KİMDER Taraf Gazetesi'ne yüklendi

Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan KİMDER Başkanı Seyit Halil Yüzgeç, tamamen iyi niyetle yapılan ve çocukların dini, milli, ahlaki değerlerine küçük yaştan itibaren ısınmasını, alışmasını amaçlayan Namaza Niyet Töreni ve Yarışması'nın Taraf Gazetesi tarafından çarpıtılarak topluma yanlış yansıtıldığını, kendilerinin bir baskı ve zorlamada bulunmaksızın, katılımcıların tamamen kendi dilek ve istekleri doğrultusunda bu etkinliği düzenlediklerini belirtti ve Taraf Gazetesi'ni bu yanlış tutumundan dolayı kınadı. 

OSMANLI'DA DA VARDI

Yapılan bu uygulamanın Osmanlı'da 'Bed'i Besmele' ya da 'Amin Alayı' olarak da bilinen ve çocukların ilk dini eğitimlerinin verilmeye başlandığı tören şeklinde bulunduğunu ve bu uygulamanın esas alındığını ifade eden Başkan Yüzgeç şunları kaydetti; "Çocuklarını milli, manevi, ahlaki ve dini değerlerinin gelişmesi ve farklı bir atmosfer solumaları arzusuyla İmam Hatip Ortaokuluna gönderen velilerin beklentilerini karşılamak ve 6.sınıf öğrencilerinin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi müfredatı 2. ünitesinin kazanımını bir etkinlik çerçevesinde kazandırmak maksadıyla geçen yıl aralık ayında ilki düzenlenen 'Namaza Niyet Töreni ve Yarışması' beklentilerin üzerinde bir yankı buldu. Alınan güzel tepkiler ve öğrencilerdeki olumlu değişim ve etkiler neticesinde bu yıl 01.12.2014 tarihinde aynı tören yine düzenlenmiştir. Törenin bu şekilde olumlu yankı bulmasında velilerin ve öğrencilerin kendi istekleriyle programa dahil olmaları birinci etkendir. Çünkü programı düzenleyen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenimiz ve okul idaresi tarafından her öğrenci için velilere isme özel davetiyeler gönderilmiş ve törene bir dayatma ve mecburiyetle değil aksine bir heves ve iştiyakla ve tamamen gönül rızası ile katılım söz konusu olmuştur. Ayrıca tören sonrasında başlayan ve kırk gün süren yarışma sonrasında KİMDER sponsorluğunda verilen ödüller de öğrenci ve velilerin gönül rızasıyla programa dahil olmalarına olumlu katkı sağlamıştır. Tören hazırlanırken bir Osmanlı geleneği olan "Bed'i Besmele" yada "Amin Alayı" olarak da bilinen ve çocukların ilk dini eğitimlerinin verilmeye başlandığı tören esas alınmıştır. Ecdadımız 4 yaş 4 ay 4 günlük olan çocukları âmin alayları ile o dönemki okullara götürür çocuğun ilk dini eğitimine tertemiz bir niyetle besmeleler ve dualar eşliğinde başlanırdı. Kuran okumaya hazırlık olan elifba eğitimi elbette bu eğitimin temelini oluşturur böylece edeb dersleri yanında çocuklar 7 yaşlarında başlayacakları namaza hem bir disiplin olarak hem de sureleri ufak ufak talimlerle ezberleyerek hazırlanırlardı. Yine Osmanlı döneminde tıpkı sünnet merasimleri gibi namaza başlama törenleri yapılır, namaza başlayan çocuğa güzel elbiseler giydirilip hediyeler verilirdi." 

TARAFINI BELLİ EDEMEMİŞ GAZETE

KİMDER Başkan Yüzgeç;"Yarışmaya ve etkinliğe başvuran her çocuk en az 5. sınıf öğrencisidir. Aile talebi ve kendi istekleriyle bu programa katılmışlardır" diyerek devam ettiği açıklamasında söz konusu gazete ve konu hakkında şunlara yer verdi; "Ne tarafta olduğu bir türlü belli olmayan ve taraf belirlemekte zorlandığı görülen gazetenin, yanlı, çarpıtma ve ülkemizin milli ve manevi değerlerinden uzak tavrı kabul edilemez. Halkımızın dini değerlerine düşmanca ve hasmane tutumlar çoktan tarihin çöplüğünde yerini almıştır. "411 eli kaosa kaldıran"(10 Şubat 2008 hürriyet) zihniyet de, mecliste dışarı dışarı tamtamını çalanlar da (Merve Kavakçı vakası); Ayşe'yi tatile çıkarıp,(80 darbesi) demokrasiye balans ayarı çekenler (28 şubat süreci) de tarihteki yerlerini aldılar. Kültürümüzde var olan bu güzel geleneğin yeniden yeşermesi ve çocukların zihninde güzel bir anı olarak kalmasını da amaçlayan tören aynı zamanda Diyanet'in 'Geç Kalma Genç Gel' sloganı ile gençleri camiye davet ettiği projenin de tamamlayıcısı niteliğindedir. Bu vesileyle belirtmek isteriz ki, Şura kararı ile ilkokul 1-2-3. Sınıflarda din eğitimine izin verilmesini de destekliyoruz. Türkiye'yi yeniden halkın milli ve manevi değerleri ile kavga edilen bir ülke yapamayacaklar. Görüşlere, inançlara ve yaşam biçimlerine müdahale edilen bir ülke yapamayacaklar. Kimse kendi yaşam biçimini ve algılarını bir başkasına dayatamaz. Türkiye baskı ve dayatmaların karşı tarafında, insan hak ve özgürlükleri tarafında yerini çoktan almıştır." HABER: KAAN AKBAŞ