Kış rotalarını gezmeye ne dersiniz?
Kışın aslında doğa hiç de durgun değildir. Yola çıkmanın, doğanın görsel şöleninin peşinden koşmanın tam zamanı. İşte size muhteşem manzaralar sunan 10 farklı kış rotası. Bu güzellikler yılın başka hiçbir döneminde tekrarlanmıyor.
1- İZMİR / KARAGÖL
Yüksekliği 1076 metre olan Yamanlar Dağı’ndaki Karagöl’ün bir adı da Tantalos Gölü. Efsaneye göre Tantalos, Zeus’un bir ölümlü ile olan ilişkisinden doğmuş. Manisa sınırları içinde olan Spilos (Spil) Dağı’nda yaşayan Tantalos, tanrılardan nektar çaldığı için cezalandırılır ve Yamanlar Dağı’ndaki delikten yeraltı dünyasına atılır. Gölün ismi de Tantalos olarak kalır. İzmir’in Yamanlar Dağı’nda bulunan Karagöl, İzmirliler tarafından bile fazla bilinmiyor. Sarı ve kırmızı yapraklarla bezenmiş ormanlık alanlarda yükseldikçe kışın taze havası ve ağaç renklerinin etkisi devam ediyor. Konaklayacak tesis yok ama restoran olarak hizmet veren bir işletme var. Göl kenarında yemek yiyebilir, küçük rotalarda yürüyüşler yaparak kışın taze havasının tadını çıkarabilirsiniz.
2- YEDİGÖLLER YOLU / DÜZCE
Yedigöller’e gitmek için henüz kimsenin keşfetmediği yeni bir yol var. Bu yol haritalarda bile henüz tam gösterilmiyor. Düzce Valiliği var olan yolu düzeltmiş ve doğaseverlere muhteşem bir yeni rota kazandırmış. Düzce’nin Yığılca ilçesinden yola girin... Bu rota, Yedigöller’in bilinen tüm manzaralarını unutturacak kadar etkileyici. Yol üzerinde irili ufaklı köyler var. Özellikle çıkışın bitip köye doğru inişin başladığı alanlar nefes kesiyor. Küçük bir tepenin üzerindeki düzlük kamp için ideal. Bu muhteşem yol Yedigöller’de sona erdiği zaman bu kez başka şahane manzara bekliyor olacak sizi.
3- CELİL BOĞAZI / KONYA
Konya’nın Cihanbeyli ilçesinin Kuşça Beldesi sınırları içinde yer alan Celil Boğazı’ndaki peribacaları, bildiklerinizden çok farklı. Bir zamanlar bu peribacaları dinamitle patlatılıyor ve çıkan kaya parçaları ev yapımında kullanılıyordu. Şimdi belediye tarafından koruma altına alınmış. Bölgede kartal, tavşan ve tilki gibi yaban hayvanlar da yaşıyor. Bir zamanlar ormanlık olan bu bölgede ağaçlar kesile kesile bitmiş. Bu yüzden erozyon da hız kazanmış. Celil Boğazı ve etrafı, bu nedenle bir çöl görünümüne bürünmüş. Ancak vadi bu dillere destan görünümünü de bu erozyona borçlu aslında. Binlerce yıllık yağmur ve rüzgâr işbirliği, bu muhteşem doğal anıtların günümüze ulaşmasını sağlamış. Şimdilerdeyse, erozyona karşı ağaçlandırma çalışmaları yapılıyor. Bu bölge en güzel fotoğraflarını kışın akşam güneş batmadan önceki bir saat içinde veriyor.
4- TAŞKALE VE MANAZAN MAĞARALARI / KARAMAN
Taşkale ve Manazan mağaraları, İç Anadolu’da çok eski iki yerleşim merkezi. Kayalara oyulmuş mağaralar Taşkale’de yakın zamana kadar buğday ambarı olarak kullanılıyordu. Manazan Mağaraları’nda ise yaşam yüzlerce yıl önce sona ermiş. Mağaralar insan-doğa ilişkisinin Türkiye’deki en güzel örneklerinden. İnsanların zor durumda kaldıkları zaman nasıl bir güçle dağları delerek barınak yaptığının en güzel örnekleri olan bu mağaralar, Karaman ilinin doğusunda. Mağara sistemi içinde yer alan kilise ve şapeller, bu mağaraların Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde kullanıldığının kanıtı. Ancak çok daha eski çağlarda yaşayanların izlerini de görmek mümkün. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de yaygın olarak kullanılmış.
5- NARMAN-OLTU YOLU / ERZURUM
Erzurum’un Narman ve Oltu ilçeleri arasındaki yol, kayalardaki doğal renklerle öne çıkıyor. Narman-Pasinler yolunun 11. kilometresinden itibaren başlayan kırmızı peribacaları, gezinizin ilk sürprizi olacak. Bu olağanüstü yer şekilleri, sonbahar ışığında en güzel görüntülerini sunuyor. Narman-Oltu yolunda sabah ve akşam alıcı kuşlar ile tilkilerin avlanmasını izleyebilirsiniz. Ulukaya Köyü’nü geçtikten hemen sonra yolun her iki yanında sıralanmış olan jips (alçıtaşı) tepeciklerindeki renklenmeler, fotoğraf çekmek için sık sık duraklamanıza neden olacak. Narman-Oltu arasındaki bu seyahat, Oltu’da bir cağ kebapçısında sona ermeli.
6- DEDEGÖL DAĞLARI / ISPARTA
Dedegöl Dağları, Beyşehir Gölü ile Eğirdir Gölü arasında yükselen ve en yüksek noktası 2 bin 998 metre olan bir dağ silsilesi. Hem yaz hem kış doğaseverlerin ilgi gösterdiği bu dağlara son yıllardaki yoğun ilginin sebebi, Kuzukulağı Yaylası’nı süsleyen kireçtaşı blokları. Yükseklikleri 100-800 metre arasında değişen bu kireçtaşı kuleleri, bölgeyi kısa sürede dünyanın önemli spor tırmanış parkurlarından biri haline getirdi. Asıl güzel görüntü, akşamüzeri kış ışıklarının kızıla boyadığı Dedegöl Dağları ve onun önündeki atlarla katırlar… Yaz aylarında köylüye hizmet eden atlar, kışın doğada yaşama tutunmaya çalışıyor. Bu görüntüyü hafızalara kazımak için bile bu bölgeye gitmeye değer.
7- SÜLÜKLÜ GÖL / BOLU
Buraya ulaşım, Sakarya’nın Akyazı ilçesinden sağlanıyor. Akyazı’dan birkaç kilometre sonra Sülüklü Göl tabelası gözükecek. Göl kenarındaki ocaklar ziyaretçilerin ateş yakmaları için yapılmış. Eğer ateş yakılacaksa sadece buraların kullanılması gerekiyor. Göle adını veren sülükler suya sazan balığı atılması sonucunda yok olmuş. Göl kenarındaki tesislerin arkasındaki yolu takip edenler ormanın derinliğinde kaybolacaklar. Yol, orman girişinde ikiye ayrılıyor ama her iki rota da muhteşem manzaralar içeriyor.
8- KARYA PATİKASI / ÖREN
Ören her mevsimde görülecek özel bir yer. Antik Keramos kentinin üzerinde bulunuyor. Keramos’un anlamı seramik. Dionysos ile Ariadne’nin oğlu olan ve çömlekçilik sanatının kurucusu sayılan Keramos’un adını taşıyan antik kent, Karya’nın önemli ticaret merkezlerinden biriydi. Kentte Karya’dan Roma’ya kadar birçok uygarlığın kalıntısını görmek mümkün. Özellikle Roma döneminde limanda olan hamam ve buraya su getiren kemerler tüm görkemiyle ayakta. Kocadağ’ın Ören için iki önemi var. Birincisi her mevsimde yamaç paraşütü yapılabilmesi, ikincisi de eteklerinde olağanüstü bir Karya ticaret yolu barındırması.
9- NALLIHAN / ANKARA
Ankara’nın Nallıhan İlçesi son yıllardaki turizm atağıyla dikkat çekiyor. Özellikle Karacasu Köyü sınırları içinde kalan Uyuz Suyu Şelalesi, hafta sonlarında çok sayıda ziyaretçi ağırlıyor. Burası Ilıca Şelalesi olarak da biliniyor. Şelalenin suyu termal bir kaynaktan çıktığı için sıcak. Nallıhan Kaymakamlığı’nın yaptığı bir proje ile şelalenin üstündeki düzlük muhteşem bir kamp alanına çevrilmiş. Çok temiz bir tuvalet ve birkaç bungalovdan oluşan kamp yeri şimdilik fazla kirletilmemiş. Nallıhan’ın ikinci doğa değeriyse 1994’te koruma altına alınan Nallıhan Kuş Cenneti. Soyu tükenmekte olan karaleylek Türkiye’de en fazla burada bulunuyor. Gökdoğanın 30 üreme yerinden biri de yine burada.
10- FRİG VADİSİ / ESKİŞEHİR-AFYON-KÜTAHYA
Eskişehir, Afyon ve Kütahya üçgeninde yer alan Frig Vadisi’nde birçok peribacası var. Bu yüzden bölgenin küçük Kapadokya olarak anılmasına neden olmuş. Burası volkanik aktivitelerin çok yoğun olduğu ve tüf birikimlerin fazla gözlendiği bir bölge. Vadideki yerleşimler Friglere ait. Daha sonra Roma zulmünden kaçan ilk Hıristiyanları ağırlamış.