Kayseri'de Buraya Gelen Resmen Büyüleniyor!
40 yıldır deri işleme sanatıyla uğraşan Yetiş Ayyıldız, unutulmuş Türk motiflerini yeniden canlandırıyor. Dede Korkut'tan ilham alarak hazırladığı eserleri Hunat Hatun Medresesi'ndeki işliğinde ziyaretçileri ağırlıyor. Bu kültürel mirası keşfetmek ister misiniz? Detaylar Kayseri Anadolu Haber'in bülteninde...
56 yaşındaki Yetiş Ayyıldız, Kayseri'nin Bünyan ilçesinden bir sanatçı olarak 40 yıldır deri işleme sanatıyla uğraşıyor. Sanatında genellikle geniş bir coğrafyaya ulaşan Türk motiflerini işliyor. ‘Eli belinde’, ‘tılsımlar’ ve ‘pıtrak’ gibi bazıları unutulmuş motifleri deriye işleyen Ayyıldız, bu çalışmaları genellikle özel istek üzerine gerçekleştiriyor ve internet üzerinden satışa sunuyor.
Yetiş Ayyıldız'ın Deri Sanatında Kadim Türk Motifleri
Ayyıldız, eserlerinin ilham kaynağı olarak Dede Korkut'u alıyor. Dede Korkut'u örnek alarak Deli Dumrul'dan başlayan birçok hikayeyi işliyor. Ayyıldız, kültürel bir asimilasyon yaşandığını ve sanatın hediyelik eşya adına yozlaştığını belirtiyor. ‘Bir yerde kendi kültürümüzle ilgili bir şeyler yapmak istedim. Hayat felsefem de o zaten. Ben onu sanata yansıttım,’ ifadelerini kullanıyor.
Sanatının gelenekselliğine vurgu yapan Ayyıldız, ‘Eserlerimi görenlerden hikayeyi bilenler oluyor. Kimisi de ilk defa görüyor. İnsanlar kendi kültürlerine ilgi duysunlar. Biz aslında kadim ve zengin bir milletiz. İnsanlar onu keşfetsinler,’ diyor. Sanatında keçi derisi üzerine motifler yapan Ayyıldız, genel mitoloji üzerine temalar kullanıyor ve Türk mitolojisine öncelik veriyor. Kavak, çamur, taş, deri gibi doğal malzemelerle çalışarak, deri üzerine Türk mitolojisinde tanınmış kişiler olan Köroğlu, Dede Korkut, Kül Tigin ve Bilge Han gibi isimleri işliyor. Mitolojide geçen Oğuz boyları gibi figürleri hikayelendiriyor.
Yetiş Ayyıldız, sanat hayatına hobi olarak başlamış, ancak baba mesleği olan halıcılıkla ilgilenirken çıraklık yaparak kendini geliştirmiş. ‘Resim, oyma ve heykelcilik derken bu hale geldik. Eski Türkçede 'işlik' sanat diye bir sanat yok; iş görülen yere işlik denir. Şimdi buna atölye deniliyor ama öz Türkçede iş görülen yere işlik denilmektedir,’ diyor.
Sanatında taş, çamur, alçı, deri ve ahşap gibi doğal malzemeler kullanan Ayyıldız, bu malzemelerin işlendikten sonra bir özellik kazandığını, işlenmezse sıradan kalacağını belirtiyor. Türk mitolojisi konseptinin şimdiye kadar ihmal edildiğini vurgulayan Ayyıldız, tarih denilince akla Osmanlı ve Selçuklu'nun geldiğini, ancak Türk kültürünün ve coğrafyasının çok daha geniş olduğunu söylüyor.
Kam Davulundan Mitolojik Figürlere
Kam davulu gibi özel ayinlerde kullanılan enstrümanlar üzerine de çalışmalar yapan Ayyıldız, kam davulunun şamanlıkla karıştırıldığını, ancak kamlığın Türklere has bir kavram olduğunu belirtiyor. Orhun abidelerinden semboller kullanarak kam davulunu meditatif ve dekoratif amaçlarla yeniden canlandırıyor. Ayyıldız, ‘Her eve lazım kam davulunun bir ritmi olmaz; herkes kendi ritmini kendi bulmalı,’ diyor. Ayyıldız’ın Hunat Hatun Medresesi'ndeki işliği yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor.