Karaosmanoğlu ile KADEM'i konuştuk

Kadem nedir?

KADEM, Kadının fırsat eşitliğine ulaşması için, kadının onuruyla yaşayabileceği güvenli toplum ve adil bir gelecek inşa etmek amacıyla çalışan, varoluşta eşitlik, sorumlulukta adalet ilkesini savunan bir sivil toplum kuruluşu. Kadının ailedeki ve toplumsal hayattaki sorumluluklarını, hakkaniyetli paylaşımları gibi temel ilkeleri savunan ve bu doğrultuda hareket eden bir kadın hareketidir. Kadın hakları ve aileyi ilgilendiren meselelerde uygulanabilir, kalıcı çözümler üreterek adalet merkezli bir söylem oluşturmak için çalışmalar yapar. 

Kadem’in esas görevini kısaca aktarabilir misiniz?

Kendini gerçekleştirmiş, kendini ifade etmeyi bilen bir kadın, duyarlı bir anneye, mutlu bir eş, iyi bir evlat olur. Kadın da erkek de eşrefi, mahlûkattır diyoruz. Yol ve yoldaştır. Bu bütünlüğü korumak da hepimizin görevidir. 

Kadem’in amacı nedir?

Toplumsal hayatın her alanında kadını temsili olarak güçlendirmeyi hedefliyoruz. Yine Kadem Kadın Araştırmaları Dergisi ile de kadın çalışmalarıyla ilgili araştırmaları yayınlayarak disiplinlerdeki bilgi birikimini de bir araya getirmektedir. Türkiye'de 52 temsilciliğimiz var. Bu 52 temsilcilikle birlikte kadınların demokratik haklarının bilincinde olmalarını destekleyici ve aile birliğini, bütünlüğünü koruyarak eğitimlerle bunu sağlamaya çalışıyoruz. Kadınların mesleki gelişimlerinde de proje ve aktiviteler yaparak da katkı sağlıyoruz. 

Kadın sorunlarına yerel bazda çözüm arıyorsunuz…

Her bölgenin kendine göre sorunları var. Bir İç Anadolu Bölgesi'nin bir Karadeniz bölgesinin bir Doğu Anadolu Bölgesi'nin bir Ege'nin toplumsal yapısı, kültürel yapısı çok farklı olabiliyor. Bu bazda da İç Anadolu Bölgesi'ni baz alarak biz çalışmalar yapıyoruz. Kadın aile içindeki rolünü belirleyen pek çok etken oluyor. Yaşadığı bölge, o bölgenin kültürü, eğitim durumu, ekonomik düzeyleri bizde kendi bölgemizin ve şehrimizin ihtiyacına göre program ve projeler üretiyoruz. Yerelde kadının ihtiyacını belirleyecek ve geliştirdiğimiz projelerle de istihdamına katkı sağlıyoruz. 

İstihdamla ilgili neler yapıyorsunuz?

KOSGEB, ORAN, İŞKUR gibi paydaşlarımız ile birlikte iş geliştirme kamplarına başlayacağız. İş geliştirme kampları bizim için çok önemli. İş geliştirmede özellikle kooperatif kurmuş kadınlarımız ya da girişimciliğe başlamış ama bunu geliştiremeyen kadınlarımız var.  Bunu geliştirmek için neler yapacağız? Hangi aşamalardan geçecekler? Bu anlamda destek vermeye çalışıyoruz. 

Maddi destek mi sağlıyorsunuz, eğitim noktasında mı yardımcı oluyorsunuz? 

Kişisel gelişimlerini güçlendirerek, eğitimlerle destek vermeye çalışıyoruz. Paydaşlarımızla proje üretiyoruz. SOGEP ve Oran’a proje yazıyoruz. Projelerin amacı yerel dinamikleri harekete geçirerek yoksulluk, göç ve kentleşmeden kaynaklanan sosyal sorunları gidermek, değişen sosyal yapının ortaya çıkardığı ihtiyaçlara karşılık vermek, toplumun dezavantajlı kesimlerinin ekonomik ve sosyal hayata daha aktif katılmalarını sağlamak, istihdam edilebilirliği artırmak, sosyal içermeyi, sosyal girişimciliği ve yenilikçiliği desteklemektir.Bu iş geliştirme eğitimlerinde  kadınlarımızın işletmelerini güçlendirme, büyütmeye yönelik çalışmalar yapıyoruz. Mentörlük yolu aslında bir nevi bizimki. Kadına şiddet toplumumuzun kanayan yarası. Bu konuda ne gibi çalışmalarınız var? 

Bizim eğitim modüllerimiz var. Bunlardan biri Güven Toplumunun İnşası, Şiddetin Anatomisi ve Çözüm Yolları.Milli Eğitim Bakanlığımızla bir protokol imzaladık. Bu protokol çerçevesinde de ilkokul, ortaokul ve lisede eğitimlere başlayacağız.Bütün öğrencileri kapsayacak bir eğitim programı olacak. Kurumlarda da kadın erkek fark etmeksizin yine bu eğitimi vereceğiz. 

Güven toplumu diyorsunuz. Niçin güven toplumu inşası bu kadar önemli? 

Kendini güvensiz hisseden kişiler bu duyguyla baş etmeye çalışırken de çoğu zaman sonradan pişman olacak fiillerde bulunuyorlar. Bu da tabii ev içinde başlıyor. Ev içi ortamının çatışması ve gergin havası çocukları olumsuz etkiliyor. Şiddet ortamında büyüyen çocuklar ve annesinin şiddetine de tanıklık eden çocuklarda da öğrenme metodu olarak da şiddet öğrenebiliyor. Dolayısıyla biz bu eğitimi önce temelden başlatalım istedik.  Güven toplumunun inşasında da üç ana temeli aldık. Bir psikososyal olarak değerlendiriyoruz. Bir hukuki boyutuyla bir de dini boyutuyla. 

İki insan projeniz var. Burada neyi amaçlıyorsunuz?

İki insan eğitimimiz var. İki insan; eğitimimizde inancımızda ve kültürümüzde kadın erkek varlığının birlikte ne anlama geldiğini anlattığımız bir eğitim programı. İnsan ancak insanla tamamlanabilir. Kadın ve erkek aile birliğinde yol ve yoldaştır. İki insanın eğitimi de yine ilahiyatçılarımız tarafından veriliyor. Kadını ve erkeği aileden koparıp tek başına incelemek ikisini de savunmasız bırakır ve zarar verir. Kadın ve erkek yan yana dizilmiş eşitliklerin sıradanlığıyla değil, iç içe geçmiş farklılıkların tamamlayıcılığıyla yaratılmışlardır.Biz bu eğitimle bunu anlatmaya çalışacağız.Yine bakanlığımızın protokolü çerçevesinde iki insan eğitimi hem kurumlarda, hem okullarda; bulduğumuz ilçelerde, köyde, kasabada bu eğitim modüllerin hepsini uyguluyoruz .

Kadem’in farklı eğitim modülleri var. Bunlardan da bahsedebilir misiniz?

Üç tane eğitim modüllerini çok yaygınlaştırdık. Yine sosyal destekler ve kamuya erişimi burada da devletimizin hani hâlihazırda kadınlarımız üzerine ne tür haklar var? Yardım olarak neler yapıyor onlardan bahsediyoruz. Özellikle de kadınlar hayatını kolaylaştıracak birçok destek sunuyor devletimiz. Kadın erkek fark etmeden sosyal hakları anlatıyoruz.

Kayseri yerelinde projeleriniz neler? 

Kayseri’de özellikle Genç Kademimiz var. Gençlik kurulunda da, gençlere özellikle destek vermek istiyoruz. Üniversitemizde kulüp çalışmalarımız başladı. Kısa zamanda bu kulüp çalışmasını oluşturduktan sonra da sıkı bir şekilde özellikle sosyal projelere yer vereceğiz. Geçenlerde hiç sinemaya gitmemiş çocuk kalmasın diyerek bir proje başlattık. Gençlik Spor İl Müdürlüğü'nün çok güzel bir çalışması var dene yap atölyeleri. İlçelerimizde hiç dene yap atölyelerine vakıf olmamış ya da hiç hayvanat bahçesini gezmemiş çocuklarımızı buralara götüreceğiz. Kayseri'de hiç Erciyes'e gitmemiş kadınlarımız var. Çok enteresan bir şekilde Kayseri'de yaşayıp ama hiç Erciyes görmemiş kadınlarımızı Erciyes'le buluşturacağız. Genç Kadem ayrıca  iktap okuma kritikleri yapıyorlar. Çok önemli yazarları bir araya getirip gençlik buluşmalarında birleştireceğiz.

Kadem tüm kadınların yanında diyebilir miyiz?

Kadem aslında genç yaşlı demeden bütün kadınların bir nebze de olsa hayatına dokunmaya, onların kendi farkındalıklarına varmaya, güçlü hissetmesine, yapamadıklarını ortaya çıkarmasını sağlamaya çalışıyoruz. Aslında içinde var ama bunu nasıl ortaya çıkarabileceğini bilmiyor. Bu yönde biz aslında moral ve destek veriyoruz onlara. Motive ediyoruz. 

Kadem’in içerisinde oluşturduğu kurullar yer almakta. Bunlardan da bahsedebilir miyiz?

Bizim kendi içeriğimizde oluşturduğumuz 5 kurul var. Hukuk kurulu, özellikle istismara uğramış, şiddet görmüş kadınların davalarına müdahil oluyoruz. Yine ayrıca kendi haklarını öğrenmeleri, yine devletin sağladığı imkânlardan haberdar olmaları için de ilçelerde, köylerde, şehirde eğitimler veriyoruz.

Ekonomi alanında…

Ekonomi kuruluyla da iş dünyasında ve çalışma hayatındaki kadının sorunlarını tespit ediyor ve bu doğrultuda da projeler üretiyoruz. Biraz önce bahsettiğim iş geliştirme kamplarıyla bunu destekliyoruz. İş geliştirme kamplarında neler yapılması gerektiği konusunda yol haritası çiziyoruz.

Meslek edindirme hakkında…

Seminer, konferans çalıştaylar yapıyoruz. Yine kadın ve meslek edinme eğitimleri yanı sıra atölye çalışmalarımız var. Halk Eğitim Merkezi’yle bir protokolümüz var. Burada atölyeler oluşturduk. Bu atölyelerde örgü, el sanatları da öğreniyorlar.

Medya kuruluşlarıyla da iç içesiniz…

Basın ve medya iletişim kurulumuz var. Burada da geleneksel ve dijital medyada yazılı ve görsel olarak yer alan olumlu olumsuz kadın haber haberlerine tepki veriyoruz. Yine medyada çalışan kadınlarımızla bir araya gelip sektöre yönelik neler yapabileceğimizi konuşuyoruz. 

Röportaj: Dilek Bayram