Kalkan: 'Ömür boyu okuyoruz mezarda amorti ediyoruz'
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasının (İSMMMO), 2013 yılında yaptığı 'Türkiye'de Eğitim Harcamaları ve Ailelere Maliyeti' raporunun sonuçları, enflasyon tutarlarına göre değerlendirildiğinde bir öğrenci üniversite yaşamının sonuna kadar, en asgari tutarda yaklaşık 110 bin TL harcama yapıyor. Eğitime yapılan yatırımın amorti edilmesi ise, yaşamsal harcamalar dikkate alındığında yaşam boyu mümkün görünmüyor.
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasının (İSMMMO), 2013 yılında yaptığı ‘Türkiye'de Eğitim Harcamaları ve Ailelere Maliyeti’ raporuna göre, bir öğrenci üniversite yaşamının sonuna dek, en asgari tutarda yaklaşık 80 bin TL harcama yapıyor. Söz konusu rakam enflasyon tutarları üzerinden güncellendiğinde, bir öğrencinin üniversite sonuna dek yaptığı harcama bedeli yaklaşık 110 bin TL’yi buluyor. Aynı öğrenci, eğitim yaşamı boyunca yaptığı harcamayı, işe başlayıp ortalama 2 bin TL üzerinden maaş alırsa, hiçbir harcama yapmaması durumunda yaklaşık 5 yılda amorti ediyor. Ancak Türkiye’deki işsizlik süreleri, bireysel borçlanma tutarları ve yaşamsal harcamalar dikkate alındığında, yapılan eğitim harcamasının amorti edilmesi mümkün görünmüyor.
“Devletin öğrenci başına yaptığı harcama da dikkate alınmalı”
Konuyla ilgili bilgi veren Eğitim Bir Sen Kayseri Şube Başkanı Aydın Kalkan, eğitim harcamalarının yalnızca bireysel harcama olarak değerlendirilmemesini; devletin öğrenci başına yapmış olduğu harcamaların da söz konusu hesaba dahil edilmesi gerektiğini söyledi. 2010-2016 yılları arasında MEB bütçesinde artış eğilimi görüldüğünü ifade eden Aydın Kalkan, merkezi bütçeden eğitime ayrılan payın geçen on yıl içerisinde 2 katı oranda arttığını belirtti. Ayrıca, Fatih Projesi, ücretsiz kitap dağıtımı, öğretmen istihdamının artması gibi faktörlerin de harcamaları artırdığına dikkat çeken Aydın Kalkan, Eğitim Bir Sen’in ‘Eğitime Bakış Raporu’na göre, 2006’dan itibaren 2015 yılı sonuna kadar ilkokul, ortaokul ve lisede devletin öğrenci başına yaptığı harcamalara dair şu bilgileri verdi:
“MEB bütçesi arttığı kadar, öğrenci sayısı da artıyor”
“Türkiye’de öğrenci başına yapılan harcama düzenli olarak artış eğiliminde. Ancak öğrenci başına yapılan harcamanın artış düzeyi MEB bütçesindeki artışla aynı oranda değildir. Bunun nedeni MEB bütçesinin artmasına karşılık öğrenci sayısının daha fazla artmasıdır. Temel eğitimde 2006 yılında öğrenci başına yapılan harcama, ilkokul süresi içinde Türkiye’de bin 632 TL. 2015 yılında 2 bin 684 TL’ye çıkıyor bu oran. Ortaöğretimde ise devletin öğrenci başına yaptığı harcama 2007 yılında 2 bin 970 TL iken, 2015 yılında 3 bin 455 TL oluyor. Lisede ise 2006’da 2 bin 52 lira iken, 2015’te 2 bin 484 TL’ye yükseliyor."
“MEB eğitim bütçesinin yüzde 30’unu ailelere yüklüyor”
Eğitim-Sen Kayseri Şube Başkanı Ulaş Apaydın ise ailelerin yaptığı harcamalara dair bilgi verdi. 2016 yılı itibariyle MEB’in, eğitim için öngördüğü bütçe 85 buçuk milyar civarında olduğunu kaydeden Ulaş Apaydın, “Bu bütçe milli hasıla gelirinin yüzde 3 buçuğunu kapsıyor. Öncelikle bu bütçenin yetersizliğine vurgu yapmak gerekiyor. İkincisi de MEB bu bütçeyi oluştururken maalesef yüzde 30’unu ailenin sırtına yüklemektedir” dedi.
Ulaş Apaydın, Eğitim-Sen’in konuya dair yaptığı araştırmaya göre, aile bazında yapılan harcamalarla ilgili şunları söyledi: “Bizlerin yaptığı araştırmaya göre yuvarlak rakamlar üzerinden, okul öncesi eğitim alan bir çocuğun servisi, kıyafeti, yiyeceği gibi kalemler üst üste konulduğunda karşımıza yıllık olarak 14 bin lira gibi rakam çıkıyor. İlkokulda ise yapılan harcama 6 bin TL olarak görülmekte. Ortaokulda bu rakam yüzde 30 civarında artıyor bu da yıl başına yaklaşık 7 bin 500 civarında bir harcamayı karşımıza çıkarıyor. Okul öncesinden sonra en yüksek harcama lise döneminde karşımıza çıkıyor. O da yıllık 10 bin lira gibi bir rakama karşılık geliyor.”
“Hesabı görünce aileler adına üzüldüm”
Erciyes Üniversitesi İBF İşletme Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi Seda Yılmaz da öğrenciler arasında bu tür harcamalar zaman zaman konuşulsa da hesap yapılmadığını söyledi. Kendi yaptığı hesaba göre, üniversite yaşamının sonuna kadar 125 bin lira civarında harcama yaptığını belirten Seda Yılmaz, özellikle ailelerin çocuklarını okuturken çok zorlandığını vurguladı. Seda Yılmaz, “Aylık 440 TL kredi alıyorum. Bu yıllık 5 bin 280 Lira oluyor. Aylık 500-550 Lira civarında bir harcamam oluyor. Giyim, sağlık, eğitim masraflarını da dahil ettiğimde yıllık 8 bin 400 gibi bir rakam harcıyorum. 4 yılda yaklaşık 35 bin Lira'ya denk geliyor. Daha önceki eğitim hayatımı dahil ettiğimde üniversite sonuna kadar 125 bin civarında bir harcama yapmış oluyorum. Mezun olduğumda ortalama 2 bin lira maaş alacağımı düşünürsek, 63 ayda hiçbir harcamam olmaz ise bu parayı amorti edebilirim. Bu şekilde yaşamamız da mümkün değil. Öğrenciler arasında bu konuşuluyor ama oturup da hesap yapılmıyor. Hatta, okumasam şu kadar param olurdu diye sohbet ettiğimiz oluyor. Bu hesabı görünce üzüldüm. Aileler açısından çok zor, onların bize yaptığı harcamanın dışında da harcamaları var. Daha az harcama yapsak diyeceğim ama bundan azı da olmuyor” diye konuştu.
“Boyuna okuyoruz ama hiçbir şey olmuyor”
Üniversite yaşamının sonuna kadar yaklaşık 100 bin TL harcama yapmış olacağını kaydeden İş Sağlığı ve Güvenliği 2. Sınıf öğrencisi Ertuğrul Tezcan ise, “Mezun olduğumda ortalama 2 bin 500 lira civarında maaş almış olsam, 40 ayda yani yaklaşık 4 yılda harcadığım parayı amorti edebilirim. Bunun da imkanı yok. Yani devamlı eksideyiz. Türkiye’de boyuna okuyoruz ama hiçbir şey olmuyor. Hesabı görünce okumasam daha iyiymiş diye düşündüm, ilkokuldan sonra okumasaydım şimdiye kadar iş hayatında bir hayli aşama kaydetmiş olurdum. Arkadan gelenlere şunu söyleyebilirim; üniversiteye gelmeyin maddi yönden zarar edersiniz. Ama ortam göreyim, çevre edineyim diyorsanız on numara” dedi.
“Daha çok çalışmak, tüketimden uzak durmak”
Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Fatih Güven ise çok asgari şartlarda yaşamak suretiyle, eğitime yapılan yatırımın daha kısa sürede amorti edilebileceğini dile getirdi. Fatih Güven, “Barınma ücreti için yıllık 6 bin 600 lira ödüyorum. Aylık 200 kadar yemeğe harcıyoruz, yine on ayda 2 bin lira yapıyor. Gezmeydi, kafeydi, yıllık o da taş çatlasa 2 bin lira tutar. Bir yılda 10 bin 600 lira kadar harcamam oluyor. Dört yıl üzerinden hesapladığımızda yaklaşık 45 bin lira. İlkokuldan itibaren yaptığımız harcamaları da dikkate alırsak 133 bin lira gibi bir harcamam oluyor. Mezun olduğumda ortalama 4 bin lira maaş alacağımı düşünürsek, 33 ayda yani yaklaşık 3 yılda amorti ederim. Ama hiçbir harcama yapmamam lazım. Masrafları da dahil edersem, iki katı dönemde ancak amorti ederim ama o zaman da kiranın en ucuzunda oturmam, masrafları kısmam, araba almamam gerekir. Bilemiyorum... Bu hesap daha çok çalışmamız gerektiğini ve daha az harcama yapmamız, tüketimden uzak durmamız gerektiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.