Kilci: 'DSÖ'nün açıklaması bir tezgahtır'

MHP Kayseri Milletvekili Hasan Ali Kilci, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) salam, sucuk ve sosisin kanser yaptığı yönündeki açıklamasına tepki göstererek, 'DSÖ'nün açıklaması sektördeki varoluşumuzu etkilemek için yapılan bir tezgahtır. Kayseri'nin pastırma ve sucuğunu hiçbir il yapamaz' dedi.

Kilci: 'DSÖ'nün açıklaması bir tezgahtır'

Kayseri Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan MHP Kayseri Milletvekili Hasan Ali Kilci, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) salam, sucuk ve sosisin kanser yaptığı yönündeki açıklamasına tepki gösterdi. Kilci, "Kayseri et ürünleri konusunda pastırma ve sucukla özdeşleşmiş, Kayseri bu konuda birçok dönemde mücadele de vermiştir. Hep Kayseri haklı çıkmıştır" diye konuştu.

MHP'li Kilci, "İşlenmiş et ürünleri kanser yapıyor şeklinde basında haberler yer alıyor. Dünya Sağlık Örgütü sucuk pastırma salam ve sosis gibi işlenmiş etlerin kanser yaptığını iddia ediyor. Özellikle sucuğun anavatanı sayılan ve yüzyıllardır bu manada marka olmuş şehirle özdeşleşmiş ve marka olarak adını dünyaya duyurmuştur. Kayseri’nin böyle bir iddiayı kabul etmesi beklenemez. Yüzyıllardır sucuk üretilen Kayseri’de hatta Türkiye’de bu tüketim yüzünden kanser olduğu iddia edilecek kaç vaka vardır? Bunun açıklanması lazım. Dünya Sağlık Örgütü’nün bu iddiasını kabul edebilmek için üretilen sucuktan dolayı kanser olmuş yüzler, binler, on binler, yüz binler hatta milyonlarca insan olması gerekir" ifadelerini kullandı.

Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde yüzyıllardır pastırma, sucuk ve kavurmanın Kayseri’yle özdeşleştiğini vurguladığının altını çizen Kilci, "Kaldı ki sucuğun kanser yaptığını iddia eden sağlık örgütü bırakın kanseri Avrupa ve Amerika’da kayda geçen gıda zehirlenme oranlarının Türkiye’ye nazaran on beş yirmi kat olmasını nasıl izah edecektir? Bu da düşündürücüdür. Kaldı ki Avrupa ve Amerika pastırma ve sucuğa çok yabancıdır. Avrupa ve Amerika bizlerden daha mı fazla sucuk tüketiyor ki böyle bir iddia öne çıkıyor? Erciyes Üniversitesi onkoloji servisinden de bununla ilgili ciddi bilgiler alınmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü'nün bu kabul edilemez iddiasına karşı Nobel ödüllü Alman Bilim Adamı Hat Haus’un 'sucuk kanser yapıyor' iddiasının gerçek bulmadığını açık bir şekilde dünyaya ilan ediyor. Bunu çok önemsememiz ve bu iddiada bulunanların da bunu dikkate almaları gerekir diye düşünüyoruz. Nitekim et ürünlerindeki nitrat veya nitrat miktarının yüksekliği kansere etken tezinden yola çıkan dünya sağlık örgütü nitratın biber domates patates ve benzer tarım ürünlerinde var olduğunu bunun sıfırlanmayacağını nitrat miktarının Avrupa Uyum Yasalarına göre ayarlandığını ve kontrolünün Gıda, Tarım ve il müdürlüklerince çok ciddi şekilde yapıldığını herhalde bilmeleri gerekir diye düşünüyorum" şeklinde konuştu. Kilci, sözlerine şu şekilde devam etti: "Sucuk ve türevlerinin kanser yaptığını iddia eden Dünya Sağlık Örgütü bir dönem benzer kampanyayı yumurta ve benzeri diğer gıda ürünlerine yapmış daha sonra hatasını anlayarak özür de dilemiştir. Dünya Sağlık Örgütü’nün de yaptığı genelleme yanlıştır. Şayet iddia edildiği gibi kırmızı et tüketiminden insanlar kalın bağırsak kanserine yakalanıyor olsaydı et tüketimi en fazla olan ülkelerden Moğolistan ve Bolivya’da sağlıklı insan kalmazdı. Aynı şekilde Kayseri nüfusunun yarısı belki de tamamına yakını bugün bağırsak kanseri olabilirdi. Çok şükür böyle bir vaka Kayseri’de olmamıştır. Bu tür hastalıklar zaman zaman dünyanın her tarafında görülmekte biz Kayserililer çok şükür Rabbimize ki böyle bir sıkıntıyla hiçbir zaman karşı karşıya kalmadık. Bu tür tezgahlar özellikle her zaman Kayseri’yle ilgili sucuk pastırma ve et ürünleriyle ilgili çok dikkat çekici bir şekilde bizi kamuoyunda küçük düşürmek bizim bu sektördeki varoluşumuzu etkilemek amacıyla olumsuz beyanatlar verebilirler. Bu tezgahlardan bu oyunlardan biridir diye düşünüyorum. Bu yapılanların hepsini ben şahsen geçmişte bu konularla çok mücadele vermiş biri olarak reddediyorum. Kayserilimiz öne çıkarıyoruz. İnsan sağlığı her şeyden önemlidir. Paradan da önemlidir, her şeyden önemlidir. Böyle bir vaka olsa karşı duracak olan hem sizler hem bizleriz. Dolasıyla biz bu konuda Kayserili üreticilerimize çok teşekkür ediyorum. İnsan sağlığının onlar tarafından da çok dikkate alındığını bilen biri olarak ben tüm üreticilere başarılar diliyorum. Ülkemizin şuanda içinde bulunduğu durum belli. Çok sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Kayseri her dönemde horlanmıştır. Yine böyle bir iddiayla ikilem yaratmaya çalışanlar kesimlerin değirmenine su taşıyor onları iyi bilmemiz lazım."

"ET VE ET ÜRÜNLERİNİN YÜZDE 65'İNİ KAYSERİ KARŞILAR"

Türkiye’nin et ve et ürünlerinin yüzde 65’ini Kayseri'nin karşıladığını ifade eden Kilci, "Afyon, Sivas karşımıza rakip olarak çıkarılmaya çalışılıyor ama onlar hiçbir zaman bizim rakibimiz olamazlar. Hele pastırmada hiç olamazlar. Sucukta bir takım çabalar sarf ettiler. Onlar da baktılar ki Kayseri’yle mücadele edilemez. Kayseri’nin Karpuzatan bölgesi pastırma ve sucukla ilgili çok özel bir bölgedir. Havası yazları serin kışları ılıman olur. Kayseri’nin pastırma ve sucuğunu hiçbir il yapamaz. Bu Karpuzatan’ın özelliğinden dolayı Kayseri’nin sucuğu Erciyes’im sucuğudur. Başbakan da Kayseri’ye geldi müjde verdi. Siyasiler de et ürünleriyle bir sanayi bölgesi yapmaya çalışıyorlar. Asıl sıkıntı o zaman çıkacaktır. Orada bulunan Karpuzatan tesislerinin korunmasından yanayım ben. Evliya Çelebi’nin kitabını okusunlar. Pastırma sucukla ilgili en baştan bugüne gelişi takip etsinler. Bu gerçeği görecekler. İddia ediyorum pastırma ve sucuğun o dönemde bu damak tadına ait özelliğini yazları serin kışları ılıman havasından almakta. Bizim pastırma ve sucuktaki katkı ürünlerinin diğer illerde olmadığını görüyoruz. Kayseri’nin damak tadı çok ayrıdır. Ne pastırmada ne sucukta ne diğer et ürünlerinde hiçbir şehir bize rakip olamaz. Bu arada Kayseri’de çok marka olmuş ürünlerimiz var biliyorsunuz televizyonlarda seyrediyorsunuz biz onları izleyince iftihar ediyoruz. Başkanlığım döneminde de bu tür Kayseri’nin ürünlerini öne çıkaran arkadaşlara da ödüller verdim" dedi.

Kilci, açıklamasının sonunda iki televizyon kanalına kayyum atanması ile ilgili olarak ise, "Bugün Türkiye’de siyasi olarak bir olay yaşanmakta. Ben bir milletvekili olarak bu olayı özellikle söylemek istiyorum. Bugün Tv ve Kanaltürk’ün yayınlarının karartılması tarihe kara bir leke olarak geçecektir. Cumhuriyet tarihinde darbe dönemlerinde bile yapılmamış bu utanç verici uygulama tamamen siyasi bir lincin sonucudur" diye konuştu. FOTO: KAAN AKBAŞ