Keklik: 'İleri yaşlarda demir eksikliğinin nedeni kanser olabilir'

Kayseri Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Per, hizmet içi eğitim seminerleri kapsamında Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Muzaffer Keklik tarafından bilgi verildiğini söyledi.

 

‘Anemili Hastaya Yaklaşım’ konulu seminere büyük ilgi gösterildiğini kaydeden Prof. Dr. Hüseyin Per, “Tabip Odası olarak mezuniyet sonrası eğitimleri önümüzdeki günlerde devam edecektir." dedi.

 

Geriatri Merkezinde düzenlenen seminerde konuşan Doç. Dr. Muzaffer Keklik, “Anemi yani halk arasında bilinen adıyla ‘kansızlık’ hastalığı olanlardan ileri yaş gurubunda demir eksikliğine yol açan neden kanser olabilir.” diye konuştu.

 

Doç. Dr. Muzaffer Keklik, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Anemi, hemoglobin değerinin, kişinin yaş ve cinsiyetine göre normal değerlerin altında olmasıdır. Dünya Sağlık Örgütünün önerisine göre; erişkin erkekte Hb değeri 13, kadında 12 ve gebelerde 11 g/dl nin altında olmasına anemi denir. Tüm dünyada aneminin en sık nedeni demir eksikliğidir. Demir eksikliği olanlarda semptomlar; halsizlik, baş dönmesi, taşikardi, saç dökülmesi şeklindedir. Bu şikayetlerle başvuran hastalarda ileri tetkikler olarak, demir göstergeleri ve vitamin B12 ile folik asit değerleri de istenmelidir. Çünkü bazı hastalarda kombine anemi dediğimiz vitamin B12 ve folik asit eksikliği, demir eksikliğine eşlik edebilir. Tetkikler sonucunda demir eksikliği saptanırsa, sebebini araştırmak üzere hastalar tekrar değerlendirilmelidir. Premenopozal kadınlarda jinekolojik muayene çok önemli olup, hastalar kadın hastalıkları bölümüne yönlendirilmelidir. Postmenopoz dönemdeki kadınlar ile erkek hastalarda ise mutlaka gastrointestinal sistem taraması yapılmalıdır. Çünkü ileri yaş gurubunda demir eksikliğine yol açan neden kanser olabilir. Üst ve alt endoskopi istendikten sonra hastalara demir tedavisi başlanmalıdır. Tedaviye başlanan hastalar mutlaka 1 ay sonra kontrole çağrılmalıdır. Çünkü tedaviye yetersiz yanıt veya uyumsuzluk, tahammülsüzlük durumu olabilir. Bu durumda yeniden tetkik edilerek, gerektiğinde parenteral tedaviye geçiş düşünülebilir.”