Kayseri'de Eczaneler Alarm Veriyor

Eczacılar, artan maliyetler ve ilaç teminindeki güçlükler gündemde sıcaklığını korurken, Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bağlı müfettişlerin eczanelere yönelik denetimlerinin başlaması sektörde hareketlilik meydana getirdi. Kayseri Eczacılar Odası Başkanı Uğur Nuri Akın, Türkiye genelinde tüm eczanelere yönelik mali denetimlerin başladığını açıkladı. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'de...

Kayseri'de Eczaneler Alarm Veriyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Eczacılar, artan maliyetler ve ilaç teminindeki zorluklar gündemdeki yerini korurken, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı müfettişlerin eczanelere yönelik başlattığı denetimler hakkında konuşan Kayseri Eczacılar Odası Başkanı Uğur Nuri Akın, mali denetimlerin Türkiye genelinde başlatıldığını ve ilaç bedellerini belirleyen İlaç Fiyat Kararnamesi’nin (İFK) artık işlevselliğini yitirdiğini vurguladı.

Adil Denetim Talep Ediliyor

Uğur Nuri Akın, eczacılık sektörünün vergisel anlamda en düzenli vergi borçlarını ödeyen meslek grubu olduğunu ve yapılan denetimlerin adil olması gerektiğini belirtti. Akın; ‘Türkiye genelinde tüm eczanelere yönelik mali denetimler başladı. Ancak vergisel anlamda en düzenli vergi borçlarını ödeyen meslek grubuyuz. Elbette denetimler olacaktır buna itirazımız yok ama bu denetimlerin adil olmasını bekliyoruz. Büyük holdinglerin, büyük şirketlerin milyon TL’leri bulan vergi borçları silinirken günü gününe vergi borçlarını ödeyen eczacılara büyük cezaların kesilmesi elbette kabul edilebilir değil. Eczaneler 1. Basamak sağlık kuruluşudur. Önceliği hep halk sağlığı olmuştur. Sadece fiş ve hasta sayısını kıyaslayıp ceza kesmek eczanelerin işlevselliği açısından doğru bir yöntem değildir. Örneğin aynı aileden 3 farklı reçeteden çıkan ücretlerin tek bir ödeme halinde yapılması bu usulü boşa çıkaracak ve doğru bir veri vermeyecektir’ ifadelerini kullandı.

Akın, eczane otomasyon sistemlerinin tam anlamıyla entegre olmadığına ve birçok ticari firmanın da entegrasyon sürecine geçmediğine dikkat çekti. Akın, bu durumun eczaneler üzerinden halledilmesinin doğru olmadığını belirterek; ‘Bizler, vergisini düzenli ödeyen ve vergi borcu olmayan sağlık kuruluşlarıyız. Denetimlerin doğru veriler ışığında ve tüm sektörlerle birlikte adil bir şekilde yapılmasını talep ediyoruz’ ifadelerini kullandı.

‘Zam İsteyen Eczacılar Değil’

Akın aynı zamanda, sabit kur nedeniyle birçok ilacın piyasada bulunamadığını, döviz kurundaki dalgalanmanın güncellenmeyen ilaç fiyatlarını etkilediğini ve ilaç firmalarının Türkiye pazarında yer almak istemediğini belirtti. Oda olarak bu konuda çalışmalar yapıldığının altını çizen Akın şu ifadelere yer verdi; ‘Bilindiği üzere ilaçların bedelleri İlaç Fiyat Kararnamesi ile belirleniyor. Yıllardır dile getirdiğimiz artık bu kararnamenin işlevselliğini yitirdiğidir. Belirlen sabit kur nedeniyle birçok ilaç piyasada bulunmuyor. Döviz kurundaki dalgalanmayla birlikte güncellenmeyen ilaç fiyatları ilaç firmalarını memnun etmiyor ve Türkiye pazarında bulunmak istemiyorlar. Özellikle İlaç yoklukları konusunda hem odalar hem de birliğimiz nezdinde birçok çalışmamız var. Zammı isteyen taraf eczacılar değil bunun bilinmesini istiyorum. Bizler sadece ilaçların bulunabilirliğini istiyoruz.’

‘Devrim Niteliğinde Karar Alınmalı’

Eczane ekonomilerinin reel enflasyon karşısında eridiğini ifade eden Akın, eczacıların ticari faaliyetlerinin kendi inisiyatiflerinde olmadığını ve alış ile satış bedellerinin kararname ile belirlendiğini söyledi. Artan maliyetlerin eczaneleri zor durumda bıraktığını belirten Akın; ‘Eczane ekonomilerine yönelik devrim niteliğinde adımlar atılmalı ve halk sağlığının sekteye uğramaması için ciddi önlemler alınmalıdır ’dedi.

‘Daha Fazla Eczacılık Fakültesi İstemiyoruz’

Öte yandan eczacılık fakültelerinin sayısının sektör için tehlikeli sinyaller verdiğine değinen Uğur Nuri Akın, bu dönem kontenjanlarda yüzde 20 oranında bir azalma yapılmasına rağmen bunun yeterli olmadığını vurguladı. Eczacılık fakültesi halen en büyük sorunlardan birisi olduğunun altını çizen Akın şöyle dedi; ‘Bununla alakalı çözüm önerilerimizi sürekli dile getiriyoruz. Akredite olmayan fakültelerin bir sonraki yıl öğrenci alamaması, açılan fakültelerin gerekirse ilaç ARGE merkezlerine dönüştürülmesi gibi konu başlıkları bu sorun çözümüne dair atılacak gerçekçi adımlardır. Daha fazla eczacılık fakültesi istemiyoruz.’