Türkiye Zafere Doğru Yürüyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 'Eğer ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar karşısında eski Türkiye refleksleriyle hareket etseydik çok büyük bir felaketi yaşıyor olurduk. Her ne kadar birileri hâlâ Türkiye'nin verdiği büyük mücadelenin farkında değilse de milletimiz olup biteni görüyor ve hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyor. Evet, Türkiye yeni bir İstiklal Harbi veriyor ve hamdolsun zafere doğru yürüyor' dedi.

Türkiye Zafere Doğru Yürüyor

“CUMHURİYETE; ÜLKEYE VE MİLLETE EN BÜYÜK HİZMETLERİ KAZANDIRARAK LAYIK OLUNUR”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Cumhuriyetin kuruluşunun 96. yıl dönümünün coşkuyla kutlandığını anımsatarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, İstiklal Harbi’nin tüm kahramanlarını, TBMM’de görev yapan tüm milletvekillerini ve Türkiye’ye hizmet etmiş herkesi tazimle yâd ettiğini, şehitlere Allah’tan rahmet dilediğini söyledi.
 
AK Parti’nin hem Meclis’te hem hükûmette yaptığı çalışmalarla, Türkiye’ye Cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanlardan katbekat daha fazla eser, hizmet, yatırım kazandırdığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda Cumhuriyet Bayramını sadece törenlerle kutlamadıklarını, Marmaray, Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı, İstanbul Havalimanı gibi eserlerin de açılışını 29 Ekim’e denk getirdiklerini anlattı.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyete, birilerinin yıllardır yapageldiği gibi buram buram özenti kokan saçmalıklarla değil, işte böyle ülkeye ve millete en büyük hizmetleri kazandırarak layık olunur” dedi.
 
“BUGÜN KÜRESEL DÜZEYDE OYUN KURAN BİR DEVLET HÂLİNE GELDİK”
 
Türkiye’nin önündeki psikolojik ve fiziki bariyerleri yıktığını, Türkiye’nin kendine güvenen, tarihinden güç alan, milleti ve devletiyle aynı ideallere kenetlenmiş bir ülke olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün âdeta yok sayılan, sadece kendine bahşedilen sınırlar içinde hareket eden bir ülke görünümünden, bugün küresel düzeyde oyun kuran bir devlet hâline geldik. Üç beş milyar dolarlık manipülasyonlarla ekonomimizin çökertildiği, üç beş kontra hamleyle siyasetimizin dize getirildiği, üç beş terör eylemiyle ülkemizin hizaya sokulduğu günler, hamdolsun geride kaldı. Artık, her alanda kendi iradesini ortaya koyabilen, gerektiğinde yedi düvele meydan okuyabilen bir Türkiye var. Yıllarca hep tek bir yöne bakmaktan boynu ağrıyan Türkiye, nihayet 360 derece görüş açısına sahip bir ülke hâline geldi” ifadelerini kullandı.
 
Şartlara, rakiplere veya düşmanlara değil, sadece Allah’a teslim olarak ve milletle birlikte olarak tüm saldırıların üstesinden geldiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Türkiye’yi; Suriye gibi, Irak gibi, Libya gibi yapabileceklerini sananlara cevabımızı, inlerine girerek güvendikleri dağları başlarına yıkarak verdik. Eğer ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar karşısında eski Türkiye refleksleriyle hareket etseydik, inanın bana, çok büyük bir felaketi yaşıyor olurduk. Şayet bugün boynumuzda esaret zinciriyle, yıkıntıların karşısında hâlimize ağlıyor durumda değilsek bunu milletimizle birlikte ortaya koyduğumuz o büyük direniş ve yeniden şahlanış iradesine borçluyuz. Her ne kadar birileri hâlâ Türkiye’nin verdiği bu büyük mücadelenin farkında değilse de milletimiz olup biteni görüyor ve hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyor. Evet, Türkiye yeni bir İstiklal Harbi veriyor ve hamdolsun zafere doğru adım adım yürüyor. Bu büyük mücadelenin başarısı için önce AK Parti olarak bizim kendi birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi güçlendirmemiz gerekiyor. Cumhur İttifakı olarak ortaya koyduğumuz performans hamdolsun parlamento içinde kendini gösterdi, gösteriyor. Temennimiz bunun daha da ileri olması.”
 
“İMKÂNLARIMIZI RENGİNE, DİLİNE, İNANCINA BAKMADAN TÜM MAZLUMLARA AÇIYORUZ”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, birlik ve beraberliğin sağlam tutulduğu zaman Türkiye’nin sahada ve masada sözünü dinletebildiğini, ekonomiden savunma sanayine, ticaretten ihracata, istihdama kadar da başarının sırrının bu olduğunu söyleyerek, “Siyasi tercihi, kökeni, inancı, meşrebi ne olursa olsun, büyük ve güçlü Türkiye mücadelemizde bize destek veren milletimizin her bir ferdine, dünyanın dört bir yanındaki dostlarımıza şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
 
“Biz, tüm vaktimizi, enerjimizi ve konsantrasyonumuzu, ülkemizi bu fırtınadan sağ-salim bir şekilde çıkarmak için teksif ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Meclis Grubu’ndan da komisyon ve Genel Kurul gündem çalışmalarını, en küçük bir boşluk ve hataya yer vermeyecek şekilde yürütmelerini, Meclis çalışmalarına katılmalarını rica etti.
 
Topkapı Sarayının Bab-ı Hümayun Kapısının yanı başında “ye’vi ileyhi küllü mazlumîn” yazdığını ve ecdadın asırlarca “bütün mazlumlar ona sığınır” anlayışıyla coğrafyada hüküm sürdüğünü sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu büyük coğrafyada ‘Türk’ bir kavmin değil, bir medeniyetin adıdır. Bunun için her fırsatta Türkiye diyoruz, Türk milleti diyoruz. Biz de bugün, işte bu büyük medeniyeti yeniden ayağa kaldırmanın, yeniden tüm dünyada özlemle beklenen hâle getirmenin çabası içindeyiz. Dün olduğu gibi bugün de kalbimizi ve imkânlarımızı rengine, diline, inancına, fikrine zikrine bakmadan tüm mazlumlara açıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
 
Barış Pınarı Harekâtı başladığından beri yurt dışında, bilhassa da Avrupa’da, terör örgütü mensupları tarafından Türkiye aleyhine 700’e yakın eylem gerçekleştirildiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu eylemlerin birçoğunun da Türkiye’nin NATO’da birlikte olduğu, çoğu Avrupa Birliği üyesi ülkelerde düzenlendiğini, bu ülkelerin polislerinin de buna göz yumduğunu kaydetti.
 
“TÜRKİYE HER TÜRLÜ TERÖRÜN VE TERÖRİSTİN ÜSTESİNDEN GELEBİLİR”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir kez daha Avrupa başta olmak üzere, terör örgütlerini destekleyen ülkelere seslendiğinin altını çizerek, şöyle konuştu: “Yanlış yapıyorsunuz. Bugün kendi ellerinizle beslediğiniz terör yılanı, eninde sonunda dönüp sizi de ısıracaktır bunu böyle biliniz. Sokaklarınızda bombalar patlamaya, teröristlerin silahları ölüm kusmaya, vandallar etrafı yakıp yıkmaya başladığında, yaptığınız yanlışı elbette anlayacaksınız. Ama iş işten geçmiş olacak. Gelin, yol yakınken bu yanlıştan dönün.  Sırf bir beladan kurtulmak için, ülkenizden içi silah dolu çantayla uçağa binip ayrılan teröristlere dahi yıllarca göz yumduğunuzu biliyoruz. Size isimlerini bildirdiğimiz teröristler konusunda hiçbir işlem yürütmediğinizi de biliyoruz. Şimdi de kendi vatandaşınız olan teröristleri teslim almamak için kıvrandığınızı da biliyoruz. DEAŞ’ta sizin teröristleriniz var, alın diyoruz, kaçıyorsunuz. Bu teröristleri siz yetiştirdiniz, niye almıyorsunuz. Alamazlar çünkü bu biraz karakter meselesi. Böyle yaparak, aslında kendi geleceğinizi tehlikeye atıyorsunuz.”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin her türlü terörün ve teröristin üstesinden gelebileceğini ancak teröristleri destekleyen ülkelerin bunu başaramayacağını belirterek, “Çünkü bunlarda bunu yapacak yürek de yok, tecrübe de yok, irade de yok. Bunlar sadece sömürmeyi bilirsiniz. Siz sadece sivilleri acımasızca katletmeyi bilirsiniz. Siz sadece çıkarınız için herkesi ve her şeyi kullanmayı bilirsiniz. Bugüne kadar Suriye’ye, Irak’a, Kuzey Afrika’ya hapsettiğinizi sandığınız terör balonları bir gün mutlaka patlayacak. İşte o zaman buradan saçılan pislikler, her tarafınıza şiddet olarak, kan olarak, acı olarak, kaos olarak bulaşacak” şeklinde konuştu.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkelerinizde himaye ettiğiniz, destek verdiğiniz, temsilcilerini en üst düzeyde ağırladığınız teröristlerin ellerinde nice masumların kanı var. Onları kucaklayarak, siz de aynı insanlık suçuna ortak oluyorsunuz. Bazı ülkeler, millî güvenliklerine tehdit olarak gördükleri teröristleri her nerede olursa olsun bulup ortadan kaldırıyorlar. Öyleyse, Türkiye’nin de aynı hakka sahip olduğunu kabul ediyorlar demektir. Buna, ellerini sıktıkları, övgüler dizdikleri teröristler de dâhildir. İnşallah yakında bu konuda milletimize müjdelerimiz olacak” dedi.  
 
“TÜRKİYE TÜM GÜCÜ VE İMKÂNLARIYLA YURT DIŞINDA BULUNAN VATANDAŞLARININ YANINDADIR”
 
Diğer ülkelerden tek beklentilerinin teröriste terörist gibi, masuma masum gibi, haklıya haklı gibi, haksıza haksız gibi davranmaları olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu denge bozulduğunda mazlumun ahının göğe yükseleceğini ve ilahi adaletin tecellisinin kaçınılmaz hâle geleceğini kaydetti.
 
Türkiye’nin tüm gücü ve imkânlarıyla yurt dışında bulunan tüm vatandaşlarının yanında yer aldığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşlarımızın uğradıkları saldırılar ve haksızlıklar konusunda, gereken her türlü girişimde bulunacak, mutlaka hesap soracağız. Yurt dışındaki kardeşlerimizin, siyaset, sivil toplum faaliyeti ve ekonomik güç yoluyla, yaşadıkları ülkelerin karar alma mekanizmalarında etkin hâle gelmeleri çok önemlidir” diye konuştu.
 
“Artık aramızdaki küçük farklılıklardan kaynaklanan ayrılıklara, çekişmelere, husumetlere bir son vermenin vakti gelmiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurtdışında yaşanan Türklerden birlik ve beraberlik içerisinde Türkiye’nin yürüttüğü beka mücadelesine destek olmalarını istedi.
 
“BARIŞ PINARI HAREKÂTI’NA SINIRLARIMIZI TERÖRİSTLERDEN ARINDIRMAK İÇİN İHTİYACIMIZ VARDI”
 
Barış Pınarı Harekatı’na Türkiye’nin sınırlarını teröristlerden arındırmak ve Suriyelilerin geri dönüşünü sağlamak ihtiyaç bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda görüştüğüm 20 kadar dünya lideriyle hepsine plan, projelerimizi takdim ettik, anlattım. Buyurun, hadi siz de buraya destek verin. Hepsi; çok güzel, bakıyorlar, ama desteğe gelince maalesef hiçbirisinde ses yok. Niye? Çünkü bunlar mağdur ve mazlumun yanında değiller. Asla böyle bir adım atma niyetleri de yok. Bunlar sadece öldürmeyi bilirler. Sadece silah satmayı bilirler. Gelelim de burada bir destek verelim, böyle bir şeyin içinde yoklar. Bunu sadece burada yapmadılar, bunu daha önce ilk attığımız adımlarda Irak’ta da yaptılar, burada da yaptılar. Bizim de tabii ki B planımız da var, C planımız da var, inşallah vakti saati geldiğinde onu da yapacağız” ifadelerini kullandı.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, harekât kapsamında 4 bin 219 kilometrekare alan içindeki 558 yerleşim birimini 900’ün üzerinde teröristi etkisiz hâle getirilerek temizlendiğini açıklayarak Tel Abyad ve Rasulayn arasının kontrol altında olduğunu, Tel Rıfat’ın teröristlerden temizlenmesi sözünü aldıklarını ve Rusya’dan buranın temizlendiği bilgisini aldıklarını anlattı.
 
“GEREKİRSE GÜVENLİ BÖLGE SAHAMIZI GENİŞLETECEĞİZ”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Münbiç’ten de YPG’yi temizleme sözünü aldık, onun için de temizledik diyorlar. Tabii Silahlı Kuvvetlerimiz bunun da takibi içinde. Yeter mi? Yine yetmez. Bizim için bir diğer önemli adım da, özellikle tabii Tel Rıfat ve Tel Rıfat’ın batısına doğru gidiyoruz, bugünkü adıyla Kobani, eski adıyla Ayn el Arap, buranın da teröristlerden boşaltılması, kontrolümüzün altına girmesi lazım” dedi.
 
Harekât bölgesinde Rusya ile devriye çalışmasına başlanacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sınırdan güneye doğru yedi kilometrelik derinlikte devriye çalışmasını sürdürüleceğini söyledi.
 
Batılı ülkelerin teröristleri kurtarmak için toplantı talebinde bulunduklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Berlin’de bir toplantı yapsak, Londra’da bir toplantı yapsak...’ Bu toplantının yapılacağı üç yer var; ya Şanlıurfa ya Gaziantep ya İstanbul gelin burada yapalım. Şimdi bu soru, bu teklif yani gerçekten akılla mantıkla izahı yok ya. Olayın olduğu yer burası, sen beni Berlin’e çağırıyorsun. Ben turist miyim ya, ne işim var benim orada? Eğer bu konuda samimi, dürüstseniz buyurun olayın yaşandığı yere gelin, gelin de belki size bir de sınırları gezdiririz, buraları da görme fırsatınız olur, ama yok” değerlendirmesinde bulundu.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3-4 Aralık’ta Londra’daki NATO Liderler Zirvesi’nde görüşmeleri yapabileceklerini bildirdi.
 
ABD ve Rusya ile varılan mutabakatlara değinerek, bu çerçevede 120 ve 150 saat aralığında teröristlerin bölgeden temizlenmesinin kararlaştırıldığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Belirlenen sürenin sonunda maalesef hâlâ teröristler tarafından bölgedeki askerlerimize ve Suriye Millî Ordusu’na yönelik saldırılar devam ediyor. Âdeta karış karış tarayarak hem teröristleri imha ediyor hem tahkimatları yıkıyor hem de kalan mühimmat ve malzemeleri topluyoruz. Açık konuşuyor ve muhataplarımızı ikaz ediyorum, bu hattın dışından gelecek saldırılara en sert şekilde karşılık verecek ve gerekirse güvenli bölge sahamızı genişleteceğiz” uyarısında bulundu.
 
“BÖLGEMİZDE NEREDEYSE YARIM ASIRDIR İLMİK İLMİK İŞLENEN OYUNU BOZDUK”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya tarafı bize, Tel Rıfat, Münbiç ve Fırat’ın doğusundaki bölgelerden 34 bin terör örgütü mensubunun beraberindeki 3 bin 260 ağır silahla birlikte 30 kilometrelik hattın dışına çıktığını ifade etmişlerdir. Her ne kadar bizim elimizdeki bilgiler bu konuda henüz tam manasıyla başarılı olunamadığına işaret ediyorsa da sahadaki tespitlerimizin ardından kendilerine gereken cevabı vereceğiz. Bu kapsamda Cuma günü sahada Ruslarla ortak çalışmaları başlatıyoruz, yani devreye çalışmaları dediğimiz çalışmayı başlatıyoruz” açıklamasını yaptı.
 
Güvenli hâle getirilen yerlere ilişkin projelerin de süratle hayata geçirileceğini ve Avrupalı liderlerle ya Kasım içinde Türkiye’de ya da Aralık başında Londra’daki NATO Zirvesi’nde bu konuyu detaylı bir şekilde ele alacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerektiğinde sahada gerektiğinde masada oyunu değiştirecek hamleler yaparak hedeflerimize doğru ilerlemeyi sürdüreceğiz. Biz bölgemizde neredeyse yarım asırdır ilmik ilmik işlenen bir büyük oyunu bozduk, bozuyoruz. Şimdi adım adım kendi planlarımızı, projelerimizi, önceliklerimizi hayata geçiriyoruz, aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz” vurgusunu yaptı.
 
Barış Pınarı Harekâtı’nın, ABD’nin iç politikasında da sonuçlar doğurduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Temsilciler Meclisinde kabul edilen yaptırım ve Ermeni soykırım iddialarının kabulüne ilişkin tasarıların buna örnek olduğunu kaydetti.
 
“TEK TARAFLI HÜKÜM VEREN GİRİŞİMLERİN TAMAMINI RET EDİYORUZ”
 
Temsilciler Meclisinin fırsatçılık yaparak Amerikan kamuoyunda Türkiye aleyhine oluşan havayı kullanarak tasarıları geçirdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Buradan Amerikan kamuoyuna da, tüm dünyaya sesleniyorum; bu atılan adımın hiçbir kıymeti harbiyesi yok, bunu tanımıyoruz zaten. Açık konuşmak gerekirse kendi dilimizle buna cevap verelim, kendileri çalıp kendileri oynuyor, yapılan bu. Buna rağmen ülkemize atılan bu iftiranın bir ülke Parlamentosunda kabul görmüş olmasından dolayı üzüntülüyüz. Bu nasıl bir anlayıştır? Ve atmış olduğunuz bu adımı, almış olduğunuz bu kararı biz tanımıyoruz. Ülkemiz aleyhine oy kullanan tüm Temsilciler Meclisi üyelerinin bir an önce gerçekleri görmelerini diliyoruz.”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her şeyden önce Türkiye geçmişte uzun yıllar Ermeni terör örgütlerinin saldırılarına maruz kalmış bir ülkedir. Özellikle şimdi ben Amerika’ya tekrar sesleniyorum, 1970’li ve 1980’li yıllarda ASALA 21 farklı ülkede Türk büyükelçiliklerine ve temsilciliklerine 100’den fazla silahlı saldırı gerçekleştirdi, bundan haberiniz var mı? Bunun belgeleri, her şeyi elimizde. Bu saldırılarda 40’ın üzerinde diplomatımız ve temsilcimiz şehit oldu, bundan haberiniz var mı? Türkiye’nin bu kayıplarından söz dahi etmeyen, ancak bir asırdan daha uzun süre bunları aşmış olan önce yaşanmış bir hadise konusunda tek taraflı hüküm veren bu tür girişimlerin tamamını ret ediyoruz” dedi.
 
TBMM’nin tarihî hakikatlere aykırı, tamamen iç politika mülahazalarıyla atılmış adıma derhal hak ettiği cevabı vereceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Temennim odur ki, bu metin Meclisimizden ittifakla geçer ve bu da aynı şekilde Amerika Birleşik Devletleri’ne gönderilir. Tarihleri soykırım, kölelik, sömürü lekeleriyle dolu bir ülkenin Türkiye’ye ne söz söyleme ne ders verme hakkı olamaz. İnşallah bu meseleyi önümüzdeki günlerde de yakından takip edecek, gereken adımların atılmasını, cevapların verilmesini sağlayacağız” diye konuştu.
 
“TÜRKİYE’Yİ DİZE GETİRECEKLERİNİ SANANLAR HEP HÜSRANA UĞRADI”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Temsilciler Meclisi’nin Barış Pınarı Harekâtı’nı bahane ederek şahsına, ailesine ve bazı bakanlara yaptırım uygulamasına ilişkin tasarıyı da kabul ettiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “FETÖ’nün yıllarca piyasada dolaştırdığı iddialara dayandırılan ve hiçbir tutarı olmayan bu tasarıyı da şiddetle ret ediyoruz. Ya Amerika bir FETÖ’ye mahkûm olacak kadar küçüldü mü ya, bu ne hâldir? Önce ülkemizde kalkıp da 400 dönüm arazi tahsis ettiğiniz bu adamın hâlâ, Adalet Bakanlığımız sizlere 90 koli bu adamın suç layihasını gönderdi, Türkiye mahkemelerinin verdiği dosyaları gönderdi. Ya da bir de oturun şunu bir inceleyin ya, burada ne var, ne yok diye bunlara bir bakın. Bakmıyorsunuz ve böyle bir terörist başını, Türkiye’ye darbe yapan böyle bir terörist başını ülkemizde saklıyorsunuz. Yoksa bu sizin özel olarak değerlendirme noktasında kullandığınız bir manivela mıdır, bunu da söyleyin. Bundan size bir fayda gelmez. İstediğiniz kadar bunu düşünerek elinizde, avucunuzda bunu tutun, bir şey gelmez. Ya bunu bize teslim edeceksiniz ya da bizden bundan sonra herhangi bir suçluların iadesiyle ilgili anlaşmalar konusunda herhangi bir iade beklemeyin. On binlerce insanın katili bir terör örgütü olan PKK’yı desteklemek uğruna Türkiye’ye ve şahsıma saldıranlara asla eyvallah etmeyeceğiz. Karşımıza delikanlıca çıkmak yerine, Türkiye’yi bu tür bel altı vuruşlarla dize getireceklerini sananlar hep hüsrana uğradılar, bu defa da aynısı olacaktır.”
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM AK Parti Grup Toplantısının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.
 
ABD'ye yönelik tepkiyi toplantıda dile getirdiğinin hatırlatılmasının ardından 13 Kasım'daki ABD ziyaretinin bu koşullarda gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine yönelik soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda henüz kararımı vermedim. Ama soru işareti" ifadesini kullandı.
 
"Grup toplantısındaki konuşmanızda, terörle ilgili mücadeleye ilişkin yakın zamanda müjde vereceğinizi söylediniz. O müjde terörist başı Mazlum Kobani'nin Türkiye'ye iadesi konusunda mı?" şeklindeki soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Niye acele ediyorsun? Bu işlerin haberi verilir mi? Amerika haber vere vere mi geldi?" şeklinde konuştu.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Barış Pınarı Harekâtı kapsamında B ve C planlarının neler olduğuna ilişkin soru üzerine de şunları kaydetti: "Şu anda A planını uyguluyoruz. Bu devriyeler ve saire filan, bunlar devam edecek. Bu devriyelerden sonra arazideki bütün gelişmelere göre de nerede ne gibi adımlar atılması gerekiyor? İşte Ayn El Arab'da, Münbiç'te beklenenler eğer yerine getirilmiyorsa buralarda B planına, C planına geçebiliriz."
 
Bu hafta içerisinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir görüşmesinin olup olmayacağı sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her an olabilir. Gelişmelere göre" cevabını verdi.
 
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM AK Parti Grup Toplantısı’nın ardından, AK Parti'nin kuruluşundan bu yana görev yapmış il başkanları ile parti genel merkezinde bir araya geldi.
 
Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2001 yılı Ağustos ayından beri AK Parti teşkilatlarında görev yapanlara şükranlarını sunarak, hayatını kaybedenlere de Allah’tan rahmet diledi.  “AK Partilinin eskisi-yenisi olmaz, çünkü AK Partili olmak demek sadece bir partinin rozetini taşımaktan ibaret değildir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’de görev yapan il başkanlarının aktif herhangi bir görevleri olsun ya da olmasının hepsini AK Parti davasının neferleri, ebedi temsilcileri olarak gördüğünü söyledi.
 
“DÜNYA DEĞİŞİRKEN, BU SÜRECİN LOKOMOTİFLİĞİNİ YAPMA GÖREVİ BİZLERE DÜŞÜYOR”
 
“Dünya değişirken, bölgemiz değişirken, Türkiye değişirken AK Parti olarak bu sürecin lokomotifliğini yapma görevi yine bizlere düşüyor” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhtemelen önümüzdeki yılsonuna doğru yapacağımız büyük kongremizde milletimizin işaret ettiği şekilde kendimizi yenileyecek, kararlılığımızı bileyecek, enerjimizi de tazeleyeceğiz. Ardından da 2023 yılına kadar olan seçimsiz dönemi en iyi şekilde değerlendirerek hep birlikte AK Parti’yi çok daha ileri bir noktaya taşıyacağız” dedi.
 
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nde başarı çıtasının yüzde 50’nin üzerine çıktığını, millete ve kendilerine güvendikleri için çıtayı iddialı bir seviyeye çıkarttıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer tek derdimiz iktidarımızı sürdürmek olsaydı, eski sistemde bun çok daha kolayca yapabilirdik. Ama biz ülkemizin istikbalini, milletimizin beklentilerini, demokrasimizin ihtiyaçlarını dikkate alarak tarihimizin en köklü yönetim reformunu hayata geçirmeyi tercih ettik. Gelecek seçimleri değil, gelecek nesilleri düşünen bir partinin başka türlü hareket etmesi zaten mümkün değildir” değerlendirmesinde bulundu.
 
AK Parti Genel Merkezi koordinasyonunda şehirlerin her birinde il başkanlarından başlayarak partiye hizmet etmiş herkesi yeniden bir araya getirecek bir gönül seferberliğini başlatacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “AK Parti her dem yeniden doğanların partisidir. Bu partiyi kuran, yaşatan, bugünlere getiren ve inşallah geleceğe de taşıyacak olan milletimizin bizatihi kendisidir. Milletimizle aramızdaki gönül bağı inşallah hep devam edecektir. Türkiye’ye 17 yıllık iktidarımızda nasıl çağ atlattıysak, inşallah 2023 hedeflerimize de ulaştıracağız. Yeter ki işte şu salondaki muhabbet iklimini koruyalım, kuvvetlendirelim, daha da yaygınlaştıralım. Bu konuda sizlere çok önemli görevler düşüyor. Her birinizin tecrübenizle, birikiminizle, müktesebatımızla, vizyonunuzla AK Parti’ye ve Türkiye’ye daha çok hizmetler yapabileceğinize yürekten inanıyorum.”
 
“TÜRKİYE’YE YÖNELİK SALDIRILARIN TÜMÜNÜ PÜSKÜRTTÜK”
 
“Büyük başın derdi büyük olur” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan,  Türkiye büyüdükçe imkânları ve kazanımlarıyla birlikte dertlerinin de büyüdüğünü, Türkiye’nin son altı yıldır kesintisiz saldırılara maruz kaldığını anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye yönelik saldırıların tümünü püskürttüklerini, tehditleri kaynağında kurutmak üzere ileriye atıldıklarını kaydederek, “Barış Pınarı Harekâtı’nı yapmamızın tek sebebi; işte o terör koridorunu, o terör devletini kurmak isteyenlerin başına oraları geçirme niyetidir, bunu başardık, bunu hallettik. Aynı şekilde içeride de Güneydoğu’da, kısmen Doğu’da devlet kurma girişimleri olmadı mı? Oldu. Kongrelerinde bayrağımızı duvara asmaktan çekinenler, Türk bayrağına orada kongrelerinde yer vermeyenler, İstiklal Marşı’mızı okumayanlar, okutmak istemeyenler bedelini ödediler mi? Ödediler. Bundan sonra da ödetiriz, ödetmeye devam ederiz” şeklinde konuştu.
 
“TEHDİTLER VE ŞANTAJLAR BİZİ YOLUMUZDAN DÖNDÜREMEYECEKTİR”
 
Barış Pınarı Harekâtı’nın devam ettiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet bize verilen sözler yerine gelir, sınırlarımız teröristlerden arındırılır tahkimatlar yıkılırsa ne âlâ…” ifadesini kullandı. Son terörist de ortadan kalkana kadar takibe devam edeceklerine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin söylediğini yapabilecek iradeye, imkâna ve kararlığa sahip olduğunu herhâlde tüm dünya görmüştür. Ne tehditler, ne şantajlar, ne de sinsi oyunlar bizi yolumuzdan döndüremeyecektir. Çünkü biz petrolün veya paranın değil milletimizin istiklali ve istikbali ile ülkemizdeki Suriyelilerin evlerine güven içinde dönüşlerinin peşindeyiz. Davası hak olanın yardımcısı Allah’tır. Hak olan davada zafer de muhakkaktır. Biz davamızın haklılığına da, zaferimize de tüm kalbimizle inanıyoruz” sözlerine yer verdi. BÜLTEN