Sosyal medyada 'icrayla çocuk alma' karşıtı kampanya

Kayseri'de, velayeti ayrıldığı eşinde olan 4,5 yaşındaki oğlunu her görmek istediğinde icra müdürlüğüne para ödemek zorunda kalan milli güreşçi Muhyettin Uzun, kendisiyle aynı kaderi paylaşan babaların mağduriyetinin giderilmesi için sosyal medyadan kampanya başlattı.

Sosyal medyada 'icrayla çocuk alma' karşıtı kampanya

Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünde güreş antrenörü olarak görev yapan Uzun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2009 yılında evlendiği eşinden üç yıl önce boşandığını ve çocuğunu görme konusunda sıkıntılar yaşadığını söyledi. 

Boşanma kararıyla birlikte mahkemenin her ayın birinci ve üçüncü haftalarında çocuğunu görebilme hakkı verdiğini belirten Uzun, şunları anlattı: "Çocuğumu her görmek istediğimde eski eşim ve ailesi bana zorluk çıkarıyor. Yasal hakkımı kullandırtmıyorlar. Ben de çocuğumu mecburen icra yoluyla görmek zorunda kalıyorum. Çocuğumu görmek istediğimde icra müdürlüğüne 150 lira yatırıyorum. İcra memurları ticari taksiyle gidip çocuğumu alıp bana veriyor. Ayda iki sefer görme hakkım olduğu için iki sefer para yatırıyorum ve taksi ücretleriyle birlikte çocuğumu görebilmek için her ay en az 400 lira ödemek zorunda kalıyorum. Bir de çocuğu geri annesine verirken de icra memurları götürüyor. Normalde ilk zamanlarda teslim ederken de yine 150 lira yatırıyordum. Buna itiraz ettim ve şimdi bu parayı eski eşim ödüyor. Eğer o parayı da ben ödemek zorunda kalsam her ay en az çocuğumu toplamda 3 gün görebilmek için 800 lira ödemek zorunda kalacağım. Bu bizim için hem maddi hem manevi ciddi bir zulüm."

SOSYAL MEDYADA KAMPANYA BAŞLATTI

Yaşadığı bu "zulmün" ortadan kalkması için bir yıl önce Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER) dilekçe yazdığını ve konuyla alakalı komisyon oluşturulduğuna dair kendisine cevap verildiğini aktaran Uzun, bununla da yetinmeyip sosyal medyada "İcra ile Çocuk Alma Zulmüne Son Verilsin" konulu imzalı kampanya başlattığını ifade etti.

Kampanyayı yayınladığı ilk günden itibaren çok büyük ilgi gördüğünü ve farklı zaman dilimlerinde yayını yenilediğini dile getiren Uzun, şöyle devam etti: "Bu işle uğraşmaya başladığımda benim gibi aynı sorunu yaşayan ülke genelinde yaklaşık 200 bin kişinin olduğunu öğrendim. Çevremde bu sorunu yaşayan birçok insanın 2 yıldır parası olmadığı için çocuğunu göremediğine şahit oldum. Kampanya yayıldıkça mağdur babalar da gün yüzüne çıkıyor. İnsanlar arayıp bu konuda ne yapabileceklerini soruyorlar, ortak hareket edip birlikte sesimizi daha gür duyurabileceğimizi söyleyenler oluyor. Azımsanmayacak sayıda konunun mağduru var. Devlet yetkililerinden bu soruna çözüm bulunmasını istiyoruz."

SOSYAL SORUNLARI BERABERİNDE GETİRİYOR

Uzun, icrayla çocuk alma olayının maddi ve manevi sıkıntılarının yanı sıra çocuk kaçırma olayını kolaylaştırması, kadına şiddet, yeni yuvaların kurulamaması, sorunlu bireylerin yetişmesi gibi birçok sosyal sorunu da beraberinde getirdiğine inandığını kaydetti.

Bu sorunların çözümü için icra kanalıyla çocuk alma uygulamasına son verilmesi gerektiğini savunan Uzun, "Benim çocuğum normalde tanımadığı birinin yanına gitmezdi ama şu an kim olursa olsun 'seni babana götüreceğim' dediği zaman koşup gidiyor. Çocuklarını alamayan babalar sinirlenip eski eşine veya ailesine tepki gösterebiliyor. Maddi külfetinden dolayı yeni bir yuva kurmak isteyen insanlar evlenip yuva kuramıyor. Ayrıca çocuklar baba sevgisinden yoksun büyüdükleri için kötü alışkanlıklara karşı daha meyilli oluyorlar. Bunlar Türkiye'nin yaşanan gerçekleri. Bu sorunların olmaması için icra ile çocuk alma zulmünün sol bulmasını istiyoruz" diye konuştu.

Başlattığı kampanyada çözüm olarak icra memuruna ödenen paranın devlet tarafından karşılanması veya mahkemenin tanıdığı hakkı icra olmadan yerine getirmeyen karşı tarafa yaptırım uygulanması gibi önerilerde bulunduğunu belirten Uzun, icra ile çocuk görmenin insan haklarına aykırı olduğuna dair Denizli ve İzmir'deki mahkemelerin kararı olduğunu, bu kararların yasalaştırılması için mücadele edeceğini vurguladı.

Muhyettin Uzun, bu konuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan da yardım istediğini, fırsat verilmesi durumunda yüz yüze görüşerek sorunu daha detaylı şekilde anlatmak istediğini sözlerine ekledi.