TEMAD İl Başkanı Ertunç: 'İçimizde on binlerce Ömer Halisdemir var'
Türkiye'de yaşanan darbe girişimi ve devam eden süreç ile alakalı Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) Kayseri İl Başkanı Ertunç Karahan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Yaptığımız söyleşide 15 Temmuz’da yapılan darbe girişimi hakkında değerlendirmelerde bulunan Karahan: “Darbe girişimi kısmen başarılı olsaydı veya bir iki gün uzasaydı biz emekli astsubaylar olarak silahlarımızı kaldırdığımız yerden çıkarmıştık. İçimizde on binlerce Ömer Halisdemirvar” dedi.
TÜRKİYE, TARİHİNDE OLMADIĞI KADAR KRİTİK BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR VE DARBE ŞEKLİNDE BİR TERÖR DENİLEBİLECEK SALDIRIYLA KARŞI KARŞIYA KALDI. ÖNCELİKLE SİZ BU DARBE GİRİŞİMLİ TERÖRÜ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
15 Temmuz 2016 Cuma akşamı azmış azınlık bir grup insan devletin kendilerine emanet ettiği makam rütbe mevki ve silahları milletine karşı kullanmaktan çekinmemiştir. Sinsice ve yıllarca bekleyip yurt dışından gelen talimata uygun davranmışlardır. İhanetin her türlü provasını yapmışlar uygulamaya da koymuşlardır. Devleti ve milli iradeyi ele geçirmek için yapılan darbe girişimi halkımızın dünyaya örnek olacak şekilde karşı koyması ile başarısızlıkla sonuçlanmıştır. İhanet girişimi başarısız olduğu gibi hainler ve planları çok net anlaşılmıştır. Türk Milleti yine vatanı için bedel ödemiştir. Allah milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın. Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği, Kayseri İl Başkanı ve tüm yurttaki 101 şubesi ile FETÖ teröristlerine karşı gerekli tedbirler alınmıştır. Önce sosyal medyadan bu darbe girişiminin başarısız olacağı ertesi gün bunları yapanların yurt dışına kaçmaya çalışacaklarını ve hemen meydanlara inmemiz gerektiğini kararlaştırdık. Görevde bulunan arkadaşlarımıza dikkatli olmalarını ve içeriden bu teröristlere engel olunmasını söyledik. Daha sonra halkımızın da basından öğrendiği çok gizli kahramanlar ortaya çıktı. Emekli astsubaylar olarak bu ve benzeri ihanet girişimlerine kalkışanlar daha çabuk ve daha ağır bir muamele göreceklerdir diyoruz. İlk günden itibaren de meydanlarda nöbete devam ediyoruz. TEMAD olarak asla bu tür oyunların sahnelenmesine izin vermeyiz. Başında hangi elebaşı olursa olsun.
İÇERİSİNDE GAZETECİLERİN DE OLDUĞU BAZI ÇEVRELER TARAFINDAN BU GİRİŞİMİN BUNUNLA SINIRLI OLMADIĞI VE BİR 'B' VE 'C' PLANI OLACAĞI İFADE EDİLİYOR. MALUM HERHANGİ BİR ASKERİ TATBİKAT VEYA KÜÇÜK OPERASYONUN DAHİ OLASI BİR BAŞARISIZLIK DURUMUNDA 'B', 'C' PLANI OLDUĞUNU BİLİRİZ. BİR TSK UZMAN EMEKLİSİ OLARAK 'TEKNİK AÇIDAN' SİZİN BU KONUDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZ NELERDİR, SİZCE RİSK VAR MIDIR?
Dünyada Türk devletinin gelişmesini büyümesini hazmedemeyen devletler ile içerideki satılmış, kandırılmış zavallılardan oluşan katiller amacına ulaşamayınca elbette boş durmayacaklar. Yalan haber, ekonomik kriz, suikast, yalnızlaştırma gibi yollara başvuracaklardır. Yazılı ve görsel medya ile sosyal paylaşım sitelerinden zaten üzüldüklerini ifade ediyorlar. Bir kez daha bu tür bir girişime başlayamazlar. İlerki yıllarda daha sinsi yollara başvuracaklardır. Tarih yine tekrarlandı ve tekrarlanacaktır. Tarihin tekerrürden ibaret olduğunu çocuk yaşta öğrenmiştik. Dikkatli ve uyanık olmamız gerekecek çünkü düşman uyumuyor. Elebaşının yurt dışında olduğu ve çok sayıda teröristinde yine ülkeyi terk ettiğini unutmayacağız. Onlar düşmanla birlik olup yine planlar yapacaklardır. Yurt içi temizlendikten sonra, yurt dışına kaçanların yakalanıp adalete teslim edilmesi çok önemli. Aksi taktirde orada sahte dost ve müttefik görünümlü devletlere ajanlık yapacaklardır. Yurt dışı artık daha önemli. Oradaki faaliyetleri çok sıkı takip edilmelidir.
YAŞANAN DARBE GİRİŞİMİ SÜRECİNDE HALKIN, HÜKUMETİN VE CUMHURBAŞKANININ TAVRINI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Darbe girişiminde ve sonrasında cumhurbaşkanımız gereken her türlü fedakarlığı yapmıştır. Korkmamış halkına cesaret vermiştir. Tüm Türkiye onun etrafında toplanmış birleştirici olmuştur. Siyasi partiler bu olayda birleşip birlik mesajları vermişlerdir. Vatandaşlarımız ise ilk kez tankların karşısına geçmiş ve vücudunu siper etmiştir. Çok sayıda vatandaşımız şehit olmuştur. Lider kişiliği otoritesi saygınlığı ve karizması ile devlete sahip çıkmıştır. Kamu yada özel söktür olsun tüm yöneticilere de örnek olmaya devam etmektedir. Her zaman inisiyatif kullanmış sıradan devlet adamı gibi olmadığını göstermiştir.
TEKRARLAYAN OLASI BİR DARBE GİRİŞIMİ DURUMUNDA HALKIN VE YETKİLİLERİN BUNUNLA ETKİN MÜCADELE EDEBİLMESİ İÇİN NELER ÖNERİRSİNİZ?
Halkımız milli iradeyi ve demokrasiyi tam olarak öğrenmiş ve içine sindirmiştir. TBMM dışında hiçbir hayalperestin vaatlerine inanmaz. Yapmak istediklerine müsaade etmez. Darbe girişimi kısmen başarılı olsaydı veya bir iki gün uzasaydı biz emekli astsubay olarak silahlarımızı kaldırdığımız yerden çıkarmıştık. İçimizde on binlerce Ömer Halisdemirler var. Aynı zaman da alnından vurulacak hain general de vardı. Süreç biraz daha uzardı belki ama sonuç değişmezdi. Vatandaşlarımızın devletine olan özgüveninin yüksek olması gerekir. Öğrenilmiş çaresizlikten kurtulmak ve her bireyin devlette önemli ve düşüncelerinin değerlendirileceğini bilmesi gerekir. Bir kişi olarak ben ne yapabilirim ki düzen böyle yada başkaları yapsın düzeltsin gibi çözümü başkasından beklemek düşüncesini kafamızdan atmalıyız. Bir kişinin neler yaptığını ve tankların karşısında duruşlarını unutmayalım.
SON OLARAK SİZCE DARBELERIN ÖNÜNÜN ALINMASI, DEMOKRASİNİN DEVAMI VE HALKIN EGEMENLİĞİ İÇİN NE GİBİ TEDBİRLER ALINMALIDIR?
Darbelerin son bulması için silahlı kuvvetlerin yeniden yapılandırılması gerekecek. Önce general sayısı çok azaltılmalıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne 100 tanesi bile fazla. Askeri mahkemeler kapatılmalı ve tüm personel rütbe ayırımı olmaksızın aynı mahkemede aynı şartlarda yargılanmalıdır. Pısırık personelin silahlı kuvvetlerden ilişiği kesilmelidir. Sorgulayan, inisiyatif kullanan komutanlar yetiştirilmelidir. En önemlisi silahlı kuvvetlerde bir tane okul olmalı ve tüm personel en alt seviyeden başlayarak liyakat sitemine göre terfi ettirilmeli. Sabit bir rütbe terfi yılı olmamalıdır. Çok çalışan yetenekli lider kişilikli personel terfi ettirilmeli. Kurmay subay olunacağı gibi kurmaylıkta geri alınabilmelidir. Kıyak kurmay subaylık sisteminden derhal vazgeçilmelidir. Üstün emrine harfiyen itaat eden sadece ders çalışan yabancı dil öğrenen değil, bunun yanında liderlik vasfı ile silahlı kuvvetlerde geçerli bir uzmanlık alanı olan personel kariyer basamaklarını tırmanmalıdır. Türk örf ve adetlerine göre yetişmemiş, Allah inancı olmayan yada hayatını buna uygun devam ettirmeyenler değil terfi etmek, peygamber ocağında bir dakika bile bulundurulmamalıdır. Halkımız ise aşırı sevgiden uzak durmalı, askere hak ettiği değeri vermelidir. En önemli görev yine yemin edip üniforma giyen askeri personele düşüyor. Ne zaman nasıl bir imtihanla karşılaşılacağı belli olmadığı için inisiyatif kullanmayı bilmelidir. Darbeye teşebbüs edenlerin Türk Silahlı Kuvvetleri içinde oranı yüzde bir seviyesinde olduğu düşünülürse kendi ordumuza güvenmek, desteklemek, yardım etmek asli görevimizdir. Bu vatanı korumak ve kollamak sadece bir kurumun değil yüce Türk Milleti’nindir. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet ailelerine ve milletimize başsağlığı diler, gazilerimize de yine Allah’tan acil şifalar dileriz. RÖPORTAJ: KAAN AKBAŞ