Özdoğan: Belediyecilik insanlara dokunmaktır
31 Mart 2019 yılında Hacılar Belediye Başkanı seçilen Bilal Özdoğan, başkanlığı süresince yaptıklarını ve yapmak istediklerini Anadolu Haber'e anlattı.
Görüyorum ki kapınız gelen, giden herkese açık. Binaya girip sizinle görüşmek isteyen herkesle aracısız görüşüyorsunuz…
İlçe belediyeciliği, bizim gibi ilçelerde özellikle çok önem arz ediyor. Yerel yönetimde vatandaşlar sizi yaşınıza göre abi, kardeş, evlat olarak görüyor. Örneğin geçenlerde bir teyzem geldi. Dışarı yağmurluydu. Dedim ki sen ne ile geldin? Dedi ki buradan aile sağlık merkezine geçeceğim. Seni bırakalım, yağmur yağıyor dedim. Çok dua etti. Bizim işimiz aslında insanların dualarına talip olmak. Evet, belediye binasında kapım açık, randevu verdiklerimizde gelen vatandaşlarımızı bekletmemek adına bir uygulama. Ancak buraya gelen kimse de görüşmeden geri gitmez. Seninle görüşmeyeyim deme hadsizliği bize yakışmaz.
Ulaşılabilir ve sevilen bir belediye başkanısınız…
Benim cep telefonum 24 saat açık. Kızan da, sitem eden de, teşekkür eden de 24 saat ulaşabiliyor bana. Onun dışında sosyal medya hesaplarımız da insanlara açık. Hem özel sayfalarımızdan yazabiliyor. Takdir eden de oluyor, tepki gösteren de oluyor. Hepimiz insanız. Elbette beni seven de sevmeyen de takdir eden de etmeyen de olacak. Bir insanı herkes sevemez, severse kişi kendinde bir sıkıntı aramalıdır. Aynı şekilde herkes de nefret edemez yine kişi kendinde aramalıdır sorunu. Öz eleştiri yapmalı insan.
Belediyeciliği kısaca tanımlayabilir misiniz? Size göre belediyecilik sadece parke, park yapmak mıdır?
İlçemizde de göreve başladığımızdan beri ne yapabiliriz? Var olan güzelliği nasıl daha iyi hale getirebiliriz? Sahada edindiklerimizi, bize ulaşan sorunları masa ile birleştirip daha hızlı nasıl çözebiliriz sorularının yanıtlarını arıyoruz. Kanunda belediyeciliğin bir tanımı var. Bizler yasanın belirlediği sınıra takılı kalırsak “o benim konum değil” olayına eviriliyor. Böyle bir lüksümüz yok. Bir de bizim gönül belediyeciliği ve AK Parti belediyeciliğine Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde baktığınızda belediye doğumdan ölüme, hatta ölüm sonrası da görevler devam ediyor. Belediyecilik insanlara dokunmaktır. İyi günde, kötü günde beraber olmaktır. Gençler bana gelip nikâhımızı kıyar mısınız diyorlar. Ajandamız mümkün olduğunca kimseyi kırmıyoruz. Bu noktada bile bazen haksız eleştirilerle karşı karşıya kalıyoruz. İlçedeki varlıklı insanların nikâhına katıldığım ile ilgili, hayır bizim asla öyle bir ayrımımız olamaz. İnsanlar bizlere değer vermişler, nikâh ya da cenazeye davet ediyorlar. Bizlerin o davete icabet etmemiz gerekiyor.
Hacılarlı vatandaşlar sizden en çok hangi talepte bulunuyorlar?
En çok talep aslında şu anda bağ ve sayfiye alanlarında alt yapısı tamamlansa da tamamlanmasa da yolların parke çalışmasını son 4 yıldır çok hızlı şekilde yaptık. Biz bu yıl yaklaşık 160 bin metrekare alana kilitli parke döşedik. Bu çalışmaları gördükçe vatandaşlar bizim şu sokağa da yapalım, şu bağ yolunda da ihtiyacımız var diyorlar. Ana caddeler, sokaklar, parklar zaten yapılıyor. Bizler bağ alanlarında özellikle yaz aylarında bu tür taleplerle karşılaşıyoruz. Kış aylarında da kar çalışmaları ile ilgili talepler oluyor. Kar temizlemede artık öyle uç noktaya geldik ki ben evime ulaşamıyorum değil, bağ evimde beslediğim hayvanıma yem vermek için bağa gitmek istiyorum diyorlar. Özellikle kar yağdığında tüm ekibimle birlikte sahadayımdır ben. Bu taleplere baktığımda demek ki bizler sosyal alanda, kültürel alanı, eğitim alanında, spor alanında çok ciddi çalışmaları hayatta geçirmişiz ki vatandaşlar bizlerden yeni bir okul, yeni bir aile sağlık merkezi istemiyor. Kışın kar yağdığında tavuklarını belemek için bağ evine gitmek istiyorlar.
Pozitif ayrımcılık yapalım. İlçede kadınlar için yaptığınız çalışmalar var mı?
Kadın hemşerilerimizin daha rahat edeceği alanlarda çalışmalara yapmak istiyoruz. Havuzuyla, kurslarıyla, kafeteryalarıyla kadınların konforunu düşünüyoruz. Spor salonunda kadın hocalarla çalışma yapıldığını bir çok hemşerimiz bilmiyormuş. Ya da kafeteryamızın bu kadar uygun fiyatlı ve keyifli bir mekân olduğunu bilmeyen vatandaşlarımız var. Bu da bizim reklam eksiğimiz gösteriyor. Yeni projeler yapmak önemli, bu projelerden vatandaşları haberdar etmek daha da önemli.
Belediye başkanlığınız sürecinde içinize en çok sinen, iyi ki yapmışım dediğiniz proje var mı?
Projelerimizin hepsi birbirinden kıymetli. Biz projelerde şu ana başlıkları masamızda tutuyoruz. Bakanlıklar kanadıyla ilçemizde yapılacaklar, büyükşehir desteği ile yapılması gerekenler, ilçe belediyesi olarak yapılacaklar bunlara ilave olarak da hayırsever desteği ile yapılacaklar. İçimize en çok sinen, bizi en mutlu eden proje kentsel dönüşümler. Hacılar’ın nüfusunun belirli dönemlerde sabit kalmasının nedenlerine bakıldığında yeni nesil insanlarımızın yaşadığı konut sıkıntısından kaynaklı olduğunu gördük. Gencimiz evlenecek, talep ettiği doğrultuda konut bulamıyor. Bu birazda arz talep dengesi ile ilgili elbette. Bugün 280 dairede vatandaşlarımız oturuyor. Onlar bu evlere geçmeden önce, eski yapılarda oturuyorlardı. Elbette bu b ir süreç. 2018 sonu itibariyle konutları teslim etmeye başladık. Devam eden 152 daire var şu an. Ben sabahları tek başıma tepeye gider, o inşaatları izlerim.
Kentsel dönüşüm projenizle görüyorum ki gurur duyuyorsunuz?
Gelecek olan yeni 400 TOKİ konutu bizi ayrıca mutlu etti. Bu son açıklanan TOKİ konutları projesinde Türkiye’de ki en farklı ve en özel proje bizde olacak. Çünkü biz ilçenin girişi ya da çıkışında ki hazine arazisini vermedik. Kentsel dönüşüm alanında belediyemize geçmiş alanı verdik. Bunun karşılığında da 3. Etabı TOKİ’nin yapma noktasında anlaşmaya vardık. İlçe meydanında ASM ile okulun arasında, 152 dairelik inşaat alanının devam ettiği bölgede kentsel dönüşüm alanı olarak ifade ettiğimiz araziden bahsediyoruz. Baharla birlikte TOKi 400 konutun ve kentsel dönüşüm ile yaptığımız 3. Etabın temelinin atılacağı bilgisine sahibiz. İnsanlar tez zamanda konutlarına kavuşurlar inşallah. Burada yaşayan insanların çoğu 60 yaş üstü vatandaşlarımız. Bizler onlara doğalgaz konforunu yaşatmayı hedefliyoruz.
Hacılar’ın turistik kapasitesini artıracak ve çevre ilçelerinde ulaşımını rahatlatacak yol yapılıyor. Oldukça önemli ve maddi açıdan da yüksek maliyetli bir proje. Şu an yol yapımı ne durumda?
Erciyes yolumuz çok önem arz ediyor. Karayolları ve Ulaştırma Bakanlığı ile 30 metre genişliğinde, 8 kilometre uzunluğunda bir turizm yolu yapıyoruz. Havalimanından Tekir’e, Hisarcıkkapı, Tekirkapı, Develikapı ve Hacılarkapı'ya en seri ulaşabilecek bir yol. Hacılarımızın önemli çıkış noktasından birisi olacak. Hacılar’ın çıkış noktası; İncesu bağlantısı Sesli Dağı bölgesinden organize bağlantısı ile tekrar şehir merkezi istikameti ve Develi istikametinden geçerek bir hat oluşturmak gerekiyor. Bu hattın oluşması için bu yol çok önemli. Şehir Hastanesi, otogar, OSB gibi şehrin batısında işleri olan Develili vatandaşlarımız Tekir Yolu tamamlandığı zaman bu yolu kullanacak. Bu hatla birlikte ekonomiye katkının sonuçlarını hep birlikte göreceğiz. Beni çok heyecanlandıran bir proje bu. Maalesef orada üzücü kazalarda olduğu için bunu kendimize görev adettik ve yolu tamamlamak için bütün çabalarımızı sergiliyoruz. Burası 90 milyon muhammen bedelle çıkan bir ihaleydi ancak, 250 milyonu bulacak bir çalışma.
Belediye Başkanı olurken kimseye söyleyemediğiniz veya başkanlığınız sürecinde hep aklınızın bir köşesinde olup da kimseyle paylaşamadığınız bir proje var mı?
Çok güzel bir soru. Ben hayatın içinden bir insan olarak, sahada dolaşırken, seçim sathında da gördüğüm eksiklikler vardı. Örneğin Yukarı Mahalle’de şartları çok zorlayarak çocuklara ir oyun parkı yaptık. Aşağıdaki diğer mahallerde ortaya çıkardığımız donanımla parkları yaptığımızı gören çocuklarımız, gençlerimiz haklı olarak onlarda istediler. Biz de şartları zorlayarak bin metrekare alana tepede bir park yapabildik. Oradaki çocukların iyi eğitim alabilmesi için yeni bir okul yapılması da bin çok mutlu etti. Yine Yukarı Mahalle’de kentsel dönüşümü bana hep sorarlar. Ben hep gerçekçi oldum, gerçekleri konuştum. Benim gönlümdeki aşağıdaki konutlaşmayı bitirdikten sonra, Yukarı Mahalle’de ki özellikle yaşlılarımız için sosyal konut üretebilir miyiz? Hep kafamın bir köşesinde bu vardır. Yukarı Mahalle zemin itibari ile de çok zaman alacak, çok ciddi bir çalışma isteyecek. Özellikle orada çok mirasçı var. 100- 150 yıllık yapılar var. Tabii aşağıdaki kentsel dönüşümde de bu sorun vardı ancak çok katlı çalışma imkânımız oldu. Ancak Yukarı Mahalle’de yüksem katlı çalışamayacağımız için biraz sıkıntılı olacak. Benim gönlümden geçen, aklımın bir köşesinde olan ancak bugüne kadar dile getiremediğim Yukarı Mahalle’de ki çocuklarımız için daha iyi yaşam şartları, yaşlılarımıza doğal gaz konforunu yaşatacak yeni konutlar yapmak diyebilirim.
Öğrencilerle çok sik bir araya geliyorsunuz. Onlarla kendi hayatinize dair neler paylaşıyorsunuz?
Benim ilkokuldan başlayarak, ortaokul, lise üniversite yıllarında aile olarak yoksulduk demeyeyim de dar gelirli bir aileydik. Şekerci Yunus Özdoğan’ın oğluyum. Bundan da her zaman gurur duyarım. Gençlerin aklında bir belediye başkanıysan, avukatsan hayatın hep konfor içinde geçmiştir imajı var. Bizler ortaokuldan başlayıp Üniversite de 2. sınıfın yazı da dâhil olmak üzere çalışarak, devletin verdiği kredinin yanına gelir elde etmiş bir insanız. Ben 2019 seçimlerinde de benim üstümde siyaset böyle yapıldı, rakiplerim tarafından. Kendisi avukat, her zaman konforlu bir alanı vardı. Dili de farklı dediler. Evet, benim dilim farklı. Mesleğim nedeniyle düzgün Türkçe kullanmak zorundayım. Rakiplerim benim Hacılarlı olmadığımı bile iddia ettiler. Ben bunları yaşadım. Sırça köşklerden gelen birisi diye lanse ettiler. Ancak vatandaşlarımız bize güvendi. Sağduyuyla, vatandaşlarımızın ön görüsü ile o günleri geçtik. Siyaset arenasında bunlar oluyor. Gençlerimize de bunları anlatıyorum.
Üniversite hayatı boyunca burs alıp da sizlere geri dönüş yapmayan öğrencilere ahde vefa vurgusu yapıyor, sitem ediyorsunuz…
Evet, gençlerimize biraz sitem ediyorum. Ben üniversiteyi okurken de vakıf vardı ve burs veriyorlardı. Bilgim yoktu, bilgim olsaydı alabilecek durumdaydım. Bizler şimdi bursları veriyoruz, ilçemizin derece yapan öğrencilerine de veriyoruz. Eminim bunlar okullarını bitirdiklerinde çok iyi yerlere gelecekler. Ciddi bir gelir sahibi olacaklar. Ben gelirini buraya getir, bir maaşını vakfa bağışla demiyorum. Ama öyle bir sistem oluşsun ki hayırseverlerimizin desteği ile daha büyük, daha farklı kesimlere ulaşabilelim. Bir kişi yılda bin lira destek sağlasa, kaç kişilere ulaşırız. Amaç bu ağı geliştirmek, örnek olmak. Maddiyatı da geçtim, iyi bir yeri bitirdin bir meslek sahibisin. Öğrencileri ödüllendirdiğimiz programlarda oraya gelip iki kelam edip, ‘arkadaşlar ben de şöyle çalıştım’ demek zor değil. Ben işin daha çok manevi yanındayım. Ben bursu aldım, okulu da bitirdim eyvallah demek olmuyor. Başkanım ben şurada şu işi yapıyorum, yolunuz düşerse beklerim demek çok da zor değil. İlçe merkezinde yaşayan gencimizle, il merkezinde yaşayan gencimizin veya Ankara’da yaşayan gencimizle Kayseri’de yaşayan gencimiz arasında bir fark olmalı diye düşünüyorum. Madem burs imkânı var ondan yararlanıyoruz; arifede, bayramda gel, merhaba de. Ben gençlerimizle tanışmak görüşmek istiyorum. Sitemim bu yönde, umarım mesaj yerine ulaşmıştır.
Genel ve yerel seçimlere artık sayılı günler kadı. Gelecek planınız nedir?
İlçe belediyelerine çok sik soruyan sorudur, gayet de normaldir. Ben 2002’den beri siyasetin içerisindeyim. Biz bu siyasete girerken de ben vakti zamanı gelince de belediye başkanı olayım, olmalıyım gibi ince hesaplar içerisinde olmadım. Şimdi de bundan sonra şurada olacağım gibi hesaplar yapmam. AK Parti teşkilatlarının bir kültürü, teşkilat terbiyesi vardır. Görev verilirse verilir, verilmezse istenilmez, neden diye sorulmaz. Ben de böyle düşünüyorum.
>>Dilek Bayram-Selma Kan