'MİLLET HALAÇOĞLU'NDAN ÇOK DAHA AKILLI'

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun, 'Hükümet halk oylamasına bir hafta kala 'çatışma ve savaş var' diyerek sandığı iptal edebilir.' iddiasına sert tepki gösterdi.

'MİLLET HALAÇOĞLU'NDAN ÇOK DAHA AKILLI'

Bozdağ, CNN Türk televizyonunda katıldığı canlı yayında gündeme  ilişkin soruları yanıtladı.
 
Sessions'a bir mektup gönderdiği hatırlatılarak, "Mektubunuzun  içeriğinde temelde ne vardı ve nasıl bir karar çıkacağını düşünüyorsunuz bu  süreçte?" sorusu üzerine Bozdağ, ABD'nin yeni Adalet Bakanı'na görevinde tebrik  ve başarı ileten bir mektup gönderdiğini söyledi.
 
Bozdağ, "Türkiye ve ABD ilişkileri, iki ülke bakanlıkları arasında en  önemli gündem olan FETÖ lideri terörist Gülen'in iadesi konusuna Türkiye'nin  verdiği önemi, bunun Türkiye-ABD ilişkileri bakımından arz ettiği hassasiyeti ve  bunun iadesinin Türkiye-ABD ilişkilerini olumlu etkileyeceğine dair kanaatimi  ifade eden bir mektup gönderdim." diye konuştu.
 
Yeni yönetimin bu konuda olumlu adımlar atacağına yönelik bir izlenimi  olup olmadığı sorulan Bozdağ, yapılan açıklamalara bakıldığında bir farklılık  bulunduğunu dile getirdi.
 
Olumlu anlamda bir değerlendirme gördüklerini anlatan Bozdağ, yeni  Adalet Bakanı göreve geldikten sonra gönderdiği mektubun yanı sıra telefonla  görüşme talebinin de bulunduğunu bildirdi. Bozdağ, "Gerekirse bizzat yeniden bu  konuyu Sayın Bakan ile görüşmek üzere ABD'ye gidebilirim. Sayın Bakan'ı da  Türkiye'ye davet edeceğim. Türkiye'de de bunu konuşabiliriz." ifadelerini  kullandı.
 
Bozdağ, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ABD'den iadesine ilişkin daha  önce gönderilen belgelerin hangi kurumda olduğuna yönelik soruyu da yanıtladı. Bu  belgelerin ABD Adalet Bakanlığında bulunduğu bilgisini veren Bozdağ, bunların  yargı makamlarına gönderilmesini daha önce bizzat istediklerini ifade ederek,  muhataplarınca, "Bu dosyaların yargı nezdinde savunucusu olacağız, Türkiye'nin  avukatı olacağız. Elimizi daha güçlü hale getirip öyle gönderelim diye  düşünüyoruz." denildiğini aktardı. Kendisinin de bu dosyaların yeterli delil  içeren sağlam dosyalar olduğunu ifade ettiğini dile getiren Bozdağ, kararı  mahkemenin vermesi için gönderilmesini istediğini anlattı.
 
"O günden bugüne dosya hala gitmedi." diyen Bozdağ, bu süreçte FETÖ  elebaşı Gülen'in bir yandan medya yoluyla, bir yandan örgüt üyeleri vasıtasıyla  talimatlar vermeye devam ettiğini hatırlattı. Bozdağ, FETÖ'nün "artık hiçbir ülke  için kullanışlı" olmadığını ifade ederek, bu örgütün kullanılacak vasfının  kalmadığını kaydetti.
 
FETÖ elebaşı Gülen için Kanada'da çiftlik satın almışlar
 
ABD'nin, terör örgütü elebaşı Gülen'i iade etmeme kararı alması  durumunda Türkiye'nin tepkisinin ne olacağı sorulan Bozdağ, bunun iki ülke  ilişkilerine onarılması güç, büyük zararlar vereceğine dikkati çekti.
 
Bozdağ, FETÖ elebaşı Gülen'in üçüncü bir ülkeye gidip gitmemesi  yönündeki soruya karşılık, örgütün bazı yerlerde çiftlikler satın aldığına dair  ciddi istihbaratlar olduğunu bildirdi. Özellikle Kanada'da büyük bir çiftlik  alındığına yönelik istihbarat bulunduğunu belirten Bozdağ, bu bilginin ABD adli  makamlarına da gönderildiğini ifade etti.
 
Kanada ile Türkiye arasında bir anlaşma olmadığı için bu ülkenin biraz  daha tercih edildiğini dile getiren Bozdağ, örgütün Mısır'ın yanı sıra Güney  Afrika, Brezilya gibi bölgelerde de arayışlarının olduğunu vurguladı.
 
Sürecin siyasi ayağının yanı sıra "ByLock" kullanan bir siyasetçi  tespiti olup olmadığı sorulan Bozdağ, "Soruşturmalar içinde şüpheli olan ve sanık  olanlara baktığınızda onların içinde geçmişte siyaset yapmış pek çok kişi var."  yanıtını verdi.
 
Bozdağ, "ByLock"la ilgili çalışmaların da devam ettiğini belirtti.
 
Görevden alma ve meslekten ihraç kararları
 
Adalet Bakanı Bozdağ, görevden almalar ve ihraçlar konusunda daha  hassas bir mekanizma kurulup kurulamayacağı sorusu üzerine, şu anda kamudan  uzaklaştırılan binlerce kişi bulunduğunu anımsattı.
 
Devletin hem kendisini hem de milletini korumakla yükümlü olduğuna  işaret eden Bozdağ, Almanya'da yaklaşık 500 bin kişinin Doğu ve Batı Almanya'nın  birleşmesi sonrası kamudaki görevlerinden uzaklaştırıldığını hatırlattı. Bozdağ,  şöyle konuştu:
 
"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi verdiği değişik kararlarda şunu açıkça  ifade ediyor; 'Her devlet çalıştırdığı kişilerde sadakat arar. Devletin bu  hakkıdır. Sadakatinden şüphe ettiği veya sadakatsizliği ortaya çıkan kişilerle de  çalışmama hakkına sahiptir.' Şimdi bir şirket için biz bunu söylüyoruz, şirkete  ihanet eden birisini kapıya koyuyorlar. Devlete birisi ihanet ettiği zaman,  sadakati ortadan kaldıran eylem ve söylemler içine girdiği zaman devlet de bu  konuda gereken adımları atmak durumundadır. Atmazsa kendi varlığı için tehdit  olur."
 
Son çıkan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile olağanüstü hal  işlemlerini incelemek üzere 7 kişiden oluşan bir komisyon kurulduğunu anlatan  Bozdağ, bütün itirazların buraya getirileceğini söyledi. Bozdağ, Yargıtay,  Danıştay, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığından birer, Başbakanlıktan üç  kişinin yer aldığı komisyonun müracaatları değerlendireceği ve talepler kabul  edildiğinde KHK'ya gerek kalmadan göreve iadelerin gerçekleşeceği bilgisini  paylaştı.
 
Komisyon talepleri reddettiğinde ise yargı yolunun açılacağını anlatan  Bozdağ, "Hiç eksiklik olmamıştır demek doğru değil çünkü sonuçta insan yapıyor  bunu." değerlendirmesini yaptı. Bozdağ, görevden almaların sadece FETÖ ile ilgili  olmadığını belirterek, bazılarının başka örgütlerle irtibatı nedeniyle  uzaklaştırıldığına değindi.
 
Bozdağ, komisyonun 7 kişiden oluşması nedeniyle teknik olarak bunun  altından kalkıp kalkamayacağı sorusu üzerine, komisyona çalışmalarında yardımcı  olacak uzmanlar bulunacağını bildirdi.
 
"Kararsızların fazla yüksek olduğunu düşünmüyorum"
 
Anayasa değişikliğini içeren halk oylamasına ilişkin tahmini de  sorulan Bozdağ, bir oran veremeyeceğini, hiçbir seçim ve referandumda oran  vermediğini dile getirdi.
 
Bir fikrinin olduğunu ve bunu kamuoyuyla paylaşmayı doğru bulmadığını,  bir oran yazıp arkadaşlarına verdiğini belirten Bozdağ, "Bir iddia mı söz  konusu?" sorusuna karşılık, şunları söyledi:
 
"Ben hayatta iddiaya girmem. Böyle büyük bir reformu iddia konusu  yapmak hiç doğru değil. Benim gördüğüm şey, halkın büyük bir çoğunluğu buna  'evet' diyecek. Bıçaksırtı bir durum görmüyorum ama bunun oranı nedir söyleyemem.  Oran vermek halkın iradesine sınır koymak olur. Kamuoyunda 'hayır' propagandası  yapanlar 'hayır önde', diğer çevreler 'evet önde' şeklinde kendi cenahından  söylüyor ama işin realitesi çok açık. Yapılan anketler var. Bazı anket firmaları  da oranları yakın göstererek biraz müşteri kızıştırıyorlar. Sayın  Cumhurbaşkanımızın katıldığı toplantılara, gittiği illere ben de gittim. Bundan  önceki büyük toplantılardan daha büyük bir katılım var. Halkın kafası çok net.  Kararsızların fazla yüksek olduğunu düşünmüyorum. Seçim süreci başladığında  vatandaşın bir kararı var. Karar vermeyen az bir grup var, onlar da süreç içinde  kararını oluşturuyor. Kararsız kalanlar, 'evet' oyunu yüzde 56'nın altına  düşürecek bir oran değil, 'hayır' oylarını da yüzde 50'nin üzerine çıkaracak bir  oran hiç değil."
 
"Bu millet Halaçoğlu'ndan çok daha akıllı"
 
MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun, "Hükümet halk oylamasına  bir hafta kala 'çatışma ve savaş var' diyerek sandığı iptal edebilir." iddiasının  hatırlatılması üzerine Bakan Bozdağ, böyle bir şeyin söz konusu olmayacağını dile  getirdi.
 
Halaçoğlu'nun bir propaganda yaptığını, bunun da propagandanın bir  parçası olduğuna dikkati çeken Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:
 
"16 Nisan'da milletimiz sandığa gidecek ve sandıkta kararını  söyleyecek. Hepimiz o karar saygı duyacağız. CHP'nin Anayasa Mahkemesine  gitmekten vazgeçmesi de bir başka propaganda. Samimi bir yaklaşım değil, taktik  bir hamle. Anayasa Mahkemesi bu talebi reddedecek, çok açık. Bunun böyle olduğunu  bilmek için Anayasa Mahkemesi üyesi olmaya gerek yok. Şimdi bunu Halaçoğlu  söylüyor, yarın başkaları da başka şeyler söyleyecektir. Bilerek bu tür  operasyonları daha çok yapacaklar. Operasyonlarla süreci olumsuz  etkileyeceklerini düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Bu millet Halaçoğlu'ndan çok daha  akıllı."
 
Bozdağ, ilerleyen süreçte genel af ve bedelli askerlikle ilgili bir  gelişme olup olmayacağına yönelik sorulara karşılık, her iki konuda da bir  çalışmanın söz konusu olmadığını açıkladı.
 
İdam tartışmalarına ilişkin soruya da Bakan Bozdağ, "İdam konusu  anayasa konusu. Şu anda gündemimizde değil. Gündemimizde referandum var. Bu  parlamentonun takdir edeceği bir konu. Anayasa değiştirilmeden idam cezası  gelemez. Anayasa, idam cezasının verilemeyeceğini dair hüküm içermektedir. Bu çok  açık." yanıtını verdi.
 
Yüksekdağ'ın milletvekilliğinin düşürülmesi
 
"(HDP Eş Genel Başkanı) Figen Yüksekdağ'ın milletvekilliğinin  düşürülmesi hemen referandum öncesine denk geldi. Bu durumda 'Acaba AK Parti  milliyetçi oyları yükseltmek için mi böyle bir hamle yaptı?' sorusu akıllara  geliyor. Bu konuda değerlendirmeniz nedir?" denilmesi üzerine Bozdağ,  milletvekillerinin dokunulmazlıklarıyla ilgili karar alındığında referandum  konusunun gündemde olmadığını hatırlattı.
 
Yüksekdağ ile ilgili kararın çok önceden  verildiğini de anımsatan  Bozdağ, "Karar, Yargıtay aşamasından geçmiş kesinleşmiş bir karar. Kararın  Meclis'te okunması tamamen bu döneme rastlamasıyla alakalı. Yüksekdağ'ın vekil  olması nedeniyle yargılama süreçleri, anayasa gereği durduğu için karar çıkmadı.  Anayasa sürecin önünü açınca bu süreç işledi ve karar kesinleşti. Meclis Genel  Kurulu'nda karar okunduğu an milletvekilliği düşer. Bunun referandumla uzaktan  yakından alakası yok." açıklamasını yaptı.
 
Adalet Bakanı Bozdağ, "Halk oylamasında CHP ve HDP seçmeninden oy  alabileceğinizi düşünüyor musunuz?" sorusuna, "CHP'ye oy veren bazı seçmenler  'evet' diyeceğini söylüyor. Çok büyük bir rakam değil ama bize göre de önemli bir  rakam. HDP'ye oy verenlerden de 'evet' diyecekler var. Ben 'evet'lerin diğer  partilerden gelecek oylarla da artacağını düşünüyorum. Meclis'te olmayan  partilerden de oy gelebilir." karşılığını verdi.