Kayseri'deki Suriyeliler için TEPAV raporu hazırlandı
Mülteci olarak Kayseri'de yaşayan Suriyeliler, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV) 'Göçmenlere Karşı Kötümserlik Artıyor Mu?' adlı raporuna konu oldu.
TEPAV’ın yaptığı mülteciler ve toplumun mültecilere bakışı konularını içeren araştırmasında, Türkiye’deki mültecilerin Türk Cumhuriyeti vatandaşları tarafından kabul görüp görmediği irdelenirken, Kayseri’nin de mültecilerin büyük bölümünü oluşturan Suriyelilerle çatışma yaşadığından söz edildi. Söz konusu rapor, Kayseri’de Suriyeliler ile yaşanan olaylara ışık tutması bakımından önem arz ediyor.
SURİYELİLER İLE KAYSERİ RAPORDA ELE ALINDI
Raporda, Kayseri’deki Suriyeliler ile yaşanan olaylara da değinildi. Geçtiğimiz gün de Suriyeliler tarafından biri bıçaklanarak öldürülen ve diğeri de ağır yaralanan iki vatandaşın toplumda Suriyeliler ile ilgili soru işaretlerini daha arttırdığı dikkatleri çekerken, söz konusu araştırmada da Kayseri’nin adı geçti. Raporda konuya ilişkin olarak şunlara yer verildi: ‘Türkiye ve Suriyeli göçmenlere ev sahipliği yapan diğer bölge ülkelerinde hali hazırda yerli halkın hoşnutsuzluğu daha belirgin olmaya başlamışken, uzun vadeli çözümlerde yerli-yabancı ayırımı ile toplumu kutuplaştırmadan sosyal devlet anlayışının temel alındığının kamuoyuna vurgulanması önemlidir. Zira aksi bir durumda, göçmenlere yönelik insani yardımlar toplumda bir kutuplaşma yaratacak, yabancıların şehir yaşamını zedelediği ile ilgili algılar kuvvetlenecektir. Bu algıların tutum ve davranışları şekillendirmesi, sosyal çatışmaları da tetikleyecektir. Son zamanlarda basına yansımış haberlere göre, Ankara, Gaziantep ve Kayseri gibi illerde Suriyeliler ve yerli nüfus arasında çeşitli çatışmalar meydana gelmiştir.’
RAPORDA ÖTEKİLEŞTİRMEYE DEĞİNİLDİ
TEPAV’ın raporunda ayrıca yerli nüfusun yardım alamamasının, yardım alan yabancılara karşı da bir ötekileştirmeye sebep olacağı ve tehlike oluşturacağından bahsedilerek şunlar aktarıldı: ‘Suriyeli göçmenlere yönelik politika geliştirirken ihtiyaç durumunda olan yerel halkın da eşit derecede gözetilmesi, sosyal uyumu artırıcı ve göçmenlere yönelik olumsuz algıları zayıflatıcı bir faktör olarak çalışabilir. Yerel ve uluslararası kuruluşların ihtiyaç durumundaki Suriyelilere sağladıkları yardımlar kalıcı çözümlerden ziyade çoğunlukla akut çözümlerden oluşmaktadır. Ancak dezavantajlı yerli nüfusun benzer yardımlara ulaşamaması çeşitli hoşnutsuzluklara yol açmaktadır. Bu hoşnutsuzluk, yardım alan yabancı ve yardım alamayan yerli halk şeklinde bir ötekileştirmeyi beslerken sosyal uyumu ağır bir şekilde zedelemektedir.’
HABER: KAAN AKBAŞ