Vekil Ersoy'dan Meclis'te önemli mesajlar
Milliyetçi Hareket Partisi Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin birinci bölümü üzerine konuşma gerçekleştirdi. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'de…
MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 161 sıra sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin birinci bölümü üzerine konuşma yapmak üzere MHP Grubu adına söz aldı.
‘Dijitalleşme etkisiyle ticaret kanalları çeşitlendi’
Gelişmekte olan dünyada, değişim kaçınılmaz diyerek sözlerine başlayan Vekil Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü; ‘Özellikle de dijitalleşmenin etkisiyle ticaret kanalları çeşitlenmiş, böylece mevcut kanunda yetersizlikler görülmeye başlanmıştır. Tüm bu sebeplerle, tüketiciyi koruma kanununun mevcut hükümlerinin gözden geçirilmesi amacıyla, görüşmekte olduğumuz kanun teklifi hazırlanmıştır.’
Kanun teklifine ilişkin bilgiler verdi...
Görüşülmekte olan kanun teklifine ilişkin bilgiler veren Vekil Ersoy, ‘Teklifin ilk maddesi, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği; ‘Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumunun kuruluşuna ilişkin, 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde; kurumun gelirlerine ilişkin hüküm ile görev ve yetkileri kapsamında yer alan; burs, ödül ve proje teşvik ikramiyesi gibi hususları içeren bir kısım mali hükümler ile ilgilidir. Kurumun çalışmalarının sürdürülebilmesi için, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin ‘Kurum gelirleri’ başlıklı maddesinin iptal kararı dikkate alınarak, kurumun gelirlerine ilişkin düzenleme yapılması öngörülmektedir.
Kurum, görev alanı ile ilgili konularda insan kaynağı yetiştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak amacıyla Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen üst limitler dahilinde, diğer mevzuatta yer alan sınırlamalara tabi olmaksızın kurum tarafından çıkarılan yönetmeliğe göre ödül ve burslar verebilecektir.
Bir diğer madde ile dijitalleşmenin insanlara sunmuş olduğu kolaylık ve zamandan tasarruf açısından, Bankacılık mevzuatına uyum sağlanması amacıyla, tüketicilere yönelik kredi sözleşmelerinin kurulması ve sona erdirilmesine ilişkin şekil şartı yeniden düzenlenmektedir. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki kredi veren ile tüketiciler arasındaki sözleşmelerin şekil şartı, bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek ve tüketici kimliğinin doğrulanmasını içeren yöntemler yoluyla kurulabilmesine de imkân sağlayacaktır. Buna göre belirli süreli kredi sözleşmesine ilişkin hesap, tüketicinin aksine yazılı veya kalıcı veri saklayıcısıyla talebi olmaması halinde kredinin ödenmesi ile kapanacaktır.
Aynı hükümler, konut finansmanı kuruluşu ile tüketiciler arasındaki sözleşmeler için de geçerli olacaktır.
Teklifle, doğrudan satış sistemleri; ‘doğrudan satış şirketi tarafından oluşturulan ve iş sözleşmesi ile istihdam edilmeyen, bağımsız temsilci, distribütör, danışman ve benzeri isimlerle komisyon, prim, teşvik ve ödül gibi menfaatler karşılığında faaliyet gösteren doğrudan satıcıların tüketicilere mal veya hizmet pazarladığı satış sistemi’ olarak açıklanmaktadır.
Böylece, Doğrudan satış şirketinin, sermaye şirketi olması ve yönetmelikle belirlenen diğer koşulları sağlaması zorunlu olacaktır.
Doğrudan satış sisteminin, elde edilecek kazancın ağırlıklı olarak sisteme yeni doğrudan satıcılar kazandırılması ve bu sayede ortaya çıkan menfaatlerin dağıtılması üzerine kurulmaması, mal veya hizmetin tüketicilere satışını esas alması ve yönetmelikle belirlenen diğer ilkelere uygun olması gerekecektir.' ifadelerini kullandı.
Tüketici korunacak!
Konuşmasını sürdüren Vekil Ersoy, 'Doğrudan satıcılardan, sisteme dahil olmaları veya sistemde kalmaları için tüketiciye satışı öngörülen mal veya hizmeti içermeyen yenileme, paket, ücret, aidat ve benzeri isimler altında herhangi bir bedel veya borç altına sokan belge alınamayacaktır.
Doğrudan satış şirketinin belirlediği miktar ya da tutarda mal veya hizmet satın alınması, doğrudan satıcının sistem içindeki seviyesini belirleyemeyecektir.
Doğrudan satış sistemi kapsamında mal veya hizmet satın alan tüketici 30 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahip olacaktır. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde doğrudan satıcıya veya doğrudan satış şirketine yöneltilmiş olması yeterli olacaktır.
Doğrudan satış şirketi, Bakanlıkça belirlenen hususlarda tüketicinin bilgilendirilmesini, talep ve bildirimlerini iletebilmesini sağlayan bir sistem kurmakla yükümlü olacaktır. Bu düzenleme, kanunun yayımından 9 ay sonra yürürlüğe girecektir.’ ifadelerinde bulundu.