisi mümkün hale geldi. Flibanserin beyinden adrenalin ve dopamin salınımını arttırmakta seratonini azaltarak etki etmektedir. Flibanserin yani halk arasında kadın viagrası kadın isteksizlik sendromu tedavisinde kullanıma 2016 yılında başladı ve sonuçlar başarılı.” HABER-FOTO: KAAN AKBAŞ