Kayseri kazanıyor, Kayserili kaybediyor! 57 bin TL kimin cebinde?

Sanayisiyle, ticaretiyle Türkiye'nin lokomotif şehirlerinden biri olan Kayseri'de gelir seviyesi neden ortalamanın altında kaldı? Devasa kazançlar kimin cebine giriyor, Kayserili neden payını alamıyor? Ayrıntılar Kayseri Anadolu Haber'de...

Kayseri kazanıyor, Kayserili kaybediyor! 57 bin TL kimin cebinde?

Sanayisi, ticareti ve girişimcilik ruhuyla Türkiye’nin ekonomik motorlarından biri olan Kayseri, yıllardır ‘‘Anadolu Kaplanı’‘ olarak anılıyor. Ancak açıklanan 2025 tahmini hanehalkı geliri verileri, bu güçlü ekonomiyle yaşayanların refah seviyesi arasında büyük bir uçurum olduğunu gösteriyor. Endeksa ve Lotus Araştırma’nın çalışmasına göre, Kayseri’de ortalama hanehalkı geliri aylık 57 bin TL olacak. 

Bu rakam, Türkiye ortalaması olan 78 bin TL’nin tam 21 bin TL altında. Daha da dikkat çekici olan ise Kayseri’nin komşu illeriyle olan farkı! Kayseri’nin ekonomik büyüklüğüyle kıyaslanamayacak kadar küçük olan Sivas (52 bin TL) ve Nevşehir (50 bin TL), Kayseri’nin hemen birkaç bin TL altında yer alıyor. Yıllardır sanayi ve ticarette öne çıkan bir şehir için bu tablo düşündürücü. Kayseri, konum olarak ticaretin merkeziyken neden gelirde fark yaratamıyor?

Ekonomik güç, gelire neden yansımıyor?

Kayseri, sanayi, mobilya, tekstil ve gıda sektörleri başta olmak üzere birçok alanda Türkiye’nin en üretken şehirlerinden biri. Yıllık milyarlarca liralık üretim ve ihracat yapıyor. Ancak bu devasa kazanç, Kayserilinin cebine girmiyor.

Türkiye’de gelir ortalaması Kayseri’den çok daha düşük olan birçok şehir bulunurken, Kayseri’nin ticari başarısının halka yansımaması büyük bir soru işareti. Komşu iller Sivas ve Nevşehir, ticari anlamda Kayseri kadar güçlü değilken, gelir seviyeleriyle Kayseri’ye çok yakın bir noktada bulunuyor. Peki, Kayseri neden fark atamıyor?

Sivas ve Nevşehir ile kıyaslandığında Kayseri’nin durumu şaşırtıcı!

Kayseri’nin ticari zekâsı ve sanayi gücü, bu iki şehre kıyasla çok daha ileri düzeyde. Sivas, daha çok tarım ve hayvancılıkla öne çıkan bir şehirken, Kayseri sanayiye hükmeden bir merkez. Ancak aradaki gelir farkı yalnızca 5 bin TL! Nevşehir ise turizm odaklı bir ekonomiye sahip. Sanayi ve ticareti Kayseri ile kıyaslanamayacak seviyede. Ancak Kayseri’den yalnızca 7 bin TL daha düşük bir gelir ortalamasına sahip.
Bu tablo, Kayseri’de üretilen katma değerin şehre ve vatandaşlarına eşit şekilde yayılmadığını gözler önüne seriyor. Ticaretin başkentlerinden biri olarak bilinen Kayseri’nin gelirde bu kadar geri kalması, kazancın kimlerin cebine gittiği sorusunu gündeme getiriyor.

Kim kazanıyor, Kim kaybediyor?

Bu sorunun yanıtı için şehrin ekonomik yapısına bakmak gerekiyor. Kayseri’nin üretim ve ticaret gücü, genellikle büyük sermaye gruplarının ve sanayi devlerinin elinde bulunuyor. Şehirdeki ekonomik hareketlilikten küçük esnaf ve çalışan kesim yeterince pay alamıyor.

Özellikle son yıllarda artan yaşam maliyetleri, kira fiyatları ve gıda giderleri, Kayseri’de gelir seviyesinin gerçek alım gücünü düşürüyor. Şehir, ticaret ve sanayiden elde edilen geliri, halkına yeterince yansıtamıyor.

Kayseri için çözüm ne?

Kayseri’de kişi başına düşen geliri artırmak için;

•    Sanayide yüksek katma değerli üretime geçilmeli,
•    Teknoloji ve AR-GE yatırımları artırılmalı,
•    Yerel işletmeler ve girişimciler daha fazla desteklenmeli,
•    Çalışan kesimin gelir artışı için yeni teşvik modelleri geliştirilmeli.

Kayseri, tarih boyunca ticaretin merkezi olarak anılmış bir şehir. Ancak bugün gelinen noktada, bu ticaretin kazancı halkın cebine girmiyor. Kayseri, Sivas ve Nevşehir gibi sanayi açısından çok daha zayıf şehirlerle aynı seviyede mi kalacak, yoksa gelirde de fark yaratmayı başarabilecek mi?

Şehrin kaderini belirleyecek bu ekonomik tablo, Kayserilileri ciddi bir sorgulamaya itiyor. Kazanan Kayseri mi, yoksa Kayserilinin alın teriyle büyüyen sermaye mi?