Özkul 'Kordon kanı bankası açacağız'

Erciyes Üniversitesi Betül-Ziya Eren Genkök Genom ve Kök Hücre Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Özkul ile kordon kanı bankası ve kök hücre konusunda bir röportaj gerçekleştirdik. Yaptığımız söyleşide Türkiye'de 4-5 adet bulunan kordon kanı bankası bulunduğunu ve ERÜ Genom ve Kök Hücre Merkezi olarak kendilerinin de kordon kanı bankası kurmak niyetinde olduklarını ifade ederek 'Eğer bu yıl içerisinde yeterli finansmanı sağlarsak biyobank ve biyobank bünyesinde bulunan kordon kanı bankasını kuracağız' dedi.

Özkul 'Kordon kanı bankası açacağız'

KORDON KANI BANKACILIĞI VAR MI ERCİYES GENOM'DA, ŞU AN FAALİYETTE Mİ?

GENOM bünyesinde 13 tane departman var. Bu departmanlardan bir tanesi de biyobank departmanı. Biyobank kendi içerisinde de 6 gruba ayrılıyor. Bunlar kordon kanı bankacılığı, DNA bankacılığı, RNA bankacılığı mikro RNA  bankacılığı gibi gruplar var. Bu biyonbank için Orta Anadolu Kalkınma Ajansı'ndan (ORAN) bir fizibilite projesi aldık. Projelendirmesi yapıldı şu anda. Sonra da bu fizibilite ile çıkan rakamı ikiye böldük ve bunlardan bir tanesini de Kalkınma Bakanlığı'na sunduk ve diğer yarısını da ORAN'a sunduk. Yani bu yıl ORAN'ın destekleyeceği projeler içerisinde yer alıyor. Eğer buralardan destek alabilirsek bu yıl içerisinden kordon kanı bankasının, daha doğrusu biyobankı devreye almayı planlıyoruz. Çünkü kordon kanı bankası biyobankın içinde bir alt grup olarak yer alıyor. 

KORDON KANI BANKASI NE İŞE YARAR, BİR ÜLKE İÇİN NE ANLAMI VARDIR?

Şimdi bu biyobanklar stratejik olarak çok önem taşımaktadırlar. Elinizde biyobankınız var ise araştırmalarınız çok hızlı yapabilirsiniz. Örneğin prostat veya meme kanseri ile çalışmanız gerekiyor. Bunun için hasta materyaline ihtiyacınız oluyor. Şimdi bin tane meme kanseri ile çalıştığınız zaman 3-4 yılınız gider. Prostat kanseri için de öyle aynı şekilde. Ancak biri sizin yerinize bunları, bu materyalleri DNA'sını RNA'sını, canlı hücrelerini toplasa ve siz gelseniz deseniz ki ya benim 100 tane meme kanserine ihtiyacım var ama onlar içerisinden de doğumsal olarak, kanser olan, DNA'sı hatalı olan istiyorum, işte şu şu genin de bozulma olan istiyorum deseniz ve o da size çıkarsa bunları sunsa bu işi 3-4 ay içerisinde bitirirsiniz. Bu çok güzel bir şey olur. Niye, çünkü adamın birincil düşüncesi bilimde bir yarış vardır. O yarış da metre yarışı öyle 5 bin metre yarışı değil. Dolayısıyla da siz adamın düşüncesi oluştuktan sonra bu yarışı en kısa sürede bitirmeniz gerekiyor. Uzatırsanız o sizi geçer. Çünkü o da düşünür sizi geçmeyi. Türkiye'de bu tür bankalarla ilgili bir banka yok elimizde. En çok bir kaç tane departmanda DNA bankası var ellerinde. Şimdi burada aslolan şey büyük çapta, bütün ülkeye hizmet eden bir DNA bankası oluşturabilmek. Bunun için Karolinska Enstitüsü'nden, bu enstitüde çok büyük bir biyobanka var. Yani şöyle söyleyeyim; ellerinde 126 bin prostat kanseri örneği var. Yaklaşık olarak da 19 bin civarında monozigotik ikiz örnekleri var. Düşünebiliyor musunuz birbirisinin aynısının örnekleri ve bunları topluyorlar. 1950'li yıllardan beri ABD'nin bir kasabasının bütün DNA örnekleri düzenli olarak alınıyor. Serum örnekleri alınıyor, akciğer filmleri çekiliyor ve günümüze kadar çevresel faktörlerin insan popülasyonuna nasıl bir etki yaptıklarını anlamak ve gözlemlemek istiyorlar ve bunlarla ilgili data topluyorlar. Şimdi biz eğer büyük oynayacaksak, birinci ligde oynayacaksak o zaman yani başka bir deyişle savaşa girecekseniz, yeteri kadar merminizin olması gerekiyor, silahınız demiyorum merminizin olması gerekiyor. Biyobank mermidir. Sizin istediğiniz kadar kullanabileceğiniz, istediğiniz kadar atıp tutabileceğiniz bir olgudur. Onun için biz projelendirmesini yaptık. Yukarda halen ikinci katta özel bir alan oluşturduk biyobank için ve biz bu alanı eğer finans sağlayabilirsek bu yıl devreye geçirmek istiyoruz ama finans sağlayamazsak da yine hayalimizi gerçekleştireceğiz ama bir miktar daha zamana ihtiyacımız olacak.  

TÜRKİYE'DE KORDON KANI BANKACILIĞI NE DURUMDADIR, KAÇ ADET BULUNMAKTADIR?

Türkiye Avrupa ülkeleri ile ABD gibi gelişmiş ülkelere kıyasla tabii ki geridedir. Özellikle sayıca oldukça azdır Türkiye'de. Ancak tabii ki kordon kanı bankacılığı da gelişmektedir. Türkiye'nin kordon kanı bankacılığı ile ilgili TürkKök projesi bulunmaktadır. Türkiye'nin her bölgesinde bir biyobank kurmayı planlıyor bu kurum. Kayseri'de de bölge için bir kordon kanı bankası kurulması öngörülüyor. Türkiye'de şu anda 4-5 adet kordon kanı bankası bulunuyor. İşte Ege Üniversitesi'nde, Ankara Üniversitesi'nde, Özel olarak Acıbadem Hastanesi'nde var. Bu gibi bankalar var ancak önemli olan aslında banka sayısı değil burada. Burada önemli olan edinilen örnek sayıları. Yani bir ülkede bir tane kordon kanı bankası olur ancak bünyesinde yüzbinlerce kordon kanı örneği olur. Bu güzel. Ancak diğer taraftan bir ülkede belki onlarca biyobank ve kordon kanı bankası olur ancak toplam örnek sayısı bini geçmez. Toplayamamıştır, bu işi gerektiği gibi yürütememiştir. Bu da kötü bir şey. Yani biz aslında kordon kanı bankasın sayısından ziyade edinilen örnek sayısına bakmalıyız. Bunu esas almalıyız. Tabi kapasite açısından ise kordon kanı bankaları da ne kadar çok olur da etkin kullanılırsa o kadar iyidir. Bunu da göz ardı etmemek gerekir. Bizim temel alacağımız nokta toplanan ve muhafaza edilen örnek sayısı olmalıdır. İşte biraz önce bir örnek verdik Amerika'dan. Sadece Karolinska Enstitüsü'nde bulunan prostat kanseri konusundaki örnek sayısı 126 bin. Yani bir biyobank ama bünyesinde sadece bir hastalık konusunda bu kadar örneği bulunduruyor. Ayrıca şunu da belirteyim; biyobankta her şeyi saklamaktan ziyade sakladığını bulmak önemli. İstediğin özellikteki örneği aradığında hemen bulabilecek şekilde bunu optimize etmelisiniz.

GENOM KORDON KANI BANKASI BÜTÜN TÜRKİYE'YE HİZMET VERECEK Mİ?

Yani tüm Türkiye değil aslında dünyaya da hizmet verecek. Bu bir network ağı gibi dünyada bir biyobank paylaşımı var. Yani bir kordon kanı bankası açtığınızda banka verilerini dünyaya açıyorsunuz. Yani Venezuela'daki bir kişi sizin bankanızdan bir örnek isteyebilir. Siz de oradan isteyebilirsiniz. Yani Türkiye'de kurulan bir kordon kanı bankası ile sadece Türkiye'ye hizmet vermiyorsunuz, tüm dünyaya hizmet vermiş oluyorsunuz. Bu evrensel bir şey aslında. Ama tabii ki Türkiye'de kurulan bir kordon kanı bankasının ülkesine de sadece bu hizmeti verme yönünde değil, bir çok değişik açıdan da fayda sağlamış olacaktır. Türkiye'de kordon kanı ile tedavi edilebilecek bir hastalığın, sosyal güvencesi olan vatandaşlara bakanlık tarafından bu hizmetin sigorta kapsamında ücretsiz verildiğini biliyorum. Üstelik kordon kanı örneğinin yurt dışından bir merkezden uyuştuğu düşünüldüğünde bile bakanlık bunu sağlıyor. Türkiye'de sağlık hizmetleri gerçekten iyi.

KORDON KANI İLE BÜTÜN HASTALIKLARIN TEDAVİ EDİLMESİ MÜMKÜN MÜDÜR?

Hayır. Evet kordon kanında bulunan kök hücreler çok büyük tedavi edici etkiye sahip ancak sınırlı. Yani her hastalık tedavi edilemiyor. Ağırlıklı olarak kan hastalıkları olmak üzere bazı kemik iliği hastalıklarında da tedavi sağlanıyor. Diğer taraftan ayrıca kan ile ilgili hastalıkların da tamamını hemen iyileştiriyor diyemeyiz. Yani yetişkin insanın hastalığı için verdiğiniz kordon kanındaki kök hücreler, o kişinin hastalığının hepsini tedavi edemiyor. O kök hücreyi 10 kiloluk bir çocuğa verseniz onu bütünüyle tedavi edebilir ancak 80 kiloluk bir insanı oran olarak tamamen tedavi edemiyor. Yani burada da bir kısıtlılık söz konusudur. Fakat kök hücre gerçekten ilginç bir olaydır. Bakın mesela kök hücreler savaş yapmazlar. Barış yaparlar. Savaşan iki hücreyi örneğin kemik iliği naklinde alıcı var verici var, verici hücreyi alıcıya verdiğiniz zaman alıcı hücreyle verici hücre kavga eder. Bu immünolojik yanıt olarak gelir. Yani alerji olarak gelir karşımıza. Eğer bu durum kontrol edilemezse hastanın ölümüne sebep olur. Hasta kendisine karşı savaş açıyor. Biz bu kişilere kök hücre verdiğimiz zaman savaşı durdurduğunu görüyorsunuz. Yani kendileri alerjik değiller, tam tersine alerjiyi engelliyorlar. O yüzden senden aldığım bir kök hücreyi bir başkasına verebilirim, sıkıntı yok. Kök hücreler insandaki kök hücreleri ayağa kaldıran, onları harekete geçiren bir özellik taşıyor. Yani bir akü gibi. Harekete geçiriyor. 

KORDON KANLARI NASIL ALINIYOR, SİSTEM NASIL İŞLİYOR?

Şimdi siz kordon kanı bankasını kurduğunuz zaman uluslararası bir entegrasyon sistemine üye oluyorsun. Yani siz bir networke giriyorsunuz. Networkde doktor kişiye kordon kanı nakli yapacaksa immünolojik verilerini sisteme giriyor ve ben şu şu bilgileri istiyorum diyor ve sistem bütün dünyayı kontrol ediyor. Nerde bulursa oradan talep ediyor. Birden fazla terde de bulabilir, bir tane de bulabilir, hiç de bulamayabilir. O ihtimalde var. Zor çünkü. Başlangıçta doğan insanın kordonlarından kan alınıyor ve incelenerek gruplandırılıyor. Zaten biliyorsunuz kordonlar doğumdan sonra kesilip atılıyor. Kordon kanı için alınıyor ancak. Atılan bir şey ama değerlendiriliyor. Yine de izinsiz olmuyor. Soruluyor alınırken. Gönüllü de verebiliyor, verir. O da var. 

Kordon kanı bankacılığı ile kar etmek diye bir şey söz konusu değil. Yok öyle bir şey. Yani örneklerinizde alıcıya uymayan bir örnek varsa ki bu mümkün, tek bir alıcıya bile satamazsınız biliyor musunuz. Bu iş balık gibi. Bir de saklama maliyetleri yüksek. Alınan o örnekler her an tükenen sıvı azotla saklanıyor ve böyle korunuyor. Yani karlı denilemez. Bu iş kar için değil de stratejik değeri olduğu için yapılır. Zaten kar amaçlı yapılması da uygun olmaz. Bu bankalar birey için değil ülke için çok önemlidir. RÖPORTAJ: KAAN AKBAŞ