Solak: 'Yüksek emekli maaşı için ne yapmak gerekir?'

Konuyla ilgili bilgiler veren Uzman Solak, “Ülkemizde iş bulmak, bulduğun işte çıkarılmadan uzun süre çalışabilmek, sigortalı kalabilmek, primlerinin düzenli yatırılmasını sağlamak, hele hele gerçek ücret üzerinden yatırılması her çalışana nasip olmuyor maalesef” diyerek başladığı konuşmasında sözlerine şöyle devam etti; “Çalışanlar artık eskisine göre çok daha bilinçli, nasıl emekli olunur, ne zaman emekli olunur, bunun hesabını artık kendide yapabiliyor veya en azından araştırıp bilen kişilere ulaşıp cevap alabiliyor.  Sigortasız çalışmanın ilerde hayatını nasıl zindana çevirebileceğini artık çok iyi biliyor, bilmesi yetiyor mu hayır, pek çoğu zar zor bulduğu işinde çalınan haklarına göz yummak zorunda kalıyor. Düşük yatan primler, eksik yatan primlerin sebep olduğu kayıplar sonuçta direk olarak emeklilik maaşına yansıyor, yansıyan bu olumsuzluk sadece emekliyi etkilemiyor tabi, doğal olarak öldüğünde eşine çocuğuna daha az maaş bağlanmak suretiyle eşi çocuğu da bu zarardan nasibini almış oluyor. Gerek bu gibi işverenden kaynaklanan kayıplar gerekse sürekli düşük maaşı öngören maaş hesaplama sistemi karşısında yapılabilecek tek bir şey kalıyor, borçlanabileceğimiz süreleri iyi değerlendirmek, en azından kayıplarımızı, bu haklarımızla telafi edebilme yoluna gitmek.”

ALACAĞINIZ EMEKLİ AYLIĞI KAZANCA BAĞLI

Alınacak emekli aylığının kazanca bağlı olduğu bilgisini paylaşan Sosyal güvenlik uzmanı Solak, “Emekli aylığının en basit formülü; ‘ortalama aylık kazanç x aylık bağlama oranı’dır. SSK’da emekli aylığı hesaplanırken, 1.1.1990 gününden emekli olacağınız yıla kadar geçen süredeki ortalama aylık kazancınız ile gün sayınıza göre belli edilen aylık bağlama oranının çarpımıdır.  ister SSK’lı ister Bağ-Kurlu olun ilerde alacağınız emekli aylığı aylık kazanç bildirimlerine bağlıdır” dedi.

ÇALIŞTIKÇA EMEKLİ AYLIĞI DÜŞER (ŞAKA DEĞİL GERÇEK)

Verdiği bilgilerde çalıştıkça emekli aylığının düşeceğini ifade eden Solak, “ ‘Her şeyin fazlası zarar’ sözü adeta çalışanları hedef almış olmalı ki, prim gün sayısı arttıkça emekli maaşı düşüyor, bu nasıl mantık olur mu öyle şey dediğinizi biliyorum, ama oldu bitti gitti. 1.10.2008 de yürürlüğe giren 5510 sayılı yasada taban aylık uygulaması değiştirildiğinden çalıştıkça ve prim ödeme gün sayısı arttıkça maaşlarda düşüyor, 2000 den beri devam eden bu maaş düşürme formülü ilerdeki emeklilik maaşımızı hedef almış durumda. Yeni düzenlemeler olmaz ise bugünün gençleri ilerde emekli olduklarında 375 lira emeklilik maaşına talim edecekler. Kısaca 2000 den önce ne kadar fazla primi varsa vatandaş o denli şanslı, 2000-2008 arası eh işte, 2008 den sonrasının hiç kıymeti yok, yani basit bir tabirle, 2000öncesi; altın, 2000-2008 arası; gümüş, 2008 den sonrası teneke” sözlerini dile getirdi.

PEKİ NE YAPMALI?

Sorunları dile getiren Uzman Solak, bu durumda ise ne yapılacağına dair şu bilgileri paylaştı; “Düşük emeklilik maaşını hedef alan bu sisteme karşı yapılabilecek tek şey kalıyor, ilerde emeklilik hayatımızı olabildiğince insanca yaşamak için, eşimize, çoluk-çocuğumuza daha iyi bir gelir bırakmak için, doğru bir emeklilik planlamasına ihtiyacınız var. Bunun için yapılabilecek iki şey var: 1-bundan sonra emekliliğimize ne kadar süre var ise bu süreyi nasıl değerlendirebiliriz?, 2-Borçlanabileceğimiz süreleri en randımanlı nasıl değerlendirebiliriz? Ve şu soruların cevabını bulmalıyız; doğum borçlanmasını kaç gün yapmalıyım ve taban ile tavan arası rakamdan hangisini seçmeliyim, askerlik borçlanmasını yapmalı mıyım, kaç gün yapmalıyım, kaç liradan yapmalıyım, yurtdışında geçen sürelerimin kaç gününü kaç liradan borçlanayım ki maaşıma ne kadar artış getirsin? Bunların hesabını iyi yapmak gerekir ve bilen birilerinin yapması gerekir. Aksi halde boş yere cebinizden ekstradan para çıktığı gibi verimsiz bir hamle yapmış olursunuz. Bu nedenlerle, daha yüksek emeklilik maaşı hedefliyorsanız, çok geç kalmadan mutlaka ve mutlaka emeklilik planlamanızı doğru yapın veya mutlaka güvenilir kaynaklardan destek alın.” ÖZEL HABER: KAAN AKBAŞ