Kayseri'nin Ünlü Türküsünün Bilinmeyenleri!

Kayseri'nin ünlü türküsü 'Gesi Bağları'nın' hikâyesi dillerden dilere dolanarak bugünlere kadar gelmiştir. 3 dizesinin bilindiği 'Gesi Bağları' türküsünün bilinmeyen dizeleri de gün yüzüne çıktı. İşte 'Gesi Bağları' türküsünün hikâyesi ve bilinmeyen dizeleri… Detaylar Kayseri Anadolu Haber'in Kayseri haberinde…

Kayseri'nin Ünlü Türküsünün Bilinmeyenleri!

Kayseri’nin ünlü türküsü ‘Gesi Bağları’nın’ hikayesi duyan herkesi çok etkiler. Selda Bağcan’ın yorumu ile kulaklara pelesenk olan türküyü birçok sanatçı seslendirmiştir. Bizde Kayseri Anadolu Haber olarak sizler için hem hikayesini, hem de bilinmeyen dizelerini derledik. Detayları haberimizde…

Kayseri'nin Ünlü Türküsünün Bilinmeyenleri!

Gesi Bağları türküsünün hikayesi oldukça etkileyicidir. Kayseri’de yaşayan bir aile, kızlarını Gesi ilçesine gelin olarak gönderir. Gesi’ye gelin giden bu kız evlendikten sonra bir daha ailesini görmeye gidemez, hiç götüren de olmaz. Ulaşımın zor olduğu zamanlarda kız ailesine gidip gelemez. O zamanlar telefon vb. iletişim aracı da olmadığı için, ailesinden haber alamaz. Kızın ailesini özlemesi eşi ve eşinin ailesi tarafından ciddiye alınmaz. Gelin de bu özlem duygusunu içine atmak zorunda kalır.

Kayseri'nin Ünlü Türküsünün Bilinmeyenleri!

Gelinin ailesine özlemi hiç bitmez. Bu sırada kayınvalidesinin zorbalıklarına katlanmak zorunda kalır. Zamanla çocukları olur. Ve tek tesellisi çocukları olmuştur. Çocukları ile teselli olsa da aile özlemi de içten içe devam eder. En büyük acısı annesinden haber alamamasıdır. Yıllar geçtikten sonra annesinin ölüm haberi ile gelin olan kız yıkılır. Haberi aldığında Gesi Bağları’na gider ve çok sevilen bu türkünün dizelerini ağıtlar eşliğinde söylemeye başlar.

Türkünün Bilinen Dizeleri;

Gesi bağlarında dolanıyorum
Yitirdim yarimi aman aranıyorum
Bir çift selamına güveniyorum
Gel otur yanıma hallarımı söyleyim
Halımdan bilmiyor
Ben o yari neyleyeyim

Gesi bağlarında üç top gülüm var
Hey Allahtan korkmaz
Sana da bana ölüm var
Hey Allahtan korkmaz
Sana bana ölüm var

Ölüm varsa bu dünyada zulüm var
Atma garip anam beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın
Anam yansın derdime…

Ünlü türkünün bilinen dizeleri hikayesi de öğrendikten sonra herkes içinde bir üzüntü oluşturur. Özellikle Kayseri ve çevresinde kına gecelerinde, kına yakılırken bu türkü arkada söylenir. Gesi’ye gelin giden kızın yaktığı bu türkünün devamındaki dizeler de oldukça etkilidir.

İşte Bilinmeyen Dizeleri;

Gesi Bağları türküsünün 3 kıtası kıtası bilinirken, bilinmeyen okunduğunda o acının hissedildiği 125 kıtası bulunur.

1

Gesi bağlarından gelsin geçilsin
Kurulsun masalar, rakı konyak içilsin
Herkes sevdiğini alsın çekilsin
Gel otur yanıma, hallerimi söyleyim
Halimden bilmiyor, ben o yâri neyleyim

2

Gesi bağlarında bir top gülüm var
Hey Allah’tan korkmaz, sana bana ölüm var
Ölüm var da şu gençlikte zulüm var
Atma anam atma beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansın derdime

3

Gesi bağlarında tokaştım taşa
Gardaş ekmeğini, kakarlar başa
Çalışıp yeldiğim emeğin boşa
Örtün pencereyi değmesin yeller
Dertli olduğumu bilmesin eller

4

Gül koymuşlar menekşenin adını
Dünyada almadım ben muradımı
Ben ölürsem dertli koyun adımı
Yas tutsun ellerim, kına yakmayım,
Kör olsun gözlerim, sürme çekmeyim.

5

Gesi bağlarında üç ırgat işler
Anamdan mı gelir şu uçan kuşlar?
Analar doğurur ele bağışlar
El kadar alnımda, kara yazım var
Evvel başım idi, bir de kuzum var

6

Gesi bağlarının gülleri mavi,
Ayrıldım anamdan gülemem gayrı,
Alımı yeşili giymeyim gayrı.
Gel otur yanıma, başımın tâcı
Ayrılık günleri ölümden acı

7

Gesi bağlarında dolanıyorum,
Yitirdim yârimi aranıyorum
Bir çift selâmına güveniyorum
Ben gülsem oynasam yasak diyorlar,
Varın, yoğun elinden alsak diyorlar.

8

Sac üstünde fısır fısır bazlama
Ana yâralıyım ciğer közleme
Ben ölüyom gelir diye gözleme
Ölüm olmasın da ayrılık olsun,
Bize sebep olan içten vurulsun.

9

Şu görünen bahçe bağ mola?
Şu dağın ardında anam var m`ola?
Anam da benim gibi yanar m`ola?
Ne deyim ağlayım bu böyle kalmaz,
Kulların başına gelmedik olmaz.

10

Gesi bağlarında kaynar serince
İçerim kan ağlar anam seni anınca
İflah olmam ben bu dertten ölünce
Yaz yaz mektubunu postaya bırak
Varamam yanına yollarım ırak.

11

Şu dereden akan bulanık seller
Derdi ben içerim ne bilsin eller
Oturup ağlasam delisin derler
Gayri dayanacak özüm kalmadı
Mektuba yazacak sözüm kalmadı….

12

Ocağa et koydum yiyesim geldi
Ciğerim anamı göresim geldi
Açıp mezarım giresim geldi
Ne deyip ağlayım alın yazısı
Kader böyle imiş onmaz bazısı

13

Gesi bağlarında şıvga dalım yok
Derdimi söylesem dinleyenim yok
Herkes güler oynar, sorgu sual yok
Devşirdim çiçeğim elimde kaldı
Gidiyom gurbete benim nem kaldı?

14

Gesi bağlarında bülbüller öter
Ateşim yanmadan tütünüm tüter,
Bana bir hal oldu ölümden beter.
Ne deyim ağlayım ah alnımın yazısı,
Böyle olur anam gelinlerin bazısı

15

Gesi bağlarında kılarım namaz,
Kılarım kılarım Hakk`a yâramaz,
Dostun ettiğini düşman yapamaz.
Meğer taşa biber ekilmez imiş
Kötülerin kahrı çekilmezimiş

16

Bir yüzük yaptırdım dar mı geliyor?
Gurbet eller sana zor mu geliyor?
Yalınız yatması ar mı geliyor?
Gel otur yanıma, başımın tacı
Ayrılık günleri ölümden acı

17

Dağdan yuvarlandı kayalarımız,
Gam ile yuğrulmuş mayalarımız,
N`ola taş doğuraydı analarımız.
Yaz yaz mektubunu postaya bırak
Varamam yanına yollarım ırak.

18

Bu yıl meyve çoktur dallar götürmez
Dağlar diken olmuş kervan oturmaz,
Benim bağrım yufka sitem götürmez,
Örtün pencereyi değmesin yeller
Dertli olduğumu bilmesin eller

19

Gesi bağlarında pişirdim nohut
Yârim ben ölüyom sen beni unut,
El kadar yavrumu yerime büyüt
Yas tutsun ellerim, kına yakmayım,
Kör olsun gözlerim, sürme çekmeyim.

20

Gesi bağlarına indi bir Frenk
Ah çeker ağlarım dayanmaz yürek
Gönderin yârimi o bana gerek
El kadar alnımda, kara yazım var
Evvel başım idi, bir de kuzum var

21

Gesi bağlarında kaynar kum idim
Fener gibi yanan anam mum idim
Evvel Allah sonra, sensin ümidim
Gel otur yanıma, hallerimi söyleyim
Halimden bilmiyor, ben o yâri neyleyim

22

Gesi bağlarında bir top gül idim
Yağdı yağmur güneş vurdu eridim
Ezel yârin sevgilisi ben idim
Ben gülsem oynasam yasak diyorlar,
Varın, yoğun elinden alsak diyorlar.

23

Gesi bağlarında geçilmez yastan
Her yanım ıslandı yağmurdan yaştan
Sağ yanın ağrırsa sol yana yaslan
Ölüm olmasın da ayrılık olsun,
Bize sebep olan içten vurulsun.

24

Gene kalaylandı sofranın tası,
Silerim durulmaz gözümün yaşı
Şu benim çektiğim soysuzun işi
Ne deyim ağlayım bu böyle kalmaz,
Kulların başına gelmedik olmaz.

25

Yüceye kaldırın gelin ölüsü
Elmalar donatın söğüt dolusu
Bana derler kadersizin birisi
Yaz yaz mektubunu postaya bırak
Varamam yanına yollarım ırak.

26

Gesi bağlarında ötüşür kuşlar
Kalmadı başıma değmeyen taşlar
Anam bana kıydı ele bağışlar
Gayri dayanacak özüm kalmadı
Mektuba yazacak sözüm kalmadı….

27

Gesi bağlarında üç ağaç iğde
Ciğerim tutuşur gözlerim yerde
Çârem yok tutuldum amansız derde
Ne deyim ağlayım alnım yazısı,
Böyle olur gelinlerin bazısı

28

Ah çeker ağlarım dinmiyor acım
Ne yapsam silinmez şu alın yazım
Böyle m`olur gelin iken şu yüzüm?
Devşirdim çiçeğim elimde kaldı
Gidiyom gurbete benim nem kaldı?

29

Gesi bağlarının erimez karı
Ciğerim sızılar ağlarım zâri
Evvel benim iken şimdi el yâri
Gel otur yanıma, hallerimi söyleyim
Halimden bilmiyor, ben o yâri neyleyim

30

Halımı dokuyup bağ mı tutayım?
Issız gecelerde nasıl yatayım?
Kendimi ben ırmağa mı atayım?
El kadar alnımda, kara yazım var
Evvel bir başımdı, şimdi kızım var

31

Urganım atmadık dallar mı kaldı?
Başıma gelmedik hallar mı kaldı?
Bende söylemedik diller mi kaldı?
Meğer taşa biber ekilmez imiş
Kötülerin kahrı çekilmezimiş

32

Gesi bağlarında üç oylum kaya
Yatamam yıldızı hep saya saya
Tan vakti arkadaş olurum aya
Atma anam atma beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansın derdime

33

Gesi yamacında öten gumrular
Ötüp de yuvada yatan gumrular
Halimi görüp de utan gumrular
Örtün pencereyi değmesin yeller
Dertli olduğumu bilmesin eller

34

Kurbağalar sağ yanımda ötüşür
Ötüşür de zıp zıp zıplar sekişi
Yazıda yatanın üstü pek üşür
Yas tutsun ellerim, kına yakmayım,
Kör olsun gözlerim, sürme çekmeyim.

35

Katar katar gökyüzünde uçan kaz
Köşe bucak avcılardan kaçan kaz
Söyleşip yâr ile bana açan kaz
El kadar alnımda, kara yazım var
Evvel başım idi, bir de kuzum var

36

Gesinin bahçeleri yoncalıklar
Tatlı suda oynar ala balıklar
Gelin saçlarında ince belikler
Gel otur yanıma, hallerimi söyleyim
Halimden bilmiyor, ben o yâri neyleyim

37

Gesiye giderken yollar ayrılır,
Bindim arabaya başım devrilir,
Bize kısmet gurbet elde verilir.
Ben gülsem oynasam yasak diyorlar,
Varın, yoğun elinden alsak diyorlar.

38

Ne deyim ağlayım alnım yazısı
Gütmezimiş anaların kuzusu
Gütmezimiş anaların yavrusu
Ölüm olmasın da ayrılık olsun,
Bize sebep olan içten vurulsun.

39

Tıkır tıkır merdivenden inmedim
Güle güle yâr koynuna girmedim
Cahilidim kıymetini bilmedim
Ne deyim ağlayım bu böyle kalmaz,
Kulların başına gelmedik olmaz.

40

Kuruldu kazanım herenim yoktur
Söküldü sim saçım örenim yoktur
Kapıdan içeri girenim yoktur
Yaz yaz mektubunu postaya bırak
Varamam yanına yollarım ırak.

41

Gesi bağ bahçe bağ mola?
Şu dağın ardında anam var mola?
Oturur da beni yadeder moola?
Gayri dayanacak özüm kalmadı
Mektuba yazacak sözüm kalmadı….

42

Gesi bağlarında bulanık seller
Derdim içerimde ne bilsin eller,
Oturup ağlaşam divâne derler
Ne deyip ağlayım alın yazısı
Kader böyle imiş onmaz bazısı

43

Ateş alıp ısınmadım korunda
Güle güle yâr gezmedim kolunda
Methim gezer, elalemin dilinde
Devşirdim çiçeğim elimde kaldı
Gidiyom gurbete benim nem kaldı?

44

Yüce dağ başında kamber tay olur
Anamı andıkça aklım zay olur
Ayrılık dediğin birkaç ay olur
Ne deyim ağlayım alnımın yazısı,
Böyle olur gelinlerin bazısı

45

Bülbül gelmiş gül dalına konuyor
Hangi dala yuva yapsa kuruyor
Herkesin yâri yanında duruyor
Meğer taşa biber ekilmez imiş
Kötülerin kahrı çekilmezimiş

46

Bülbülüm uçtu da kafesi durur
Ne güzel ellerin baban da görür
Babasız yuvada evlât mı büyür
Meğer taşa biber ekilmez imiş
Kötülerin kahrı çekilmezimiş

47

Gesi Bağlarında takıldım taşa,
Kardeş ekmeğini kakarlar başa,
Yelip çalıştığım, emeğim boşa,
Atma anam atma beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansın derdime

48

Dolup dolup taşar gözüm pınarı
Arayıp bulayım özüm o yâri
Ne etsin durdursun bendeki zarı
Örtün pencereyi değmesin yeller
Dertli olduğumu bilmesin eller

49

Gesi bağlarında kumrular olur
Zayıf kalan yavru yuvada kalır
Erken tüleyenler ömürlü olur
Yas tutsun ellerim, kına yakmayım,
Kör olsun gözlerim, sürme çekmeyim.

50

Gesi bağlarında bade içerler
İçerler de hep kendinden geçerler
Şafakla birlikte yonca biçerler
El kadar alnımda, kara yazım var
Evvel başım idi, bir de kuzum var

51

Yazmam gül yaprağı düremem gayrı
Yalınız evlere giremem gayrı
Bana bir hal oldu giremem gayrı
Gel otur yanıma, hallerimi söyleyim
Halimden bilmiyor, ben o yâri neyleyim

52

Gesi bağlarının gülü olayım
Arayı arayı yâri bulayım
Gül, bülbülden başkasına sorayım
Ben gülsem oynasam yasak diyorlar,
Varın, yoğun elinden alsak diyorlar.

53

Gesi bağlarında kamber tay olur
Anamı andıkça anam aklım zay olur
Ayrılık dediğin bir kaç ay olur
Ölüm olmasın da ayrılık olsun,
Bize sebep olan içten vurulsun.

54

Sandıktan basmamı giyesim geldi
Ciğerim anamı göresim geldi
Varıp iki elin öpesim geldi
Ne deyim ağlayım bu böyle kalmaz,
Kulların başına gelmedik olmaz.

55

Sofraya oturdum gelin kız gibi
Yüzüme bakarlar imkansız gibi
Ortadaki yemek acı tuz gibi
Yaz yaz mektubunu postaya bırak
Varamam yanına yollarım ırak.

56

Güğümlere su doldurdum ılımış
Benim kader ilk akşamdan uymuş
Ne yapayım dostlar yazgım buyumuş
Gayri dayanacak özüm kalmadı
Mektuba yazacak sözüm kalmadı….

57

Gesi bağlarını belleyen olsa
Şu cahil gönlümü eyleyen olsa
Beni de anama yollayan olsa
Ne deyip ağlayım anam alın yazısı
Kader böyle imiş anam onmaz bazısı

58

Merdiveni tıkır tıkır inerken
Yazması boynunda yâri överken
Uyumuşum ak gerdandan severken
Devşirdim çiçeğim elimde kaldı
Gidiyom gurbete benim nem kaldı?

59

Gesi bağlarında has nâne biter
Bana bir hal oldu ölümden beter
Sevdiğim ettiğin canıma yeter
Ne deyim ağlayım alnımın yazısı,
Böyle olur gelinlerin bazısı

60

Bu nasıl tecelli bu nasıl kader
Derdim içimdedir ne bilsin eller
Otursam ağlasam deli mi derler
Meğer taşa biber ekilmez imiş
Kötülerin kahrı çekilmezimiş

61

Gesi bağlarında gülünen çayır
Ana ben ölüyom başını çevir
Kaynanam imansız, güveği gavur
Gel otur yanıma, hallerimi söyleyim
Halimden bilmiyor, ben o yâri neyleyim

62

Elimi atmadık dallar mı kaldı?
Başıma gelmedik haller mi kaldı?
Beni söylemedik diller mi kaldı?
Atma anam atma beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansın derdime

63

Gesi bağlarının yılanı olsam
Dolanı dolanı yanına varsam
Yattığın yastığa başımı koysam
Örtün pencereyi anam değmesin yeller
Dertli olduğumu anam bilmesin eller

64

Gesi bağlarında gülünen süsen
Hiç iflah olmuyor yârine küsen
Candan kimsen yok ki derdini disen
Yas tutsun ellerim, kına yakmayım,
Kör olsun gözlerim, sürme çekmeyim.

65

Anam yok ki baş ucumda ağlasın
Babasıza kız kuşağı kim bağlasın?
Kardeş yok ki dönüp dönüp çağlasın
El kadar alnımda, kara yazım var
Evvel başım idi, bir de kuzum var

66

Bülbüle su verdim altın tasınan
Yolunu beklerim anam bir hevesinen
Günlerim geçiyor çığlık sesinen
Gel otur yanıma, hallerimi söyleyim
Halimden bilmiyor, ben o yâri neyleyim

67

Çıra yanmayınca ceviz kavlamaz
Ciğer yanmayınca gözler ağlamaz
Ben derdimi desem kimse dinlemez
Ben gülsem oynasam yasak diyorlar,
Varın, yoğun elinden alsak diyorlar.

68

Gesi bağlarında bir tarla nohut
Ben ölüyom anam bir Yasin okut
Küçük kardeşimi yerime büyüt
Ölüm olmasın da ayrılık olsun,
Bize sebep olan içten vurulsun.

69

Bana gül diyorlar nasıl güleyim
Yürekte ayrılık kime söyleyim
Yaz mektup gönder de gönlüm eyleyim
Ne deyim ağlayım bu böyle kalmaz,
Kulların başına gelmedik olmaz.

70

Bulamadım kır atımın gemini
Süremedim gençliğimin demini
Ben sürmedim eller sürsün demini
Yaz yaz mektubunu postaya bırak
Varamam yanına yollarım ırak.

71

Çattım ocağıma hürmetim yoktur,
Döktüm zülfü saçı örenim yoktur
Anamdan babamdan gelenim yoktur
Gayri dayanacak özüm kalmadı
Mektuba yazacak sözüm kalmadı….

72

Ekin ektim orak alıp biçmeye
Ayran yaptım, testi ile içmeye
Gavli karar kıldım burdan göçmeye
Ne deyip ağlayım anam alın yazısı
Kader böyle imiş anam onmaz bazısı

73

İçesine ben salınıp gezmedim
Haram lokma yeyip uçkur çözmedim
Gesi bağlarını anam sensiz gezmedim
Devşirdim çiçeğim elimde kaldı
Gidiyom gurbete benim nem kaldı?

74

Gesi yokuşunda kumrular uçar
Uçar da haberi ellere saçar
Herkes sevdiğine kucaklar açar
Ne deyim ağlayım ah alnımın yazısı,
Böyle olur anam gelinlerin bazısı

75

Düzlüğünde harman edip savurdum
Eleyip ısıttım, toprak kavurdum
Koç yiğidi yazılara koyurdum
Meğer taşa biber ekilmez imiş
Kötülerin kahrı çekilmezimiş

76

Engine yüksekli kayalarımız,
Gam ile yoğrulu mayalarımız.
Doğurmaz olsaydı analarımız,
Neyleyim neyleyim hep anlımın yazısı,
Gülmemiş bu dünyada anamın kuzusu

77

Mezarımı geniş açın dar olsun,
Etrafı mor sümbüllü bağ olsun,
Ben ölüyom ahbablarım sağ olsun
El kaldır anlımda türlü yazım var
Evvel bir başımdı şimdi körpe kuzum var.

78

Sandıktan basmamı giyesim geldi,
Ayırdı şu dağlar da ölesim geldi
Anam seni artık göresim geldi
Örtün pencereyi esmesin yeller
Dertli olduğumu bilmesin eller

79

Gesi bağlarında da açılmış güller
Derdimi söylesem de deli olmuş derler
Şu gizli sevdamı da bilmesin eller
Gel otur yanıma da boyu posu güzelim
Gülerim ağlarım da ah çekerek gezerim

80

Gesi bağlarında kaynar karınca
İçim kan ağlar anam yaşıtım görünce
Ben bu dertten iflâh olmam, ölünce
Hep yalan mı oldu anam o geçen günler?
Bahçemizde ötmez oldu anam bülbüller.

81

Gesi bağlarında yiğitler gezer
Eller ne bilsin anam yüreğim ezer
Yârim gitti gurbete de hasreti üzer
Ben gülsem oynasam anam yasak diyorlar,
Varını eliniden anam alsak diyorlar.

82

Gesi bağlarının köpeği olsam
Koklayı koklayı da anamı bulsam
Bulduğum yerde de öpüp koklasam
Ama garip anam yazılara ayabana
Keşke verseyidin köyümüzde çobana

83

Gesi bağlarında da bülbüller öter,
Anamın ekmeği de burnuma tüter
El kadar verseler de o bana yeter
El kadar alnımda türlü türlü yazım var
Evvel bir başımdı, bir de körpe kuzum var

84

Gesi bağlarında yolun sağında
Güller çiçek mi açar yavru bağında
Yavrusu koynunda elin yanında
Yas tutsun ellerim kına yakmayım
Kör olsun gözlerim de sürme çekmeyim

85

Gesi bağlarına attım urganı,
Üstüme örttüler gurbet yorganı
Benim anam çifte kessin kurbanı
Ne deyim ağlayım hep anlımın yazısı
Kader böyle imiş onmaz bazısı

86

Gesi bağlarında dikili taşlar
Benden selâm söylen gökteki kuşlar
Gurbetelde kaldı yâren yoldaşlar
Örtün pencereyi esmesin yeller
Dertli olduğumu bilmesin eller

87

Her boyadan bir boyalı taşım var
Yaşım küçük ne belalı başım var
Feleğinen döğüşecek işim var
El kadar alnımda türlü türlü yazım var
Evvel bir başımdı, bir de körpe kuzum var

88

Anam kirmenini alsın eline,
Tarasın yününü taksın beline,
Gelsin baksın yavrusunun haline,
Ben gülsem oynasam yasak diyorlar
Varını elinden alsak diyorlar

89

Başına bürünmüş el kadar astar
Asker babasını yavrusu ister
Bir suretin sal da yavruya göster
Neyleyim dünyayı yâr olmayınca
Tomurcuk gül iken koklamayınca

90

Gesi bağlarında salkım söğütler
Oynaşırlar gölgesinde yiğitler
Anam yok ki versin bana öğütler
Neyleyim neyleyim hep anlımın yazısı
Gülmemiş bu dünyada anamın kuzusu

91

Ocağımı çattım harenim yoktur,
Söküldü zülüfüm örenim yoktur
Kapımdan içeri girenim yoktur
Gel otur yanıma başımın tacı
Ayrılık ekmeği zehirden acı

92

Gesi bağlarında açıldı güller
Sevdiği yanında sefada eller
Hep bize dokanır yâramaz diller
Ben gülsem oynasam yasak diyorlar
Varını elinden alsak diyorlar

93

Arı olsam her çiçeğe konarım
Yâr yitirdim yana yana ararım
Var mı benim şu Gesiye zararım
Atma anam atma beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansın derdime

94

Gesi dedikleri bir çatal dere
Ahbablar içinde yüreğim yâra
Çok emekler verdim vefasız yâra
Örtün pencereyi esmesin yeller
Dertli olduğumu bilmesin eller

95

Yine suyla doldu sokunun taşı
Silerim de dinmez gözümün yaşı
Benim çekdiklerim bir soysuz yası
Meğer taşa biber ekilmezimiş
Kötülerin kahrı çekilmezimiş

96

Anam beni ne hal ile doğurdu
Çok kapıda hamur edip yoğurdu
Gücüm yeter yetmez işler buyurdu
Gurbet elde neler geldi başıma
Anam yokki şu derdime katıla

97

Anam, mendilimi düremiyorum
Yalnızım, evlere giremiyorum
Anasız babasız duramıyorum
Neyleyim neyleyim hep alnımın yazısı
Gülmemiş bu dünyada anamın kuzusu

98

Anam yok ki ağıdımı dinlesin
Babam yok ki şikâyetim, inlesin
Şu cahil gönlümü kimler eğlesin
El kadar alnımda türlü türlü yazım var
Evvel bi başımdı, şimdi körpe kuzum var

99

Gesi bağlarında gülüm duruyor
Hangi dala yuva yapsam kuruyor
Bülbül bile kadersizi biliyor
Ne deyip ağlayım hep alnımın yazısı
Gülmemiş bu dünyada anamın kuzusu

100

Yazmam gül yaprağı düremiyorum
Yalnızım, eşikten giremiyorum
Sökük sim saçımı öremiyorum
Devşirdim çiçeği aman dalda nem kaldı?
Gidiyom gurbete benim burda nem kaldı?

101

Belletim bağımı yemedim üzüm
Kaynattım pekmezi gelirim güzün,
Garibe vermezler bir salkım üzüm
Neyleyim ağlayım anam alın yazısı
Kader böyle imiş anam onmaz bazısı

102

Bu yıl çiçek çoktur dallar götürmez
Dağlar diken olmuş kervan götürmez
Benim bağrım yaz olmuş sitem götürmez
Eğil dağlar eğil yârim, göresim geldi
Siyah zülfüm yüzüne süresim geldi

103

Yazmam gül yaprağı karanfil irenk
Aksine vuruyor devranı felek
Gesi bağlarında Leylâ diyerek
Ah neyleyim anam şu alnımın yazısı
Kader böyle imiş anam onmaz bazısı

104

Çırpını çırpını yuvadan uçtum
Ağlayı ağlayı bu hale düştüm
Getirin anamı babamdan geçtim
Neyleyim neyleyim hep anlımın yazısı
Gülmemiş dünyada anamın kuzusu

105

Gesi bağlarını gördün mü bilmem?
Bahçesinde bağdaş kurdun mu bilmem?
Gizli sırlarıma erdin mi bilmem?
Gel otur yanıma hallerimi söyleyim
Halimden bilmeyen ben o yâri neyleyim

106

Vakit gelmeyince söğüt mü kavlar?
Ciğer yanmayınca gözler mi ağlar?
Oturup ağlasam gözyaşım çağlar?
Gel otur yanıma hallerim söyleyim
Halimden bilmiyor ben o yâri neyleyim

107

Gesi bağlarında geçemiyorum,
Az doldur kadehi içemiyorum
Anamdan babamdan geçemiyorum
Ölüm olmasın da ayrılık olsun
Bize sebep olan içten vurulsun

108

Gesiye giderken yolun sağında
Güller açmış, nazlı yârin bağında
Yeni değmiş on üç ondört çağında
Gel otur yanıma boyu posu güzelim
Dost düşman yanında güler oynar gezerim

109

Eşik arasında fenerim yitti
Feleğin ettiği gücüme gitti
Bana ettiğini kimlere etti
Atma garip anam beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansın derdime

110

Ellerin mektubu gelir okunur,
Benim yüreğime hançer sokulur
Bugün posta günü canım sıkılır
Atma anam beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansın derdime

111

Everekin bayırına düzüne,
Döndüm baktım karlar yağmış izime,
Uyma dedim uydun eller sözüne
Sağ olanlar bir olur kavuşur
Küs olanlar bir gün gelir barışır

112

Gesinin etrafı tozlu yol mola?
Salını salını gelen yâr mola?
Urgan atıp ölsem ölüm zor mola?
Şimdi ben anladım onmadığımı,
Daha çilelerim dolmadığını

113

Gesinin evleri kemer kemerdir
Derdim içerimde küme kümedir
Ağlamak dururken gülmek nemedir?
Örtün pencereyi esmesin yeller
Dertli olduğumu bilmesin eller

114

Söktüm sim saçımı örenim yoktur
Kapıdan içeri girenim yoktur
Ağlasam sızlasam görenim yoktur
Doğurmaz olsaydın anam başım belalı
Bir murat almadım anam doğdum doğalı

115

Salkım söğüt gibi dallarım yerde
Gözlerim o yâri gözlerim yolda
Götürün anama evleri nerde?
Gurbet elde neler geldi başıma
Anam yok ki şu derdime katalana

116

Şu dağlara çıksam yolu arasam
Mendilim elimde döne döne ağlasam
Anam yok ki ben derdimi söylesem
Ne deyim ağlayım anam alın yazısı
Kader böyle imiş anam onmaz bazısı

117

Tel tel olur Kayseri’nin ovası
Yüzüne bakmadım karın doyası
Taze olur evlilerin boyası
Ne deyim de ağlayayım alın yazısı
Gülüp oynamıyor gelinler bazısı

118

Yüce dağ başına gelmesin eller
Bugün efkarlıyım açmasın güller
Diz dize gelip de döktüğüm diller
Ne deyim de ağlayayım bu böyle olmaz
Kulların başına gelmedik olmaz

119

Gesiye gidenin bağrı taş gerek
Altı saltanatlı bir gardaş gerek
Ağlamak dururken gülmek ne gerek
Yas tutsun ellerim kına yakmayım
Kör olsun gözlerim sürme çekmeyim

120

Bülbüle su verdim altın tasınan
Yolunu beklerim bir hevesinen
Ocağın başında altın fesinen
Ölüm olmasın da ayrılık olsun
Bize sebep olan Allah’tan bulsun

121

Gesi bağlarında gül ile nergis
Sabahlar olmuyor sevdiğim sensiz
Cennetin köşkün de olamam sensiz
Yas tutsun ellerim kına yakmayım
Kör olsun gözlerim sürme çekmeyim

122

Kırıldı kanadım kefenem yoktur
Kapıdan içeri girenim yoktur
Gurbette anamın haberi yoktur
Beklerim yolunu gelene kadar
Çekerim derdini ölene kadar

123

Kütür kütür kırdın felek dalımı
Kimselere diyemiyom halimi
Ben sana ne yaptım Allah zalimi
Neyleyim neyleyim hep alnım yazısı
Gülmemiş bu dünyada anam kuzusu

124

Gesi bağlarında dolanıyorum
Yitirdim yârimi aranıyorum
Bir çift selâmına güveniyorum
Eğil dağlar eğil gülleriniz açtı mı?
Benim sevdiceğim burdan geçti mi?

125

Yağmur yağar ince elek tülbentten
Kurtar Allah’ım beni gayri gurbetten
Ölmeyince kurtuluş yok bu dertten
Yol ver dağlar ben gideyim sılâma
Sılâm zümrüt beni sakın kınama!