Türk-Rus krizinde Kayseri'nin zararı 500 milyon Dolar
Kırım Türk İş Konseyi Başkanı İlter Sağırsoy, Türkiye ile Rusya arasında yaşanan jet kriziyle başlayan süreçte, Kırım'ın da Putin'e destek veren açıklamalarda ve uygulamalarda bulunduğunu ifade ederek, Türk iş adamlarının Kırımla ilişkilerinin durdurulduğunu ve Kayserili iş adamlarının zararının 500 milyon Dolar olduğunu bildirdi.
DURUM BAKAN ELİTAŞ’A İLETİLDİ
Konu ile ilgili verdiği bilgilerde, Kırım Türk İş Konseyi Başkanı Sağırsoy, bu sıkıntının giderilmesi için resmi görüşmelerin başlamasının beklendiğini ifade ederek, “Ben tansiyonun ay sonuna doğru düşeceğini ve görüşmelerin de başlayacağını tahmin ediyorum. Ekonomi Bakanımız sayın Elitaş’a da sıkıntımız iletildi. Yardımcı olunacağını umuyorum” dedi. Rusya ile yaşanan jet krizi sonrasında, Rusya’ya bağlanan Kırım’da da yatırım ve ticaret yapan Türk iş adamlarının çalışmalarının durdurulduğunu kaydeden Başkan Sağırsoy, “Gerek Kırım Başbakanı Aksyonov’un gerekse Başbakan Yardımcısı Ruslan Balbek’in doğrudan yaptıkları açıklamalar sonrasında Türk iş adamlarıyla çalışmaların dondurulduğu ve şimdilik işbirliği ve herhangi bir çalışmanın yapılmasının düşünülmediği ifade edildi. Bu açıklamaların sonrasında Kırım’da iş yapan Türk iş adamlarının yatırımları ve Kırım’a Türk mallarının satımı da durduruldu” şeklinde konuştu.
KAYSERİ’NİN ZARARI 500 MİLYON DOLAR
Türk-Rus krizi sonrasında yaşanan ticari kayıpların Kayseri’de de ciddi boyutlara ulaştığını bildiren Başkan Sağırsoy, yaptığı açıklamalarda şunları söyledi: “Kırım’da Kayserili iş adamlarının 30’a yakın projesi onaylanmış ve uygulanması için bir kısmı kredilendirilmişti. Ayrıca ciddi mal satış sözleşmeleri ile ro-ro ve yolcu taşıma feribot seferleri için anlaşmalar imzalanmıştı. Yine Kırım’ın telekomünikasyon altyapısı ve GSM operatörü işletmeciliği için şirketler kurulmuş ve ön anlaşmalar imzalanmıştı. Bebek bezi fabrikasından mobilya fabrikasına, çelik kapı fabrikasından elektrik kablosu fabrikasına, yatak fabrikasından tekstil ürünleri üretim tesislerine, sunta ve sünger elyaf fabrikaları ve son teknoloji seraların kurulması gibi pek çok proje onaylanmış ve yapımına başlanmak üzereydi. Pek çok sanayici ve yatırımcı arkadaşımız bu fabrikaların makinelerini satın almıştı. Şimdi bu makineler ellerinde kaldı. Orada ön anlaşmalarını yaptığımız yatak ve elektrik kablosu fabrikası yatırımından uğradığımız zarar hariç en az zarara biz uğradık. Ortağım Yavuz Budak ve benim, feribot ve ro-ro taşımacılığı yüzünden yaptığımız anlaşmalar gereği uğradığımız zarar net 3 milyon Dolar. Diğer yatırımcıların Kırım devletince onaylanan projeleri toplamı da yaklaşık 480-500 milyon Dolar. Bu konularda uğranılan sıkıntıların giderilmesi veya yardımcı olunması konusunda Ekonomi Bakanımız sayın Mustafa Elitaş’a da konu iletildi. Sanırım yakın zamanda sayın bakanımızla da bir değerlendirme toplantısı yapacağız. Ancak sonuçta şunu söyleyebilirim; nihayetinde ülkeler arası sürekli düşmanlıklar olmaz. Hele ki birbiriyle bu kadar karşılıklı iş birliği ve tarihsel birliktelikleri varken... Bu nedenle ilişkiler normale döndüğünde inanıyorum ki hem Kırım hem Rusya ile yapılan ticaretler daha hızlanarak devam edecek. Zira o döneme kadar oluşan bir karambol ve boşluktan doğan sıkıntılar, fiyat artışları vesaire hepsi o günler geldiğinde Türkiye’nin avantajına olacak. Tabi ki karşı tarafın da...”
KOSB BAŞKANI NURSAÇAN "İKİ TARAFIN DA BİRBİRİNE İHTİYACI VAR"
Konu ile ilgi görüşlerini paylaşan Kayseri Organize Sanayi Bölgesi (KOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan ise, iki ülke arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 35 milyar Dolar olduğunu ve iki ülkenin de biririne ihtiyacı olduğunu ifade ederek "Türkiye ile Rusya arasındaki krizin uzun süre devam edeceğini sanmıyoruz" ifadesinde bulundu.
KOSB Yönetim Kurulu Başkanı Nursaçan konu ile ilgili görüşlerini şu şekilde sürdürdü: "Türkiye Rusya arasındaki ticari ilişkiler cumhuriyetin ilk yıllarına kadar uzanmaktadır. Rusya Federasyonu, Türkiye’nin en yoğun ticari ilişkide bulunduğu ülkelerden biridir. Son 20 yıllık dönemde ise Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin geliştiği ve derinleştiği de görülmektedir. Türk iş çevrelerinin Rusya genelindeki ticaret ve iş merkezleri, narenciye, gıda, içecek, şişe, cam, beyaz eşya, diğer ev eşyaları ile sektörlerdeki başka yatırımları bir hayli yekün teşkil etmektedir. Verilere göre, Rusya Federasyonu’ndaki Türk yatırımların toplam tutarının 6,5 milyar Dolar civarında olduğu, yıllık yatırım hacminin ise bu rakamın oldukça üzerinde olduğu kaydedilmektedir. Rusya’daki Türk yatırımları kadar olmasa da Türkiye’de de hatırı sayılır derecede Rus yatırımları bulunmaktadır. Ancak, son yıllarda Türkiye ve Rusya arasındaki ticaret dengesinin Türkiye’nin lehine olmadığı da ortadadır. Rusya ile yaklaşık 35 milyar dolarlık ticaret hacmimiz bulunmaktadır. Türkiye’nin 2014 sonu itibarıyla Rusya’dan 24 milyar dolarlık ithalatı gerçekleşirken, ihracatının ise 6 milyar Dolar düzeyinde olduğu anlaşılmaktadır. Toplam ticaret hacmindeki yükseliş, Türkiye’nin Rusya Federasyonu’ndan gerçekleştirdiği büyük ölçüde enerji ithalatındanki artıştan kaynaklanmakta olup, işbirliğinin kilit öneme sahip alanı enerjidir. Müteahhitlik sektöründe ise 1989 yılından 2014 yılına kadar 1350 civarında projeyle 48 milyar Dolar düzeyinde olduğu görülmektedir. Keza, turizm sektöründe de ileri bir işbirliği’nin olduğu bilinmektedir. Rusya ile ilişkilerimiz komşuluktan öte, partnerliktir. İki ülke arasındaki ilşkilerin stratejik önem taşıdığı, iki ülkenin liderleri tarafından bir çok kez dile getirilmiştir. Türkiye ve Rusya arasındaki ekonomik işbirliğinin çok yönlü olduğuda malum. İki tarafın da birbirine ihtiyacı olup, bu ortamın uzun süre devam edeceğini sanmıyoruz. İki ülke arasında geçmiştede bir takım sıkıntılar pek tabiki yaşanmıştır. En son yaşanan bu gerginlikle beraber, ticarette bir miktar gerilemenin yaşanacağıda aşikardır. Önümüzdeki aylarda ortaya çıkacak verilerden bunları daha sağlıklı bir şekilde analiz yapmak mümkün olabilecektir. İthalat-ihracat yapanların, yatırımı olanların bir takım vergi kontrolleri, resmi formalitelerin beklenen seviye yürümemesi ve benzeri sıkıntılar yaşayacağıda görülmektedir. İş dünyası olarak temennimiz, yaşanan bu sorunun çok daha derin yaralar açmadan kısa zamanda çözülmesi ve ilişkilerin geçmişte olduğu gibi normale dönmesidir. Aksi halde, sonunun nerelere kadar gideceğini bilemeyiz, bunu kestirmek de kolay olmasa gerekir."
“PARADAN DAHA ÖNEMLİ DEĞERLER VAR!”
Türkiye’nin Rusya’ya bağlanan Kırım ile yaptığı ve bu süreçte ticari ilişkilerin durdurulması sonucu Türk-Rus krizinden doğan Kayseri’nin Kırım zararının 500 milyon Dolar olduğu ortaya çıkarken, Kırım ile Türkiye’de ticaret yapan diğer şehirler düşünüldüğünde zararın çok daha büyük boyutlarda olduğu düşünülüyor. Diğer taraftan direkt olarak Kayseri ile Rusya arasında olan zararın da boyutları düşünüldüğünde bilançonun çok daha büyük olduğu gözler önüne seriliyor. Bu noktada son günlerde bazı iş adamları, STK temsilcileri ile siyasilerde ise paradan ve ekonomiden daha önemli değerlerin olduğu, o değerlerin ise Türkiye’nin itibarı ile egemenlik hakları olduğu görüşü hakim. ÖZEL HABER: KAAN AKBAŞ