Özhaseki: 'Kemal Bey'in direk temasa geçmesi gerekmiyor. Zaten koruma müdürü gidiyor'

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, havaalanındaki görüntülerle ilgili olarak, '15 Temmuz'da orada darbeciler ile temasa geçildi. Kemal Bey'in direk temasa geçmesi gerekmiyor. Zaten koruma müdürü gidiyor' dedi.

Özhaseki: 'Kemal Bey'in direk temasa geçmesi gerekmiyor. Zaten koruma müdürü gidiyor'

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri'de haber ajanslarının temsilcileri ile bir araya geldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Özhaseki, Suriye'de yaşanan gelişmelerle ilgili olarak, "Önemli olan Amerika'nın da birçok ülkenin de Türkiye'nin söylemiş olduğu yere gelmiş olmasıdır. Bu sevindirici bir gelişme. Bizim yurt dışında faaliyetlerimizin 2 tane amacı vardı. Biri Türkiye'nin güvenliğini sağlamaktı. Buralarda oluşturacağımız güvenli bölgelerde, Suriyeli mültecilerin geri dönmesini sağlamaktır. Bunun için çatışma yaşanan yerlerde harabelerin kaldırılması lazım. Bunları yavaş yavaş yapıp, insanların dönüşlerini sağlayacağız. Orada normal yaşam başladığında Suriyeli birçok insan ana vatanlarına dönecekler. Biz bütün stratejilerimizi AB'den gelecek vaatlere göre yapmadık. Bizler tarihte başı dik olarak anılan insanlardan olacağız. Mültecilere AB ülkeleri gibi davranıp çelmeler atsaydık lanetlenmiş insanlar olurduk. İnsafı olmayan idareciler olarak tarihe geçerdi" ifadelerini kullandı.
 
CHP'nin vücut kimyasının bozulduğunu kaydeden Bakan Özhaseki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz akşamında çıkan görüntülerini değerlendirdi. Özhaseki, "CHP'nin vücut kimyası bozuldu. Kan dökülmeden bu iş olmaz diyerek sert sözlerde bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, yanlış yaptığını anlayarak kuzu postuna girdi. Son 1 aydır Kemal Bey'den bu tür şeyler çıkmıyor. Deniz Baykal'ın, Muharrem İnce'nin ve Konya milletvekilinin dangalak kelamları bunların yoldan çıktığını gösteriyor. Eğer hayır oyları önde gitse Kemal bey neden böyle çıkışlarda bulunsun. Oyların evete doğru gittiğini anlayınca Kemal bey böyle absürt davranışlarda bulunuyor. Şuanda büyük bir oranda anketlerde evet olduğu ortaya çıkıyor. Kemal beyde bu yüzden bu yola başvurdu. 15 Temmuz'da 'kontrollü darbe' diyebilmek akıl işi mi? 249 kişi şehit olmuş. Bu işte tanklar, askerler ve helikopterler yer almış. Cumhurbaşkanı içinde en kuvvetli timleriyle yola çıkmışlar. Siz bunu çıkıp söylüyorsanız, şok etkisi yapıp hayır oyunu artırmaya çalışıyorsunuz. Şimdi insanlarda çelişiyor. 'Eğer kontrollü darbeyse neden Yenikapı'ya gittin' diyorlar. Son günlerdeki çıkan o görüntüler onların darbecilerle nasıl iletişime geçtiğini gösteriyor. Orada başka bir şey daha var. Bizim iki tane müsteşar yardımcısı arkadaşımız o gün aynı uçakta Kılıçdaroğlu ile beraber uçuyorlar. Önlü, arkalı oturuyorlar. İndiklerinde de beraberler. Görüntüler de zaten müsteşar arkadaşlarımız da oradalar. Bir Fatma hanım bir de Mehmet Emin hocamız oradalar. Onların anlattıkları şu. Ben bu hikayeyi 3-4 ay öncesinden dinledim ama doğrusu şu görüntüler ortaya çıkıp da 'Kontrollü darbe' diyene kadar açıklamadım. Onlar diyorlar ki, 'İndiğimiz de VİP'te gayri ihtiyari olarak olayları duymaya başladık. Dışarıya doğru yöneldik ama dışarıya doğru yöneldiğimizde giriş ve çıkış istikametinde orada 2 tane tank vardı. Durduk ve içeriye doğru çekildik. Herkes telefonla sağa sola ulaşmaya çalışıyor. Kemal beyde aynı şekilde etrafındaki ekiple beraber bocalama içerisindeler. Sonra yanındaki ekipler dışarıya darbecilerin yanına gidip görüştüler ve bu 15 dakika sürdü. Sonrasında kapılar açıldı ve bizde Kemal beyin sayesinde dışarıya çıktık. Çıkış yolundaki tank çekilmişti. Oda emniyetli bir şekilde bırakıp gitti, bizde bırakıp gittik' diyorlar. Orada darbeciler ile temasa geçildi. Kemal beyin direk temasa geçmesi gerekmiyor. Zaten koruma müdürü gidiyor. Daha sonra Kemal bey çıkıp gidiyor. Sabaha kadar evde gidip güvenli bir şekilde oturduğunuza kimse bir şey demiyor. Tankların üzerine çıkmamanıza da kimse bir şey demiyor ama kalkıp şehitlerin kemiklerini sızlatmayın" diye konuştu.
 
Bir gazetecinin '17 Nisan sabahı Türkiye nasıl bir güne uyanacak?' sorusu üzerine Bakan Özhaseki, "Her gittiğimiz yerde 18 maddeyi anlattığımız da çok şeyin değiştiğini gördüm. Son 1 ay içerisinde yapılan çalışmalar ile evete olan ivmenin arttığını müşahede etti. Önümüzde 15-20 gün olsaydı emin olun, evetler daha çok çıkardı.Bundan sonra kimse tarihte yaşanmış olan kavgalara şahit olmayacak. Cumhurbaşkanı ve Başbakan kavgalarına şahit olmayacak. Bu kavgalardan dolayı olan kaoslara da şahit olmayacak. Bir gece içerisinde dövizde olan dalgalanmalarla insanlar artık 'Eyvah, bittik' demeyecek. Artık istikrar olacak. Türkiye bundan sonra büyüme ve gelişme bekliyor. Bu gelişme hemen olmayacak ama 1-2 yıl içerisinde bunları herkes hissedecek. Bu sistemle beraber vesayet rejimi de sona erecek. Hesaplar yapıp envai çeşit kötülüklere başvuramayacaklar. Bizim teklif ettiğimiz sistemde vatandaş söz sahibi oluyor" şeklinde konuştu. HABER-FOTO: İHA