Saadet Partisi İl Başkanı Mahmut Arıkan gündemi değerlendirdi

Saadet Partisi İl Başkanı Mahmut Arıkan, ülkede son günlerde artan terör olayları ile ilgili olarak, “Seçimlerinden üzerinden yaklaşık 2 ay gibi bir süre geçti. Ülkemizde maalesef 7 Haziran’dan önceki tarihle bugünkü tarihe baktığımızda çok fazla bir fark olmadığını düşünüyorum. O dönemde de bir kaos ortamı söz konusu idi. Bugün de ülkemizde bir kaos söz konusu. Ülkemiz belki de cumhuriyetin ilanından bu tarafa geçen sürece baktığımızda en badireli günlerini yaşamakta. Ülke belki de hiç bu kadar iç tehditle karşı karşıya kalmamıştı. Ülkenin bölünmesi hiç bu kadar gündemde kalmamıştı. Maalesef bugün bu talihsiz konu ile halkımız karşı karşıya kalmakta. Son dönemde bayramdan bu tarafa onlarca askerimiz, polisimiz, vatandaşımız hain saldırılar sonucu şehit oldu. Yine onlarca kardeşimiz yaralandı. Tabi ki gönül hiçbir zaman bu tür olayların olmasını tasvip etmez. Ancak bugünkü hadiseler tabiri yerindeyse bağıra bağıra geldi. Biz Saadet Partisi olarak 2003 yılından bu tarafa ülkenin bugünlere geleceğini ifade etmiştik. Tabiri yerindeyse haykırmıştık. Ne demiştik? Büyük Ortadoğu Projesi’nin büyük bir oyun olduğunu belirtmiştik. Maalesef haklı çıktık. 2003’ten bu tarafa geçen gidişata baktığımızda Fırat ile Nil arasındaki bütün İslam coğrafyasında kan dökülmekte. Bütün bu senaryoların hedefi ‘Büyük İsrail Projesini’ ortaya çıkarmak. Saadet Partisi bundan önce söylediği şekilde yine aynı şeyleri söylemeye devam edecek. Dünyadaki bütün akan Müslüman kanının çözümü İslam Birliği’nin kurulmasından geçiyor” şeklinde konuştu.

ARIKAN: “KOALİSYON HÜKÜMETİNDEN KORKULMAMALI”

Seçimin ardından yapılan yeni hükümet kurma çalışmalarını da değerlendiren Arıkan, “7 Haziran’dan bu tarafa geçici hükümet ile idare ediliyor. 7 Haziran seçimleri neticesinde halkımız Türkiye’nin koalisyon ile idare edilmesi gerektiği noktasında bir karar belirtti. Ancak seçmenin verdiği bu mesajı mecliste bulunanların maalesef doğru yorumlayamadığı kanaatindeyim. Bugün koalisyon görüşmeleri yapılıyor ama ben hiçbir partinin bu koalisyon görüşmelerinde samimi bir şekilde davrandığını düşünmüyorum. Tüm partiler yapılacak bir erken seçimde ‘Nasıl kendi partimin lehine bir duruş gösterebilirim?’ gayretinde. Ama o gayretin şu olması gerekir. Ülke çok badireli bir süreç yaşıyor. ‘Bu ülke, bu badireli süreçten en kısa sürede nasıl atlatabilir?’ diye kafa yorulması gerekir. Koalisyon hükümetinden Türkiye’nin korkmaması gerekir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti tarihine geçen bir koalisyon var. 1996-1997 dönemindeki Necmettin Erbakan başbakanlığındaki hükümet, Türkiye Cumhuriyeti’nin şuana kadar kurulmuş en başırılı koalisyon hükümeti olarak tarih sayfalarındaki yerini aldı” diye konuştu.