Taşcı: 'Türk-Rus krizinde Rusya, Türkiye'yi Suriye'den izole etmek istiyor'

Türkiye ile Rusya arasında yaşanan jet krizi ile ilgili görüşlerini aldığımız Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Stratejik Araştırma Merkezi (ERÜSAM) Rusya-Kafkasya Uzmanı Araştırma Görevlisi Tekin Aycan Taşcı ile bir röportaj gerçekleştirdik.

Taşcı: 'Türk-Rus krizinde Rusya, Türkiye'yi Suriye'den izole etmek istiyor'

Gerçekleşen görüşmede Rusya’nın ne yapmaya çalıştığını ve mevcut durum hakkındaki düşüncelerini aldığımız Taşcı: “Krizi çıkaran taraf olan Rusya, krizi tırmandırmaktan da yana tavır sergiliyor. Rusya, Türkiye’yi Suriye’den izole etmeyi amaçlıyor” dedi.

TÜRKİYE'NİN RUSYA İLE YAŞADIĞI SORUNLARIN ALTINDA YATAN SEBEP YA DA SEBEPLER NELERDİR, RUSYA NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR, OLAYI SİZ NASIL YORUMLUYORSUNUZ?

Şimdi öncelikle yaşanan olayı kısaca değerlendirelim. Türk ve Rus iddiaları birbirinden farklılaşıyor. İlk günden itibaren ortaya koyduğumuz argümanlarda bir sınır, hava sahası ihlalinin olduğunu ve bu ihlalin 5 dakika boyunca 10 kez uyarıldığı bildirildi. Bu ihlaller de haritası ile birlikte dünyaya duyuruldu Türkiye tarafından Ruslarda ise ilk anlardan itibaren bir çelişki vardı. Şöyle ki; ilk uçak düşürme hadisesinde Rusya karadan uçak düşürmenin söz konusu olduğunu ifade etti. Daha sonra Türkiye’den resmi açıklamalar geldi kimliği belirsiz bir uçağın vurulduğuna dair. Rusya uçağın Türk uçakları tarafından vurulduğunu kabul etti. Bununla birlikte kesinlikle sınır ihlalinin olmadığını ve pilotların uyarılmadığı açıklamasında bulundu. Burada bir de Türkiye ile Rusya arasında bir acil hat kuruldu. Bu acil hat kullanılmalıydı, kullanılmadı şeklinde Rusya açıklamalarda bulundu. Sonra Hollanda ve ABD’li pilotlardan açıklama geldi ve Türk tarafından yapılan uyarıları duyduklarını bildirdi. Şimdi gördüğünüz gibi iki tarafın da birbiri ile çelişen iddiaları bulunuyor. Burada akla gelen bir soru; ‘Rus pilotları bunu neden duymadı?’ Bir diğeri iki ülke arasında konulan ‘acil hat neden kullanılmadı?’ Bununla ilgili açıklama yapılmadı. Bir çelişkiyi oluşturan şey daha Rus Savunma Bakanlığı’nın olaydan bir gün sonra ortaya koyduğu haritalar. Bir gün sonrasındaki yayınlanan haritalar hatalı idi ve çok eleştiri aldı. Mesela düşürülen uçak olan SU-24 uçağı ağır ve manevrası güçsüz olan bir uçak. Ama haritada 2 defa 180 derecelik bir dönüş olduğu belirtilmiş. Bunun olması çok zor. Daha sonra da yayınlanan haritada Ruslar tarafından bu defa da Türkiye’nin Suriye hava sahasını ihlal ettiği bildirildi. Bunlar hep çelişkili. Bu noktada Rus uçağının düşürülmesi Türkiye’nin aleyhine bir durum eğer kasıtlı olarak düşürüldü gibi düşünülürse. Bu Türkiye’nin sınırını korumak için yaptığı angajman gereği doğal bir müdahaledir. Böyle bir tabloda Rusya’nın başka bir amacı olduğu düşünülüyor. Bir de bakın Suriye’de Rusların vurduğu Türkmenlerin bulunduğu bölgede biz DAEŞ örgütünün bulunmasından dolayı oraya operasyon düzenliyoruz diyorlar Ruslar. Ancak diğer taraftan, o bölgede Türkmenlerin olduğunu Türkiye bize bildirmedi de deniliyor. Yani burada da bir çelişki var. Tarihten beri biliyoruz Rusya’nın Akdeniz’e inmesi ve burası ile ilgili amaçları ve bölgede Suriye gibi bir ülkeye verdiği destekle burada etkin olmayı istemesi burada ihtimallerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktada şunu net olarak söyleyebilirim; 24 Kasım’dan sonra Güney’deki komşumuz Suriye değil, Rusya olmuştur. Esad iktidarının yerini Rusya almıştır diyebiliriz.  Rusya’nın yüzyıllardan beri Akdeniz’deki nihai amacı bu. Diğer taraftan bu doğrultuda orada bulunan askeri üssünü kaybetmeyi istemiyor ve onu koruyor. Rusya Suriye’nin yönetiminde söz sahibi olmak istiyor. Türkiye’yi Suriye’den izole etmeye çalışıyor işte son yaşanan olaylarla birlikte Türkiye’nin hava ve karadan Suriye’ye müdahale edememesini de öne sürerek. Rusya’nın enerji konusunda da bölgede amaçları bulunuyor. Tüm bunlarla birlikte Rusya’nın bu şekilde tavrını bu amaçların belirlediği öne çıkıyor. 

TÜRK-RUS KRİZİNİN SÜRMESİNİ BEKLİYOR MUSUNUZ?

Rusya bu olayı dediğim gibi krize taşıyan ve ilişkileri dinamitleyen ülke olmuştur bu olayda. Ve gidermek yerine tırmandırmayı da tercih ediyor. Burada da bana göre kasıtlı olarak bu girişimlerinde Rusya başka amaçları güdüyor. Yani Türkiye gibi ilişkileri üst düzeyde olan komşu ülke ile ilişkilerini dinamitleyecek derecede tavırlar sergilemesi Rusya’nın daha büyük kazançları karşısında bu ilişkileri kaybetmeyi göze almış olduğunu gösteriyor. Şimdi Türkiye ile Rusya arasında yaşanan işte ekonomik yaptırımlar, bazı tavırlar ile ilişkileri geriyor ama bunlar önemli değil. Yani bunlar bir süre sonra düzelebilecek, giderilebilecek türden sorunlar. Ancak Rusya Türkiye’yi DAEŞ’in yandaşı gibi görerek ve bu yönde propagandalar yaparak, sanki Türkiye DAEŞ ile müttefikmiş de sonra bu olay ile Rusya’nın uçağını düşürmüş gibi bir tavır alarak ‘sırtımızdan bıçaklandık’ ifadesini ortaya koymuştur. Belki en içinden çıkılmaz olan ve diplomatik kanalların kapanmasına giderek telafi olmaz sonuçların ortaya çıkmasına sebep olacak olan konu budur. Bunu dünyaya kabul ettirmeye çalışıyor Rusya. İşte burada Türkiye’nin olayı çok iyi okuması gerekiyor ve ona göre tavır alması gerekiyor. Yani işte Rusya’nın ekonomisi zor durumda, biz mal satmazsak çöker, bunu göze almazlar gibisinden kozumuz var gibisinden düşünülmemelidir. Bu sıkıntıları Rusya önemsemiyor, dikkate de almıyor. Rusya’nın amaçladığı ve koz olarak öne sürdüğü daha büyük gerekçeleri var. Bu krizin daha da süreceğini düşünüyorum ki Rusya bu konuda tırmandırıcı bir tavır sergiliyor. Bilerek yapıyor ve altında da başka amaçları olduğunu öngörüyorum. Zaten Rusya bu olayın hemen sonrasında PKK lehine açıklamalarda bulundu. Sonra Ermeni Soykırımı iddialarını gündeme getirdi. Bunları kullandı, gündemine aldı. Ve Türkiye’de bulunan TAPE’leri Rusça olarak ülkesinde yayınlamaya başladı. Bizim iç işlerimizi koz olarak aldı ve oradan propaganda yapmaya başladı. Bu noktada hükümet bazında değil, bunu siyasi olarak söylemiyorum, muhalefetin de devlet bazında söylemlerine dikkat etmesi gerekiyor. Rusya’nın, en önemlisi de Türkiye’yi DAEŞ’le işbirliği ile suçlayarak sırtımızdan bıçaklandık propagandası yapması oldu. Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak. Hele stratejik ilişkiler artık hiç kurulmayacak. Ermeni Soykırımı iddialarını gündemine alan, PKK lehine açıklamalar yapan Rusya ile ilişkilerimiz böyle sürerse, Rusya bunlar üzerinden bir oyun oynamaya başlarsa Osmanlı dönemi düzeyine iner.

BU KRİZDEN EN ÇOK ZARARI HANGİ ÜLKE GÖRDÜ, GÖRÜR?

Rusya’nın bahaneleri her zaman güçlü. Bahane üretmekte Rusya iyidir. Bu konuda Türkiye Rusya’yı örnek almalı. Ekonomik olarak ilişkiler kurulabilir, düzelebilir belki. Buna da çok takılıp kalmamak lazım. Önemli olan siyasi ilişkilerdir. Ticari olarak ilişkiler düzelebilir ama siyasi olarak ilişkilerin düzelmesi mümkün görünmüyor. Bu krizden en çok zararı Türkiye gördü. Bölgesel anlamda Rusya kısa vadede karlı çıkmıştır. Rusya, Suriye’deki gücünü arttırdı, Rusya, Suriye’deki askeri varlığını çok güçlendirmiştir. Rusya, artık Esad’ın yerine geçti. Artık dünyanın muhatabı Suriye’de Rusya olmuştur.  Rusya Türkiye’yi Suriye’ye girmemesi noktasında izole etmeye başladı, buna çalışıyor. Ben Türkiye açısından karlı bir sonuç görmüyorum burada.Tabii ki ekonomik ilişkiler de zarar görmüştür ancak buna çok da takılıp kalmamak lazım. Ticari ilişkiler düzelebilir ancak siyasi ilişkilerde düzelme önemlidir ve bu aşamadan sonra da ben üst düzey siyasi ilişkiler kurulamayacağını düşünmüyorum. 

İLİŞKİLERİN NORMALE DÖNMESİ BEKLENİRKEN DAHA DA TIRMANDIĞI GÖZLENİYOR, İLERLEYEN SÜREÇTE İLİŞKİLER NORMALE DÖNER Mİ, ESKİ HALİNİ ALIR MI?

Rusya ile ilişkiler artık eskisi gibi olamaz. Bu işte uçağı düşürdük diye değil, Rusya’nın bu tavırlarında dolayı. Türkiye karalanmaya çalışıldı, bu iddialardan sonra artık olaylar hükümetler düzeyinde değil, devletler düzeyinde. Bu kadar iftira ve iddialardan, hakaretlerden sonra Erdoğan ve Putin’in el sıkışması bana göre mümkün değil. Ha ne zaman Suriye’de anlaşma sağlanır, ve Türkiye Suriye’den izole edilir, o zaman belki bir seviyeye gelir ilişkiler. Bakın aslında Rusya’nın Türkiye’ye karşı tavrını belli etmesi bu son yaşanan uçak düşürmesi olayı ile olmamıştır. G-20 toplantısından beri Rusya Türkiye’ye karşı olan tavrını belli etmiştir. Orada Türkiye’nin DAEŞ’e ekonomik olarak destek verdiğini belli etmiştir. Bu uçak düşürme olayı da buna ek olmuştur. Bu olaydan sonra da Rusya açıkça Türkiye’yi DAEŞ yanlısı olan bir ülke olarak suçladığını paylaşmıştır. Oysa Türkiye, Osmanlı ile öncesinde yüzyıllardır hilafeti taşımış bir geçmişe sahip olan bir ülkedir. DAEŞ gibi terör örgütleri ile asla ortak noktası yoktur ve DAEŞ’in yaptığı zulmü onaylayarak destek vermesi söz konusu değildir. Zaten destek vermesi İslam alemi adına ve Türkiye adına Türkiye’nin zararınadır. 

SON OLARAK TÜRKİYE İLE RUSYA ARASINDA BİR SAVAŞ ÇIKAR MI? TÜRKİYE'NİN BU SÜREÇTE RUSYA’YA KARŞI TAVRINI NASIL YORUMLUYORSUNUZ, BUNDAN SONRA NE YAPMALI, NE GİBİ ADIMLAR ATILMALI?

Rusya, son yüzyılda girişimleri ile bir yer işgal etmiş tek ülkedir. Yani Rusya, sözlü tepki vermiyor. Artık fiilen sahadalar. 2008’den itibaren, yani Kosova’nın bağımsızlığı hadisesi ile artık Rus devlet politikasını ve reflekslerini okuma tarzımızın değişmesi lazım. Gürcistan, Kırım ve Suriye’ye girdi. Ve orada bütün oyunu değiştirdi. Yani şimdi bu noktada Türkiye’ye Rusya savaş açmaz diyemezsiniz. Ben diyemiyorum. Bunun garantisi yok. Yani mantıken savaş açmaması lazım çünkü karşıda bir Nato var. Ama şunu da demek lazım. Nato’ya ABD’ye, AB’ye ne kadar güvenebileceğiz bunun da soru işareti olarak kalmalı. Türkiye, egemenlik haklarını savunma noktasında haklıdır. Ve kriz sürecinde de bir devlet olmasına uygun olarak sakin bir tavır sergiledi. Bu tavır da son derece isabetli. Zaten Türkiye haklıdır denilebilir. Türkiye, tüm bu anlattıklarımdan yola çıkarak Türkiye’nin Rus uçağını bile bile, kasten düşürmesi mantıklı mı, değil! Biz bu yüzden bölgede bir çok şeyi kaybettik dimi. Demek ki Türkiye’nin bile bile bu uçağı düşürmesi teorisi çöküyor. Türkiye egemenlik haklarını korumak için angajman kuralları çerçevesinde bu müdahaleyi yapmıştır ancak haklı dahi olsanız sonuçlarını düşünerek o eylemi yapmayabilirsiniz. Bu konuda bir rahatsızlığınız varsa alternatif tedbirler düşünürsünüz.  Şimdi Türkiye, sadece kriz dönemlerinde değil, kriz masası oluşturularak kriz olma ihtimallerine karşı tavır belirlemeli, enerji konusunda alternatifleri belirlemeli. Türkiye yumuşak güç unsurlarını iyi kullanamıyor. Kullanmalı. Rusya’ya karşı da ekonomik olarak sert adımlar almalı.İç politikada atılan her adım dış politikada diğer devletler tarafından koz olabilir. Muhalefeti de iktidarı da buna dikkat etmelidir. Rusya’nın çok etkin bir DAEŞ’le bir olduğu propagandası var. Bu iddialar çürütülmeli ve bu yönde de karşı propagandalar yapılmalı. Rus iddialarına net eylemler yapılmalı, cevaplar verilmeli. Bu kriz Batı’nın da lehinedir bakın. Türkiye Batı’ya güvenerek hareket etmemelidir. Rusya ile ilişkiler Türkiye için çok önemlidir. İlişkiler ivedelikle düzeltilmelidir. RÖPORTAJ: KAAN AKBAŞ