KAYMEK tarafından düzenlenen aile seminerini Başkan Çelik de takip etti

KAYMEK bünyesindeki Huzur Çınarı Aile Danışmanlık ve Rehberlik Merkezi'nce gerçekleştirilen aile seminerlerinde 'Bilinçli Aile, Duyarlı Genç' konusu ele alındı. Seminere konuşmacı olarak Kişisel Gelişim Uzmanı Sıtkı Aslanhan katıldı. Semineri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik ve eşi İkbal Çelik de takip etti. Şehir Tiyatrosu'nun tıklım tıklım dolduğu seminerde aile içi iletişime ve insanların gözden kaçırdıkları hususlara dikkat çeken Sıtkı Aslanhan, ailelerin sadece çocukların öğretim hayatına endekslenmesinin yanlış olduğunu belirtti. Anne babalar için sadece çocuklardaki dikkat probleminin sorgulandığını ifade eden Aslanhan, "Anne babalar çocuğum derse dikkatini veremiyor, dikkat problemi var diye düşünüyorlar. Oysa o çocuk, bilgisayar oyununa, televizyondaki programa dikkatini verebiliyor. Dikkat problemini sorgulayan anne-babalar her nedense sevgi problemi, merhamet problemi, vicdan problemi, ahlak problemi, anne babaya saygı problemini görmüyorlar" dedi. Anne babaların çocuklara yaklaşımına ilişkin sorunları kendine has üslubu ile anlatan Sıtkı Aslanhan, bir noktaya daha dikkat çekerek "Çocuklarınıza dua edin, beddua değil. Bu kadar çok beddua alan çocuktan hayır gelir mi?" diye sordu. Kaybettiğimiz değerlerden de bahseden Aslanhan, "Dost olamadıysanız, dost bulamadıysanız Kayseri'deki mezarlıkta yatandan bir farkınız yok. Vakit kaybetmeden tüm sevdiklerinize onları sevdiğinizi söyleyin" diye konuştu.

 

Seminer sonrası sahneye çıkan ve Sıtkı Aslanhan'a verdiği bilgiler için teşekkür eden Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, ailelerin çocukları neredeyse eşya gibi görür duruma geldiklerini söyledi. Sadece fiziki değil fikri yatırım da yaptıklarını vurgulayan Başkan Çelik, "Şehirlerin yola, otobüse, tramvaya, alt yapıya elbette ihtiyacı var. Fiziki imkanların olması gerekli; ancak içindeki insanı iyi yetiştiremediysek, içindeki insanı fikri anlamda aynı konfora eriştiremediysek yaptıklarımız hiçbir şeye yaramıyor. Bu yüzden göreve geldiğim ilk günden bu yana insana yatırıma vurgu yapıyorum. İnsanla, çocukla, kadınla, gençle ilgili ne proje gelirse gelsin bütçe ve imkan kısıtlaması yapmadan yerine getiriyoruz. Ne yazık ki toplum olarak eşyaya tapar hale geldik. Mobilyanın en iyisi, arabanın en iyisi, evin en iyisi bizde olsun istiyoruz. Tabi, çocuğun da en iyisi bizde olacak. Eşya gibi bakıyoruz çocuğa. Bir eşya gibi gördüğümüz için çocuk da eşyalaşıyor, maddeleşiyor ve manevi hali kalmıyor" dedi.