Peker: 'Daha uygar bir toplum için kadınlara her zaman ihtiyaç vardır'
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Kayseri Barosu Kadın Hakları Komisyonu Üyeleri tarafından Cumhuriyet Meydanında bulunan Atatürk Anıtına çelenk bırakıldı. Kayseri Barosu Kadın Hakları Komisyonu Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Kadriye Akkaş Peker, 'Daha uygar bir toplum için kadınlara her zaman ihtiyaç vardır' dedi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Kayseri Barosu Kadın Hakları Komisyonu Üyeleri tarafından Cumhuriyet Meydanında bulunan Atatürk Anıtına çelenk bırakıldı. Cumhuriyet Meydanı'ndaki törenin ardından Kayseri Barosu'nda düzenlenen basın toplantısında Kayseri Barosu Kadın Hakları Komisyonu Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Kadriye Akkaş Peker, “Daha uygar ve sağlıklı bir toplum için kadınlara her zaman ihtiyaç vardır” dedi.
8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olması olmasıyla alakalı bilgiler veren Kadriye Akkaş Peker şunları söyledi: “8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York eyaletinde bir tekstil fabrikasında çalışan işçi kadınlar, daha iyi çalışma koşulları ve erkeklerle eşit ücret almak için 8 Mart 1908’de de greve gitmişlerdir. Ancak polisin işçi kadınlara saldırması ve kadınların fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında kadınların fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can vermiştir. Bu nedenlerle 8 Mart dünyada tüm kadınların eşitlik, özgürlük ve daha huzurlu yaşama isteklerini dile getirdikleri çok özel bir gündür.”
‘Kadınlar ve erkeklerin fiziksel olarak eşit olmamaları hak olarak da eşit haklara sahip olmamalarını gerektirmiyor’ diyen Peker, eşitlik isteğinin kadınların en doğal hakları olduğunu vurgulayarak “Kadında olsa erkek de olsa insan önce insandır. Anayasanın 10. Maddesi de Kanun önünde eşitliktir. Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep vb. sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir” diye konuştu.
Kadınlar ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğunu dile getiren Peker, “ Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu bağlamda son dönemde dikkat çeken ve ülkemizin taraf olduğu sözleşme İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesidir. 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzalanan bu sözleşme ile ülkemiz uluslararası düzeyde kadına yönelik şiddete ilişkin mücadele etmeyi ve bu amaçla ilgili tedbirleri almayı taahhüt etmiştir. Böyle bir sözleşmeye imza atmış isek böyle bir kanunumuz var ise hala neden şiddet sonucu kadın ölüm haberleri ile üzülüyoruz. Kadınların haklarını engellemek demek; o toplumu bitirmek demektir. Kadınsız bir toplum çorak bir toprağa benzer. O halde eğitim her kadının doğal hakkı olmalıdır. Yılı sadece bir günü kadını hatırlamak, onların aile ve toplum üzerindeki değerlerini ön plana çıkarmakla, onların hak ettiği kazanımlar ödenmiş olmaz. Eşitlikten söz ederken bunu uygulamalarda göremiyoruz. Daha uygar ve sağlıklı bir toplum için kadınlara her zaman ihtiyaç vardır” ifadelerini kullandı.