Konutta yeni eğilim, kiracıları ve ev sahiplerini karşı karşıya getiriyor!
Yeni kiralama modeli, mülk sahiplerine esneklik kazandırıyor ancak kiracılar uzun vadeli plan yapamıyor. Konutta yeni eğilimin detayları Kayseri Anadolu Haber'de...
Türkiye’de yüksek enflasyon ve ekonomik belirsizliklerin etkisiyle, konut kiralama alışkanlıklarında önemli bir değişim yaşanıyor. Son dönemde artan şekilde ev sahipleri, uzun vadeli kira kontratları yerine kısa süreli, genellikle bir ya da iki yıllık sözleşmelere yöneliyor. Bu eğilim, piyasada yeni bir denge oluşturmaya çalışsa da, hem ev sahipleri hem de kiracılar açısından ciddi sorunlara yol açıyor.
Kısa süreli kontratlar yaygınlaşıyor
Yaşar Gayrimenkul yöneticilerinden Abdülkadir Taşkın’ın gazetemize verdiği bilgilere göre, son iki yılda kısa süreli kiralama sözleşmelerinde önemli bir artış yaşandı. Ev sahiplerinin bu yöntemi tercih etmesindeki temel sebeplerin başında yüksek enflasyon geliyor. TÜİK’in verilerine göre 2024 sonunda yıllık enflasyon yüzde 65’in üzerine çıktı. Ancak kira artışları, yasal olarak 12 aylık TÜFE ortalamasıyla sınırlandırılmış durumda. Bu da kira gelirlerinin gerçek değerinin her yıl biraz daha erimesine neden oluyor.
Taşkın, ev sahiplerinin, kira artışlarında yasal sınıra takılmamak için kısa süreli sözleşmeleri tercih ettiğini belirtiyor. Böylece sözleşme bitiminde kirayı mevcut piyasa koşullarına göre yeniden belirleme imkânı bulduklarını, bu modelin ev sahiplerine ekonomik koşullara karşı daha esnek davranma olanağı sağladığını ifade ediyor.
Kiracılar için istikrarsızlık ve stres
Kısa süreli kontratların yaygınlaşması, kiracılar üzerinde ise ciddi bir baskı yaratıyor. Sözleşmelerin sona ermesiyle birlikte ya yüksek kira talepleriyle karşılaşıyorlar ya da taşınmak zorunda kalıyorlar. Bu durum, özellikle büyük şehirlerde yaşayan sabit gelirli aileler için maddi ve manevi açıdan ciddi zorluklara yol açıyor.
Kiracılar sık taşınma nedeniyle çocuklarının okulu, işe ulaşım gibi konularda plan yapamıyor. Ayrıca her taşınmada ortaya çıkan yeni depozito, nakliye ve emlak komisyonu gibi maliyetler de bütçeleri zorluyor.
Ev sahiplerinin kazancı, istikrarsızlıkla sınanıyor
Her ne kadar kısa süreli kiralama modeli ev sahiplerine kazançlarını artırma imkânı sunuyor gibi görünse de, bu yöntemin kendine özgü riskleri de var. Sürekli yeni kiracı aramak, kira ödemelerinde güven sorunu yaşanmasına neden olabiliyor. Ayrıca kiracı sirkülasyonunun artması, evin yıpranma payını da yükseltiyor.
Gayrimenkul danışmanları, güvenilir bir kiracının uzun süreli oturmasının, her zaman daha sürdürülebilir bir gelir modeli sunduğunu ifade ediyor.
Uzmanlardan uyarı: Kalıcı çözüm şart
Gayrimenkul hukukçuları ve sektör temsilcileri, bu eğilimin uzun vadede hem konut arz-talep dengesini bozabileceğini hem de kiracılarla ev sahipleri arasındaki güven ilişkisini zedeleyebileceğini belirtiyor. Uzmanlar, kira artışlarında hem piyasa koşullarını hem de enflasyon gerçeğini dikkate alan adil ve esnek bir yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
Aksi takdirde, konut piyasasında bu geçici çözümler, ileride daha büyük toplumsal sorunların habercisi olabilir.