Türkiye'nin ilki olacak

PALEONTOLOJİDE MERKEZ OLACAK

Eylül 2018'de başlayan Yamula Barajı Fosil Lokalitesi Kurtarma Kazısında, beş ayrı tür fil, çok sayıda gergedan, zürafa, üç toynaklı at, antilop ve geyik fosili bulundu. Bulunan fosillerle dünyada çok zengin bir coğrafya olduğu ortaya çıkan Kayseri, eski varlık bilimi anlamına gelen 'paleontoloji'de önemli bir merkez konumuna yükseldi.

FOSİL AÇISINDAN ZENGİN VBİR COĞRAFYA

Konuyla ilgili olarak gazetemize açıklamada bulunan Yamula Barajı Fosil Lokalitesi Kurtarma Kazısı Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Okşan Başoğlu, Kayseri'nin, fosil varlığı açısından dünyada nadir görülen zengin bir fauna olduğunu ifade etti. Başoğlu, "Normalde bir coğrafyada bir hayvan topluluğu içinde tek, bilemediniz iki tür olur. Ancak burada beş ayrı fil türü tespit edildi. Burası nasıl zengin bir coğrafya ki, bu kadar türün bir arada olmasına imkan veriyor? Dünyada böyle zengin bir alan olduğunu duymadık, en azından Anadolu’da böyle bir lokalin olmadığını biliyoruz." diye konuştu.

7 BUÇUK MİLYON YIL ÖNCESİNE AİT

Kayseri'de fil dışında, çok sayıda gergedan, zürafa, üç toynaklı at, antilop ve geyik fosili bulunduğunu da belirten Başoğlu, buluntuların 7 buçuk milyon yıl öncesine ait olduğunu tahmin ettiklerini söyledi. Başoğlu, "Tabi bu tahminlerimiz şu anki bilgilerimize göre. Burada devam eden bir de jeoloji çalışmamız var. Zaman içerisinde buluntuların yılına dair daha net bilgiler verebileceğiz." dedi. ,

'CHOEROLOPHODON PENTELİCİ' FOSİLİ DÜNYADA İLK

En son bulunan 'Choerolophodon Pentelici' türü fil tam kafatası fosilinin dünyada ilk olduğuna dikkat çeken Başoğlu, dünyada Proboscidea'lar (hortumlular) konusunda sayılı uzmanlar arasında gösterilen Helsinki Üniversitesi’nden Doç. Dr. Juha Saarinen'in söz konusu fosili incelemek için geçen hafta Kayseri'ye geldiğini hatırlatarak şunları söyledi:

 "Bu fosili geçen sezon çıkardık çok önemli bir örnek olduğunu tahmin ediyorduk ancak fil uzmanı olmadığımız için ne derece önemli olduğunu anlamamız mümkün değildi. Bu nedenşe bir fil uzmanı olan Doç. Dr. Juha Saarinen'i davet etti. Pandemiye ve hatta ülkesine dönünce 10 gün karantinada kalacak olmasına rağmen bizi kırmadı ve geldi. Yanılmamışız; Saarinen de fosilin dünyada tek örnek olduğunu söyledi. Fosili gördüğünde heyecandan ne yapacağını şaşırdı. Anadolu zaten yabancılar için çok zengin bir yer. Hele de böyle eşsiz bir örneği görünce saatlerce başından ayrılmadı."

KAYSERİ BİLİMSEL LİTERATÜRDE DE YERİNİ ALACAK

Buraya ait bir bilimsel makalenin gelecek ay yurt dışındaki çok ünlü bir dergide yayınlanacağını kaydeden Başoğlu, bu gelişmeyle birlikte Kayseri'nin dünya paleontoloji literatüründe de yerini alacağını ifade etti.

JURASSIC LAND'İN DAHA BÜYÜYÜĞÜ GELİYOR

Ayrıca, buradaki zengin buluntularla Türkiye'nin ilk Doğa Tarihi Müzesi'nin de Kayseri'de kurulacağını söyleyen Başoğlu, "Türkiye’nin ilk Doğa Tarihi Müzesi’ni Kayseri’de kuracağız. Maden Tetkik Arama (MTA) Enstitüsü içerisinde bir tane var ama çok küçük çaplı. Burası hem alan olarak büyük olacak hem de içerisinde kafeleri, hediyelik eşya satış alanları olan bir kompleks biçiminde olacak. Ama en önemlisi de, Jurassic Land gibi bir eğlence merkezi olacak. Müzeyi gezenler kendini o dönemin içinde bulacak. Bu bahsettiğimiz alan Eski Arkeoloji Müzesi binasının yanındaki alan çevrilecek yapılacak. Nisan ayında yapılacak olan ihaleyle birlikte çalışmalara başlanması düşünülüyor." ifadelerini kullandı.

Başoğlu, çalışmalarındaki desteklerinden dolayı Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ile İl Kültür Müdürü Şükrü Dursun'a teşekkürlerini iletti.

KAZILAR HAKKINDA

2018 yılı Eylül ayında Yamula Barajı etrafında bir keçi çobanının tesadüfen bulup ihbar ettiği kemikler üzerine başlayan Yamula Barajı Fosil Lokalitesi Kurtarma Kazısında, kış aylarında laboratuvarda 8 kişi çalışıyor. Mevsim şartlarının kazı için uygun olduğu zamanlarda da bu ekipte çalışan kişi sayısı 20'ye kadar çıkıyor. Yamula Barajı'nda suların yükselip çekilmesi, özellikle çekildiği anda toprak yüzeyini kaldırdığı için kazı ekibinin işini kolaylaştırıyor. Fosil faunası bakımından çok zengin olan bu alandaki kazıların çok uzun yıllar süreceği tahmin ediliyor.

Selma Kara