Kurtulmuş: 'Provokasyona zemin oluşturmasınlar'

Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Adalet yürüyüşüne provokasyon uyarısına ilişkin, 'Provokasyona zemin oluşturmasınlar' dedi.

Kurtulmuş: 'Provokasyona zemin oluşturmasınlar'

Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş açıklama yaptı.
 
Kurtulmuş'un konuşmasından satır başları şöyle:
"(AK Partili yöneticilere suikast) Bu hain saldırıda meşru siyasetin zeminini daraltmak hatta yok etmek için yapılmıştır. Meşru siyasete açıkca saldırı. Terör örgütleri hangi güçlere karşı saldırırsa saldırsın bu ülkede kazanan terör değil millet olacak.  (Kıbrıs müzakereleri) Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş: "(Kıbrıs müzakereleri) Türk toplumu garanti altına alınmadan Türkiye güvenlik ve garantiler konusunda geri adım atmayacaktır. Bu konudaki pozisyonunu değiştirmeyecektir. Haritalar ve toprak meselesi ise Türkiye'nin bu garantiler ve güvenlik konusundaki yaklaşımları çerçevesinde ele alınabilir. Burada Türkiye'nin bu tavrı, tarzı devam edecektir. (Bakanlar Kurulu) Bakanlıklar tek tek 180 günlük eylem planını şu anda verdiler. Bu eylem planları olgunlaşacak ve sonuçta hükümetin bir eylem planı ortaya çıkacaktır. (CHP'nin yürüyüşü) Konsepti itibariyle İstanbul'a yaklaşırken provokasyona zemin oluşturmasınlar. Gönlümüz arzu ederdi ki bu yürüyüş FETÖ'ye, demokrasi düşmanlarına, eli kanlı terör örgütlerine karşı bir yürüyüş olsaydı. Ne yazık ki zamanlaması itibariyle birtakım terör örgütlerinin sahip çıkmasına müsait zemin oluşturması dolayısıyla da dikkatle izlenmesi gereken bir yürüyüştür. CHP'li yöneticilerin özellikle hassas davranmalarını istirham ediyoruz. Biz, devlet olarak, Türkiye'nin iç işleri, güvenlikle ilgili birimleri olarak, başından itibaren yürüyüşte herhangi bir provokasyonun olmaması için gayret sarf ediyoruz. CHP'liler de bu gayreti sarf etsinler. Terör örgütlerinin yer bulmamasını sağlamak CHP'nin boynunun borcudur. Bu kortejin içine FETÖ'nün kriptolarının sızmamasını sağlamak CHP'nin vazifesidir. (Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki kriz) Eğer bu kriz derinleştirilirse, bu krizin faturası da sadece bir tek ülkeye olmaz, bütün bölge ülkelerine olur. Bölgeyle ilgilenen bütün ülkelerin de derinleşen bir krizden şu ya da bu şekilde etkilendiği durum söz konusu olur. Üssü, Katar krizinin içinde bir konu olarak görmek yanlıştır. Türkiye'nin Katar'daki üssü başka bir konu, Katar-Suudi Arabistan arasındaki tartışma ve gerilim başka bir konudur. Türkiye'nin Katar'daki üssü sadece Katar'ın güvenliğiyle ilgili değil, bölgenin güvenliğiyle ilgili bir meseledir. Bölgesel güvenliğin bir parçası olarak Türkiye'nin Katar'da üssü vardır. Türkiye'nin oradaki askeri varlığı da devam edecektir. Dolayısıyla, Türkiye'nin askeri varlığını, Suudi Arabistan-Katar arasındaki siyasi krizle ilişkilendirmek, son derece yanlış sonuçlar doğurur." KAYNAK: NTV