Polonya'daki Orta ve Doğu Avrupa'nın en büyük askeri fuarı törenle açıldı
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ukrayna limanlarındaki tahılın sevkiyatına yönelik İstanbul'da kurulan Müşterek Koordinasyon Merkezi'nin faaliyetlerinin devam ettiğini belirterek, 'Şu ana kadar yaklaşık 100 gemi ve 2.5 milyon tona yakın tahıl Ukrayna limanlarından ayrılmıştır. Merkez yoluyla yürütülen çalışmaların, uzmanların tahmin ettiği gibi tahıl fiyatlarını düşüreceğini ve bir gıda krizini önleyeceğini umuyoruz.' dedi.
Türkiye'nin "lider ülke" olarak yer aldığı Orta ve Doğu Avrupa'nın en büyük askeri fuarı, "MSPO Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı" törenle açıldı.Türkiye'nin Bakan Akar tarafından temsil edildiği tören, Polonya askeri bandosu tarafından İstiklal Marşı ve Polonya milli marşının çalınmasıyla başladı.Törende konuşan Akar, özellikle dost ve müttefikler arasındaki savunma sanayi iş birliğinin her zamankinden daha önemli olduğu bir dönemde, MSPO'nun lider katılımcı ülkesi olmanın büyük bir onur olduğunu söyledi.Türkiye ve Polonya arasındaki ikili ilişkilerin, 1414'e kadar uzandığını belirten Akar, "Polonya'nın 19'uncu yüzyılda zorluklar yaşadığı dönemde atalarımız, Polonya'nın bağımsızlığının, egemenliğinin ve bütünlüğünün güçlü destekçileri olmuştur." diye konuştu."Polonyalı köyü" anlamına gelen, İstanbul'daki Polonezköy'de, Polonya uyrukluların yaşadığını aktaran Akar, bunun iki ülke arasındaki tarihi dostluğu sembolize ettiğini vurguladı.İki ülke arasında savunma sanayi alanındaki iş birliğinin de yüz yıllık tarihi olduğunu dile getiren Akar, Türkiye'nin, Polonya'nın tamamen metalden imal edilen P-24 uçağını inşa etmek için 1936'da lisans satın aldığını, bir grup Polonyalı eğitici personelin, P-24'lerin Kayseri Uçak Fabrikası'ndaki üretiminde desteği olduğunu anlattı. Akar, 1939 itibarıyla Türkiye'nin 50 P-24 uçağının olduğunu ve bunların uzun yıllar kullanımda kaldığını belirtti.Türkiye'nin, Polonya'nın 1999'daki NATO üyeliğini sıcak şekilde desteklediğini de ifade eden Milli Savunma Bakanı Akar, "Türkiye ve Polonya bugün, iki NATO müttefiki olarak, birçok bölgesel ve küresel hususa ilişkin benzer yaklaşımlara sahiptir." dedi.Akar, NATO'nun, 1952'deki üyeliği sonrasında Türkiye'nin güvenlik politikası çerçevesinde merkezi rol oynadığını belirterek, "NATO üyeliğimizin 70'inci yılında Türkiye, ittifak bünyesindeki tüm görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye devam etmektedir." ifadelerini kullandı.Polonya'nın, Türkiye'ye, "Uyarlanmış Güvence Tedbirleri" kapsamında, NATO'nun desteğinin bir parçası olarak Nisan 2021'den bu yana bir deniz karakol uçağı ile katkı sağladığını belirten Akar, Türkiye'nin de "NATO Geliştirilmiş Hava Polisliği" görevinin parçası olarak, Baltık bölgesel güvenliğine katkı sağlamak amacıyla geçen sene dört F-16 uçağını Polonya'da görevlendirdiğini anımsattı.Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "NATO müttefikleri olarak maruz kaldığımız en büyük tehdit, sınır, uyruk veya din gözetmeyen terördür. NATO'nun güneydoğu hattındaki müttefiki olarak, terörün DEAŞ, El-Kaide, PKK/YPG ve FETÖ isimli tüm türevleri ve tezahürleriyle aynı anda mücadele etmekteyiz. Dahası, BM raporlarına göre, Türkiye, dünyada en yüksek sayıda mülteci barındıran ülke olmaya devam etmektedir." dedi.