Keykubadiye Sarayı gün yüzüne çıkarılıyor
Kayseri'de, Selçuklu Sultanı 1. Alaaddin Keykubad tarafından 1225'te yaptırılan Keykubadiye Sarayı'nın gün yüzüne çıkarılması için kazı çalışması başlatıldı.
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Ali Baş, AA muhabirine, Keykubadiye'nin, Anadolu Selçuklu döneminin en önemli saraylarından biri olduğunu söyledi.
Sarayın yerinin 1950'li yıllarda tespit edildiğini anlatan Baş, "Tespitinden sonra bazı çalışmalar yapılmış ama uzun soluklu olmamış. 1964'te rahmeti hocamız Prof. Dr. Oktay Aslanapa bir haftalık kazı sezonu geçirmiş, 1980'de Prof. Dr. Oluş Arık kazıya başlamış ama o da çok kısa süreli olmuş. Ondan sonraki süreçte de başka ilgilenen olmamış" dedi.
Baş, bölgede saraya ait iki kalıntı bulunduğunu, Kültür ve Turizm Bakanlığı adına burada kazı çalışmalarına başladıklarını kaydetti.
Kaynaklarda sarayın 1225'te inşa edildiğine ilişkin bilgilerin yer aldığını belirten Baş, şöyle devam etti: "Ancak çok uzun süre ayakta kalamamış. Moğolların Anadolu'yu istila etmesiyle, burası neredeyse yerle bir ediliyor ve bir daha yerleşim olmuyor. Alanda küçük iki kalıntı var, bunun dışında ne olduğunu henüz bilmiyoruz. Kaynaklarda buradan övgüyle bahsediliyor, adeta cennet bahçesi gibi olduğu yazıyor. Şeker Gölü'nün ve burayı besleyen bir su kaynağının yanında inşa edilmiş. Alaaddin Keykubad'ın yaz aylarında uzun süre burada konakladığını biliyoruz. Sarayı yaptırıyor ama bir bakıma ölümünü de hazırlıyor. Çünkü burada bir eğlence sırasında zehirlenerek öldürülüyor. Daha sonra oğlu 2. Gıyaseddin Keyhüsrev'in tahta geçmesiyle bir süre daha kullanılıp, Moğollar döneminde yerle bir ediliyor."
Bu yıl hedeflerinin öncelikle bölgedeki otların temizlenmesi olduğunu ancak Kayseri Şeker Fabrikasının bunu üstlenmesiyle kazı çalışmalarına bugün itibarıyla başladıklarını bildiren Baş, bu sezon çalışmalarının yaklaşık 2 ay süreceğini söyledi.
"ASKERİ VE SOSYAL YAPILARIN BULUNDUĞU BİR KOMPLEKS"
Kazı çalışmalarının kaç yıl süreceğini şimdiden tahmin edemediklerini dile getiren Baş, saray kompleksini tamamen açığa çıkarmayı amaçladıklarını vurguladı.
Baş, "Bugün bir başlangıç yaptık. Bu noktada bize önemli katkılarda bulunan başta Valimiz Orhan Düzgün'e, arazinin sahibi Kayseri Şeker Fabrikası yönetimine, Büyükşehir Belediyesine, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile il müdürlüğüne desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
Anadolu Selçuklu saraylarının en önemlisinin Konya'nın Beyşehir ilçesindeki Kubadabad Sarayı olduğunu ve orada da kazı çalışmalarının sürdürüldüğünü ifade eden Baş, şunları kaydetti: "Ancak buranın açığa çıkarılmasıyla Selçuklu saray mimarisiyle ilgili biraz daha farklı bilgilere ulaşacağımızı tahmin ediyoruz. Kubadabad Sarayı ile buranın plan şemasının birebir aynı olması beklenemez. Yani Anadolu Selçuklu döneminde bazı yapılar benzerlik gösterse de kendi içinde çok büyük farklar görebilirsiniz. Saray kompleksinde de bunu bekliyoruz. İhtiyaç neyse ona göre inşa ediyorsunuz. Tabii burada sultana ve aile çevresine ait bir yapı topluluğu olması lazım. Askeri ve sosyal yapıların bulunduğu bir kompleks olduğunu düşünüyoruz."
Baş, göldeki adada da bir yerleşim yeri olduğunun bilindiğini sözlerine ekledi.
