MHP'li Özdemir: 'Önceliğimiz daima Türkiye'dir'

MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı Arasında Temel Anlaşmaya Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifinin 1'inci maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldığı konuşmasına, 'Bu anlaşmayı desteklediğimizi ifade etmekle beraber, dış politikada son dönemde yaşanan bazı gelişmelerle ilgili fikirlerimizi Gazi Meclisimizle paylaşmak istiyorum.' açıklamasını yapmış ve son günlerde bazı ülkelerde rejim değişiklikleriyle alakalı yürütülen gündemlerin olduğunu dikkatle takip ettiklerini, Sudan, Libya, Cezayir ve son olarak Venezuela'da yaşanan ibret verici hadiselerin mevcut olduğunu ifade etmiştir.

MHP'li Özdemir: 'Önceliğimiz daima Türkiye'dir'

Özdemir, Türkiye’nin son derece hareketli ve istikrarsızlıklarla çevrili bir coğrafyada bulunduğunu dolayısıyla savunma alanında dışa olan bağımlılığın mümkün olan en az seviyeye indirilmesinin öncelikli ve hayati bir durum olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
 
“Yani ihtiyacımız olan savunma sanayisi gereksinimlerini yerli ve millî kaynaklardan elde edebilmek esastır. Bugün gelinen noktada savunma sanayisi alanında yerlilik oranının yüzde 70'lere yaklaşmış olması son derece önemlidir. Temennimiz, bu oranın daha da artması ve dışa olan bağımlılığımızın mümkün olan en azami seviyeye düşürülmesidir. İkinci aşamadaysa hiç kuşku yok ki doğrudan alımı yapılacak savunma sanayisi ürünlerinin çeşitliliğinin sağlanması gelir. Tek bir yere ve kaynağa bağımlı kalmak günümüz şartlarında olası kriz hâlleri düşünüldüğünde en ölümcül ihmallerin başında gelir. Bu kapsamda tedarik kaynağının çeşitlendirilmesi elzemdir.”
 
Türkiye’nin bağımsız ve egemen bir ülke olduğunu ifade eden Milletvekili Özdemir devamla, “Ne yapacağımıza, neyi alıp almayacağımıza biz karar veririz. Hele hele konu bizim millî güvenliğimiz olduğunda başka hiç kimsenin, hiçbir ülkenin müdahale etmesine göz yumacak değiliz, olamayız.“ açıklamasında bulunmuş ve başta Yunanistan olmak üzere, geride kalan yıllarda, diğer bazı NATO ülkelerinin Rusya'dan benzer silah sistemlerini almasına ses çıkarmayıp hatta göz yumanların, sıra Türkiye'ye geldiğinde ikircikli bir tutum takındığı dikkatlerden kaçmamakta olduğunu ifade ederek, “ABD'nin bu tutumu Türkiye'yi müttefik olarak değerlendirmediği seçeneğine ne yazık ki hizmet eder, ki bugün bölgesel bazda geliştirilmeye koyulduğumuz anlayışın, tabi olarak ABD'yle uyuşmamasının sorumluluğu yine Washington yönetiminin boynuna asılı olduğu gibi başkaca sonuçları doğuracaktır. Artık açıkça anlaşılmalıdır ki Türkiye birine karşı diğerini tercih eden basit bir anlayış yürütmemektedir. Tavır ve tutumumuzun doğru anlaşılması lazımdır.“ açıklamasında bulunmuştur.
 
TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi Özdemir, Türkiye’nin kendi millî güvenliğini kendi bakış açısıyla tespit ve tayin ettiğini ve bu durumun hava savunma sistemleri için de geçerli olduğunu ifade ederek, “Yıllardan bu yana, Suriye'de terör örgütü PKK'nın kolu olan PYD'yi destekleyecek ve bu yapılanmayı meşrulaştırmaya yeltenecek kadar büyük bir yanlışın içerisine düşen ABD yönetimi açık ki Türkiye'ye yönelik yanlışlarında ısrar edecektir. Parasını ödediğimiz, dahası, üretimine ortak olduğumuz "beşinci nesil" olarak adlandırılan F35 savaş uçaklarının teslimatını yapmama gibi bir anlayışın aynı ülkede hâkim olması bunun bir göstergesidir.“ açıklamasında bulunmuştur.
 
MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Türkiye’nin dostluğu aranan bir ülke olduğunun tarih ve coğrafya tarafından şahit olduğu, aksi yola girenlerin kazandığının görülmediğini, görülemeyeceğini ifade ederek, “Diplomaside elbette her ülkeyle karşılıklı saygı çerçevesinde şekillenecek her türlü iş birliğine açığız ancak önceliğimiz daima Türkiye'dir, ufkumuz, Türklüğün yılmaz ve sarsılmaz, çelikleşmiş iradesinden rotasını tayin eder. "Her şey Türk milletine göre ve Türkiye için." haykırışımızın esası da burada yatmaktadır. Bizler bunun için tam bağımsızlıkta karar kıldık." açıklamasında bulunmuş ve 99'uncu yıl dönümünün kutlandığı Gazi Meclisin bu kutlu anlayışın sahiplerinden ve şahitlerinden olduğunun, kan ve irfanla kurulmuş Türk Cumhuriyetini yaptırımlarla tehdit etmenin bir sonuç vermeyeceğinin dost ve düşman çevrelerce iyi anlaşılmasının lazım olduğunu belirterek konuşmasını tamamlamıştır. BÜLTEN