TSE Başkanı Şahin: 'Güçlü ülke standardı olan ve standartları belirleyen ülkedir'
Kayseri'de Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye ortak finansmanıyla yürütülen 'Standardizasyon Sisteminin Geliştirilmesi ve Farkındalığın Artırılmasına Yönelik Teknik Yardım Projesi' kapsamında Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından 'Standartlara Yön Ver' semineri düzenlendi. Seminerde konuşan Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin, 'Güçlü ülke standardı olan ve standartları belirleyen ülkedir' dedi.
Bir otelin toplantı salonunda düzenlenen seminere Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin, Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan, Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Kayseri Ticaret Borsası (KTB) Yönetim Kurulu Başkanı Recep Bağlamış, Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Meclis Başkan Yardımcısı İlhan Odabaşı ve iş insanları katıldı. Kayseri’nin Kültepe’de başlayan ticareti yüzyıllardır sürdürdüğünü söyleyen TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin, “Ülkemizin merkezinde yer alan Kayseri, uygun coğrafi konumunun da etkisiyle her devirde önemini korumuş önemli bir sanayi ve ticaret merkezi olma özelliğini, gelişen sanayisi ile her gün daha da pekiştirmektedir. Dünyanın ilk organize ticaret merkezi olarak kabul edilen Kültepe’de başlayan ticaret geleneğini tarih boyunca devam ettiren Kayseri, 5 milyar doları aşan üretimi, 3 milyar dolara yaklaşan dış ticaret hacmi ile Ülkemizin önemli bir ticaret ve sanayi şehridir. Yenilikçi, girişimci, çalışkan ve hayırsever insanı ile marka şehir olan Kayseri’de IPA projesi kapsamındaki bu seminerimizi yapmaktan dolayı mutluyuz. Tanıtım filminde bahsedildiği üzere “Kanunnâme-i İhtisab-ı Bursa” gibi tarihindeki mirasından güç alan Enstitümüz 67 yıldır Ülkemizin rekabet gücünü artırırken, ulusal ve uluslararası düzeyde ticaretini kolaylaştırmaktadır. TSE, vatandaşlarımızın yaşam düzeyini yükseltmek amacıyla standardizasyon ve uygunluk değerlendirme faaliyetlerini tarafsız, bağımsız, etkin ve güvenilir bir şekilde sürdürmektedir. Enstitümüzün hizmetleri, çeşitlilik arz etmekle birlikte en temel faaliyeti standardizasyon çalışmalarındaki koordinasyon rolüdür. TSE, Ülkemiz sanayisinin gelişmesine yönelik faaliyetleri ile piyasayı dengelemektedir. Güncel ihtiyaçlara karşılık hazırlanan standartlarla, ürün ve hizmet şartlarının belirlenmesinde ekonomimiz için stratejik öneme haiz milli ve köklü bir kurumdur. TSE, Uluslararası Standardizasyon Teşkilatı (ISO) ve Uluslararası Elektroteknik Komisyonu’nda (IEC) uluslararası kuruluşlara üyeliği gereği standardizasyon faaliyetlerini uluslararası prensipler çerçevesinde şeffaf biçimde yürütmekte, bu alandaki çalışmalarıyla üreticilere ürünlerinin ulusal ve uluslararası standartlara uygunluğu için rehberlik etmektedir. Belgelendirme çalışmaları ve TSE marka sistemiyle ise tüketicilere standartlara uygun, kaliteli ve güvenilir ürünler sunulmasının teminatı olmaktadır. TSE tarafından belgelendirilen binlerce firmanın on binlerce ürünü, üzerinde yer alan TSE markası, tüketiciler tarafından tanınmakta, bilinmekte, kalite ve güvenin garantisi olarak algılanmaktadır” dedi.
Şahin, güçlü ülkenin standartları belirleyen ülke olduğunu söyleyerek, “Günümüzde gelişmiş ülkelere bakıldığında, tümünün ortak özelliği teknolojiyi üretme ve bunu pazarlayabilme kapasitesine sahip olmalarıdır. Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ülkeler arasındaki sınırları pratik olarak ortadan kaldırmış, küreselleşme sonucu dünya herkes için büyük, ama zorlu bir pazar haline gelmiştir. Sanayicilerimiz, bu modern dünya ile entegre olmak isterken, ticarette uluslararası kurallara göre hareket edip, küresel düzeyde ekonomik etkinliği hedeflemektedir. Standartlar da bu alanda sanayicilerimize bilgi ve teknoloji transferi, çevreci, kaliteli, güvenli üretim ve tüketim için aracılık etmekte, ekonomimizin gelişimine doğrudan veya dolaylı olarak büyük bir katkı sağlamaktadır. Bizler yenilikçi, yeşil ve yüksek katma değerli üretim anlayışını hakim kılmayı hedefleyen iş insanlarımıza, bunun en önemli parçalarından birinin standartlar olduğunu hatırlatmak isteriz çünkü standartlar, üreticilerimizi ve sanayicimizi daha rekabetçi yapacak, sanayicilerimizin ürünlerinin ve markalarının dünyanın her bir köşesinde tanınmasını sağlayacaktır. Ülkemizi dünyanın sayılı ekonomisi arasına taşıyan sanayici ve iş insanlarımızın standartlar konusunda göstereceği hassasiyetle daha büyük kazanımlar elde edeceği kanaatindeyiz. Üretimde, ticarette güçlü bir şekilde ayakta kalmak, iş hacimlerini büyütmek isteyen tüm sanayicilerimizin standart hazırlama çalışmalarını yakından takip etmeleri olmazsa olmazlarından olmuştur. Hatırlatmak isteriz ki rekabette üstün hale gelmek, öne çıkmak istiyorsanız, ürünlerinizi belli standartlarda üretmelisiniz. Bu ve benzeri nedenlerle kıymetli sanayicilerimizi, üniversitelerimizi ayna komitelere katılmaya, standartlara yön vermeye davet ediyoruz. Biliyoruz ki güçlü ülke standardı olan ve standartları belirleyen ülkedir. Biz de diyoruz ki standardı belirleyen ticaretin kuralını yazar. Bu sebeplerle standartların hazırlandığı süreçlere dahil olmanın sanayicimize büyük katma değer sağlayacağı düşüncesindeyiz. Ayrıca belirtmek isteriz ki standardizasyon sisteminin etkinliğinin ve verimliliğinin artırılması, standartlardan etkilenen birçok sektöre katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
TSE Başkanı Adem Şahin, standartların ekonomiye katkı sağlamasını hedeflediklerini söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti: “TSE olarak bizler tüm paydaşlarımızın standardizasyon süreçlerine dahil edilmesi ve standartlara görüşlerinin yansıması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Burada bir parantez açarak TSE olarak bizler ve siz değerli sanayicilerimiz ve ayna komitelerimiz için önem arz eden bir konuya değinmek istiyorum. Geçtiğimiz hafta Uluslararası Standardizasyon Teşkilatının 43. Genel Kurulu’nda Konsey Üyeliği seçimlerinde diğer üye ülke temsilcilerinin oyları ile Türk Standardları Enstitüsü Başkanı olarak Konsey Üyeliğine seçilmiş bulunmaktayım. ISO’nun üst düzey yönetim organı olan konseyde diğer üyeler ile birlikte ISO’nun stratejilerini oluşturup politikalarını belirleyeceğiz. Altını çizerek belirtmek istediğim bir diğer husus da paydaşlarımızın standardizasyona katılımlarını artırmaları, bu görevi stratejik olarak gerçekleştirebilmek adına önemli bir hal almıştır. Siz değerli sanayicilerimiz ve diğer paydaşlarımızın bölgesel ve uluslararası standardizasyon çalışmalarına aktif olarak katılmaları durumunda bu ve benzeri görevlerde güçlü ve etkin bir temsil gösterebiliriz. TSE olarak Enstitümüzce koordine edilen ayna komitelerde standartlara katkı sunabilecek tüm paydaşlar ile bir araya geliyor, Ülkemizin ortak görüşünü oluşturmaya çalışıyoruz. Ayna komitelerin oluşturduğu uzlaşılmış kararları uluslararası standart teşkilatlarına ülke görüşümüz olarak iletiyoruz. Sanayicilerimizin, üniversitelerimizin ve tüketici birliklerimizin Enstitümüzce koordine edilen ayna komitelerde bulunması ve katkı vermesi durumunda standartların daha kapsayıcı olacağına, ihtiyaçları da karşılayacağına inanıyoruz. TSE olarak standart hazırlama faaliyetlerine katılımın sağlanması ve kullanımının teşvik edilmesindeki hedefimiz standartların ekonomimize ve büyümesine olan katkısının artırılmasıdır.”
Kayseri Sanayi Odası Meclis Başkan Yardımcısı İlhan Odabaşı ise, “Küreselleşmenin ticaret için sınırları ortadan kaldırdığı bir süreç yaşıyoruz. Dolayısı ile dünya artık küçük bir pazar haline geldi. Bu küçük pazarın içinde işletmeler için de doğal olarak rekabet için şartlar değişti. Rekabet şartları büyüdü. Bu zorlaşan şartlarda bazı şeylerin üstesinden gelmenin yolu da standartlara uygunluktan geçiyor. Bizler de özel sektör ve STK’lar ile birlikte standartları uygulayan değil, belirleyen ülke olmak için gayret göstereceğiz” dedi.
Standartların belirlenmesini ve daha verimli çalışılmasını istediklerini söyleyen Kayseri OSB Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan da, “ Standart deyince akla gelen ilk kuruluş olan ve her türlü standardı hazırlayarak uygulama safhasında takip eden ülkemizin gözde kurumlarından TSE’nin bu tür seminerlerini ve çalışmalarını çok faydalı buluyorum. Umuyorum ki bu çalışma da farkındalığın artırılması konusunda azami derecede fayda sağlayacaktır. Bu arada TSE Bölge Koordinatörü Sayın Mahmut Ulaş’a ve ekibine huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Her zaman yanımızda olduğunu biliyoruz, kolaylıkla ulaşıyoruz ve gayretini de takdir ediyoruz. TSE bu seminerleri farklı illerde gerçekleştiriyor. Bu noktada şunu söylemeliyim ki, standart ve standardizasyonla ilgili bu toplantının yapılabileceği en önemli il Kayseri’dir. Çünkü bu topraklar bu iki kelimenin vücut bulduğu topraklardır. 1200’lü yıllarda Ahi Evran, bu topraklarda Ahilik yapılanmasını kurmuş ve ahilik prensiplerini dünyaya buradan yaymıştır. 800 yıl önce kurulan Ahiliğin üç temel ayağı vardır. Ahlak, kalite ve standart. Bu üç unsur sanayi ve ticaretin de hezen direkleridir. Dolayısıyla standart yüzyıllar önce de bu topraklarda önemsenmiştir. Hal böyle olmasına rağmen, standart ve standardizasyonda zamanla liderliği kaybetmişiz. Dünyadaki ve özellikle batıdaki uygulamalar bizi geçmiş. Bunun elbette nedenleri var. En önemli nedenlerinden birisinin azla yerinmeye yönelik yetişme tarzımız olduğunu düşünüyorum. Atalarımızın bazı sözlerini hatırlatayım. Az olsun, öz olsun. Az kazanan çok kazanır, çok kazanan hiç kazanır. Azıcık aşım kaygısız başım. Kanaatkârlık elbette önemlidir; ancak kalite ve standartta kanaatkâr olmamalıyız. Standardı yüksek ürünleri, standardı yüksek hizmetleri alabilmemizin yolu daha iyiyi, daha kaliteliyi ve daha çoğu aramaktır. Bulunduğumuz yeri kâfi gördüğümüz takdirde ilerlememiz mümkün olmaz. Elimizdeki imkanları ya da ürünleri yeterli gördüğümüz takdirde de daha iyisini bulma şansımız olmaz. Oysa bizim, daha iyiyi aramaya ve bulmaya ihtiyacımız var. Psikologlar hastaları için minimalist bir anlayıştan bahsederler. Minimalist anlayış basitliği benimsemektir. Müsaitim yerine meşgulüm anlayışına sevk ederek hastalarını stresten kurtarmaya çalışırlar. Tamam, stres çağımızın önemli bir hastalığı; ama biz hasta değiliz. Bu ülkeye 100 yıl önce hasta adam dediler ama o günlerde de hasta olmadığımızı tüm dünyaya gösterdik. Minimalist anlayışı ve basitliği hayatımızın her alanından çıkarmalıyız. Daha çok çalışmalıyız. Hatta şöyle yapalım, çalışmanın da bir standardını belirleyelim ve daha verimli çalışalım. Çünkü, bireysel, toplumsal ya da devlet olarak eğer bu dünyada söz sahibi olmak istiyorsak üretim, kalite, standart, verimlilik gibi konular hayat felsefemiz olmalı. Bu duygu ve düşüncelerle seminerimizin bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
KTB Yönetim Kurulu Başkanı Recep Bağlamış ise, “Standartlar, bütün dünyada sanayi, tarım ve hizmet sektöründe küresel rekabetin ön şartı haline gelmiş durumdadır. Dünyanın öbür ucunda üretim yapan bir işletme ile rekabet edebilmek için, her alanda standart kayan bir ülke haline gelebilmemiz, işletmelerimiz için çok önemlidir. Bu noktada TSE’mizle birlikte daha fazla dayanışma göstermeli, komitelerinde daha fazla yer alarak, kendi sektörlerimizle ilgili standartların belirlenmesine katkı vermemiz hayati öneme sahiptir çünkü ticarette standartları koyan kuralları da koyar” ifadelerini kullandı.
Ticarette standartlara hakim olunmasının küresel rekabette ayakta kalmak için çok önemli olduğunu söyleyen KTO Başkanı Ömer Gülsoy da, “Küreselleşen dünya nizamında gelişmiş olan ülkeler artık standartlarla da bir savaş yürütmekteler. Önce standartları hazırlıyorlar, kendi ülkeleri eş zamanlı entegre oluyor, 3. dünya ülkeleri ve gelişmekte olan ülkeler bu entegrasyonu sağlayamadığı için bu standartların normunda üretim yapamıyorlar. İş böyle olunca da pazarın ekonomik getirisini standartlara hakim olan gelişmiş olan ülkeler elde ediyor. Bu nedenle modern dünyada küresel rekabette ayakta kalabilmek için standartlaşmak ve uluslararası ölçeğe entegrasyon bir zaruret haline gelmiştir. Türk Standartları Enstitüsü bu anlamda çok önemli. Eğer bir ürünü dış pazara pazarlamak istiyorsanız oyun kuruculardan ve kural koyuculardan biri olmanız gerekir. Bunu da TSE sağlıyor. Bu aynı zamanda bizim ülke sanayisi gereklerinin Avrupa’ya taşınması anlamı taşımaktadır. Standartlara görüş bildirme anlamı taşımaktadır. Bunun için TSE’de ayna komitelere sanayicilerimizden temsilciler göndermek önem arz etmektedir. Bu manada bizde üyemiz sanayicilerine gerekli desteği vermekteyiz. Ülkemizin ekonomik anlamda üst liglerde yer alabilmesinin yegâne unsuru da ihracattır. İşletmelerimizin standardizasyon süreçlerini tamamlamaları, ürün ve hizmetlerinde uluslararası gereksinimleri sağlamaları hayati önem taşımaktadır. Tam da bu noktada özellikle üreticilerin söz konusu standartların oluşturulmasında söz sahibi olmaları ve bu sürece yön vermeleri son derece değerlidir. Şüphesiz ki bizlerinde üretim ve ticarette standardizasyon süreçlerine etkin katılımı daha verimli bir süreci ve beraberinde rekabet gücünün arttırılmasını sağlayacaktır” dedi.
>>İHA